Ben bundan 35 yıl önce Almanya'da ilköğretime başladım. 1 yıl okuyup Türkiye'de o kapkara önlükle devam ettim. Tamam belki 34 yıl önce böyle gerekiyordu ama artık gerekmiyor. Keşke uygun olsa da 35 yıl önceki fotoğrafları buraya koysam da giysi konusunda nerede olduğumuz anlaşılabilse.
Almanya'da tek tip mi... Tabi ki hayır, herkes istediğini giyip geliyordu, hemde 35 yıl önce devlet okulunda.
Sadece alkışlıyorum... Başka söze gerek de yok zaten...coq adlı üyeden alıntı
Farkındaysanız konu amacı dışına çıkıyor ve hakaret boyutlarına uzanıyor. Insanlar bir durum üzerinde nazikçe fikirlerini beyan etmek yerine neden tartışma yollarına başvurur hiç anlamıyorum. Aslında herkez bunu istemeden yapıyor, ufak bir kelime hatası bile internet ortamında tansiyonun yükselmesine yetiyor. Kimilerine doğru gelen inanışlar kimilerine yanlış gelebilir, bunda bir tuhaflık yok. Kimse kimsenin düşüncesini savunmak zorunda değildir, ama herkez herkezin fikrine saygi duymak zorundadır. Yorumlar yapılırken ''Ben ne diyorsam doğrudur'' mantalitesi aşılıp farklı düşüncelere sahip insanların var olduğunu düşünerek, kullanacağımız kelimeleri seçerek kullanırsak hiç böyle kırıcı ve rencide edici durumlara mahal vermemiş oluruz gibime geliyor...
Bu konuyu masaya yatırıp enine boyuna tartışıcak olan bizler değiliz bence. Yapılan bir uygulama varsa biribirine zıt düşüncedeki insanlar karşı karşıya gelir fikirlerini biribirine beyan eder... Eğer olay tartışma boyutuna geldiyse MEB'e bir mail atarsınız kardeşim biz bu işin içinden çıkamıyoruz şu olaya bir el atın dersiniz
Muhtemelen onlarında cevabı şu olacaktır ; Sanane kardeşim sanane? devlet benim kanun benim nizam benim...
Böyle bir cevap alacağımızı hepimiz biliyoruz..
Şimdi neden tartıştığınızı bir daha düşünün...
Bence konu gayet güzel tartışılıyor. Kişiselleştirilmiş falan değil. Sadece konuyu açan arkadaşımızın tahmin ettiği gibi olmadı ve hiç taraftar bulamadı bu görüşü. Olabilir. Zaten bir yerde herkes aynı fikirdeyse sorun var demektir.
Ancak görüyoruz ki her yönden çöken bir fikri savunmak da zor oluyor. İnsanı asabileştirebiliyor. Ülkenin gerçeklerinden uzak suçlamasını yapan konuyu açan arkadaşımız. Adamlar sadece iddia edildiği gibi avrupada tek tip kıyafet olmadığını yaşantılarından örneklerle açıklıyorlar.
Bırakın da biraz tartışma olsun. Tartışmaya da tahammül etmek lazım.
Devlet içinde verilmiş bir karar üzerine tartışmak vatandaşın değil politikacıların işidir. Vatandaş kendi arasında tartışırsa bu işin sonu iç savaşa kadar gider.
Sinek küçüktür mide bulandırır...
Farkındaysanız konu amacı dışına çıkıyor ve hakaret boyutlarına uzanıyor. Insanlar bir durum üzerinde nazikçe fikirlerini beyan etmek yerine neden tartışma yollarına başvurur hiç anlamıyorum. Aslında herkez bunu istemeden yapıyor, ufak bir kelime hatası bile internet ortamında tansiyonun yükselmesine yetiyor. Kimilerine doğru gelen inanışlar kimilerine yanlış gelebilir, bunda bir tuhaflık yok. Kimse kimsenin düşüncesini savunmak zorunda değildir, ama herkez herkezin fikrine saygi duymak zorundadır. Yorumlar yapılırken ''Ben ne diyorsam doğrudur'' mantalitesi aşılıp farklı düşüncelere sahip insanların var olduğunu düşünerek, kullanacağımız kelimeleri seçerek kullanırsak hiç böyle kırıcı ve rencide edici durumlara mahal vermemiş oluruz gibime geliyor...
Bu konuyu masaya yatırıp enine boyuna tartışıcak olan bizler değiliz bence. Yapılan bir uygulama varsa biribirine zıt düşüncedeki insanlar karşı karşıya gelir fikirlerini biribirine beyan eder... Eğer olay tartışma boyutuna geldiyse MEB'e bir mail atarsınız kardeşim biz bu işin içinden çıkamıyoruz şu olaya bir el atın dersiniz
Muhtemelen onlarında cevabı şu olacaktır ; Sanane kardeşim sanane? devlet benim kanun benim nizam benim... S
kesinlikle katılıyorum. tamamen konunun dışına çıkıldı ve ben daha fazla uzatmak istemiyorum. kim ne isterse yazsın,bundan sonra hçbirşey yazmıcam. sadece hakaret içeren laflar olursa, yöneticilere bildirip konunun kapatılmsını rica edecem.
sadece son sözlerimi söyleyip çekilecem, daha sonra kim ne derse desin umurumda değil.
(ayrıca kimseyi tarafıma çekmek gibi bir düşüncem yok,öyle bişey olsaydı zaten konuyu açmazdım,zaten bende taraf olmadığım bir konu için burda dikkat çekmeye çaışıorum blmiorum farkındamısınız.)
bu tür kapitalist düşüncelerle ülkemizin herbir toprağı karış karış satılmkta. ve ben eğitimdede aynı şeyi yapmaya çalışmlarına tamamen karşıyım,kim ne derse desin.
sadece size haftasonu sınıfımda geçen olayı anlatıp,yazıma son vermek istiyorum.
hava çok sıcak olduğu için,öğrencilerim sınıfça dondurma almak istediler,hep birlikte alıp yiyelim dediler. bende kabul ettim. herkes paralarını toplamaya başladı,bende hiç dikkat etmedim ama nerdeyse hepsi magnum, kornetto gibi pahalı dondurmalar almışlardı, daha sonra sınıfa baktığımda, 2 öğrencnin dondurma yemediğini gördüm,nedenini sorduğumda,hastayız yemicez dediler ama yanlarında oturan bir arkadaşları paraları olmadığını söyledi, o an okadar üzüldümki, onlar daha bir çocuk ve bütün arkadaşları dondurma yerken onlar sadece izliyordu ve eziliyorlardı,hemen diğer iki çocuğa da dondurma aldırdım,içim parçalandı o gün resmen.....
bu sadece küçük bir örnekti...artık bundan sonra hiçbişey yazmıcam bunun üzerine,kafanıza göre takılın....!
Tehlikeli bir fikir sizinkisi. Bir çeşit monarşi gibi...
Tabii ki biz düşünen ve o politikacıları oralara seçen insanların işidir tartışmak. Demokratik dünyada bırakalım politikacılar halletsin diye bir şey yok. Komuoyu oluşacak ki bizi nasıl temsil edeceğini bilecek politikacı.
Konu kişiselleştirilmiyor Ofelya, aksine verdiğiniz örneklere eklenen başka örneklerle genelleştiriliyor.konu tamamen kişiseleştirilmeye başlandı, bence herkes haddini bilerek konuşsun. başka ülkede yaşayıp, daha ülkenşn gerçekleriyle uzaktan ahkam keserek olmaz bu işler. evt herkes görüşlerini sonuna kadar savunur. inan beyninnin yakınından bile geçmek istemem coq
"Herkes haddini bilerek konuşsun." cümlenizi kim üzerine alınacak bilmiyorum. Kaldı ki bu konuda uyarı yapmanıza gerek bile yok. Çünkü herkes uygun kelimelerle cümleler kurarak konu ile ilgili fikrini ve örneklerini sunuyor. Sunmaya da devam etsin ki farklı açılardan bakılınca konular nasıl görünüyor bunu öğrenelim. Farklı fikir ve bilgilere sahip olabilelim.
---------- Mesaj ekleme zamanı: 16:57 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 16:53 ----------
Öğretmenlikteki tecrübenizin azlığı sizi bu örnekte sıkıntıya sokmuş. Ben aynı olayı kesinlikle yaşamazdım. Çözümü gayet basit, para toplanır, 30 kişiye 30 adet aynı dondurmadan alınır, Eksik para varsa öğretmen tamamlar. Böylece kimse için bir sıkıntı olmaz ayrıca parası olmadığı için dondurma alamayan çocuklar da sıkıntıya girmezlerdi.
KEsinlikle katılıyorum. Durumu iyi olanlar marka diye tabir ettiğimiz ayakkabı, pantalon, tişört giyerken durumu olmayanlar -ki bu durum düz liselerde daha kötü- ne yapacak?? Aralarında uçurum olacak. Yine çakma diye tabir ettiğimiz ayakkabıları giyecekler kendini bilmezler dalga geçecek. Okul iyice çekilmez olacak. Bakalım sonuç ne olacak???????
kapitalist coq ve saz arkadaşları ile savaşımız her mecrada devam edecektir.
Die Welle ya da The wave isimli bir film var, lise dönemi alman gençliği. bu filmi seyrettiğimde biz nerede okuduk bunların derdi nedir diye düşünmüştüm.
konu gereksiz bir polemik içinde yürüyor, buna mahal vermemeliydiniz.
çocuğun cismi ile değil manası ile uğraşmak gerekir.
şimdi arka sokakta çocuklar oyun oynuyor birbirlerine ağza alınmayacak küfürler ediyorlar, büyükleri de el kadar sabilere tecavüz ediyor, satıyor. devlette üstünü örtmeye çalışıyor.
siz neyi tartışıyorsunuz.
asıl bu zihniyetle uğraşmak gerekir.
faşizan tutum yönetimden başlamaz, halktan başlar yönetim sadece sonuçtur.
bir öğrenci olarak kesinlikle katılıyorum. zaten burda bi okula gidenler gelir bakımından birbirine yakın insanlar. Ve bu her yerde aynı istisnalar olabilir. Peki bu istisnalara ne oluyor? Sanki aynı kıyafeti giyince aynı ayakkabı, çanta, araç-gereçlere sahip olabiliyor ve aynı organizasyonlara katılabiliyolar mı? Zaten benim okulumun ortalama gelir düzeyi gerçekten yüksek (devlet okulu) ve genelde okul ceketi yerine istediğim bir ceket, gömlek içine tişört ve bu gömlek sadece derslerde giyilir, istediğim tarz ayakkabı, kravat da cebimde (müdürün yanına gitmem gerekirse takmak için). Herkes böyle artık neden bunu artık kural halinde bırakıyoruz ki? Öğretmenlerimiz de bize yakınıyorlar; bu kıyafet uygulaması zaten sadece bize, kalksa da kurtulsak...
Yapmayın lütfen,Böyle gerici zihniyetle bu ülke hiç bi zaman hiç bir konuma yükselemeyecek.Bırakın arkadaşlar demagoji yapmayı.Parası olan giyer parası olmayan giymez.Alt tarafı 2 günde 1 tişört.İnanın ki ülkemiz olmasa da ülke gençleri değişmeye başladı ve inanıyorum ki hiç bir öğrenci bir arkadaşını kıyafetlerinden dolayı aşağılayacak kadar aşağı düşmedi.Duygu sömürüsüne gerek yok.Her zaman her ortamda insanlar çözümler bulabilirler.Öğretmen örneğindeki gibi para toplanıp tüm sınıfa dondurma alınabilirdi örneğin...
Düşünce tarzlarının kesinlikle kapitalist sistemle falan bir ilgisi olamaz.Eğer konu oraya gidecekse zaten elinizin altındaki bir çok şey kapitalist sistemin dayattıklarındandır...
Ayrıca düşünme işini politikacılara bırakmak kesinlikle kabullenilemeyecek bir iddiadır.Düşünen insan tartışır ki şimdiye kadar okuduklarım arasında iyi yada kötü, farklı şekillerde herkes düşünebiliyor.Böyle bir düşünce kesinlikle savunulmamalı.
MEB bence serbest kıyafet konusunu öğrencilere sormakla çok iyi etti.Hem onlara bir karar hakkı tanımak, hem de farklı düşünceler farklı açıdan bakmak konusunda bu çok önemli.
Sonuç olarak coq'a kesinlikle katılıyorum.Yıllardır tüm Dünyada geçerli olan serbest kıyafet uygulamasına sonuna kadar EVET.....
Kesinlikle katılıyorum.
Böylesine gereksiz bi konu ile gündem meşgul edileceğine eğitim sistemindeki düzensizlikler ele alınmalıydı. Kıyafet sadece çocukların bedenlerini kapatmıyor, bu çıplak gerçeğide çok güzel örtüyor...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
