11 yaşındaydım... Akçakoca'da tatil yaparken bizimle aynı pansiyonda kalan Yamaha motosikletiyle tatile gelmiş bir Alman'ı motorunun arkasına atlayıp bir restorana götürmüştüm. Artçı olarak bile zevkten kafayı yemiştim. Motordan gözümü alamadığımı görünce beni üzerine bindirmişti. O an diğer her şeyin yalan olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum
ben düzceliyim. Tatil için düzceyi tercih etmişsin bu beni cok sevindirdi. Aslın düzce yerel turizmi için biraz makyajlansa Türkiyenın ilk 10 şehirlerinden biri olur bu konuda. Ama işte cok karmasık konular neyse acarsam sinir olucamsmiles adlı üyeden alıntı
11 yaşındaydım... Akçakoca'da tatil yaparken bizimle aynı pansiyonda kalan Yamaha motosikletiyle tatile gelmiş bir Alman'ı motorunun arkasına atlayıp bir restorana götürmüştüm. Artçı olarak bile zevkten kafayı yemiştim. Motordan gözümü alamadığımı görünce beni üzerine bindirmişti. O an diğer her şeyin yalan olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum
16 Yaşımda bodrumda ehliyetsiz kiraladığımız scooter motosikleti arkadaşımın kullandığı sırada bir viraja olması gerekenden hızlı girip, çıkmak için olabildiğince çok yatıp orta sehpanın yere deymesi sonucu üstümüzde yalnızca deniz şortuyla düşerek paramparça olduktan sonra içimde ona karşı bir aşk başladı. Hani derler ya büyük aşklar kavgayla başlar diye aynen böyle oldu sanırım : ), kendi paramı kazanır kazanmaz hemen bir tane aldım kendime, şimdi büyük bir aşk var aramızda.
Not: Bu sene o viraja Hornetımla gidip dersini verdim, yıllar önce genç ve tecrübesizdim ama artık keyifle dönebiliyorum virajları :D
12 yaşında rahmetli dedemin buna benzer motoruyla başladı. her yaz gittigimde bu melet e binmek için can atardım beni gezdirsin diye. yaş 15 te bende sürmeliyim dedim. ve gectim başına. 1 saat biz motoru sürerdik. 3 saat motor bizi tabiri caiz ise ya kayış atar ya motor şişer illaki 61. dkk da bizi bırakırdı. hey gidi günler. halen köydeki evin samanlıgında durur.
Geçen yaza kadar aklımda motosikletle sürmekle ilgili bişey yoktu. Her yaz olduğu gibi Ordu'ya gittim. Ananem çarşıya yarım saat uzaktaki köyde kalıyor onun yanına gittim. Çarşıya köy minibüsleri saat 1 de iniyor 6 da geri dönüyordu. 6'da minibüse binmezsem ya otostop çekerek ya da taksiyle gitmek zorunda kalıyordum. Baktım tatilden bişey anlamıyorum, keşke dedim bi motorum olsaydı da istediğim zaman gidip gelebilseydim diye düşündüm. Baya bi aklıma yattı bu fikir. İstanbul'a geldim direk kursa yazıldım. Sınav tarihi gelene kadar eğitim aldım. Baya bi geç oldu ama sonunda doğru yolu buldum
22 yaşındayım askerden yeni gelmişim elinde olsa tuvalete bile arabayla gitcek adamdım 16 yaşından bu yana hiç inmemişim çocukluktan gelen özende var 207 almıştım o zaman.
bir gün arabanın anahtarını bulamadım karşıdaki genç marketçi abi Mondial 150 lik scooterin anahtarını attı. titreyerek çalıştırdım. ve zehir alındı
4 gün sonra scooter aldım kendime hala biniyorum çok anlık oldu artık araba yok.
Geçtiğimiz yaz köpek eğitim çiftliğinde işe başladım. Eve minibüsle gidip geliyordum. Bi akşam çıkacaktım ki orda ki Çağrı abi, ben seni bırakayım dedi. Tamam dedim. Kask falan taktı bana mont giydirdi(çok garipsedim niye acaba giyiyorum falan) eve giderken 160gördük. Çok korkmuştum ama çokta sevmiştim. Hemen bir tane almak istiyordum. 2 ay sonra scooterimi aldım
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
