Cruiser bir yaşam tarzıdır. Üstüne oturup ayaklarını ileriye doğru uzzattığında aldığın hazzı alamazsın başka makinede. Ağır ağır ilerlerken yolda egzozdan gelen o gümbürtü içinde başka şeyleri depreştirir. Uzaklara gitmek istersin ve altında sadece motorunun olması yeterlidir. Ama takvimi hatırlarsın gün cumartesidir. Pazartesi günü işe gitmelisin. Kapitalizme hizmet vermeliyim dersin...Yinede önünde koskoca 36 saat vardır. İyisimi gider alırsın çadırını. Artçın varsa eğer, artçı selesiyle plakalık arasına yerleştirirsin çadırını ve matlarını. Deri heybelerin patlarcasına dolmuştur kamp malzemeleriyle. Vurursun kendini yola. Tatlı virajları olan, hafif kumlu hafif tozlu, bir tarafında dağlar diğer tarafında masmavi denizi olan bir yolda bulursun kendin. Arkanda güzel bir artçın olur sarılır sana belinden. Virajlara geldikçe irkilir, sen frene bastıkça arkadan kafana çarpar kaskıyla
Issız bi deniz kenarı bulursun. Her nedense insanoğlu orayı daha bozmamış hatta hiç uğramamıştır. Motorunla girmeye çalışırsın oraya. Ama cruiser bu gitmez öyle yerlere. İnat eder cebelleşirsin, artçın küçücük bünyesiyle toprağa saplanan motorunu kurtarmaya çalışır ve sonunda cruiser galip çıkar giremezsin oraya. Ama onun sana verdiği özgürlük duygusu başkadır. O yüzden girmen gerekir o ıssız deniz kenarına. Emniyet şeridine çekersin artçının yardımıyla kurtardığın motorunu. Bariyerlere bağlarsın. Çadırını ve diğer malzemelerini indirip dalarsın insan boyu olmuş çalıların arasına. Güzel bir şarapla geçirirsin geceni. (Gecenin ilerleyen saatleri hakkında konuşmaya gerek yok
)Sabah denizde yıkarsın yüzünü. Çadırını toplayıp atlarsın motoruna. Kocaman selesinde popona yer bulmaya çalışırsın ve basarsın gaza. Çam kokularının arasında gümbür gümbür ilerlersin dünyanın en güzel kahvaltısına doğru. Bir yanında kromları gözünü alan cruiserın bir yanında balıkçı tekneleri karşındada artçın vardır. Ama o gün biter elbet ve eve dönersin. Kapının önündeki demir parmaklıklara bağlarsın motorunu. Son bi kez sis farına yapışan sineği alırsın ve "hoh" yaparak parlatırsın sis farını. Brandanı örter evine çıkar ve ertesi gün çalışacak olmana lanet ederek uykuya dalarsın.
Böyledir cruiser.
Neden yazdım bunları bende anlam veremiyorum şu anda ama cevapla butonuna basıp göndermek üzereyim...