Geçenlerde bir yerde daha duydum bu Amatör Telsizcilik işini.
İlgimi çekmedi diyemem ama Kaan'ı sorduğu soruya hem burada hem de ilk duyduğum yerde net cevap alamadım bi türlü.
Bu sınavı geçtik, tesisatı kurduk vs, sonra ne yapacağız
Amerika ve Kanada'daki kontaklarla ne konuştunuz örneğin?
Eskiler bilir, MIRC diye bi chat programı vardı, girerdin, bir kullanıcıyla konuşmaya başlamadan önce A/S/L (Age/Sex/Location) derdin, hoşuna giderse yazışmaya başlardın, bazen gerçekten dünyanın diğer ucundaki biriyle sohbete başlar, bazen de kız olduğunu söyleyen biri tarafından kandırılırdın

Bu telsizcilik de böyle bir olay mı?
İrlanda açıklarında gemiye ne sordunuz mesela?
Kaptan'la mı görüştünüz?
Ufuk abi daha iyi bilir tabide benim o zamanlar bu telsiz işine saran arkadaşların en büyük motivasyonu bir kızla konuşmak.Onun dışındaki en büyük mativasyon en uzak kim nereyle konuştu.Açık havada İstanbul Bursa arası konuşan hava basardı millete.Hatırladığım kadarı ile hep bir anten boyu mevzusu dönerdi kiminki büyük diye.Ozmanlar telsiz için vergi falanmı vardı yada yasal olarak belli sınırlamaı vardı öyle çatıya 10metre anten dikemiyordun.Binanın yanından görünmeyecek şekilde bişeyler yapıyorlardı.
Amatör telsizci ne yapara verilecek en güzel cevap sanırım Kıyı Emniyetindeki tanım olur.
"Amatör Telsizcilik, hiçbir maddi menfaat gözetmeden sadece şahsi heves ve gayret ile
telsiz tekniği alanında bilgi alışverişini sağlayan bir uğraştır."
CB farklı bir hadise. Amatör Telsizcilikle alakası yok. Hatta frekans bandı bile farklı.
Bu tüm dünyada böyle. O yüzden CB'yi ayrı bir tarafta tutuyoruz.
80-90 lı yıllar sadece Türkiye için değil, tüm dünyada iletişimin atılım yaptığı yıllardı.
Durum böyle olunca helede bizim memlekette IRC, Mırc, CB, vs türden her türlü iletişim aracı kız arkadaş arama platformu oldu.
Hem Amatör Telsizcilikte tüm dünyada öyle aman aman sayıda bayan operatör yok,
hemde artık 80 ve 90 lar çok geride kaldı.
O nedenle kız arkadaş arıyorum mevzusunu bir kenara bırakıyorum.
Diğer taraftan amatör telsizcilikte haberleşmede bazı çok basit temel kurallar var.
Örnek olarak en temel ve basit haberleşme örneği aşağıdaki gibi gösterilebilir;
Bu arada hemen belirteyim, her amatörün bir çağrı kodu vardır ve bu kod dünyada sadece size aittir.
Çağrı kodunuzu verdiğinizde hangi ülke, hangi şehir, ve hangi yaklaşık 10km x 10km lik alandan
yayın yaptığınız bellidir.
1- "CQ CQ TA1TAQ"
TA1TAQ isimli operatör ilgili frekansta genel çağrı yapmaktadır.
Herhangi birinin cevap vermesi yeterlidir.
Bu arada Çağrı işareti TA1 ile başlamaktadır. Bu çağrı yapanın Türkiye Trakya bölgesinden çıkış yaptığını gösterir.
2- "TA3MCC , QSL"
TA3MCC çağrı işaretli operatör TA1TAQ yu duyduğunu ve kendisinin duyulduğunun onaylanmasını beklediğini belirtmektedir.
TA türkiyeden A sınıfı belgeli bir amatör olduğunu, 3 ise güney Marmara ve orta Ege bölgesinde bulunduğunu gösterir.
3- "TA3MCC you are 59 over"
TA3MCC , TA1TAQ yu 59 seviyesinde net ve pırıl duyduğunu belirtir.
4- "roger, thank you for 59, you are 55 over"
TA1TAQ , TA3MCC nin 59 luk sinyal raporunu aldığını teyit eder ve onu 55 seviyesinde kalitede duyduğunu belirtir.
5- "TA1TAQ thanks you for your 55 report. Good luck. TA3MCC . 73"
TA3MCC , TA1TAQ nun 55 lik raporunu aldığını teyit eder, teşekkür ve iyi dileklerini iletir"
6- "TA3MCC , tank you for report , TA1TAQ , 73 , QRZ"
TA1TAQ , TA3MCC ye teşekküğr eder, selamlar ve konuşmanın sonlandığını frekansın boşa çıktığını belirtir.
Bu yukarıdaki amatörlerin aralarında yaptığı en kısa haberleşme.
Bunun dışında sinyal raporları verildikten sonra havadan sudan konuşmak elbette mümkün.
Önemli olan belli aralıklarla mandal boşluğu bırakarak konuşmaya katılmak isteyen olup olmadığına dikkat etmek.
Amatör Telsizcilik bir hobi. Nasılki motosiklet kullanmak, o rüzgarı yüzünde hissetmek müthiş bir haz veriyorsa,
telsizciliktede özellikle düşük güçlerle uzak mesafelere ulaşmak müthiş bir haz.
Kısaca QRP olarak tabir edilen cihazlarla 5 watt güçle HF frekanslarda çalışmak çok hızlı yayılıyor.
Bu cihazlar çok ucuzladı. 100-200 dolar aralığında rakamlara cihazlara ulaşabiliyorsunuz.
Hatta bir Alman radyocu Türkiyede imalat yapıp dünyaya satıyor.
50-60 usdye kit halinde alıp kendiniz monte edebiliyorsunuz.
Daha sonra ihtiyacınız olan bir akü ve bir anten.
Anten olarak herhangi bir zil kablosunu bile kullanabiliyorsunuz.
Zaten Telsziciliğin en önemli kısmı anten.
Telsizciler en çok antenleriyle ilgili bilgi alışverişinde bulurlar.
Benim Amerika ve gemiyle yaptığım görüşmelerde (biz buna QSO diyoruz) konu antendi.
Benim İstanbuldan çağrı yapacağım duyurusunu almışlar ve İstanbulu loglarına eklemek için antenlerini
Marmaraya doğru çevirerek çağrımı duymak için beklemeye başlamışlar.
Elbette konuşulan konunun başında anten geliyordu.
O gün, güneşteki patlamalar nedeniyle iyonesferde müthiş bir propagasyon vardı.
Amerika, Kanada ve gemiden çağrımı duyup bana ulaşanlar, üstelik yönlendirilmiş antenleri olmasına rağmen
200 wattla - 1500 watt civarı güçlerle çıkış yapıyorlardı.
Bense sadece 15 watt güç, araç üzerine mıknatıslı tablayla tutturulmuş çok matah olmayan bir kamçı antenle çıkış yapıyordum.
Bunu duyunca inanmakta zorluk yaşıyorlardı.
En önemli olay, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ayağı yakınında bir parkta ve çok iyi bir propagasyonda olmamdı.
Fazla uzattım ama sanırım en en en özet aşağıdaki olabilir.
Tek teker yapan biri nasıl orgazmın doruğunu yaşıyorsa,
20 metrelik bir kablonun ucuna bağladığı telsizini açıp, 15 watt güçle dünyanın öteki ucuna ulaşıp
sinyal raporu almakta aynı orgazmı yaşatıyor.