Otoparktan çıkartırken kask takmadığım oluyor. Sürat sınırlarına (benim için tehlike yaratmayacaksa) uyuyorum. Işıklara her zaman riayet ederim ama mutlaka yanlışlıkla kırmızı ihlali yapmışlığım olmuştur.
Bile bile lades çiğnediğim tek trafik kuralı emniyet şeridi ihlali
hız sınırlarını , kendi sınırlarım ve kontrolüm dahilinde kendimden başkasına zarar vermeyeceğime inandığım bazı yerlerde birazcık aşıyorum...
2007 senesinde ise sağ ayağım 1. derecede bağların kopması sonucu 1 ay alçıya alınmıştı , 2 hafta kadar gerçekten üzerine hiç basamadım , 3.hafta artık evden hiç çıkamadığım ve çok sıkıldığım için , 3 haftadır kapıda yatan binliği çalıştırmaya indim ve otobandan Gebze yapıp döndüm , sonra çok düşündüm neden yaptım yine yapar mıyım...
EVET...yine olsun yine yaparım....
Yaaav Ramço Kardeşşş
Başlığı görünce aha dedim, hayatın anlamını sorgulayacağız
Bendeniz, 88 yılında aldığım MZ ile kask mask, koruma vs diye birşey hiç duymamış olarak binlerce km yaptım. Sırf yol olsun diye atlayıp İstanbul'a geldim-geldik ve aynı gün geri döndük. O zamanMotorun kuralları olan birşey olduğunu hiç düşünmemiştim bile. Bolu Dağlarında (o zaman böyle turistik değildi ve yollar yoktu...) gitmediğimiz yayla kalmadı... Hemen hemen hiç kaza yapmadım, sadece 2 kez uyuşmuş olmaktan, durur vaziyette yan yattım
Derken, her zaman yoldaşım olan kuzenim bu motorla, kız arkadaşı artçı iken kaza yaptı ve parçalandılarİkisi de anında vefat etti. Motorun ön tekerleği arka tekerleği ile aynı düzleme gelmişti. Depo ise Tarlalarda olaydan günler sonra bulundu. Kuzenimi gömdüm ve motora olan tutkum da onunla uzun bir süre toprak altında kaldı.
Seneler sonra, motora duyduğum sevgi mısır patlağı gibi ortaya çıktı. O zamana kadar arada kiralama yapmış, bi,raz sürmüştüm ama şu an hatırlayamadığım, dolayısı ile önemsiz tecrübelerdi.
Tekrar motor sürmeye başladığımda, bu sefer elimden geldiğince bu işi kurallarına uygun yapmaya çalıştım. Kurallaradan bazıları:
-Trafik ışığı tam Mor yanmışkene geçtim elbette...
-Trafik sıkışık olunca mecburen kaldırımdan devam etmek zorunda kaldım...
-Birkaç kere sadece 4 kişi pindik, ama bu güne kadar 3 kişi binilir kuralını pek fazla çiğnemedim...
-Kasksız ve korumasız olduğum zaman 100 ü geçmedim, bu kurala dikkat ettim...
-Emniyet Şeridi dedikleri o muazzam Motosiklet Yolunu kullanırken, yapanlara hep dua ettim. Dua ve teşekkür etme kuralını asla çiğnemedim.
-Motorun diğer araçlardan daha ince imal edilmesinin gereği olan, aralardan geçme, sıyrılma vs gibi ana ilkeleri harfiyen uyguladım...
-Hız sınırlarının sadece otomobiller için geçerli olduğunu bilacek kadar da iyi bir motor sürücüsüyüm, hep öyle oldum...
-Çarşı girişlerinin önüne, kaldırımlara, yaya yollarına bayıldım-sevdim. parketmek için bu kadar güzel fırsatlar olmasına hep biraz şaşırdım...
-Ne yalan söyleyeyim, bir kuralı pek uygulayamadım, sadece köy yollarında birkaç kez, 20 km sürati aşamadan Alkollü Olarak Kullanabildim
-Motor sürücülerine hep selam verdimDüt yaptım. bayan olanlar: ''Git be salak'' diye kibarca karşılık verdiler...
-Arızalı, yolda kalmış motor görünce en azından durup. ''Bir şey Yapabilirmiyim'' diye sordum. Genelde arkadaşlar hep benim cep teli kullanarak, arkadaşlarını, tamircilerini, evlerini, amcaoğullarını, kız arkadaşlarını ve sonra aklına gelen diğerlerini aradılar... Teşekkür ettiler sağolsunlar...
-daha çok kuralları var bu Motor denen şeyin. Ama ben şu an bu kadarını yazabildim... 2,5 yaşındaki kızım müsadece edince daha devam ederim....
Herkese kazasız belasız sürüşler dilerim..
abi gerçekten teşekkür ederim.. gayet samimi ve açıklayıcı bir yazı olmuş....denizcimuzaffer adlı üyeden alıntı
Yaaav Ramço Kardeşşş
Başlığı görünce aha dedim, hayatın anlamını sorgulayacağız
Bendeniz, 88 yılında aldığım MZ ile kask mask, koruma vs diye birşey hiç duymamış olarak binlerce km yaptım. Sırf yol olsun diye atlayıp İstanbul'a geldim-geldik ve aynı gün geri döndük. O zaman
Derken, her zaman yoldaşım olan kuzenim bu motorla, kız arkadaşı artçı iken kaza yaptı ve parçalandılar
Seneler sonra, motora duyduğum sevgi mısır patlağı gibi ortaya çıktı. O zamana kadar arada kiralama yapmış, bi,raz sürmüştüm ama şu an hatırlayamadığım, dolayısı ile önemsiz tecrübelerdi.
Tekrar motor sürmeye başladığımda, bu sefer elimden geldiğince bu işi kurallarına uygun yapmaya çalıştım. Kurallaradan bazıları:
-Trafik ışığı tam Mor yanmışkene geçtim elbette...
-Trafik sıkışık olunca mecburen kaldırımdan devam etmek zorunda kaldım...
-Birkaç kere sadece 4 kişi pindik, ama bu güne kadar 3 kişi binilir kuralını pek fazla çiğnemedim...
-Kasksız ve korumasız olduğum zaman 100 ü geçmedim, bu kurala dikkat ettim...
-Emniyet Şeridi dedikleri o muazzam Motosiklet Yolunu kullanırken, yapanlara hep dua ettim. Dua ve teşekkür etme kuralını asla çiğnemedim.
-Motorun diğer araçlardan daha ince imal edilmesinin gereği olan, aralardan geçme, sıyrılma vs gibi ana ilkeleri harfiyen uyguladım...
-Hız sınırlarının sadece otomobiller için geçerli olduğunu bilacek kadar da iyi bir motor sürücüsüyüm, hep öyle oldum...
-Çarşı girişlerinin önüne, kaldırımlara, yaya yollarına bayıldım-sevdim. parketmek için bu kadar güzel fırsatlar olmasına hep biraz şaşırdım...
-Ne yalan söyleyeyim, bir kuralı pek uygulayamadım, sadece köy yollarında birkaç kez, 20 km sürati aşamadan Alkollü Olarak Kullanabildim
-Motor sürücülerine hep selam verdim
-Arızalı, yolda kalmış motor görünce en azından durup. ''Bir şey Yapabilirmiyim'' diye sordum. Genelde arkadaşlar hep benim cep teli kullanarak, arkadaşlarını, tamircilerini, evlerini, amcaoğullarını, kız arkadaşlarını ve sonra aklına gelen diğerlerini aradılar... Teşekkür ettiler sağolsunlar...
-daha çok kuralları var bu Motor denen şeyin. Ama ben şu an bu kadarını yazabildim... 2,5 yaşındaki kızım müsadece edince daha devam ederim....
Herkese kazasız belasız sürüşler dilerim..
2 yıldır motosiklet kullanıyorum kısa mesafede olsa kasksız bindim. 1 kere kırmızı ışıkta geçtim. 1 kere e5 te ters yönden gittim ve hız kurallarına hiç uymam çünkü 50 ile gitmem gereken yolda arkamdakiler 80le gelirken tek çarem kaldırıma cıkmak oluyor oda imkansız oldugu için hiç uymam ama yol boşsa herzaman hız kurallarına uyarım. Ben biraz kötü motorcuyum galba
Yaklaşık 1.5 yıl ehliyetsiz motora bindim(1.5 yılda 2500 km kadar). O sürede hiç kasksız korumasız binmedim, trafiğe çıkamadığım için de trafik kurallarına uydum diyebilirim. Ehliyeti almamla biraz kuralları aşmaya başladım sanırım. Ama bu uymadığım kurallar bence yanlış olan kurallardır yani otomobillerle aynı hızda sürmek, trafik hızına göre hızımı ayarlamak gibi.
Son zamanlardaki favorim ağır ve bana yetişemeyecek olan taşıtlar(kamyon, tır, otobüs) beni görmezden geldiğinde ya da kural ihlali yaptığında elimi kolumu sallayıp hemen olay yerinden uzaklaşmak.
otobandan çerkezköy sapagından çıktıktan sonra askeriyenin ordaki eds ler çalışmıyor.. sözde hemi hız hemi ışık kontrolü var.. kamyon tır taksi minibüs otobüs olmak üzere en az 1000 sefer uymadım.... 5 seneden belli ceza gelmedi... şirkettekiler sen gittin araç yakıtları yüzde 30 düştü diyor...Yaklaşık 1.5 yıl ehliyetsiz motora bindim(1.5 yılda 2500 km kadar). O sürede hiç kasksız korumasız binmedim, trafiğe çıkamadığım için de trafik kurallarına uydum diyebilirim. Ehliyeti almamla biraz kuralları aşmaya başladım sanırım. Ama bu uymadığım kurallar bence yanlış olan kurallardır yani otomobillerle aynı hızda sürmek, trafik hızına göre hızımı ayarlamak gibi.
Son zamanlardaki favorim ağır ve bana yetişemeyecek olan taşıtlar(kamyon, tır, otobüs) beni görmezden geldiğinde ya da kural ihlali yaptığında elimi kolumu sallayıp hemen olay yerinden uzaklaşmak.
Ehliyetimi (A2) alalı 3 ay oldu.
Henüz bir trafik kurallarını çiğnemedim.
Fakat motorumu aldığımda ilk iki hafta ehliyetsiz kullandım.
Sadece sokak aralarında ama.
Anayola çıkmaya cesaret edemedim motorumu benden alırlar diye.
Kırmızı ışıkta bir iki kere geçmişliğim var.
Şöyle birşey yapıyorum sabahları işe giderken;
Bulgurlu'dan köprüyoluna sapmak için bir ışık var.
Ben ışıklarda beklemeyip yandaki benzin istayonuna giriyorum.
Onun çıkışı benim gitmek istediğim yola bağlanıyor.
Yolu kontrol edip oradan dalıyorum yola.
Beklemeye kalksam dönen arabalar beni hep sıkıştırıyorlar.
Bende böyle bir çare buldum kendi kendime.
Ama bence bu trafik ihlaline girmez. Kestirme bir yol bence.
Yani öyledir heralde
valla ben 12 yasimda babamin mobiletle basladim motor kullanmaya kask denilen sey ile 24 yasimda tanistim onuda kendi motosikletimi aldiktan 2 ay sonra falan almistim dizlik pantolon bot mont hak getire angut gibi gidiyordum yolda.Mekan degisikligindenmi dersiniz yoksa toto korkusundanmi bilemiyorum su anda yurt disindayim hersey tam eve 100 metre uzaklikta bir market karsisindada polis merkezi var hicbiryere kasksiz gitmem sehir disina cikma ihtimalim varsa korumalarimi da giyer takarim .ama maalesef henuz ehliyetim yok..yani yok derken bu ulkeye ait ehliyetim yok turkiyeden aldigim ehliyet burda gecerli degil ama sagolsun polisler turk polisinden daha anlayisli cok da beyefendi...birkac sefer rutin kontrollere takildim burda evraklara baktilar hepsi tam ehliyet sordular gosterdim turkiyeden aldigim ehliyeti .yabancisin ama evraklarin tamam kural ihlali yapmadigi surece yabanci suruculerin kendi ehliyetleri ile arac surmeleri problem olmaz dediler ..ama kanun maddesi degil tamamen inisiyatif..
300m kadar kasksız kullandım. 5 ay kadar ehliyetsiz kullandım.
motosiklet için belirlenen hız sınırlarına asla uymuyorum çünkü trafik akışının altındaki hızlarda seyrettiğim zaman araçlar sürekli sıkıştırıyor, özellikle otobüs ve kamyonlar. ne zaman sakin sakin 70 - 80km hızla seyiretmeye çalışsam başıma bir iş geliyor.
şehir içinde sokaklarda 40km'nin üzerine asla çıkmıyorum. Yayalar yada sokaktaki hayvanlar (kedi, köpek) yola atlayabiliyor. Çevreyolunda ise trafiğin akışına göre 100 - 120km hızla gidiyorum.
Yerleşim yerlerinin içinden geçen şehirler arası yollarda hız sınırlarına uyuyorum (örnek Bursa'ya giderken yol Orhangazi'den geçiyor.) ancak bunun dışında yine motosiklet için belirlenen hız sınırlarına yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı uymuyorum.
Kırmızı ışıkta asla geçmiyorum ama 2 - 3 kere sarı ışıkta geçtiğim oldu.
Şimdiye kadar sadece bir kere ceza yedim, o da 92km hızla giderken radara girdiğim içindi.
kasksız 1-2 yıl sürdüm yaklaşık 1km gıbı evden dükkana kadar ama ozmanlar hiçte böyle düşünmüyodum yavş gidiyoruz ne gereği var flan da demedim dogrusu aklıma gelmedi am şu an kasksız binmiyorum binersemde çok kısa mesafelerde ama bu bıle ters gelir oldu bana ha bide yaklaşık 2-3 yıldır sinyal kullanmıyorum çünkü motorun elektrik aksanıyla ugrasmaya vaktim olmadı sanırım bu yaz tamamlıcaz
Dun sanayinin icinde kasksiz Honda Today kullandim.
17 senedir trafikteyim, ileri trafikte surus egitimli olmama ragmen kesin hatalarim var.
Cunku bazen kurallara uyar iseniz daha cabuk kaza yapiyorsunuz.
Yurt disinda 7 sene araba ve motor kullandim. Kirmizi isik gordugumde acimadan frene basardim. Turkiyede frene basarken dikiz aynama bakip arkama kimin yapisacagini kontrol etmek zorunda kaliyorum.
Daha almadım otorumu ama adım kadar eminim kırmızı ışıkta geçeceğimden (bakmıyorum bile ışığa falan), kasksız kullanacağımdan (yaz mevsiminde hele), aralardan sıyrılacağımdan (araba mı bu?)...
Ha, eğer polis durdurur, kulağımı çekerse yavaş yavaş durulurum belki.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
