Arkadaşlar,
konumuz o kadar da uç bir konu değil.
Aslında hayat memat meselesi.
Bu işin ucu taa anaokuluna kadar uzanmakla beraber benim önerdiğim şey kısa vadede birazcık rahatlama sağlayacak bir girişimde bulunmak.
Bir yerlerden başlasak sonrası gelir.
Motosikletçinin ezgisi
Biz kardeşiz motorcuyuz
Gönüllerde hep yolcuyuz
Yollar uzak olmaz bize
Gidiyoruz hep sevgiyle
...
Ne yürekler koptu bizden ne yiğitler göçtü erken
Analar yolları gözlerken dönülmedi esen yelden
...
Fark edin artık fark edin, fark edin bizi, fark edin...
Böyle diyor motosiklet tutkunu müzisyen Ogün Bülent Görgün. 34 yaşındaki Ogün, motosiklet temalı şarkılarıyla dikkat çeken bir müzisyen. Şarkılarında bilinçli motosiklet kullanmaya teşvik eden, anaokullarında bile motosiklet propagandası yapan Ogün'ün bazı şarkılarına YouTube'dan erişebilirsiniz.
Şu da bir gerçek ki motosikletçinin ardından ağıtlar yakılan başka bir ülke de yoktur herhalde. ABD, Avrupa ve Japonya trafiklerinde motosikleti tehdit eden hiçbir unsur yok. Kazalar genellikle motosikletçi hatasından, hızdan kaynaklanıyor. Pakistan, Tayland gibi ülkelerden bahsetmiyorum bile, insanlar oralarda mopede bile korkmadan, ailece biniyor; bir şey olursa da geriye ağıt yakacak kimse kalmıyor.
"Ama burası da burası" işte. Artık motosikletçinin ölümü haberi görmesek, okumasak ne güzel olur.
menderes özel milliyet haberi.....
Sanıyorum burada ele alabileceğimiz farklı bir sorun ve çözüm önerisi yok.
Olabildiğince kısıtlamaya çalıştığım için belli bir yörüngede dönüp duracağız.
Tabii şu da bir gerçek ki her yerleşim birimini dolduran insanların yaşam tarzı trafik karakterini de etkiler.
Bu karakteri tahlil edip her birime ayrı bir çözüm getirme uğraşısı içerisinde olmak ise bize sadece zaman kaybettirir.
Bir kazanç sağlamaz.
Benim algıladığım kadarıyla üzerinde fikir birliğine varabileceğimiz konular şunlar.
- Vatandaşın motosiklet kullanımına yönelmesi için devlet desteği. (yani vergi indirimi, alışveriş kolaylığı sağlanması, trafikte öncelik, diğer araçlara tanınmayan bazı özel hak ve uygulamalar.
- Ehliyet sisteminin mutlak surette ve acil olarak avrupa standartlarına getirilmesi.
- Motosiklet üzerindeki denetimlerin arttırılması.
İlk öncelikli konular olarak benim tespitlerim bunlar.
Eksik olduğunu ya da yanlış olduğunu düşünüyorsanız, lütfen fikrinizi belirtin.
Ps: Bu gün haberlerde izledim. Hükümet daha önce bana göre çok yanlış bir uygulama olan Noter satışı saçmalığını kaldırmış.
haberin buraya kadar olan kısmını duyunca sevincimden neredeyse koltuktan düşecektim.
Hatta neredeyse
"ulem ben bu hükümete ne kadar haksızlık etmişim. Adamlara bak avrupadan daha ileri görüşe sahip çalışmalar yapıyorlar. Günahlarını almışım adamların",diye mutfakta bana yemek hazırlamaya çalışan hanıma seslenecekken.
Haberin devamı geldi.
Noter saçmalığını kaldırıp, yerine daha saçma bir uygulama getirdiklerini öğrenince koltuktan sıçramışım.
Yahu Allah akıl dağıtırken bizi yönetenler ne yapıyorlardı acaba?
Gerçekten merak ediyorum.
Bu devlet vatandaşına ne zaman güvenecek?
Sorduğun zaman güvenlik, kontrol mekanizmasının iyi işlemesi gibi cevaplar veriyorlar.
Yahu adama sormazlar mı?
Herif tabancasını tüfeğini satıyor, bu kadar bürokratik işlem yok.
Arabasını motorunu satmaya ya da almaya kalkınca niye anasından emdiği süt burnundan geliyor diye.
Çok mu zor?
Basarsın bir form örneği.
Dersin ki alıcı satıcı bu formu dolduracak.
Üç nüsha yapacaklar.
Üçü de her iki tarafça imzalanacak.
Bir tanesi satıcıda kalacak.
Diğer ikisini alıcı alacak.
Bunlardan birini trafiğe götürecek.
Biz de bu formu işleyip, ruhsatı plakayı çıkaracağız.
Yani vatandaş aracını isterse evinde, isterse kahvede satabilecek.
Bu kadar basit bir işlemi niye böyle adamı araç aldığına pişman edecek hale getirirler anlamam.
Aslında geçtiğimiz haftalarda gazetelerde binlerce memur alınacak diye okumuştum.
O zaman anlamamıştım niye?
Şimdi anlıyorum.
Milletin vergileri, tüyü bitmedik yetimin hakkı aptalca bir uygulama çıkarılarak bir takım yandaşlara sözüm ona ekmek parası olacak.
Biz de burada bir arkadaşımız daha ölmesin diye bir taraflarımızı yırtacağız.
Kime söylüyom ben!!!!!
Ben bir toparlama yapmaktayım.
Daha sonra herkesin görüşlerini de göz önünde tutarak bir özet hazırlayacağım.
Üstünde mutabık kalabilirsek, bir tek marşa basmak kalıyor...
Abi bakıyorum yine içindeki Sokrates uyanmış =) Doğurtma yaptırıyosun problemler üzerindecoq adlı üyeden alıntı
Ben bir toparlama yapmaktayım.
Daha sonra herkesin görüşlerini de göz önünde tutarak bir özet hazırlayacağım.
Üstünde mutabık kalabilirsek, bir tek marşa basmak kalıyor...
Diğer topiclere baktım da ciddi anlamda B sınıfının A2yi kapsaması gerektiğini düşünenler var. Bence bizim hangi sınıfın neyi kapsadığından çok, eğitimdeki kalitenin seviyesini tartışmamız lazım.
Malum günümüzde ehliyet alım sürecinde fazla mesai yapan tek yer cüzdanlarımız. Eğitimde ciddiyeti yakalarlarsa B sınıfının A2 yi kapsamaması için bir neden yok ( Senin daha önce açıkladığın sebeplerden dolayı )
Trafik eğitiminde de aracı kullanımının öğretiminden çok insanlara trafik bilincinin yerleştirilmesi gerek bence.
Daha bugun yol önceliği yüzünden kavga çıktı yanımda, ayırmak isterken ben de güme gidiyordum
Bizde en iyi yöntemdir. Kişiye hakkının ne olduğunu bildirmezsin, adam böylece hakkını savunamaz ve daha da güzeli bunun farkında değildir. Halkımıza dağıtılan " one size fits all " şeklindeki bu at gözlüklerinden kurtulmak için herkes hem kendisi hem durumun farkında olmayan diğer insanlar için çabalamalı.
Sonuç olarak diyorum ki seçimlerde adaylığını koy abi
Terrorizer afferin sana.
Yahu ben B ehliyetini A2 ile aynı sınıfa sokmadım ki!
Nerden uyduruyorsun.
Başka topicteki tartışmalarla benim burada yazdıklarım kafanda çorba olmuş.
Öyle değil.
Tekrar anlatacam.
Azzz sonra...
Maverick;
zaten sesimizi yukarıya ulaştırabilmek için bu topiği açtık.
Motosiklet aleminin bir çok sorunu var.
Ama herkes ayrı ayrı bağırınca ortaya çıkan sadece gürültü oluyor.
Benim buradaki amacım gürültüyü bitirip, herkesin anlayabileceği gür ve tek bir ses oluşturmak.
Yani istiyorumki sorunlarımızı ve çözüm yollarını maddeler halinde sıralayabilelim ve tüm motosiklet camiası da bu konuda hem fikir olsun.
Ehliyet konusundaki görüşlerimi biraz daha açarsam iyi olacak anlaşılan.
Ben motosiklet ehliyeti kaldırılsın diye bir şey söylemiyorum.
Aksine motosikletin tanımı yeniden yapılsın ve ehliyet sistemi ciddi bir yapıya kavuşsun diyorum.
Bu konuda ki düşüncelerimde eğitimin önemini de yadsımıyorum.
Fakat bu hemen hayata geçirilebilecek bir proje değil.
Bir eylem yaparken ayaklarınızın yere basması gerekiyor.
Hayal dünyasına dalmış gidiyoruz.
Gerçek hayat böyle değil.
Benim amacım kısa süre içerisinde yapılabilmesi mümkün olan şeyleri hayata geçirebilmek için bir ses duyurmak.
Burada kanun koyucuya önemli bir görev düşüyor.
Fakat konuya vakıf olamayan insanlardan oluşan bir topluluk tarafından yönetilen canım ülkemde iş başa düşüyor.
Bu nedenle bir kamuoyu yaratmalı ve acil alınması gereken önlemleri hükümete hatırlatacak bir deklarasyon hazırlanması gerekiyor.
Bununla ilgili düşüncelerimi de açıkladım.
Tekrar yazmama gerek yok.
Ehliyetle ilgili kısıma değineceğim sadece.
Ben diyorum ki;
*** Motosiklet kullanma yaşı küçültülmelidir.
Örneğin 16 yaşından gün almış bir genç kız ya da erkek çok uzun olmayan bir eğitim görerek özgürce motosiklet kullanabilmeli.
Tabii ki kullanabilceği motosiklet kanunla belirlenmeli.
Yani ben mopet ve scooter önermiştim. Bunun gibi bir üst sınır konulmalı.
*** A1 ve A2 ehliyetlerinin tanımı ve kapsamı da yeniden değerlendirilmelidir.
A1 ehliyet sahipleri,Örneğin 150 cc ve 24 kw hacme kadar motosikletleri kullanabilmeli. Daha üstü için A2 şartı konulmalı.
B sınıfı ehliyet sahipleri A1 ehliyet sahiplerinin haklarına sahip olmalı.
Şimdi diyeceksiniz ki adam o zaman neden A1 alsın?
Adam 16 yaşında ya da 17 yaşındaysa ne olacak?
B alamıyor.
Motosiklet kullanmak da istiyor.
İşte o zaman gidip A1 alacak.
*** Tüm bu sistemin yürüyebilmesi ve A2 ehliyeti alabilmek için A1 ya da B sınıfı ehliyet şartı getirilmeli.
A1 ehliyet sahibi olan 2 yıldan önce A2 için başvuramamalı.
Yine B ehliyeti sahipleri de 2 yıl motosiklet kullandığını ispat etmeden A2 için başvuramamalı.
Yani önüne gelen ehliyeti cebine koyup, Hayabusa mı alsam Tomhawk'mı diye buraya gelip kafamızı ütülememeli.
Niye cinayet şahidi olalım ki?
Yukarıda yazdığım önerilerin sağlıklı işleyebilmesi için de sigorta sistemi değiştirilip, kişi adına sigorta sistemine geçilmeli.
Böyle olmazsa o adam iki yıl motosiklet kullandığını nasıl ispat edecek?
Gördüğünüz gibi sistemin işlemesi birbirine bağlı bazı parçaların birleştirilmesi ile olacak.
Bu önerileri o nedenle yaptım.
Yine de anlamadığınız detayları ya da itirazlarınızı tartışalım.
Ama Allah aşkına eğitim demeyin artık.
Eğitim konusu zaten devletin bu gün de var olan bir görevi.
Bu konuda bizim yapabileceğimiz tek şey denetimlerin ciddiyetle yapılmasını sağlamak.
Daha doğrusu o yönde bir baskı oluşturmak.
Bu konuda ki görüş ve önerilerimizi de önceki postlarda sıralamıştık.
Konu budur.
Katkılarınızın devamını diliyorum.
motosiklet kullanımının yaygınlaşması ve güvenliğin bilincin arttırılması uzun vadede birbirini tamamlayan unsurlar ama kısa vadede yurdum insanının kolaycılığı ve eğitime önem vermemesi yüzünden birbiri ile çatışmakta.
bu konuda yakın çevremden bir örnek vermek isterim.2 tane yakın arkadaşım sayemde motosikletlere ilgi duymaya başladı ve a2ye yazılmaya karar verdi.
buraya kadar herşey yolunda. ancak kurs tercihi olarak bana çok uğraştırmayacak ve ucuz bir kurs aramamı söylediler.:( eğitim de lazım size dediğimde gülüp geçtiler. kask dizlik dirseklik koruma ise hiç akıllarına bile gelmiyor ve 2 si de eğitimli insanlar.bu arkadaşlar gibi 1000lerce insan var motorlarla yollara düşmek üzere.
kolay a2 alınması
bu konuda devletin yapacağı kursları denetlemek değil sadece sınavları ağırlaştırmak. böylece sınavı kazandıramayan kursa tercih olmaz kaliteli eğitim verenler ayakta kalır.
ağır sınavlara girmek istemeyenler de b ehliyetlerinin yanına verilecek ufak bir sertifika ile yıllarca moped veya 100cc altı scooter kullanır.en azından yüksek hızlarda olabilecek kazaların önüne geçilebilir.
koruma ekipmanlarının % 18 kdv ile satılmasını da kınıyorum. kask dizlik dirseklik gibi eşyalar lüks değil zaruri ihtiyaçlardır ve her motor sürücüsü ve yolcusunun alabileceği ucuzlukta olmalıdır. bu sektörde yatırımlar devlet tarafından desteklenmelidir dışa bağımlılık azaltılmalıdır.
crx'in işaret ettiği nokta da önemli.
Biz genel olarak bir vergi indiriminden bahsetmiştik.
Fakat hayati önem taşıyan korumalar için de bir madde eklense iyi olacak anlaşılan.
Devletin enteresan işleri var.
Takma mecburiyeti getirdiği kaskı lüks tüketim malı kategorisine sokuyor.
Hakikaten ilginç.
Bunu takacaksın yoksa ceza keserim diyor.
Sonra da kullanma mecburiyeti getirdiği eşyaya lüks diyor.
Yahu sen zaten cezayı ben kaskı alırken kesiyorsun.Daha ne cezası keseceksin?
diye sorarlar adama.
Yazdıklarınız uygar ülkelerde geçerli fakat ülkemiz ne yazık ki yontma taş devrinden daha çıkamadı...Vergi indirimi lafınıda ulu orta konuşmayalım bence...Çünkü şu anki hükümet işlerini ( yani hilafete doğru giden ) koyunlardan ( bizden yani ) hertürlü isim altında vergi alarak yürümektedir..Sakıncalı laflar bunlar...
Saygılar..
Abi;
Hani Diogenesin bir sözü var, "Gölge etme, başka ihsan istemem."
Devlet;
1-Motosikletin tanımını yeniden yapsın.
Mevcut kanun 1960'lı yıllardan kalma, arabaları da motosikletleri de hala o zaman ki gibi zannediyorlar.
2-Ehliyet düzenlemesi gelsin.
Daha önce bir arkadaş yazmıştı, motosiklette örneğin 200-250 cc'ye kadar ehliyet istenmesin, sadece bir KURS BİTİRME BELGESİ yeterli olsun.
16 yaşından gün alanlar 150 cc ye kadar (Örnek olarak söylüyorum) motosikletleri kurs bitirme belgesi ile kullanabilsinler.
3-Motoru alırken ve binerken vergi indirimi, köprüden bedava geçiş istemiyorum.
Aman haa... Arkadaşlar, devleti yönetenlere böyle istekler gitmesin.Emin olun şöyle düşünürler :-"Ya bu motor kullananlar çok rahat, bakın kendi kendilerine gelin-güvey olup bizim işlerimize karışıyorlar, bize akıl veriyorlar, bunlara yeni vergiler koyalım ki, akılları başlarına gelsin, düşünmek gibi tehlikeli işler yapmasınlar."
Günnceeeelllllllllllllll.......................
Motosiklet Kullanımının Yaygınlaşması ve Devlete Düşen Görevler
1) Yeni olarak ivedilikle 2 teker vergisi çıkartmak
2) Motosikletler için istasyonlara vergisi 2 katına çıkarılmış pompalar koymak ve iş yerlerine bu benzini satmamaları durumunda deli cezalar kesmek.
3) Trafik denetlemelerinde Motosiklet Kişi taşıma sayısındaki 1 kişi ibaresini ısrarla uygulamak 2 kişi binenlere kallavi ceza kesmek. Böylece motosiklet satışlarını yükseltmek.
4) Vekil eşrafında çocuğu bu işlerle iştigal etmiş bir zatı muhtereme firma kurdurtup. Bol şekilde stok yaptırıp, sonra trafik denetlemelerinde kullanılan koruma malzemeleri (kask v.b) için fatura ve uygunluk belgesi istenmesi.
5) motosikletleride senede 1 kere egzost emisyonu na tabi tutmak
6) köprü ve otoyol gişelerinde otomobille aynı katagoride ücret tarifesi uygulamak.
7) motosikletlerde yangın tüpü taşıma zorunluluğu getirilmesi. Burdanda güzel rant çıkar.
8) ithalatta uygulanan ötv yi kaldırıp yerine senelik vergileri ayarlayarak bunu tekrar hissettirmeden fazlasıyla tüketiciye yansıtmak.
9) Benzin fişlerini saklama zorunluluğu. eğer benzin akpet den alınmamışsa trafik kontrollerinde tavsiyede bulunma.
Çok alakasız olacak ama belki (coq kardeşimde iyi bilir mutlaka)
Fransada eğer şömine ile ısınmak için bir şömine alıyorsanız %50 sini devlet ödüyor ve vergi almıyor.
Neden; doğalgaz, lpg,fueloil, kömür, vs ve/veya dış kaynaklı yakıtlara dünyanın parasını ödemiyorsunuz ve ülkenizde imalatı yapılan bir ürünün satışını dolaylı olarak desteklemiş oluyorsunuz.
bu farklı örneği aklımızın alabildiği her durumda örnekleyebiliriz diye düşünüyorum. Bizde 80 yıllık Cumhuriyet döneminde elde ettiğimiz tüm kazanımları birer birer elden çıkarıyoruz
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
