Biri şu adama google'ı kullanmayı öğretsin.Hatta işini kolaylaştırayım. "İstanbul'da kaldırım işgali" diye bir aratsın bakim kaç habere konu olmuş o löküs araçlarının kaldırım işgalleri. Tamam kaldırımda motosiklet kullanımına bende karşıyım o konuda amennahta, devenin kulağını göstermek yerine deveye bakmak lazım önce
kanıt göster kanıt! hayvan herif! motorcular genel olarak yardım sever insanlardır ve örnek alınmaları gerekir. arabalar gibi trafiği alt üst etmezler. kaldırımda olsalar bile küçük oldukları ve hoş göründükleri için bence hiçte sorun olmazlar.
linkteki haberi okuyorum ve bunun gibi haberler gördükçe gurur duyuyorum motorcularla;
http://www.motosiklet.net/forum/son-...r-yetisti.html
belliki bu haysiyetsiz kişi tam olarak motorcuları tanıyamamış ve bence kendisi motorculara sataşıyor, motorcuları tanıtayım biraz;
motosikletliler kardeştir, arkadaştır, dosttur ve candır.
1. Sese Duyarlı Olurlar
Sokaktan geçen her motoru kolaylıkla algılar, marka ve modelini çözer ve gözden kaybolana dek onu izler.
2. Keşfetmeyi Severler
Gezmeyi, keşfetmeyi seven bir ruhları vardır. Her daim seyahate hazır konumda beklerler ve çok sosyal insanlardır. Genellikle kamp yapmak ve biryere gitmek için değil, motora binmek için bir yere gitmek isterler.
3. Arkadaşlık bağı önemlidir ve birbirlerine değer verirler
Girdikleri her ortamda motosiklet üzerine sohbet ederler ve bundan çok keyif alırlar. Yapılan geziler konuşulur, yeni geziler planlanır yada motosiklet karşılaştırmalarında sağlam yorumlar yapılır. futboldan, magazinden bahsetmek yerine motosiklet hakkında sabaha kadar konuşabilirler.
4. Kötü Alışkanlıkları Yoktur
Genellikle uyuşturucu, kumar, at yarışları, alkol gibi alışkanlıkları bulunmaz. Çünkü bu tip şeylere para harcamaktansa depoyu fulleyip gazlamayı düşünüler ve para harcadıkları tek şey motosikletleridir.
5. Yardımsever Ve Sıcakkanlı Olurlar
Yollarda hiç tanımadıkları diğer motosiklet sürücüleriyle selamlaşırlar. Kaza geçirmiş, tekeri patlamış veyahut benzini bitmiş tüm insanlara hiç düşünmeden yardımcı olurlar. İnsan ayrımı yapmaz, büyük küçük demeden bütün insanları mutlu etmeyi severler.
6. Gerçek Motorcular Bilinçlidirler
Hava atmak adına asla ekipmansız trafiğe çıkmazlar. Trafikte zamansız yapılan hareketlerden kaçınır, kendilerini ve başkalarını tehlikeye atmazlar.
Motosiklete binin ! Çünkü size çok yakışıyor
not: yazı (ç)alıntıdır. Yazının kaynağı
---------- Mesajlar birleştirildi - 19:59 ---------- bir önceki mesaj zamanı 19:52 ----------
hem kaldırımdaki arabalar yüzünden yolda yürüyor insanlar, adamlar hayvan gibi arabaları kaldırıma park ederken niye sorun olmuyorda küçücük motosiklet sorun oluyor. koşsan üstünden zıplarsın motorun o derece.
hem bugün istanbul-büyükçekmece/hadımköy yolunda kırmızı ışık yandı ve beyaz bir wolswagen golf kaldırımda ne yapıyordu peki? adam arabayla kaldırımda gidiyor motosiklete laf atmadan önce arabalara laf at.
motosikletçiler kadar kafana taş düşsün senin, akıllanmaz senin gibiler. yok olun siz.
herkes sizin gibi dusunmek zorunda mı ?COQ adlı üyeden alıntı
nasıl bir bagnazlık,nasil bir dusunce yapisi bu ?
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:07 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:02 ----------
yazıda su kısım son derece haklı;
ancak,genelleme yapılması hos degil. ilaveten hıncal beyi dinleyipte ya gercekten boyleymıs ya diye dusunce yapısını degistirecek bir kamuoyu oldugunu sahsen dusunmuyorum.Karşıdan karşıya yaya kaldırımından geçiyor.
Tek yönlü yola yasak yönde giriyor ve gidiyor. "Sağa, sola, geriye dönülmez" işaretleri onlar için geçerli değil. Canlarının istediği her yöne dönüyorlar.. Çünkü onlar yaya.. Bu arada ölümcül kaza tehlikeleri yaratıyorlarmış.
Kimin umurunda..
Kaldırıma araç parkı güya yasak..
Her pizzacı başta fast food dükkanının önündeki kaldırım, park etmiş motosikletlerden yürünmez hale gelmiş. Akan trafiğin arasına, yola inmeye mecbur kalıyor yaya.. Gene tehlike..
Bu fast foodcular, hiç bir sözleşme yapmadan, hiç bir sosyal güvenlik sağlamadan (Kontrol edin SGK Müfettişleri) bir lafla işe başlattıkları motosiklet sahibi herkesi, bir lafla da kovabildiklerinden, zavallı kuryeler paketi en hızlı sürede teslim etmek zorundalar. Geç kalırlarsa işlerine son verileceğini bildikleri için, her türlü kuralı ihlal ederek, her türlü ölümcül tehlikeyi yaratarak, çılgın gibi sürüyor, akıl almaz slalomlar yapıyor, hiçbir yasak tanımıyorlar.
cokta irdelememek lazım.
Yıllar önce İstanbul'da iken Hıncal Uluç'un Bab-ı Ali adlı mekan hakkında bir yazısını okuyup, merakla gitmiştim(istiklal'de bir sokakta) fakat frappe istediğimde nescafe ice servis edilince, Hıncal'ın ne kadar kolpa, rantçı, para kölesi olduğunu anlamış, ciddiye almaktan vaz geçmiştim.
(İyiki wc'ye giderken içeceğimin hazırlanışını gördüm.)
Size de aynısını tavsiye ederim.
Bir de Bandırma'lı olduğunu söyleyip durur.(paşabayır gençliği falan atıp tutar) paşabayır eskilerinden bir kişinin tanıdığını duymadım. Bu da kolpa yani.
Ben gazeteciliği ve magazin muhabirliğini meslekden saymıyorum.Yapanlarada saygım yok.1 hafta aynı olay hakkında reklam yapan kanalıda sevmiyorum.Hayatlarını başkalarının pezevenkliğine adayan insanlarada çok kızıyorum.Tek kanal döneminde meşhur olanlarada saygım yok.Fırsattan istifade edenlerede,şimdiki 1 dizide oynayan meshur olan çomarlarada.Siz KİMSİNİZ ,SIFATINIZ ne aç köpekler.Sizi ,bizden, milletten ayırt edecek ne özelliğiniz var .İzlemeyin, takip etmeyin.En büyük biziz, tekiz ,hepimiz birer bireyiz.İnsanız hepimiz eşitiz.
Yazıyı ve yorumları okudum . Daha önceden adama bir sempati falan da beslediğim de yok.
Ama Adam Haklı
Savunmaya geçmek hakkımızda olsa bir objektif bakıp, gerçekleri görmekten bu kadar kaçmayın. Genelleme yapsa veya yazısında iyi olan motosiklet sürücülerini de belirtmiş olsa bu şekilde olmazdı . Ön yargılarınızdan vazgeçin.
Bundan sonra yorum yapanlar gerçekçi ve samimi olarak yazsınlar tek ricam.
Üstünden atlayarak motoru nasıl geçsinler yayalar, yeri geliyor aynı durum karşısında bizde kalıyoruz . bir motosiklet sürücü olarak değilde. Yaya olarak okudum yazıyı. Yaşlıları ve çocukları düşünün, motosiklet zaten toplumda yanlış tanınmış, ölüm makinesi olarak göürülüyor ve insanlar kazadan korkar olmuş . Bir motorun üstüne sürülmesi bence korkan biri için gayet ürperti ve gerilim verici olsa gerek.
Adama çatcağımıza bundan sonra bahsedilen konularda hata, yanlış kural çiğniliyorsa onları uyarmaktan kaçınmayın , bir başkasının ağzına da laf vermeyin.
Sağlıcakla Kalın.
Daha önce yazdığı saçma sapan bir yazıya ben de tepki göstermiştim ama otoban konusunda yaptığı abartma dışında yazısına katılıyorum. Motosikletle kaldırımda gitmek nedir bana izah eder misiniz ? İstanbul'daki saçma sapan sürüş alışkanlıklarını, alınan riskleri, sağdan kanırtarak geçmeleri bizzat kendim gördüm. Kaldırımda motor sürülmeze itiraz ediyorsanız siz de sürüyorsunuz demektir. Trafikte motosikletin avantajlarını hepimiz kullanıyoruz ama bunu başkalarının, özellikle yayaların güvenliğini tehlikeye atarak yapmaya hakkımız yok. Motosikletle kaldırımdan gidilmez, emniyet şeridinden gidilmez, şerit araları boşken sağ tarafta araçlar sıyrılarak geçilmez. Adam vlog kanalı açmış, millete akıl veriyor, hala sağdan yardırıyor. Ben motorcu olarak sucuları, paketçileri görünce ağızlarını burunlarını kırasım geliyor (ki bir gün çocuğumla gezerken bir olay olursa yapacağım da), motosikletin "M"sinden anlamayan bir adamın böyle yazması çok normal. Bakın görün bu tip hareketler toplumda motorcu imajını ne hale getiriyor anlayın işte. Sırf savunmuş olmak için haksızı savunmayın.
Yazdığı bu yazıyı gram üzerime alınmıyorum.
Kaldırıma araç parkı güya yasak..
Her pizzacı başta fast food dükkanının önündeki kaldırım, park etmiş motosikletlerden yürünmez hale gelmiş. Akan trafiğin arasına, yola inmeye mecbur kalıyor yaya.. Gene tehlike..
Bu fast foodcular, hiç bir sözleşme yapmadan, hiç bir sosyal güvenlik sağlamadan (Kontrol edin SGK Müfettişleri) bir lafla işe başlattıkları motosiklet sahibi herkesi, bir lafla da kovabildiklerinden, zavallı kuryeler paketi en hızlı sürede teslim etmek zorundalar. Geç kalırlarsa işlerine son verileceğini bildikleri için, her türlü kuralı ihlal ederek, her türlü ölümcül tehlikeyi yaratarak, çılgın gibi sürüyor, akıl almaz slalomlar yapıyor, hiçbir yasak tanımıyorlar.
Şu sözlerle motosiklet sürücülerinden kurye olanlarının neden böyle davrandıklarını anlatmış. Bunu nasıl son cümlesini alarak yorum yaparsınız anlamam.
Ben bu sözlerin altına imzamı atarım. Genel yazısına baktığımda da malesef haksız da değil.
Tamam kuralları ihlal eden motorcular var fakat adamın yazdığına göre otomobiller 0 hatalı. Ben her gün yollarda(emniyet dibi dahil) bir sürü kaldırımda park edilmiş araçlar görüyorum. Park edilmesi yasak olan yerlere park eden bir sürü taksi görüyorum. Ve bu lara hiç ceza yazılmıyor ki her gün saatlerce aynı yerdeler. Yollarda motosikletin üstüne kıran binlerce araç var. Araba şoförlerinin ayna kullanmamasından dolayı ölen bir sürü motosiklet sürücüsü var. Makas atıp tüm trafiği tehlikeye atan binlerce araç sürücüsü var. Motosikletlerin emniyet şeridinde gitmeleri normal de yasak ama neden çoğu motosikletli emniyet şeridinde gidiyor bu adama sormak lazım. Çünkü şeridinde gittiğinde araba sahipleri üstlerine sürüyor, senin şeridin burası değil sağa git diyor. Sağa gidip hız limitine uyunca da kornalar çalıp sıkıştırıyorlar. Yani motosiklet sürücüsünü mecbur bırakıyorlar. Pizza ve hamburger kuryelerine gelirsek bunun suçlusu kuryeler değil bu saçma 30 dakika kuralını koyan işverenlerdir. O kuryeler işlerinden olmamak için mecbur o şekilde davranıyorlar. Şu her şeyde suçu motosiklete atan zihniyet bi bitmedi. Önce kendi arabalarınıza bakın sonra motorlulara laf atarsınız, daha hastane önündeki yaya geçinde bile yavaşlamayı, durmayı bilmiyorsunuz.
Sabah gazetesi insanları keriz yerine koyup billur geçmeye başlamadan önce okuduğum bir gazeteydi.
Dolayısıyla Hıncal Uluç'u da takip ederdim.
Neden arabaları yazmıyor da motosikletleri yazıyor şeklinde serzenişleriniz yanlış.
Uluç arabaları da yazardı. Hatta plaka vererek gördüğü trafik canavarlarını köşesine taşırdı.
Hala yapıyormu bilmiyorum. Uzun süredir okumadım.
Yani bir haksızlığı önlemek adına yazmak gereğini hissettim.
Bunun dışında karakteri ve tavrı konusunda bir şey diyemem.
Bu yazı için bir şey söyleyemeyeceğim çünkü okumadım.
Valla dayanamadım, gazetedeki mail adresine aynen cevap yazdım. Aşağıda paylaşıyorum. İnşallah okur.
Sayın Uluç,
Gazetenizden ve sizden hiç haz etmemekle birlikte, tüm saygımı koruyarak yazınızla ilgili eksiklik ve hatalarınızı, 10 yıllık motosiklet kullanıcısı ve gazetenizin bulunduğu semtte oturan bir vatandaş olarak size hatırlatmadan edemedim.
Öncelikle niyetim motorcuları savunmak falan değil. İstanbul trafiğinde her tür taşıtın sürücüleri gibi sizin yaşadığınız örneğin benzerlerini ve hatta daha beterlerini ben de sizler gibi gözlemliyorum. Hepsi doğrudur ve bir motor kullanıcısı olarak, bu tarz davranışlarda bulunan motor sürücülerinden hiç haz etmem. Ancak bu İstanbul trafiğinde haz etmediğim; kırmızı ışıkta geçen yayalar, motorcuları tehlikeye atan arabalar kamyonlar ve otobüslerdir de aynı zamanda.
Bir gazeteci olarak toplumun belli kesimini genelleyerek hedefe almak, aydınlatmakla sorumlu olduğunuz halka karşı görevinizi eksik yaptığınızı gösteriyor. Gazetenizin bu tarz yayın ve haberlerine alışkınız gerçi. Motosikletler trafiğin canavarı olmuş derseniz, tüm motosiklet kullanıcılarını elinizde delil olmadan suçlamış, çamur atmış olursunuz. Siz gazeteci olarak elinizde veri olmadan konuştuğunuzda, yapmış olduğunuz haber değil, mahalle dedikodusu olur. İlk hatanız burada olmuştur.
Ben her gün motosiklet kullanırken arabalar tarafından ölümle tehdit ediliyorum. Bu durumda sizin aklınıza uysak, "Arabalar trafiğin canavarları" demek lazım. Kötü emsallere dayanarak tüm kitleye suçlama yöneltmek, ya cahillik yada art niyete dayanır diye düşünüyorum. Sizin bu tespitiniz hangisine dayanıyor ? Veya üçüncü bir öneriniz mevcut mudur ?
Sipariş servis çalışanlarının, emekçi olarak tüm özlük haklarını sizden çok daha fazla önemsediğime eminim. Ancak yine eksik ve belgesiz yapmış olduğunuz genelleme ile bütün yiyecek içecek sunan firmaları yasa dışı eleman çalıştırmakla suçluyorsunuz. Bu tarz suçlamalarınızla tespitlerinizi SGK'ya adres ve firma göstererek yapmanız daha faydalı olacaktır. Bu tarz arkası doldurulmamış iddialar sadece sizi ve kurumunuzu itibarsızlaştırmaktan öteye gitmez.
Diğer yanlışınız isim/tarih vermeden bir trafik kazasının sonunda hayatını kaybeden insanların suçlusunun yine ismini vermediğiniz bir motosikletliye veya genel olarak tüm motosiklet kullanıcılarına yüklüyorsunuz. Bu çok ağır bir suçlama ve bunun karşısında bir kanıt, somut bir olayla ilgili veri sunmanız gerekir. Aksi halde insanları motor kullanıcılarına karşı kışkırtmaktan ve toplum arasında hiç de ihtiyacımız olmayan "nefret" söylemlerini tetiklemekten başka bir işe yaramazsınız.
Ekte 6 ay yönce tarafıma yazılan ceza tutanağını görebilirsiniz. Başarı kriterini bu şekilde yorumluyorsanız, gönül rahatlığıyla emniyetten istediğiniz kişinin elini öpebilirsiniz. Her kurumda olduğu gibi polislerin içinde de işini iyi yapan, eksik yapan kötü yapan kişiler mevcuttur tabi ki. Yazınızın başından beri sergilemiş olduğunuz genellemeci ve sığ tutumu polisler için de sergilemişsiniz. İnsanlar yazarlardan daha entelektüel ve bilimsel yaklaşımlar bekliyorlar. Böyle mahalle ağzıyla yazılmış karalamalar değil.
Bir kez daha dile getirmek istiyorum. Eleştirilerim yazınızın içeriğinden ziyade, tutumunuzla ilgilidir.
Eğer trafikle ilgili bazı sorunları dile getirmek istiyorsanız (ki toplumun buna ihtiyacı var), bir gazete yazarı olarak sizden beklentim, at iziyle it izini birbirinden ayırmanız, objektif olmanız, sadece hatalı olanları dile getirirken; işini düzgün yapanı, sorumluluk sahibi olanı, kural izleyeni ve saygılı olanı bunlardan ayrı tutmanız ve Sezar'ın hakkını Sezar'a vermeniz olurdu ki, insanlar yazdıklarınızı ciddiye alsın.
Umarım dikkatinizi çekmek isteğim noktayı fark eder, bundan sonraki tespit ve uyarılarınızı somut, doğru verilere göre yapar ve belli bir topluluğun hepsini hedef göstermekten vazgeçersiniz.
İyi çalışmalar dilerim.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
