Yaşanabilir bir dünya için destek!!!

[Özer]

ben kimseye hakaret edici bir ifade kullanmadım. söylediklerim niye hakaret algılandı onu da anlamadım. ben sadece "çevreci kuruluşlar birileri tarafından kullanılır" ve bu tür eylemlere girenlerin bir kısmı bilerek ve gönüllü olarak, bir kısmı da bilmeden, gerçekten çevrecilik yaptığını zannederek girerler diyorum. bu tür insanlardansanız dikkatli olun, birilerinin güdümünde olmayın, çevrecilik yapacaksanız bilerek, araştırarak yapın diyoruz. ben de çevreciyim, sonuçta ağaç kovuğundan çıkmadık. biz ölüp gittikten sonra ne olursa olsun, "benden sonrası tufan" demiyoruz ama kalkıp hiç bir çevreci kuruluşa üye olup sokak eylemlerine katılmadım, katılmam da. ayrıca ortada bilimsel veriler varken de ben onlara bakarım, söylentilere değil.

* nükleer santral günümüzde en yüksek verimli enerji kaynağıdır ve çok da güvenli ve temizdir, o zaman desteklerim.

* termik santral, belki verimi %40'dır ama kurulumu daha ekonomiktir, ayrıca günümüz teknolojisinde hiç de öyle eski santraller gibi bacalarından kömür karası duman çıkarmaz. her türlü güvenlik ve filitrasyon önlemleri tamdır. o zaman desteklerim.

* rüzgar enerjisi en temiz kaynaklardan birisidir ama gerek rüzgar hammaddesi açısından, gerekse de üretim kapasitesi açısından kısıtlıdır. o zaman kısmen desteklerim. (ülkemiz rüzgar açısından o kadar zengin değildir, her yerde enerji üretecek rüzgar bulamazsınız ve bulduklarınızla üreteceğiniz enerji de yeterli değildir).

* güneş enerjisi elbetteki gayet çevrecidir ancak herşeyden önce bugün için kurulumu ekonomik değildir. ayrıca ne kadar çevreci olduğunu da yine tartışırım. çünkü güneş panelleri üzerlerine gelen ışınların tamamını emmez, büyük kısmını yansıtır, tıpkı büyük kentlerdeki komple cam kaplı binalar, gökdelenler, plazalar gibi. dolayısıyla aslında biraz da ışınları atmosfere yanısıtan ayna görevi görürler. toprak tarafından emilip absorbe edilecek bu ışınlar atmosfere geri dönünce ilerleyen dönemlerde ne etkileri olacak bunların, göreceğiz. (ayrıca görüldüğü üzere, cam binalar için de buyrun size karşı çıkılacak bir çevresel sorun daha). dolayısıyla kısmen desteklerim.

gibi liste uzar da gider...

yine de hakaret olarak algıladıysanız, özür dilemekten hiç gocunmam ve özür dilerim. ama bu bir tartışma konusu ve burda tartışıyoruz. söylenen her şeyi herkes üzerine alınır ve hakaret olarak algılarsa, biz de şişi de yakmayalım kebap da yanmasın tarzı fikirler sunarsak, tartışma çok verimli olmayacaktır kanımca...

Buraya kadar okudum yorumları ve aynen katılıyorum yazdıklarına
Nükleer Santralın dışındaki alternatif enerji kaynakları gelecek yüzyılın nüfusunu beslemeye yetmeyecektir.
Almanyada ta 70'li yıllardan bu yana üretim yapan santraller var..hali hazır 17 adet faal santral var ve demode ya da arıza nedeni ile kapatılmış 17 santral bulunmakta.
Nükleer Santralin tek düşündürücü ve sıkıntılı yönü Nükleer atıktır...Atıklar nasıl ve nerede muhafaza ediliyor? Almanlar sökümü tamamlanmış kömür mağdenlerini değerlendiriyor yani 500-600 belki 1000mt yer altında depoluyorlar atıklarını.
Netice itibarı ile, uzmanların kontrolünde Nükleer Santral geleceğin önde gelen enerji kaynağı olacak.İmzalar da atılıyor ya yakında...

[motoseyyah]

Termik santrali yapan firma, Yalova da termik santralin ne kadar "cici" bir şey olduğunu taraflı bir brifingle açıklandı.Burada açıklanan yazı ne kadarda oradakine benziyor. Sakın aynısı olmasın. Bakın çok kısa bir şey söyleyeceğim.... kimse termik santrali savunmasın, yada zararsız olduğunu söylemesin ,kamuoyunu yanlış bilgilendirmesin.Burada yanacak olan yüzbinlerce ton kömür.Ne kadar arırsanız arıtın "maddenin sakınım kanunu"nu değiştiremezsiniz. saygılarımla....

[groteks]

ben bu meseleyi ve çevrecileri anlamıyorum bir türlü.

- termik santral kuralım
- olmaz, çevreyi kirletiyor, felaket getirir

- peki nükleer olsun
- aboo, naptınız? nükleer hepten rezalet

- rüzgardan üretelim enerjiyi
- olmaz, rüzgar yeterli değil

- sudan üretelim, baraj yapalım
- o da olmaz doğal su yolları bozuluyor, barajlar verimli değil, tarihi alanlar da mahfoluyor

- e o zaman enerjiyi dışarıdan alalım, biz üretmeyelim
- o da olmaz, her şeyimiz dışa bağımlı oldu. üretmiyor, habire tüketiyoruz. keza doğalgaz da bu anlamda uygun değil. adamlar doğalgazımızı istediklerinde keserler, zırt-pırt zam yaparlar. doğalgazdan da enerji üretemeyiz

- tamam o zaman, nükleer olmaz, termik hiç olmaz, su verimli değil, rüzgar az, doğalgaz yan yattı, öbürleri çamura battı. dışarıdan alamayız. e kardeşim karanlıkta durun o zaman, elektriksiz kalın, tüketmeyin, orta çağa geri dönelim, mum yakalım
- o da olmaz, enerjiyi mutlaka isteriz ama biz enerjinin gökten zembille inenini isteriz.



birisi bana bu durumu bir anlatsın hele. dünyadaki tüm gelişmiş ülkeler enerji üretiminde özellikle nükleeri kullanır ve her gün yeni nükleer santraller kurulurken, biz de kurulması niye tehlikeli oluyor? bu çevreciler, kim tarafından, ne amaçla kullanılıyorlar? bilmek istiyorum...

[motoseyyah]

Termik santrali yapan firma, Yalova da termik santralin ne kadar "cici" bir şey olduğunu taraflı bir brifingle açıklandı.Burada açıklanan yazı ne kadarda oradakine benziyor. Sakın aynısı olmasın. Bakın çok kısa bir şey söyleyeceğim.... kimse termik santrali savunmasın, yada zararsız olduğunu söylemesin ,kamuoyunu yanlış bilgilendirmesin.Burada yanacak olan yüzbinlerce ton kömür.Ne kadar arırsanız arıtın "maddenin sakınım kanunu"nu değiştiremezsiniz. saygılarımla....

Ayrıca burada konu termik santral,nükleer yada başka bir şey değil. Nükleerin de artısı ve eksisi tartışılabilir o ayrı bir konu.Ayrıca küçümseyerek çevreci diye adlandırdığınız kesimin ,toplumun en duyarlı ,maddi beklentileri olmayan hatta maddi-manevi sıkıntılara göğüs geren,pek çoğu kültürlü ,başkaları tarafından maşa olarak kullanılamayan (istisna her kesimde olur),toplum çıkarını düşünen insanlardan oluşmuştur.Aynı YALOVA DA OLDUĞU GİBİ.

[m.şanveren]

Yaa bu çevreciler,yanlış anlaşılmasın,bende şeyii çağrıştırıyor nedense, ıııı şeyiii...

Hani camii de çocuğun biri kitaplığa veya tesbihlerin konulduğu askılığa uzanır,hemmen ordan bir,iki ihtiyar ''Allahın gücüne gitmesin'' pitbull gibi saldırıya geçerler (pişşşttt çocukkk,bırak bakim onları,BIRAKK)

Yanlış düşünüyor olabilirim,affınıza sığınıyorum...

[motorhocası]

Gelişmiş ülkelere bir bakmamız gerekir.Dünya'da rüzgar enerjisini kullanma oranı %1,5 gittikçe yükseliyor ve her türlü geri ülke bu oranın içinde.

http://www.geobilim.com/japonyada-gu...i-devrimi.html

http://www.haberler.com/turkiye-den-...racati-haberi/

[Koulu]

Toplam yatırımın % 30’u çevresel etkileri minimumda tutma amaçlı kullanılmaktadır. Santral emisyon değerleri Türkiye ve AB’deki yasal limitlerin çok altında olacaktır.
Daha detaylı bilgi vermek gerekirse, Türkiyedeki yasal limitin 1/10 AB limitlerinin de 1/3 'ü olacak toplam emisyon.
Keşke bilinçsizce sadece kulaktan dolma bilgilerle veya birilerinin gazına gelmeden veya kimsenin kuklası olmadan önce ne olduğunu detaylı bir şekilde okuyup-öğrenip sonra karşı çıksak.


Yatırımın Çevre Boyutu:

Aksa enerji santrali yatırımı mevcut en gelişmiş teknolojiyi kullanarak, çevre ve insan sağlığına en duyarlı proje kapsamında gerçekleştirilecektir.
Toplam yatırımın % 30’u çevresel etkileri minimumda tutma amaçlı kullanılmaktadır. Santral emisyon değerleri Türkiye ve AB’deki yasal limitlerin çok altında olacaktır.

Çevre Boyutları beş başlık altında değerlendirilerek aşağıda özetlenmiştir:


1) Hava Kalitesinin Korunması İçin Alınacak Tedbirler:

Enerji santrali kazanlarından yanma sonucunda çıkacak gazlar aşağıdaki temizleme ünitelerinden geçirilecek ve sonra bacaya verilecektir.;

• Azot Oksitler (NOx), Azot Oksit Giderme Ünitesinden (SCR) geçirilerek giderielcektir.
• Küller, elektrostatik filtrelerden (ESP) geçirilerek, tutulacaktır.
• Kükürt dioksit (SO2), baca gazları desülfürizasyon ünitesinden(FGD) geçirilerek alçı taşına çevrilecektir.

Aksa’nın baca gazları ile ilgili vermiş olduğu taahhütler Türkiye ve AB değerleri altındadır.



Baca Gazı Arıtma (Temizleme) Sistemleri Nasıl Çalışacak?








• Azot Oksitleri (NOx) gidermek için kurulacak (SCR) Ünitesi:

ÇED sürecinde yapılan “Halkın Bilgilendirilmesi Toplantısı”nda, halktan gelen talepler doğrultusunda, tamamen yüksek kalorili ithal kömür kullanımına karar verilmiştir.

Yüksek kalorili ithal kömürün yakılması için en uygun ve en gelişmiş kazan tipi Pulverize Yakma Teknolojisidir.

Bu teknolojiye geçiş nedeniyle, proje bütünüyle gözden geçirilip ek yatırım kararı alınarak Azot Giderme Ünitesi de kazan çıkışına konulmuştur.

Azot oksit giderme ünitesi, Türkiye’de mevcut ve çalışmakta olan termik santrallerin hiçbirinde bulunmayan bir sistemdir.

Bu Azot oksit giderme ünitesi sonucunda Türkiye’de yürürlükte olan Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ile verilen ve çevre-insan hayatını korumak üzere belirlenmiş NOx limiti olan 800 mg/Nm3 değerinin dört kat daha düşüğü olan 200 mg/Nm3 değeri sağlanacaktır. Avrupa Birliği’nde geçerli olan NOx limiti ise 450 mg/Nm3 tür.


• Külleri tutmak için kurulacak (ESP) Elektrostatik Filtreler:

Baca gazları NOx giderme ünitesinden sonra elektrostatik filtrelerden geçirilerek küller filtreler altından alınacaktır.

Elektrostatik filtreler altında toplanan kül vakumlu transfer sistemi ile kül depolama silolarına alınacak, silolar altından dökme çimento taşıma araçları ile beton santralleri ve çimento fabrikalarına gönderilecektir.

• Kükürt dioksiti (SO2 ) Gidermek İçin Kurulacak (FGD) Baca Gazları Desülfürizasyon Ünitesi:

SO2’yi gidermek üzere, yüksek verim sağlayan yaş kireçsütü prosesi kurulacaktır (FGD).

Kükürt dioksit giderme ünitesi sisteminde kazanlardan çıkan baca gazının tamamı işlemden geçirilecek olup, sistemin işleyişi aşağıdaki gibidir:

SO2 içeren bacagazı 4 kademede kireç sütü ile duşlanarak yıkanacak ve SO2 alçıtaşına çevrilerek çökelti halinde alınacak ve alçıtaşı, alçıpan endüstrisinde kullanılmak üzere gönderilecektir.

Bu kükürt dioksit giderme ünitesi sonucunda, Türkiye’de yürürlükte olan Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ile verilen ve çevre-insan hayatını korumak üzere belirlenmiş SO2 limiti olan 1000 mg/Nm3 değerinin beş kat daha düşüğü olan 200 mg/Nm3 değeri sağlanacaktır. Avrupa Birliğin’nde geçerli olan SO2 limiti ise 400 mg/Nm3 tür.


2) Su Kalitesinin Korunması İçin Alınacak Tedbirler:

Santralden evsel nitelikli atıksular haricinde herhangi bir endüstriyel atıksu oluşmayacaktır.
AKSA’nın mevcut atıksu arıtma tesisi kapasitesi, santralden gelecek evsel atıksuların tamamını alabilecek ve arıtabilecek kapasitededir.

Kapalı kömür deposu ve kapalı siloların kenarlarının ve kapalı bant sistemlerinin olduğu bölgelerin yıkanması sonucu oluşacak sular için ise 1000 m³ kapasitede sızdırmaz ve iki gözlü betonarme depolama havuzu yapılacaktır.

Havuzda birikmiş olan sular mevcut arıtma sistemine verilecektir.

Santralde soğutma amaçlı kapalı devre deniz suyu kullanılacak olup, deniz suyu hiçbir surette direkt olarak sistem içerisinde kullanılmayacak, herhangi bir kimyasal madde ile temas etmeyecektir. Denize geri verilen deniz suyu, geri verildiği yerdeki alıcı ortamın (10.03 1995 tarihinde yayınlanan Su Ürünleri Yönetmeliği EK5-A maddesinde belirtildiği gibi denize geri verildiği yerdeki 50 metre yarıçaplı dairenin içinde kalan alanın) sıcaklığını yaz aylarında 1 °C, kış aylarında ise 2°C den fazla artırmayacaktır.

3) Toprak Kalitesinin Korunması İçin Alınacak Tedbirler:

ÇED sürecinde yapılan “Halkın Bilgilendirilmesi Toplantısı”nda, halktan gelen talepler doğrultusunda, “En az kül” çıkacak şekilde, tamamen yüksek kalorili ithal kömür kullanımına karar verilmiştir.

Külün oluşumunu ve çevreye olabilecek etkilerini önlemek amacıyla alınacak tedbirler aşağıda özetlenmiştir;

Kömür ve kül tamamen kapalı sistemlerle taşınacaktır. Herhangi bir şekilde külün tozuması – uçuşması ihtimali bulunmamaktadır.

AKSA’da kül havuzu oluşturulmayacak, kül depolanmayacaktır.

Aksa enerji santralinden çıkacak kül TS 639 nolu uçucu küllerin çimento sanayinde ve beton santrallerinde kullanılan standarta uygun olacağı için atık olmayıp değerlendirilmek üzere çimento ve beton sanayine gönderilecektir.

Halihazırda proje öncesi çalışma alanının toprak analizleri yaptırılmış ve hiçbir kirlilik bulunmadığı raporlanmıştır. Proje sonrası da bu ölçüm-analizler yaptırılacaktır.

4) Gürültü İçin Alınacak Tedbirler:

Gürültüye sebep olabilecek ekipman ve üniteler tamamen kapalı kabinler içerisinde çalıştırılacak, gürültü seviyesi yasal limitlerin altında kalacaktır. Gerekli akustik rapor ve gürültü ölçümleri periyodik olarak Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yetki verdiği bağımsız dış kuruluşlara yaptırılacak ve ilgili yasal merciilere raporlanacaktır.

5) Görüntü İçin Alınacak Tedbirler:

Kömür depolama, kömür taşıma, kül taşıma ve türbin – kazan binalarının tamamı kapalı olacaktır. Bacanın görüntü kirliliğine sebep olmayacağı tedbirler alınacaktır.

Enerji Santralinde Kullanılacak Kömürün Özellikleri :

Enerji santralinde ithal kömür kullanılması planlanmıştır. Burada amaç; kalori değeri yüksek kömür tercih ederek kullanılacak kömür miktarını azaltmak ve en az kül, atık çıkmasını sağlamaktır.

Aynı miktar enerji elde etmek için İthal kömür yerine; Alt ısıl değeri kuru bazda 2.500 kcal/ kg, % 25 nem, % 30 kül, kuru bazda % 3 kükürt ihtiva eden yerli Linyit kömür kullandığımızda;

2,9 kat kömür kullanılacaktır.
8,7 kat kül çıkacaktır.
7,2 kat SO2 çıkacaktır.
Temizleme ünitesinde tutulması gerekecektir
Tüm bu nedenlerden ötürü ithal kömür kullanımı tercih edilmektedir.

Santralde kullanılmak üzere satın alınacak olan ithal kömür, ülkemizde geçerli olan yasal yükümlülükler ve tebliğler çerçevesinde ilgili resmi kurumlar tarafından kontrol edilecektir.

Yürürlükte olan Genelgeye göre;

1. Limanımıza yanaşan her kömür nakliye gemisinden İl Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkililerince bizzat kömür numuneleri alınacak,
2. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından analiz yapma konusunda yetki verilmiş akredite laboratuvarlara İl Çevre ve Orman Müdürlüğü yetkililerince gönderilecek,
3. Laboratuvarlarca yapılacak analizler neticesinde uygun bulunması üzerine gemiden boşaltılmasına ve kullanılmasına izin verilecektir.

Enerji Santralinde Kullanılacak Kömürün Nakliyesi:

Deniz yoluyla gelen ve kapalı depoya transfer edilecek olan kömürün nakli kapalı konveyör sistemi ile sağlanacaktır. Bu nedenle kömür tozlarının etrafa yayılımı söz konusu değildir.

Baca Gazı Modelleme Çalışması :

Ankara Üniversitesi tarafından yapılan modelleme çalışması sonucunda insan hayatı ve çevreyi korumak üzere belirlenmiş limitleri sağlamak için bacanın yüksekliğinin minumum
45 m olması yeterli bulunmuştur.

Öncelikle belirteyim yazının tamamını okumadım, sadece Aksa firmasının çevreye zarar vermeyeceğini söylediği ve bilinçsizce gaza gelmeyin emisyonlar bilmem kaç değerde olacak kısmını okudum.

Yıllarca Topçularda yazlığa gittim. bilir misin o emisyon bilmem ne kriterlerine uyacak olan firma her fırsatta filtrelerini kapatıp denize tonlarca atık atmaktaydı. Denizin renginin değiştiği günleri bilirim. Bence biraz daha uyanık olun. Dayıların, paraların konuştuğu bir ülkede kim bu kadar masrafa girip o filtre yatırımını yapar? Madem bu kadar laf geçirilebiliyor neden yıllardır Yatağan'dan tut da türlü yerde doğa, iklim ve daha önemlisi insan katiamı yapılıyor? Bence tamamen köprüyü geçene kadar muhabbeti bu. Santrali kurana kadar geçerli olacağına eminim bu sözlerin.

[MkD]

Öncelikle belirteyim yazının tamamını okumadım, sadece Aksa firmasının çevreye zarar vermeyeceğini söylediği ve bilinçsizce gaza gelmeyin emisyonlar bilmem kaç değerde olacak kısmını okudum.

Yıllarca Topçularda yazlığa gittim. bilir misin o emisyon bilmem ne kriterlerine uyacak olan firma her fırsatta filtrelerini kapatıp denize tonlarca atık atmaktaydı. Denizin renginin değiştiği günleri bilirim. Bence biraz daha uyanık olun. Dayıların, paraların konuştuğu bir ülkede kim bu kadar masrafa girip o filtre yatırımını yapar? Madem bu kadar laf geçirilebiliyor neden yıllardır Yatağan'dan tut da türlü yerde doğa, iklim ve daha önemlisi insan katiamı yapılıyor? Bence tamamen köprüyü geçene kadar muhabbeti bu. Santrali kurana kadar geçerli olacağına eminim bu sözlerin.

aksa enerjiyi merak ettim internetden azda olsa araştırdım

"Aksa Enerji’nin içindeki en büyük aktifi olarak gösterilen Antalya Doğalgaz Santralı’nın ruhsatı olmadığı ve kamunun enerji ihtiyacı bulunmadığı için yüzde 30 kapasite ile çalıştığı ortaya çıkmıştı"


bahsedilen santralinde ruslar ile yapılmasında anlaşıldıgını Kazancı Grubu’ndan kimse bulunmadığı halde bir anda nükleer santralda Rusların partneri olarak Aksa’nın adı geçmeye başladı. Oysa atılan anlaşmalarda Rusya’nın santralı yüzde 100 kendisinin
yapacağı ilerleyen dönemde belki yanına bir partner alacağı açıklandı

şimdi bu aksa halka arz edildi birde

sonrasında ise bu yukarıdaki yazıların yayınlandıgı gazetenin sahibinin enerji işiyle ilgilendigini bu nedenle aksaya çamur attıgını söyleyenler de var

tamamen para işi yoksa türkiye santral kurmuş enerji üretiyor doğa kirleniyor insan ölüyor kimsenin umrunda değil

[troooy77]

Evet arkadaşlar bu güne kadar motorsiklet sürücüleri ile ilgili girdiğim siteler arasında bu konuyla ilgili en gerçekçi ve objektif yorumları bu sitede okudum...

Ben bu konuyla yakından ilgisi olan ve bu sektörde 10 yıl kadar beridir çalışan birisi olarak size bazı gerçekleri üstüme vazife olmadan anlatmak istedim... hatam olursa affola...

Yukarıda yazılan yorumlar gerçekten doğru kimse termik santrallerin zararı yoktur diyemez, onda hem fikirim fakat şu an dünyaya zararı olmayan bir veya iki enerji üretim türü var diyebiliriz biri güneş biri rüzgar yanlış isem düzeltirsiniz...(bunlarda o kadar bilinen fakat verimliliği olan ve bu kadar tüketimi karşılayacak kapasitede enerji üretim türü değildir... özellikle türkiye için) şimdi bu olay arz talep meselesi bugün çinde kaç yüz tane termik santral ve nükleer santral olduğunu söylemek zor ama adamlar bu sayede dünyaya hükmediyorlar neden sanayine bedava enerji verirsen halkına bedava elektrik satarsan ne olur dünyada senin ürettiğin üründen daha ucuz bir ürün üretip seninle rekabete girilebilinirmi soruyorum size... bir üretim tesisinde ana iki masraf vardır bir hammade biri enerji hammaddeyi ucuza getirme şansınız yok dışarıdan alıyorsunuz ama alternatif enerjilerle ucuza üretme şansınız var bu gün adı geçen fabrika doğal gazla zaten elektrik üretmekte zaten ısı enerjisiyle elektrik üreten santralların genel adı termiktir bu kömür olur doğal gaz olur fueloil olur vs. tabiki çevreye verdikleri zararlar farklıdır bu tartışılabilinir... biraz karışık oluyor ama anlatmaya çalışıyorum... ayrıca şu an japonyada kaç adet kömür ve nükleer santral vardır sayısı belli değil... bu ülkeler saymakla bitmez fransa, ispanya, polanya vs.... bakın en çelişkili olanı nedir biliyormusunuz, bugün danimarka dünyanın kayıt altındaki en çevreci ülkesidir ve bu ülkenin her yerinden doğalgaz çıkmaktadır. Fakat ülke ne yapar biliyormusunuz ?doğalgaz pahalı olduğu için dışarıya satıp para kazanır elektriği kömürle üretir hemde büyük bir kısmını.... şimdi soruyorum arkadaşlar dünyanın en çevreci ülkesi aptal da biz mi çok akıllıyız... Biz ne yapıyoruz nükleer kurulacak bir sivil toplum örgütü çıkıyo aaaa olmaz çevreye zararlı olmaz ama arkası yok eeee ne yapalım o zaman çözüm sun çözümde yok... ama bunun gerçek yüzü ne biliyormusunuz artık dünya bir enerji açlığı yaşamaya başlıyor yani enerjisini ucuz üretebilen ülkeler bir adım önde bu da türkiye için istenmiyor... her zaman ki iyi şeyler Türkiyeyi ileri götüreceği için hemen alttan birileri set çekmeyi çok iyi biliyor ve orataya çevrecileri sürüyor...Yani bir baktığımız zaman Türkiye'de bulunan ve yapılması planlanan enerji santrallarının tamammını engellemeye çalışıyorlar arkadaşın yukarıda dediği gibi köür havayı kirletiyor dogal gaz sera gazı yapar nükleer tehlikeli hidro nelektrik doğal düzeni bozuyor eee kardeşim biz ne yapalım ölelim mi, diğer saydığımız iyi huylu santral tesislerinin dünyaya yetmesi imkansız bunu anlayın o zaman diğer enerjilerden bir şekilde yararlanmak zorundayız...Unutmadan Türkiye'ye nükleer santral öyle yada böyle kurulacak çünkü Türkiye şu anda günü kurtarmakta böyle gider bu yatırımlar yapılmazsa fazla değil 5 yıl sonra gaz yağı lambalarını kullanmak zorunda kalabiliriz... Birgün şöyle bir deneme yapın sadece 2 saat gece saat 22:00 da kapatın bütün elektrikleri 24:00 a kadar yaşayın bakalım nasıl olacak...(O zaman şöyle yapalım biz motorsiklet sürücüleri motorsiklet egzos gazı havayı kirletiyor diye protesto yapan çevrecileri dinleyelim bisiklete binelim, otomobilciler de aynı şeyi yapsın, uçaklar uçmasın, vs.. )lütfen gerçekçi olalım...Bu işi yalovada düzenleyenlerinde siyasi rant için bu işi yaptıkları çok belli ama beni en çok üzen motorsiklet sürücülerinin bu olaya alet edilmeleridir...


Arkadaşlar bende bilgi var ama yazarak anlatılmıyor keşke karşı karşıya olarak anlatabilsem bu olayı çünkü kızıyorum insanları yanlış yönlendiriyorlar...açtığım her sitede motorlar yalovada sürecek santrala karşı üzülüyorum niye yalova zaten küçük bir turizm sıfır... sanayi çok az ne yapacak bu insanlar sözü edilen fabrika yalova yı bir çok konuda kalkındıran fabrikadır o da giderse ne olacak gerisini siz anlayın.... ondan sonra hırsızlık gasp çoğalıyor neden istihdam yok.. yapanların önü kesiliyor... Kimse şunu söylemiyor hep çevre hep çevre bu santral için ve onun yansıması olarak yalovada kaç kişi istihdam edildi ve edilecek hem zarardan bahsediliyor yarardan kimse bahsetmiyor... son olarak size sadece şunu söylüyorum;

Dünyada enerji olmadan yaşamak taş devrinde yaşamaya benzer... o zaman bu enerjileri bir şekilde kullanmalıyız... Ama nasıl sıkı denetimler yaparak... saygılar...

[DarksideR]

aksa enerjiyi merak ettim internetden azda olsa araştırdım

"Aksa Enerji’nin içindeki en büyük aktifi olarak gösterilen Antalya Doğalgaz Santralı’nın ruhsatı olmadığı ve kamunun enerji ihtiyacı bulunmadığı için yüzde 30 kapasite ile çalıştığı ortaya çıkmıştı"


bahsedilen santralinde ruslar ile yapılmasında anlaşıldıgını Kazancı Grubu’ndan kimse bulunmadığı halde bir anda nükleer santralda Rusların partneri olarak Aksa’nın adı geçmeye başladı. Oysa atılan anlaşmalarda Rusya’nın santralı yüzde 100 kendisinin
yapacağı ilerleyen dönemde belki yanına bir partner alacağı açıklandı

şimdi bu aksa halka arz edildi birde

sonrasında ise bu yukarıdaki yazıların yayınlandıgı gazetenin sahibinin enerji işiyle ilgilendigini bu nedenle aksaya çamur attıgını söyleyenler de var

tamamen para işi yoksa türkiye santral kurmuş enerji üretiyor doğa kirleniyor insan ölüyor kimsenin umrunda değil

selamlar MKD

bahsettiğin aksa enerji yalovadaki termik santral değil, ikisi farklı aksa'lar, belirtmek istedim sadece

---------- Mesaj ekleme zamanı: 23:01 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 22:57 ----------

Evet arkadaşlar bu güne kadar motorsiklet sürücüleri ile ilgili girdiğim siteler arasında bu konuyla ilgili en gerçekçi ve objektif yorumları bu sitede okudum...

Ben bu konuyla yakından ilgisi olan ve bu sektörde 10 yıl kadar beridir çalışan birisi olarak size bazı gerçekleri üstüme vazife olmadan anlatmak istedim... hatam olursa affola...

Yukarıda yazılan yorumlar gerçekten doğru kimse termik santrallerin zararı yoktur diyemez, onda hem fikirim fakat şu an dünyaya zararı olmayan bir veya iki enerji üretim türü var diyebiliriz biri güneş biri rüzgar yanlış isem düzeltirsiniz...(bunlarda o kadar bilinen fakat verimliliği olan ve bu kadar tüketimi karşılayacak kapasitede enerji üretim türü değildir... özellikle türkiye için) şimdi bu olay arz talep meselesi bugün çinde kaç yüz tane termik santral ve nükleer santral olduğunu söylemek zor ama adamlar bu sayede dünyaya hükmediyorlar neden sanayine bedava enerji verirsen halkına bedava elektrik satarsan ne olur dünyada senin ürettiğin üründen daha ucuz bir ürün üretip seninle rekabete girilebilinirmi soruyorum size... bir üretim tesisinde ana iki masraf vardır bir hammade biri enerji hammaddeyi ucuza getirme şansınız yok dışarıdan alıyorsunuz ama alternatif enerjilerle ucuza üretme şansınız var bu gün adı geçen fabrika doğal gazla zaten elektrik üretmekte zaten ısı enerjisiyle elektrik üreten santralların genel adı termiktir bu kömür olur doğal gaz olur fueloil olur vs. tabiki çevreye verdikleri zararlar farklıdır bu tartışılabilinir... biraz karışık oluyor ama anlatmaya çalışıyorum... ayrıca şu an japonyada kaç adet kömür ve nükleer santral vardır sayısı belli değil... bu ülkeler saymakla bitmez fransa, ispanya, polanya vs.... bakın en çelişkili olanı nedir biliyormusunuz, bugün danimarka dünyanın kayıt altındaki en çevreci ülkesidir ve bu ülkenin her yerinden doğalgaz çıkmaktadır. Fakat ülke ne yapar biliyormusunuz ?doğalgaz pahalı olduğu için dışarıya satıp para kazanır elektriği kömürle üretir hemde büyük bir kısmını.... şimdi soruyorum arkadaşlar dünyanın en çevreci ülkesi aptal da biz mi çok akıllıyız... Biz ne yapıyoruz nükleer kurulacak bir sivil toplum örgütü çıkıyo aaaa olmaz çevreye zararlı olmaz ama arkası yok eeee ne yapalım o zaman çözüm sun çözümde yok... ama bunun gerçek yüzü ne biliyormusunuz artık dünya bir enerji açlığı yaşamaya başlıyor yani enerjisini ucuz üretebilen ülkeler bir adım önde bu da türkiye için istenmiyor... her zaman ki iyi şeyler Türkiyeyi ileri götüreceği için hemen alttan birileri set çekmeyi çok iyi biliyor ve orataya çevrecileri sürüyor...Yani bir baktığımız zaman Türkiye'de bulunan ve yapılması planlanan enerji santrallarının tamammını engellemeye çalışıyorlar arkadaşın yukarıda dediği gibi köür havayı kirletiyor dogal gaz sera gazı yapar nükleer tehlikeli hidro nelektrik doğal düzeni bozuyor eee kardeşim biz ne yapalım ölelim mi, diğer saydığımız iyi huylu santral tesislerinin dünyaya yetmesi imkansız bunu anlayın o zaman diğer enerjilerden bir şekilde yararlanmak zorundayız...Unutmadan Türkiye'ye nükleer santral öyle yada böyle kurulacak çünkü Türkiye şu anda günü kurtarmakta böyle gider bu yatırımlar yapılmazsa fazla değil 5 yıl sonra gaz yağı lambalarını kullanmak zorunda kalabiliriz... Birgün şöyle bir deneme yapın sadece 2 saat gece saat 22:00 da kapatın bütün elektrikleri 24:00 a kadar yaşayın bakalım nasıl olacak...(O zaman şöyle yapalım biz motorsiklet sürücüleri motorsiklet egzos gazı havayı kirletiyor diye protesto yapan çevrecileri dinleyelim bisiklete binelim, otomobilciler de aynı şeyi yapsın, uçaklar uçmasın, vs.. )lütfen gerçekçi olalım...Bu işi yalovada düzenleyenlerinde siyasi rant için bu işi yaptıkları çok belli ama beni en çok üzen motorsiklet sürücülerinin bu olaya alet edilmeleridir...


Arkadaşlar bende bilgi var ama yazarak anlatılmıyor keşke karşı karşıya olarak anlatabilsem bu olayı çünkü kızıyorum insanları yanlış yönlendiriyorlar...açtığım her sitede motorlar yalovada sürecek santrala karşı üzülüyorum niye yalova zaten küçük bir turizm sıfır... sanayi çok az ne yapacak bu insanlar sözü edilen fabrika yalova yı bir çok konuda kalkındıran fabrikadır o da giderse ne olacak gerisini siz anlayın.... ondan sonra hırsızlık gasp çoğalıyor neden istihdam yok.. yapanların önü kesiliyor... Kimse şunu söylemiyor hep çevre hep çevre bu santral için ve onun yansıması olarak yalovada kaç kişi istihdam edildi ve edilecek hem zarardan bahsediliyor yarardan kimse bahsetmiyor... son olarak size sadece şunu söylüyorum;

Dünyada enerji olmadan yaşamak taş devrinde yaşamaya benzer... o zaman bu enerjileri bir şekilde kullanmalıyız... Ama nasıl sıkı denetimler yaparak... saygılar...

bahsetmiş olduğun gibi, şu anda yalovadaki istihdamın ve ekonominin en büyük kaynağı aksa'dır. Merak ediyorum aksa'ya karşı olanlar yalovada aksa olmasaydıne olurdu, düşünüyorlar mı...

---------- Mesaj ekleme zamanı: 23:09 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 23:01 ----------

Öncelikle belirteyim yazının tamamını okumadım, sadece Aksa firmasının çevreye zarar vermeyeceğini söylediği ve bilinçsizce gaza gelmeyin emisyonlar bilmem kaç değerde olacak kısmını okudum.

Yıllarca Topçularda yazlığa gittim. bilir misin o emisyon bilmem ne kriterlerine uyacak olan firma her fırsatta filtrelerini kapatıp denize tonlarca atık atmaktaydı. Denizin renginin değiştiği günleri bilirim. Bence biraz daha uyanık olun. Dayıların, paraların konuştuğu bir ülkede kim bu kadar masrafa girip o filtre yatırımını yapar? Madem bu kadar laf geçirilebiliyor neden yıllardır Yatağan'dan tut da türlü yerde doğa, iklim ve daha önemlisi insan katiamı yapılıyor? Bence tamamen köprüyü geçene kadar muhabbeti bu. Santrali kurana kadar geçerli olacağına eminim bu sözlerin.

bilmem değil bilirim dostum, ben de her yaz yalovaya giderim denizin rengini de eskiden her sahilde denize girildiğini, şimdi giremediğimi de bilirim.

Ama sadece ne olur her fırsatta filtrelerini kapatıp denize tonlarca atık akıtır diye bir şey söylemeden önce en azından üretim tesisi veya prosesi hakkında bir fikir sahibi olsaydın, böylece filtreleri kapatsa bile bahstiiğin miktarda atıkların denize akıtılamayacağını bilirdin. Yatırım kısmına gelince, her şey gayet açık, kısa bir araştrmayla hakkaten yatırımın ne kadarı neya harcanmış bulabilirsin.

Yalovada artık neden denize giremediğini önce bir kendine sor bence, ben öyle yapıyorum...

[emrello]

Santralin fay hattının tam üzerine kurulacağı ve proseste kullanılan zehirli madde tanklarının yıkılması durumunda Yalova'daki canlıları (insan, hayvan, bitki) çok "temiz" bir ölümün beklediği biliniyor mu?

Ayrıca hepimiz biliyoruz ki, Türkiye'de arıtma tesisi, filtre vs. yapılır, ama kullanılmaz. "Bozuldu" denir, "rüzgar tozları götürecek kuvvette" denir, denir de denir. Sonuçta o bölgede tarım biter, kanser oranları katlanarak artar, siz yine monitörünüzün başında forumlarda yazmaya devam edersiniz. Bir yandan da Yalova'dan gelen bol kimyasallı kirazlarınızı yersiniz.

Siz AKSA'nın bu santrali Türkiye ekonomisine katkı olsun diye mi kurduğunu sanıyorsunuz? AKSA kendi fabrikası için enerji üretmek üzere kuracak bu santrali ve bunun için Yalova da feda edilecek.

Buyrun bu konuda bir yazı:
http://www.yalovarehberi.com/yazar.asp?yaziID=3

[RockheR]

Bu konu böyle uzar gider, ne cevreciler düşüncelerinden geri adım atar nede enerji için nükleer veya termik santralleri savunanlar geri adım atarlar en güzeli biz inek tezekten enerji üretelim her iki görüşü savunanlarında gönlü olmuş olur, tezek doğaldır ayrıca enerji bakımından oldukca zengindir

[tuyra]

Çevreciler rüzgar enerjisine, güneş enerjisine, dalga enerjisine ne zaman karşı çıkmışlar? Bunun ispatını koyabilir misiniz? Aksine sitelerinde ve kaıtldıkları her yerde bu enerjilerin faydalarından bahsederler. Nükleer enerjiye hür düşüncemle ben de karşıyım, tonlarca nükleer atığın toprağa gömülmesini istemiyorum. Kaza riskini vs. geçtim. Termik santral gibi birşeyi destekleyen insanları ise anlayamam.

Güneyde, insanları evlerine güneş paneli kurup, fazladan ürettikleri enerjiyi elektrik firmalarına satmaları için teşvik edecekti sanayi bakanlığı. Ne oldu o iş bilen var mı ? İşte böyle mikro ama güzel projeler kurtarır dünyayı.

[shoother]

Termik ve nükleer enerji santrallerinin şu andaki global şartlardan dolayı gereklilik olduğunu, ancak yetkililerin ya da ihaleyi kazananların/kazanacakların bütçelerinde yeterli bir kısmını çevreyi kirletmemek adına harcamaları gerektiğini düşünüyorum. (sanırım çoğumuz hemfikir bu konuda)

Ama yadsınamayacak bir gerçek var ki, greenpeace vb. çevreci STK'lar olmasa kaçımız bu konuda yeterli duyarlılığa ulaşabilirdik?

[emrello]

Termik santralin savunulacak hiçbir yanı yok.

Yıllarca karşı çıktılar, şimdi her yanda rüzgar santralleri görmeye başladık. Demek ki oluyormuş...

Türkiye rüzgar enerjisi bakımından Avrupa'nın 2. en verimli bölgesi, güneş enerjisinde de benzer bir durum var ve biz hala termik santral kuruyoruz. Çünkü kolay, çünkü halkı düşünen yok, çünkü halk kendini düşünmüyor. Kaderciyiz.

Nükleer tartışmaları yapıyoruz, ki apayrı bir şey o da. Düşünün, Hititler nükleer enerji kullansaydı biz hala o atıklardan nasıl kurtulacağımız konusunda kafa yoruyor olacaktık.

---------- Mesaj ekleme zamanı: 15:20 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 15:17 ----------

Termik ve nükleer enerji santrallerinin şu andaki global şartlardan dolayı gereklilik olduğunu, ancak yetkililerin ya da ihaleyi kazananların/kazanacakların bütçelerinde yeterli bir kısmını çevreyi kirletmemek adına harcamaları gerektiğini düşünüyorum. (sanırım çoğumuz hemfikir bu konuda)

Ama yadsınamayacak bir gerçek var ki, greenpeace vb. çevreci STK'lar olmasa kaçımız bu konuda yeterli duyarlılığa ulaşabilirdik?

Yukarıda dediğin şeyin yapılacağına inanıyor musun gerçekten? İstanbul'un kuzeyindeki maden ocaklarını bir görmeni tavsiye ederim. Bu ülkede sözler tutulmaz, geleneğimizdir.

---------- Mesaj ekleme zamanı: 15:25 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 15:20 ----------

Bu konu böyle uzar gider, ne cevreciler düşüncelerinden geri adım atar nede enerji için nükleer veya termik santralleri savunanlar geri adım atarlar en güzeli biz inek tezekten enerji üretelim her iki görüşü savunanlarında gönlü olmuş olur, tezek doğaldır ayrıca enerji bakımından oldukca zengindir

Tezekten elektrik üretecek teknoloji var aslında. Tezek ve benzeri atıkların ürettiği metan kullanılarak elektrik türbinlerine güç veriliyor.

İstemeden güzel bir noktaya temas ettin galiba!

[serhatarman]

Sırf rüzgar,jeotermal ve güneş enerjisi bize yeter dışa bağımlı olmadan biran evvel bunlar için yatırım yapılmalıdır.

kesınlıkle katılıyorum.ulkemızdekı ımkanlar ı kullandık bıttı mı nukleer enerjı ıle rısk altına gırıcez ? bılıyoruz kı ulkemızde rısk faktorlerı pek dıkkate alınmadan bıcok ışe gırışılıyo.ıhmal ıhmalı doguruyo.
nukleer e hayır !

[gkhnkzy]

- e o zaman enerjiyi dışarıdan alalım, biz üretmeyelim
- o da olmaz, her şeyimiz dışa bağımlı oldu. üretmiyor, habire tüketiyoruz. keza doğalgaz da bu anlamda uygun değil. adamlar doğalgazımızı istediklerinde keserler, zırt-pırt zam yaparlar. doğalgazdan da enerji üretemeyiz

Buyur sayın aya... Bulgaristan'dan gelen doğalgaza yapılan zırt-pırt zamların açıklaması... VE BİRİLERİNİN SURATININ KIZARMASI....

Bulgaristan'dan gelen doğalgaza yapılan zırt-pırt zamların açıklaması... (Video)

İmkanım olsada sorsam (Varil fiyatları bahane edilerek benzine o kadar zam yapıldı. Şimdi neden indirime gidilmiyor) diye... Neyse boşver. Konu kilitlenmesin...

[aya]

buyrun güncel bir haber :

------------------------------------------
Hatay'da Rüzgar Enerji Santrali Eylemi


Hatay'ın Samandağ İlçesi'nde, yaklaşık 2 bin kişi, deniz kenarındaki Meydan Köyü'ne kurulmak istenen rüzgar enerji santrali çalışmasını yol kesip, lastik yakarak engelledi.

Aksa Enerji Üretim Enerji Şirketi tarafında kurulacak olan rüzgar enerji santralinin malzemeleri bugün öğle saatlerinde bir TIR'lar ilçeye bağlı Tekebaşı Beldesi Meydan Köyü'ne getirilmek istenince yol köylüler tarafından kapatıldı. Bunun üzerine önlem alan jandarma, TIR'ın güzergahını değiştirdi. Yayladağı üzerinden köye getirilmek istenen TIR'ın önü köylüler tarafından yola kaya parçası konulup, lastikler yakılarak bir kez daha kesildi. Köylüler rüzgar enerjisi santraline karşı olmadıklarını ancak tribünlerin yaşam alanlarına kurulmak istendiğini kendilerinin de buna karşı çıktığını bildirdi. 14 kilometre uzunluğundaki Samandağ sahiline 804 tribün kurulmasının planlandığını bunun da sahilde kirlilik yaratacağı iddia edildi.

Onlarca kişi malzeme getiren TIR'ların üzerine çıkıp, şirket elemanlarının çalışmanı engelledi. İl Jandarma Komutanı Albay Vedat Çolak da bölgeye gelerek köylüleri sakinleştirmeye çalıştı. Albay Vedat Çolak'ın araya girmesiyle TIR'lar ilçeye geri gönderildi, köylüler de ilçe merkezinde toplandı. Rüzgar enerji santralinin kuruluşunun askıya alındığını söylenince rahat bir nefes alan köylüler olaysız dağıldı.

Kaynak : DHA - 18.06.2010
---------------------------------


meğer biz rüzgar santraline de karşı bir milletmişiz. acaba hangi tür enerji üretimini kabulleniyoruz?

sığırız biz, millet olarak hepimiz sığırız ve birileri de bizi sürü olduğumuz için güdüyor. ne güzel di mi?

biz adam olmayız. bunu bir kez daha ispatladığınız için tebrikler hatay'lı köylü kardeşlerim... köylü milletin efendisidir ne de olsa...

[emrello]

buyrun güncel bir haber :

------------------------------------------
Hatay'da Rüzgar Enerji Santrali Eylemi


Hatay'ın Samandağ İlçesi'nde, yaklaşık 2 bin kişi, deniz kenarındaki Meydan Köyü'ne kurulmak istenen rüzgar enerji santrali çalışmasını yol kesip, lastik yakarak engelledi.

Aksa Enerji Üretim Enerji Şirketi tarafında kurulacak olan rüzgar enerji santralinin malzemeleri bugün öğle saatlerinde bir TIR'lar ilçeye bağlı Tekebaşı Beldesi Meydan Köyü'ne getirilmek istenince yol köylüler tarafından kapatıldı. Bunun üzerine önlem alan jandarma, TIR'ın güzergahını değiştirdi. Yayladağı üzerinden köye getirilmek istenen TIR'ın önü köylüler tarafından yola kaya parçası konulup, lastikler yakılarak bir kez daha kesildi. Köylüler rüzgar enerjisi santraline karşı olmadıklarını ancak tribünlerin yaşam alanlarına kurulmak istendiğini kendilerinin de buna karşı çıktığını bildirdi. 14 kilometre uzunluğundaki Samandağ sahiline 804 tribün kurulmasının planlandığını bunun da sahilde kirlilik yaratacağı iddia edildi.

Onlarca kişi malzeme getiren TIR'ların üzerine çıkıp, şirket elemanlarının çalışmanı engelledi. İl Jandarma Komutanı Albay Vedat Çolak da bölgeye gelerek köylüleri sakinleştirmeye çalıştı. Albay Vedat Çolak'ın araya girmesiyle TIR'lar ilçeye geri gönderildi, köylüler de ilçe merkezinde toplandı. Rüzgar enerji santralinin kuruluşunun askıya alındığını söylenince rahat bir nefes alan köylüler olaysız dağıldı.

Kaynak : DHA - 18.06.2010
---------------------------------


meğer biz rüzgar santraline de karşı bir milletmişiz. acaba hangi tür enerji üretimini kabulleniyoruz?

sığırız biz, millet olarak hepimiz sığırız ve birileri de bizi sürü olduğumuz için güdüyor. ne güzel di mi?

biz adam olmayız. bunu bir kez daha ispatladığınız için tebrikler hatay'lı köylü kardeşlerim... köylü milletin efendisidir ne de olsa...

Ortada bir rahatsızlık varsa tabii ki karşı çıkacak köylüler. Nesi tuhaf geldi anlamadım!

Rüzgar enerjisi harika bir fikir ama bahçeme türbin kurulmasını istemem! Sığır mı oldum şimdi?

(bu arada tribün denmiş haberde, "türbin" olacak)

Birilerinin bizim yerimize karar vermesine o kadar alışmışız ki, en ufak itirazda kraldan çok kralcı oluyoruz. Bana da bu tuhaf geliyor!

[motocycleboyreigns]

Ya o bu değil de;
ben bu konularda makaleler okuyan biriyim,çevre mühendisi arkadaşlarım var.Ve itiraf edeyim mi;bir halt anlamadım ben bu konudan.Kabul edin,siz de anlamıyorsunuz.
Biri diyor Türkiye'nin ucuza enerji üretmesini engelliyorlar, nükleer zararsızdır,termik olmazsa olmaz rüzgar falan olun yerini tutmaz;biri diyor nükleer sakat pahalı iş altyapı kurmak zor.İkisine de kafa sallıyorum ben,evet abi diyorum.