CAN-BUS(Akıllı motosikletler)

**aytskal** · 27 Şubat 2007, 17:26

Aslında bu tip yazılar çok fazla ilgi çekmiyor ancak ben yinede paylaşmak istedim.Malum mesleğimiz PLC endüstriyel otomasyon..
Otomotiv endüstrisinde kullanılan can-bus haberleşme sistemi artık motosikletlerdede kullanılmaya başlandı başka firmalar bunu uyguluyorlarmı bilemiyorum ama BMW motosikletlerinde bu teknolojiyi aktif hale getirmeye başlamış.
Sistemden kısa ve sade biçimde söz edecek olursak CAN-BUS yani (Controller Area Network Bus) kısaca (Kontrol ağı veri yolu) anlamına gelmektedir...Kabaca ve sıkmadan sistemin basit çalışma biçimi tek bir kablo vasıtasıyla motosikletin tüm alıcı ve ekipmanlarının birbirine bağlanarak haberleşmesini sağlamaktır diyebiliriz yani örneğin motosikletimizin yağı fazla ısındı ve tehlike arz etmeye başladı ilgili yağ basınç yada ısı sensörü bu veri yani bilgiyi bu can bus kablo yardımıyla tüm ekipman sensör gösterge prop hatta sinyal far gibi alıcılara ulaştırarak tüm sitemi uyarır.(Tek kablo mecburen her yere bilgi gidecek)Bu veriye ihtiyacı olan elemanlarda faliyete geçer mesela gösterge alarm verir yada kesici motoru durdurur radyatör fanı çalışmaya başlar gibi...Bu bilgiye ihtiyacı olmayan elemanlarda veriyi es geçip yada çöpe atıp normal çalışmaya devam ederler...Bu bize ne kazandırır örneğin merkezi işlem ünitesi yardımıyla bilgisayar sayesinde kronik arızalar kolayca tespit edilir çünkü ünite bu bilgileri kaydeder.Örneğin sigortaya ihtiyaç yoktur zaten ilgili eleman sensör yada prop tehlikeyi sezer ve önleyip bilgiyi iletir hatta saklar.Örneğğin en alttaki resimdeki kontrol ünitelerine benzer cihazlarla ateşleme zamanları yada belirli performans ayarları ile oynanılarak ek hız yada performans imkanları getirilebilir.Bence en kötü yönü ise artık kontrol bizlerde değil arıza olduğunda al eline anahtarı yada penseyi değiştir sigortayı olayları yerine malesef büyük bir olasılıkla bir bilgisayar yada kontrol ünitesine gereksinimi olacak.Buda yolda kalmak anlamınamı geliyor dersiniz...

BMW R 1200 GS K 1200 GT-S F 800 ST gibi modellerinde bu teknolojiyi kullanmaya başlamış...

http://www.bmw-motosiklet.com/index....tail_main.html

**tubis** · 27 Şubat 2007, 17:30

Ben bmw 1200 gs i alabilir miyim

Onur dan önce davranayim dedim

**TuğrulÖzbek** · 27 Şubat 2007, 23:10

SS için uygun olabilir fakat arazi tipi araçlar için ne kadar az elektronik o kadar iyi
simply is best

**rafethasal** · 28 Şubat 2007, 12:27

Abi benim çok tuhafıma gidiyor bu olay.
Benimle motorumun arasında birsürü elektronik sistem olsun istemiyorum.
Gerekirse atan sigortayı ben değiştirebileyim.
Motor trak diye kitlenip kalırsa basit bi arızadan, servis beklemek hiç işime gelmiyor. Ama şu açıdan çok iyi BMW kullanıcıları bilirler, servise büyük hasarlar açmadan durmuş bi motorla gitmek iyi bişy olsa gerek maddi açıdan....

**Predator[23rd]** · 28 Şubat 2007, 13:37

abartmayin!

BMW ve diger üreticiler her hafta ariza yapacak bir sistemi seri üretim araclarina koymazlar. onun disinda da eminim sinyal lambasi bozuldugu icin motorsiklete sabah calsimamazlik etmeyecektir. ciddi bir sorun oldugunda da aletin sizi uyarip biran önce durmanizi istemesi bence kötü birsey olamaz.

**By Mükemmel** · 28 Şubat 2007, 13:43

Rafet hasal arkadaşımız haklı bu tip teknolojisi yüksek düzeyde olan araçlarda arıza olduğunda bunu el yardımıyla yapmak oldukça zor mutlaka servis gerekli ayrıca iyi hatırlarım yolda kalmış bir bmw yi itekleyerek götürüyordu 3 kişi

**Predator[23rd]** · 28 Şubat 2007, 14:04

enjektörlü ama "akilli" olmayan herhangi bir motorsiklette birsey tamir etmeye calisin bakalim.

ampülünü degistirebilirsiniz (belki), sincirini yaglayabilirsiniz, hava ve yag filtrelerini degistirebilirsiniz. ama gelin 4 silindirli bir motorsikletin bujilerini degistirinde göreyim sizi.

**whiteeagle** · 28 Şubat 2007, 17:43

ne kadar çok elektronik o kadar risk. bence gerek yok. arabalar teknolojik olsun. motorlarımız değil. taşradaki herhangi bir tamirci anlayabilsinki bende taşraya gidebileyim.

**aytskal** · 28 Şubat 2007, 22:21

Gelişmiş otomasyon sistemlerinde by pass yöntemi kullanılabiliyor yani sorunlu ve çalışmayacak yada sistemi engeller yada engellemez halde bir ekipman devre dışı bırakılıp sistemin çalışır halde tutulması sağlanabiliyor bu nedenle sigortalar iptal edilebilir bunu kanallama yöntemine benzetebiliriz mesela nehir akarken bire yerde geçemeyeceği bir taşla karşılaştı ve debi akım hızı düştü bunu farkeden sistem taşın etrafından dolaşarak o eski kanalı devre dışı bırakabilir...
Bu işi motosiklet üzerine indirgersek lambalardan birinde örneğin farda kısa devre var merkezi işlem ünitesi bu interlock bilgiyi aldığı anda sistemin devamlılığını sağlamak için farı devre dışı bırakır ve bize bir uyarı gönderir kısa devre olan bir ağda doğal olarak hiç bir elektriksel aksam çalışmayacaktır...
BY PASS tekniği bu amaçla kullanılmaktadır...

**taylo** · 28 Şubat 2007, 23:25

predatör kardeş sinyal lambası yanmdğı için çalışmazmı bilmem ama bu sistem yeni araçlarda var far ampulü kestiğinde aracı stop ettiğinde çalıştıramıyorsun (mercedes atego kamyonlarda bu sistem var.)iyimidir kötümüdür o da tartışılır.teknolojinin getirdikleri olduğu gibi götürdükleri de oluyor.

**TuğrulÖzbek** · 28 Şubat 2007, 23:30

yinede asvalt motorları için iyi olacak bir sistem.
uç bir örnek dakarda yardımcısız yarışıyorsunuz. elektronik aksamda bir sorun çıktı. o zaman yarış dışı kalma gibi bir sorun olmaz mı?
arabalardan bir örnek arazi performansı en iyi araç elektronik sistemi az olan araç mesela land rover discovery, jeep cj5 gibi. yeni nesil arazi araçları daha çok asvaltta kullanılacağı düşünülerek imal ediliyor.
eski kafalı düşüncem arazide mücadele ederken elektronik olmamasından yana. o zaman ne kıymeti kaldı araziye çıkmanın ki?

**Predator[23rd]** · 01 Mart 2007, 02:15

TuğrulÖzbek adlı üyeden alıntı

uç bir örnek dakarda yardımcısız yarışıyorsunuz. elektronik aksamda bir sorun çıktı. o zaman yarış dışı kalma gibi bir sorun olmaz mı?

paris-dakar yarisinda motorsikletlerin üstündeki elektronik yardimcilardan göstergelerini göremiyorsun. adamlarin en önemli aksesuari GPS navigatör ve telsiz. bunlardan ikisi ayni anda bozulsa allah yardimincin olsun derim.

bence cok abartiyorsunuz. sanki tasrada veya cölün ortasinda buji kablosu kopsa yapilacak cok sey varmis gibi davraniyorsunuz. eninde sonunda bütün sistemler icin "güvenirlik" istiyorsaniz tek cözüm "redundancy", yani herseyin yedegini yaninizda gezdirmek. bu da pratikte mümkün degil...

**aday** · 30 Mayıs 2007, 19:57

Motosikletle daha çocukken tanışanlardanım. Klasik kırmızı Jawa’lar döneminde ehliyet almıştım. Nitekim ehliyetimin tarihi 1978’i gösterir. O zamanlar otomobil ehliyeti ile motosiklet kullanılmasında yasal bir engel bulunmamasına rağmen, motosiklet sevgisinden, saygısından olsa gerek, ayrıca motosiklet ehliyeti almıştım. Yani demem odur ki çok da çaylak bir kullanıcı sayılmam.

2006 yılında, ÖTV zammıyla meşhur olan MOTOSHOW fuarından yangından mal kaçırır gibi ben de bir BMW R 1200 GS aldım. Daha önceden motosiklet hakkında yazılanları okumuş, “hayalimdeki makina” demiştim.

Motosikleti alalı bir kaç ay olmuştu. Toplam 2200 km yol yapmıştım. Şilede, park halindeyken motosikleti çalıştırmak için marşa bastım, tık yok. İlk açılışta motosiklet kendi kendine rutin testini bitiriyor sonra EWS uyarısı ekranda sabit kalıyordu. Borusan İstinye ile telefonla görüşme sonrası motosiklet çekiciyle servise götürüldü. Servis muayenesi sonucunda immobilizer arızası olduğu, kontak ve gidon kilidinin bulunduğu göbeğin değişmesi gerektiği söylendi, gereken işlem yapıldı; iki gün sonra da motosikletimi teslim aldım.

Olabilir, “şanssızlık” dedim.

Birkaç hafta sonra karşı komşumun benimle yakın bir zamanda satın aldığı aynı model ve aynı renkteki R 1200 GS motosikletini evinin önünde tamir etmeye çalıştığını görünce merak ettim, yanına gittim. Akünün boşaldığını düşünerek aküyü sökmeye çalışıyordu. Oysa anlattığı bulgular benim yaşadığım sorunla benzerdi. Hemen servisi aradık. O da motosikletini çekiciyle servise götürmek zorunda kaldı. Onun motosikletinin de kontak kilit göbeği değiştirildi. Arkadaşım da benim gibi “şansızlık, olur böyle şeyler” dedi.

BMW kalitesine toz kondurmak istemiyoruz ya..

Aradan 6 ay geçti. Motosikletin sayacı 4900 km civarında gösteriyor. Tarih 30 Nisan 2007, yer Bahçeşehir, TEM otoyolu. Sol şeritte ilerlerken motosiklet aniden sanki kontak anahtarını kapatmışım gibi durdu! Aynaları kontrol ederek hemen emniyet şeridine geçtim. Yanlışlıkla acil durum kontak kapama koluna mı dokundum diye kontrol ettim ama öyle bir şey yoktu.
Bu defa gerçekten “şanssızlık” diyemedim. Arkamda yakın takipte seyreden bir araç olmadığı için kendimi çok şanslı hissettim. Aksi halde bunları yazmaya ömrüm yetmez, dikkatsiz bir sürücü olarak polis kayıtlarında yerimi alabilirdim.
Birkaç deneme sonrası motosikleti tekrar çalıştırabildim. Emniyet şeridinden pek ayrılmadan Aksaray Vatan Caddesine kadar geldim. Aynı arıza bulvarın ortasında tekrarladı. Tahmin edebileceğiniz gibi bütün karizmayı çizdirdim. Trafik durdu. İterek motosikleti Vakıf Gureba Hastanesinin önündeki kaldırıma çekip servisi aradım. Servis yetkilisinin önerileri doğrultusunda yaptığım çalıştırma demeleri de başarısız olunca telefondaki yetkili muhtemelen “benzin pompasında” elektronik arıza olduğunu, motosikletin çekiciyle servise götürülmesi gerektiğni söyledi. Motosiklet tekrar Borusan İstinye Servisine nakledildi ve ilgili parça değiştirlerek beş gün sonra teslim edildi.
Moralim bozulmuştu. İnternette hep benzer olay yaşayan birilerine baktım, bulamadım. İnsan dertleşmek istiyor böyle durumlarda. BMW marka motosikletlerle ilgili çok sayıda övgü yazıları gördüm ama sorunlarını yazana rastlamadım. Acaba BMW kullananlar motosikletlerine “toz kondurmamak” için olumsuz şeyleri yazmıyorlar mı diye düşündüm. Aynı arızayı iki ayrı motosiklette görmek doğrusunu söylemek gerekirse garanti sonrasında yaşayabileceklerim konusunda beni endişelendiriyor.
Hele son yaşadığım olay aklımdan hiç çıkmıyor. Her an motor durabilir kaygısıyla beni tedirgin ediyor ve güvenle otobana çıkamıyorum, sollama yaparken şerit değiştiriken korkuyorum.

Siz olsaydınız neler hissederdiniz?

İşi abarttığımı düşünüyorsanız bana cesaret verin, lütfen. Sevgilerimle.

Dr. M. Davut TOKLU
davut@toklu.net