Geçtiğimiz ay
bizim çocuklar ile İstanbul Park’taydık. Hem de yepyeni bir motosikletin testi için. İstanbul Park hakkında düşüncelerimi daha önce yazmıştım.
Ama o zamandan beridir bazı şeyler değişiyor gibi. Zaten orada mükemmel çalışan bir ekip olmasına rağmen pek çok insan için yasak şehir gibi atıl durması herkes gibi bizim de canımızı çok sıkıyordu. Ancak yeni yeni bir hareketlenme olduğunu görmek çok keyifliydi. Test ekibim ve ben, daha piste adım atar atmaz özlemini çektiği oyuncağa kavuşan çocuklar gibi şendik. Neyse, bu haftaki test konuğumuz Suzuki’nin sessiz sakin piyasaya çıkardığı ama büyük potansiyele sahip modeli GSX650F oldu.
Neden tilki dediğime gelince; Bu motosiklet kuzu gibi değil. Ama çok akıllıca üretilmiş. Hem üreten hem kullanan için çok mantıklı bir seçim olmuş. Aslında altyapı olarak Suzuki’nin artık getirmediği Bandit 650’nin temellerine sahip bir motosiklet bu. Ancak GSX-R 1000 modelinin farlarına ve isim kardeşi olduğu diğer GSX serisine benzeyen çekici bir elbiseye sahip olması ilk anda insanı şaşırtıyor. Bandit’in kıyafetli olanı diye düşününce feci yanılıyor insan. Evet benzeyen özellikleri var. Ama asıl hedefi ülkemizde çok sevilen ancak artık üretimden kalkan Honda CBR 600 F modelinin tahtını elinden almak. Elinde bu tahtı almaya yetecek silahları mevcut.
Bir kere kıyafetleri çok güzel. Klasikleşmiş mavi beyaz GSX-R boyası ile göz alırken üzerindeki işçilik Suzuki’nin artık detaylara nihayet gerekli özeni göstermeye başladığını kanıtlayacak kadar iyiydi. Farları ve göstergelerine bakınca gerçekten öyleymiş gibi görünüyor. Ancak iki kişilik selesi, çıplak motosikletlerdeki gibi gidon demirinin olması, eski moda egzozu ile bu durumda bi acayiplik olduğunu anlamak mümkün. Ancak çok konforlu selesi, spor motosikletlere göre çok daha dik oturulan oturuş pozisyonu ve düşük yakıt tüketimi ile büyük avantajlara da sahip. Sıralı dört silindirli motoru sadece 85 bg üretiyor deyince pek çoğunuzun suratının asılacağını biliyorum. Bizim test pilotları da piste çıkmadan önce aynı durumdaydılar. Testin sonunda ise hepsinin söylediği şey aynıydı. Kullanılabilir güç fazlasıyla yeterli. Sportif biraderlerine göre düşük devirde fazlasıyla güç üretebilen motoru üst devirlerde elbette onlar gibi delirmiyor. Ancak bu durum sürücünün işini çok kolaylaştırıyor. Motorun nerede ne yapacağını kestirmek çok kolay. İnanılmaz eğlenceli bir motosiklet olduğu konusunda herkes hemfikirdi. Tüm kontroller olması gerektiği gibi temiz ve sorunsuzlar. Hiçbir zaman sürücüyü endişelendirecek sürprizler yaşatmıyor. Çok zorlamaya başlayınca erkenden olan biten hakkında sürücüye uyarılar geliyor. Süspansiyonu yumuşak olsa da pistte en hızlısı olmasa da pistte kullanan herkesin favorisi GSX650F oldu. En keyif veren motosikletin bu olması şaşırtıcıydı. Çünkü testte GSX-R 600 den Ducati Monster’e kadar pek çok motosiklet daha katıldı. ABS destekli frenleri İstanbul Park gibi fren katili bir pistte bile sorun çıkarmadı. Çünkü rakipleri olan pek çok orta sınıf motosiklet iki pistonlu frenler kullanırken Suzuki masraftan kaçmayıp dört piston kaliperli gayet kaliteli bir fren sistemini esirgememiş.
GSX650F bana göre çoktan yeni bir sınıfın öncüsü olabilecek bir model. Bir kere fiyatı 17 bin 490 YTL gibi neredeyse kelepir bir rakamda. Bu fiyata göre hem sportif görünen bir motosiklet sahibi olurken aslında çok kolay kullanılan, çok keyifli, çok amaçlı bir motosiklet sahibi oluyorsunuz. Şehir içinde kullanmaya çok uygun, uzun yolda tam kıyafeti ve torklu motoruyla avantajlı, bozuk yollarda böbrek taşlarını düşürmeyecek sertlikte süspansiyonlara sahip, sahibi bizim gibi delirip piste gitmek isterse hiç üzmeyecek, güvenlik hastaları için ABS frenlere sahip, arkadaki yolcuyu hayatından bezdirmeyecek başka motosiklet henüz piyasada yok. Yeni motosiklet alacak olanlar, hele ki spor motosikletlerin tipine hasta olup ta, belim bükülür, cüzdanım elden gider, yolcum beni komalık eder, uzun yola gidemem, bozuk yola giremem endişesi olanlar bu motosikleti mutlaka bir büyüteç altına almalı.
Ayşe Şule BİLGİÇ
ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr
Rüzgarın Kızı - Ayşe Şule Bilgiç'in Yazıları Her Çarşamba Hürriyet Gazetesi Otoyaşam Ekinde Yayınlanır.