Eğer eşiniz motoru bırakmanız konusunda ısrarlıysa, sürekli kafanızın etini yiyorsa, işte size tamamen orijinal, kendi tasarımım olan yöntemim:
Not: Bu satırlarda yazdıklarım tam bir "düzen" olup sadece "gerçek kötü" (ya da "bağımlı" derecesine yükselmiş, tedavisi mümkün olmayan) kardeşlerim içindir. Eşini en az motoru kadar sevenler lütfen devamını okumasın...
1. www.sahibinden.com gibi bir ikinci el sitesi açılır. Motorumuzun bir resmi ve özellikleri ile beraber fiyatı belirtilerek yayına konulur. Fiyat aslında o motorun bedelinin oldukça üstünde olduğundan sizi pek kimse rahatsız etmez.
2. Aynı ilan www.motosiklet.net'e de konulur. Çünkü eşiniz de arasıra bu sitede dolaştığınızı bilir ve burada yazılanları ciddiye aldığınızın (tüm cemiyet olarak) farkındadır.
3. Motorunuzu satılığa çıkardığınız 3-4 gün saklandıktan sonra, bir gece ağır tahrikle başlayan koftiden bir motosiklet kavgası sırasında "Al işte zaten satılığa çıkardım..!" cümlesinin ardından zorla (kolundan sürüklenerek bilgisayar başına çekilir ve sahibinden com'daki ve MT deki ilanlar yavaş yavaş yüreği burkulmaya başlayan eşe okutulur. Tamamını okumasına ve anlamasına izin verildikten sonra büyük darbe indirilir:
"Mutlu musun şimdi..?"
4. İşte bu an çok önemli. Hüzünlü olduğunuzu, ama yine de sizin için dünyanın sonunun gelmediğini gösteren bir yüz ifadesi ile herhangi bir romantik kitap okunmaya başlanır (veya PlayStation'da pacman filan gibi ilkel bir oyun oynanır, ya da çocuğunuzun legolarıyla kuleler yapılabilinir). "Sözde galip" eşin durumu sindirmesi için zamana ihtiyacı vardır. Bu süre boyunca okuduğunuz kitaptan çok zevk almamaya veya playstationa fazla kaptırmamaya, sıkkın görünmeye özen göstermelisiniz.
5. Birkaç saat (eşine göre yer yer birkaç gün de tutabilir) sonra eşiniz yanınıza merhametli bir şekilde tüm sıcakkanlılığı ile yaklaşır. Genellikle aşağıdaki gibi bir diyalog yaşanacaktır:
- Gerçekten bunu yapabildiğine inanamıyorum (bal gibi inanmıştır)
- Eee, ne bekliyordun yani..? (PlayStation'a devam edilir bu arada), sen istiyordun satmamı... Sattım işte..
- Ama ben öyle olsun istememiştim. Ayyy canım benim yaa...
- Boşver ya, önemli değil...
- Ya keşke satmasaydın, arada haftasonları filan binerdik. Ben de seviyordum motorumuzu. Yazın ne güzel de gezmiştik..
- Ya bırak ya..!
- Ay kıyamam, nasıl da mahsun mahsun bakıyosun sen öyle.. Tamam tamam, sil o ilanı.. Satma boşver. Gel bak sana Brownie pişirdim...
- Bakalım birkaç gün geçsin de, düşünelim bari..
Birkaç gün veya hafta geçer, Arada ilana cevap veren olup olmadığını sorar eşiniz. Cevap bellidir : "Var arayan birkaç kişi ama gözüm tutmadı adamları, kızımı (veya oğlumu) veremem öyle insanlara ben.."
Ve herşeye muktedir olan zaman bir sorunun daha hallolmasını sağlayacaktır. Eşiniz motorunuza ve size daha sıcak yaklaşacaktır bundan böyle.
Bu arada ilandaki abartılı rakama rağmen arayanlar olabilir sizi. Burnunuzdan kıl aldırmaz tavırlarla ama yine de nazikçe reddedebilir, veya sevgili motorunuzu eğer gönlünüz el verirse bu alçakça plan sonunda satabilirsiniz de...