Bu adam 3 yıldır içeride ve suçu belli değil..neyi konuşuyoruz ki.. inanmıyorum darbeci olduğuna..hem buna hemde geçmiştekilere.. bunun gibi örnek çok..BIYIKLI adlı üyeden alıntı
acaba bizdemi cemaat e girsek kim girdiyse çevremde tanıdğım zengin oldu çıktılar.. Belki dokunmazlar bize..Anlayamadığım kuran ı kerim'i Allahım göndermiş peygamberimizde Hz. Muhammed (s.a.) sünnetimiz belli farzımız belli daha niyedirki bir insanın altında konuçlanıp o namaz kıl o şunu yap dedi diye yapmak niyedir anlamıyorum hoca efendi hoca efendi diyorlar daha adam hac'e gitmemiş bumudur hocalık tamam ben cemaatten değilim diye namaz kılmaycakmıyım!! sanki bütün şeylerini hoca efendi yap dedi diye yapıyorlar sonuçlarını görüyoruz işte fazla sölemeye gerek yok..
rahatta dinle;
mesele cemaatler mi arkadaş? şimdi durduk yere mürid'i, mürşid'i, irşad'ı mı konuşalım? kimin kime saygı duyduğu, nasıl ibadet ettiği üstüne vazife mi? kim cemaate girip de zengin olmuş? palavra. yüzünüz de kızarmaz.
herkes normal normal vatandaş olsa ya demi? ille zorluk çıkaracaklar.
Bekir Coşkun: Sarı İneği Vermeyecektiniz…
Ben size özetleyeyim:
“İrtica” suç olmaktan çıktı, “irtica ile mücadele” suç oldu…
Hepsi bu…
Bu nedenle “irticanın merkezi” olduğu yüksek mahkeme kararı ile kesinleşmiş olanlar ülkeyi yönetiyorlar… Ama irtica ile mücadele çalışması yapmaya kalkan Genelkurmay Başkanı’nı hapse attılar…
Niye anlamıyorsunuz?..
*
İlker Başbuğ gibi ilkeli, titiz, kuralcı bir Genelkurmay başkanı “terör örgütü lideri olmak” iddiasıyla hapishaneye kapatıldı…
Terör örgütü ise:
700 bin personel…
3 bin tank…
900 uçak…
20 denizaltı…
300 gemi…
*
Bir de bunlara ilaveten şemsiye sapı ile aşçı kepçesi var…
Şemsiye sapı Hopa protestocularında ele geçirilmiş, delil olarak terör örgütü envanterine ilave edilmişti.
Kepçe; Bülent Arınç’a suikast girişimi sırasında, evinin önünden geçerken yakalanan marangoz ile bir aşçı erin kazan kepçesi…
*
Ve darbe yapmayı unutarak efendi efendi emekli olan örgüt lideri Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, henüz mahkûm olmadan hapse kapatılmasının sebebi ise…
Hani “Kaçar” diye..
Yazılmamış kitaptan sonra, yapılmamış darbe sebebiyle…
*
Buna “hukuk” diyen de var, “demokratikleşme” diyen de…
Televizyondaki geri zekâlı da “Normalleşme” dedi…
Alay eder gibi…
Bunun laik cumhuriyet ile hesaplaşma olduğunu… Tarikat ve cemaatin ülkeyi ele geçirdiğini… Önünde duran, ağzını açan, sesi çıkan herkesten intikam alındığını artık bilmeyen var mı?..
Bir yok ediş…
Bir bitirme…
Bir istila…
Bütün cemaatçilerin devletin dört bir yanına geçip oturmaları… Tüm laik cumhuriyet savunucularının hapishanelere doldurulmuş olması…
Rastlantı mıdır?..
*
Sarı ineğin hazin hikâyesidir bu…
Aklı başına geç gelen inekler söylemişti hikâyenin sonunda:
“Sarı ineği vermeyecektik…”
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
akp iktidara geldikten sonra, irticai oluşumların güç kazanmasıyla halk arasında çeşitli komplo teorileri(teoriydi gerçek oldu) konuşulduğu tartışıldığı olrtamlarda, büyüklerimin, dedelerimin tartışmanın sonunda noktayı koydukları hep aynı cümle olurdu "korkmayın başımızda aslanlar gibi ordumuz var" olurdu. yapılmak istenen, kendilerine dur diyebilecek enbüyük kuvveti bitirmek sindirmek içini boşatmak, halkın güvendiği enson dalını koparmaktır. yaplımak istenen, kendilerine muhalif olan kirli çamaşırlarını ortaya seren gazateci, yazar, düşünür, sanatçı, çizer vs. vs. herkesi önlerinden kaldırmak suçu olmadan içeriye kapatmak içeride çürütmek, suçsuz dahi olsa mahkum olabilme fikrini empoze edebilmek, konuşan düşünen tartışan kesimi, halkı korkutmak sindirmektir.
Turkiyede Cemaat mi yok, buna yuvadaki cocuk dahi guler.
Bugun satilan ve garip bir bicimde buyuyen , Tv kanalleri , Gazeteler, Insaat firmalari , gida firmalari bakin bakalim nedir ne degildir.
Tokinin surekli insaat yapip devletin parasini sacmasi ama o evlerin yarisinin bile kullanilmamasi , amacin sirf insaat ve ihale oldugu durumun sebebi nedir
Hukumet okyanus otesine ulusal TV kanalarrindan selam gonderecek , sonra cikacak diyecek "Taraf olmayan berteraf olur" diye acik tehdit verecek rahatca
Bayi satislari Turkiye genelinde 40.000 dahi olmamis bir gazete ben 1.000.000 satiyorum diye ortada fink atacak , onun haber yazisini Savcilik delil kabul edecek, ve Askeri , gazeteciyi, yazarisucu dahi bilinmedigi halde Silivride utanc hapisanesine kapatacak.
Askerler bu suclamalar ile onurlarini kurtarmanin tek yolunu intihar edip eslerini cocuklarini geride birakmata arayacak, ama ote yandan Turkiye ye teroristler davul zurna ile girecek , cadir adliyesinde eglenip ortadan yok olacaklar.
Gemi var gemicik var diye milletin gozunun icine baka baka dalga gececek
Fransaya , Suriyeye oraya buraya insanlik medeniyet dersi veren hukumet sonra tek emir ile Turkiyenin 26. Genel Kurmay baskanini sen Terorist sin diye suclayacak, buna tum Turkiye yi inandiracak.
Turkiye cumhuriyeti internet siteleri uzerinden bolunecek kadar zayif olduguna inanacak ve bu siteleri silah gibi gosterecek
Bunlarin hepside bu cematen cikmiyor oylemi.???
Bu ulkenin icine etti bu olmayan cemaat ve onun sevgili muptelalari.
Ama sizde haklisiniz, halk secti sonucta diyorsunuz o yuzden konusmak rahat geliyor size.
Ehh cematin dedigi gibi "Bugun yaptiklarinin cezasini bu dunyada cekmesen bile ahirette cekersin" Ister cemaaten ol ister olma
32 adet alkışlayan sembol koymuş arkadaş. demekki davasında haklı
yahu bi karar verin; irticacı mı bu adamlar? yoksa amerikancı mı? yoksa hırsız mı?
bence hiçbiri değil, sizden olmamak tek günahları.
memlekette hiç bir darbe girişimi yapılmadı. ne en ufak bir hazırlık, ne bir telefon konuşması, ne bir plan öyle mi?
hele ordu? oturup akşama kadar savaş stratejisi geliştirirler, hiç işi olmaz darbeyle, siyasetle.
bırakın efendiler bu işleri.
cemaatçi dediğin adam bu ülkenin vatandaşı.
cemaati mi terketsin? yoksa vatandaşlığı mı? nasıl vatandaş istiyorsunuz? yeşil atlet giyip hergün traş mı olsun vatandaş dediğin? sabah sporu da faydalı, ihmal etmemek lazım. ama en büyük komutan tutuklu, kim koşturacak bunca milleti ardında yaylalar yaylalar diye?
---------- Mesajlar birleştirildi - 12:51 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:46 ----------
kim demiş onu? söyleneni de anlamıyorsun. türkiye'de cemaatler var. bir sürü hemde. irili ufaklı? olmasın mı? başka? topuk selamıyla emredersiniz diye bağrışıp koşa koşa dağılan bir halk mı arzuluyorsunuz? bunca keskin dayatmalarınıza rağmen şanslısınız ki terörist muamelesi yaptığınız cemiyetler sağduyusunu kaybetmemiş, kendi halinde bildiği gibi yaşamaya devam etmiştir.
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:08 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:51 ----------
mustafa balbay ak partinin kapatılması davasında milli irade'yi yok sayamazsınız diyenlere cevaben "yargı da milli iradedir" diyerek demokrat duruşunu göstermiştir. darbeci olduğuna sen inanmıyorsun ben inanıyorum. yargı bulsun cevabı. uzun tutukluluk süreleri kanayan yara.
ehh sanirim Hizbullah ta zaten yardim kurulusu. Hapisten cikarilip bir gecede sonra, dur yanliz yaptik diye yakalama emri cikaran , sonrada bulamiyoruz kaybolmuslar diyende zaten Amerika degilmi.32 adet alkışlayan sembol koymuş arkadaş. demekki davasında haklı
yahu bi karar verin; irticacı mı bu adamlar? yoksa amerikancı mı? yoksa hırsız mı?
bence hiçbiri değil, sizden olmamak tek günahları.
memlekette hiç bir darbe girişimi yapılmadı. ne en ufak bir hazırlık, ne bir telefon konuşması, ne bir plan öyle mi?
hele ordu? oturup akşama kadar savaş stratejisi geliştirirler, hiç işi olmaz darbeyle, siyasetle.
bırakın efendiler bu işleri.
cemaatçi dediğin adam bu ülkenin vatandaşı.
cemaati mi terketsin? yoksa vatandaşlığı mı? nasıl vatandaş istiyorsunuz? yeşil atlet giyip hergün traş mı olsun vatandaş dediğin? sabah sporu da faydalı, ihmal etmemek lazım. ama en büyük komutan tutuklu, kim koşturacak bunca milleti ardında yaylalar yaylalar diye?
---------- Mesajlar birleştirildi - 12:51 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:46 ----------
kim demiş onu? söyleneni de anlamıyorsun. türkiye'de cemaatler var. bir sürü hemde. irili ufaklı? olmasın mı? başka? topuk selamıyla emredersiniz diye bağrışıp koşa koşa dağılan bir halk mı arzuluyorsunuz? bunca keskin dayatmalarınıza rağmen şanslısınız ki terörist muamelesi yaptığınız cemiyetler sağduyusunu kaybetmemiş, kendi halinde bildiği gibi yaşamaya devam etmiştir.
Ne topuk selami yaa, hangi Turkiyede yasiyorsunuz siz ?
Bu yalanlari insanlara baskalarina empoze ederekmi kandiriyorsunuz kendinizi.?
Ordu bu saaten sonra devrim yapip ne gececek eline, kominist rejimmi kuracak. Adamlar zaten koministlere ve teroristlere karsi savasiyor. Amaci bu olsa onlara yol verirdi. Ne diye onlarin mermisi ile sehit olsun? Dusunmeden bu kadar temelsiz konusulur.
Cok sevgili cematciliklariniz kanserli dusuncelerini Turkiye ye yaysin aksamlarida evlerinde rahat uyusun diye bu askerler gece nobet tuttu ve sehit edildi.
Isiniz bitti simdi sira geldi cematciliklere yarasir bicimdeki Tessekure. Tessekur toreni Silivride yapiliyor. Her gun yeni birileri katiliyor zaten sukur.
Sizin mantiginiza gore insanlar yesil atlet giymesin , topuk selam vermesin
ama
Cuppe giysin , sarik giyip bilmem kac tane karisini peceler ile arkasindan suruklesin , pazar gunleride coluk cocuk anitkabire taslamaya gitsinler degilmi?
Hizbullah'ı, cemaatleri, komünistleri, teröristleri alıyoruz arkadaşlar. Hepsini bir kaba doldurup iyice karıştırıyoruz. Kısık ateşte onbeş dakika kadar pişirdikten sonra ihalarla tespit ettiğimiz kişilere F16'lar ile servis ediyoruz. Afiyet olsun.
32 alkışta benden
irticacımı? amerikancımı? hırsızmı? bölücümü? vs. vs. diye uzar bu liste, her soru için örnekler kanıtlar var zaten , minareyi çalan kılıfını hazırlıyor ve inanmak isteyenler bu kılıflara inanıyor.
önceki sayfada bir arkadaş bu yaşına kadar irticai bir olay görmediğini söylemiş, nekadar çabuk unutuyoruz herşeyi. hizbullah gibi yardım kuruluşlarına katılan bu yardımsever domuz bağcı gençler kimsenin kılına bile dokunmadı aslında ve bu sevimli cemaatçiklerden de çıkmıyorlar zaten.
AKP’nin 10. yılında Genel görünüm
Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı, rejimin sağlıklı ve düzgün işlemesi için vazgeçilmezdir.
Yasama, yütme, yargı rejimi taşıyan ayaklardır.
En az bunlar kadar önemli olan ve dördüncü kuvvet olarak kabul edilen bir ayak da medyadır.
Bu ayakların birinin daha yokluğu rejimin çökmesine neden olabilir. Türkiye’ye baktığımızda bu dört ayaktan sadece biri kalmıştır.
Yasama, yargı ve medya bağımsızlığını yitirmiş, yürütmenin denetimine girmiştir.
Bu durum, yürütmenin başı olan başbakanı “Tek adam” konumuna getirmiştir. Erdoğan bugün yasamayı, yargıyı ve medyayı kontrol etmektedir.
Ancak Erdoğan bunu bile yeterli bulmayıp başkanlık sistemine geçilmesini tartışmaya açmaktadır.
Kuvvetler ayrılığı dengesinin bozulduğu Türkiye’de başkanlık sistemenin işlemesinin olanaksız olduğu ortadadır. Özellikle Amerikalı uzmanlar bunun son derece tehlikeler yaratacağını açıkca söylemektedirler.
Aynı uzmanlar kuvvetler ayrılığının sağlıklı bir şekilde işlemediği rejimlerde başkanlık sisteminin “Tek adam sistemi”ne dönmesinin kaçınılmaz olacağı değerlendirmesini de yapıyorlar.
Türkiye’yi bekleyen bu tehlikeyi yeterince anlatabilmek için konuyu ayrıntılarıyla irdelemek gerekir.
Başbakan Erdoğan, 2011 seçiminde yüzde 50 oy alarak kazandığı zaferden sonra artık karşı konamaz bir kişi konumuna gelmiştir. Başbakan kendisine karşı olan kişi ve kurumları hizaya getirmek için bu gücü gözünü kırpmadan kullanmış, demokrasiyi istediği gibi biçimlendirmiştir.
Bugün yasama işlevini yerine getirememekte, muhalefet iktidarı denetleyememektedir. Mecliste başbakanın her dediği milletvekilleri tarafından tartışmasız yerine getirilmektedir.
Bakanların inisyatif kullandığı yoktur. Onlar Başbakanın memurları gibi hareket etmekte, verilen talimatları yerine getirmektedirler.
***
Yargıya gelince…
Yargının durumu vahimdir. Erdoğan’ın yargıyı denetimi altına almak için yaptırdığı anayasa değişikliğine solcu aydınlar bile “Evet” oyu vererek desteklemişlerdir.
Uygulamada görülmüştür ki, yargı bu değişiklerle bağımsızlığını tamamen yitirmiş, hükümete bağımlı hale getirilmiştir.
Söz konusu anayasa değişikliği ile savcı, yargıç atamalarını yapan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısı değiştirilmiş, bütün atamalar hükümetin isteklerine uygun şekilde yapılmıştır.
Atamaların etkisi yargılarda net olarak görülmektedir.
Bu yargı artık muhalifleri susturmak, medyayı denetim altında tutmak için kullanılmaktadır.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri ileri demokrasiye geçiş gerekçesiyle kaldırılmış, ama yerine onların besbeteri olan Özel Yetkili Mahkemeler kurulmuştur.
Bugün, Özel Yetkili Mahkemeler iktidarın denetimi ve yönlendirmesiyle karşıt sesleri susturma işlevini yerine getirmektedir.
Üstelik bu antidemokratik uygulama çağdaş hukuk kuralları çiğnenerek yapılmaktadır.
Özel Yetkili Mahkemeler’in yürüttüğü davalar hukuk dışılığın tartışmasız kanıtıdır.
Aynı anayasa değişikliğiyle yüksek mahkemelerin de yapısı değiştirilmiş, bunlar da iktidarın güdümüne girmiştir.
Böylece yargıyı iktidara bağlama stratejisi tamamlanmışt, Türkiye’de hukuk devleti ciddi şekilde yara almıştır.
***
Gelelim medyaya…
Burada durum daha da içler acısıdır. Yazılı ve görsel medyanın bugün tümüne yakını iktidarın güdümündedir.
Medyanın sesi halkın beynini iktidarın istediği şekilde yıkayacak çizgidedir. Çıkan bir kaç karşıt ses ise halka ulaşamamaktadır.
Daha vahim durum da şudur: Medyanın büyük bölümü hükümet organı gibi yayın yapmaktadır.
Bu tip gazete ve televizyonlar haberleri iktidardan aldıkları direktifler doğrultusunda oluşturup yayınlamaktadırlar. Dezenformasyon savaş dönemlerini bile geride bırakacak boyutlara varmıştır.
İktidarın imha planı kapsamındaki kişi ve kurumlar akıl almaz iftira ve suçlamalara hedef olmaktadırlar.
Polis ve savcılar tarafından üretilen düzmece deliller medyaya sızdırılmakta, yaratılan bu demokrasi dışı ortam için insanlar cezaevlerine kapatılmakta ve ömürboyu hapis cezaları istemleriyle yargılanmaktadırlar.
Neyle suçlandıklarını bilmeyen bu insanların tutukluluk durumları çağdaş hukuk normlarına aykırı olarak yıllarca uzatılmaktadır. Bu konuda iş o kadar çığrından çıkmıştır ki, milletvekili seçilen kişilerin bile tahliyeleri engellenmektedir.
Türk toplumu bütün bu antidemokratik baskılar sonucunda konuşmaya, demokratik haklarını kullanmaya ve özgür bireyler olarak yaşamaya korkar hale getirilmiştir.
AKP iktidarı sahip olduğu biat kültürü sonucu demokrat değil, otokrat bir lider yarattı ve Türkiye’yi bir korku toplumuna dönüştürdü.
AKP’nin 10. yılında Türkiye’nin genel görünümü budur.
kaynak: http://www.tufanturenc.com/akpnin-10...l-gorunum.html
kim anıtkabir taşlamış arkadaş? bunları ve dahi o kullandığınız garip türkçeyi nerden uyduruyosunuz bilmiyorum.
kimseyi kandırmak ya da kendime benzetmek gibi faaliyetlerim yok. zaten kendimizi zor idare ediyoruz, bi de milletin vebaline girmeyelim
devrim nereden çıktı yahu darbeden bahsetmiyor muyduk? d ile başlayan kelimeleri eşanlamlandıracak kadar mı kötü türkçen?
insanlar cüppe giysin, kippa giysin, bu sizi germesin arkadaş.
konumuz cemaatçilik mi adaletsizlik mi? cemaatçilerden hırsız arsız adaletsiz çıkmaz mı? çıkar elbet, lakin bu onun cemaatçiliğinden değildir.
ha bi de;
cemat değil cemaat,
sakina değil sakın ha,
israel değil israil,
tessekur değil teşekkür
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:19 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:17 ----------
menim özüm mesajını anlamamıştır
Bu Konu MT Site Yönetimi Tarafından Kapatılmıştır.
Sebep: 1.2.18. Politik, siyasi ve dini konuların konuşulması Konu Dışı forumu dahil yasaktır.
Forum admin ve yöneticileri kurallara uymayan mesajlari degistirme ve silme hakkina sahiplerdir.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
