Motosiklet Kullanımının Yaygınlaşması ve Devlete Düşen Görevler

**Olcan138** · 03 Haziran 2008, 10:16

Şu B sınıfı ehliyetle sınırlar dahilinde motosiklet kullanabilme fikrine benim bakışım şu; birçok konuşmada birçoğumuz diyoruz, çeşitli sınıf ehliyetleri alırken her sürücüye bir miktar motosiklet kullandırsınlar ki, üzerinde olduğunda yaşadığın hissin, fren mesafesinin, denge konusunun nasıl bir şey olduğu anlaşılsın. Zaten hali hazırda A2 ehliyet alımındaki eğitim seviyesi 0'ın altındayken, B ehliyetli (yani hiç olmazsa motorlu taşıt kullanabileceğine karar verilmiş biri) belli sınırlar dahilinde 2 tekerlekli bir motorlu taşıt da kullanabilmelidir. Bunun yanında farklı ehliyet sınıfları ve daha ciddi bir ehliyet eğitimi/denetimi az önceki konudan daha önceliklidir bence.

**muhozo** · 03 Haziran 2008, 12:06

Eyong adlı üyeden alıntı

Kızacaksınız ama gerçekçi olacağım

Memleketimizde çok daha önemli (yada öncelikli) sorunlar var, henüz muhasır medeniyetler seviyesine çıkmış bir memleket değiliz. Bu yüzden böyle basit! sorunlarla hiçbir siyasi kişilik yada yetkili kişi/kurum ilgilenmez. Haklıdırlarda, henüz bu isteklerimiz için çok erken.

Üstad valla kızacaksınız demişsin ama kızmak yerine şöyle bi olay anlatayım; geçen gazetede bir haber vardı vatandaşlar sokak köpeklerini tekmeliyor, eziyet ediyorlar. İnsanlar itiraz edincede "bu ülkede insanlar aç geziyor siz köpeklerle uğraşıyorsunuz" diye onlara saldırıyorlar.

Yani bu sorunların geneli Türk insanının zihniyet erozyonuna uğratılmış olmasıdır. "Batının ahlaksızlığını alacağımıza ortadoğunun kültürünü alalım" mantığı, bize kendi öz kültürümüzden, geleneğimizden doğan ahlaklı, yardımsever, insan ve doğa sevgisi ile dolu vs vs olan anadolu insanı profilini yok etmiştir.

En azından biz ön ayak olalım her sorunu ayrı ayrı nedenlerini ortya koymaya çalışıp çözüm üretelim bizden cacık olmaz demiyelim

**satoyama** · 03 Haziran 2008, 12:20

coq adlı üyeden alıntı

Aramızda kalsın.

Fransa tüm dünyanın iki teker cenneti olarak bilinir.
Bu dinine yandığımın ülkesinde yazın ortasında bile şemsiye ile gezeriz.
Benim bile ayaklarım yosun tutmaya başladı.
Sen anla gerisini.

İngiltere de yağmuru bol ülkelerden biridir.
Motosiklet konusunda Fransa'dan çok geride oldukları söylenemez.

Bırak İstanbul'u, bizim Karadenizin yağmuru bile Fransa'nın yanında çocuk işemesi gibi kalır.

Fakat bu meteorolojik olay motosiklet ve bisiklet kullanımına asla engel olmuyor.

Fakat aslında senin yazmadığın ve hepimizin çok iyi bildiği gibi bir alt yapı meselesi var ki işte orada işler değişiyor.
Ben tufan şeklinde yağmurda bile buralarda yol üzerinde su biriktiğine şahit olmadım.

Yahu arkadaşlar;
biz bu motosiklet meselesini irdelerken Türkiye'nin bir çok sorununu çözeceğiz gibime geliyor.

Sorunlar birbirine ne kadar bağlantılı görüyormusunuz.

Satoyama teşekkür ederim.
Küçük bir katkı bile daha önce düşünmediğimiz bir çok şeyi tartışmamıza neden oluyor.
Benim de istediğim bu.....

o senin hassasiyetin güzelliğin kardeşim

**Erhan Erdil** · 03 Haziran 2008, 14:13

coq çok güzel bir konuya değinmişsin bravo. Tüm motorcular motosikletleri fark edin diye basbas bağırıyor , sorunları yetkililere ulaşmıyor ya da bir kulaklarından girip diğerinden çıkıyor. Motosiklet kullanan herkesin şikayatci olduğu bir çok problemi var. Bu konu başlığı ile bunları biraraya toplamak mümkün olabilir.

Evet motosiklet'in kanunda tanımı güncellenmeli. Bunun dışında hala ülkemizde toplumun büyük bir kesiminde (bana göre %90) motosikletin ve motosiklet sürücüsünün imajı çok kötü. Toplumdan bu kötü imajın silinmesi için çalışmalar yapılma, okul eğitimleri bunu için başlangıc olabilir. Ülkemiz motosiklet sevgisi çok sevenler ve nefret edenler olarak ikiye bölünüyor. İkisinin arası çok az var, istisnalarda olabiliyor. Park etmiş motosikletiniz üzerine çocuğu oturtup fotoğraf çektiren baba ya da anne oğlu büyüyüp motosiklet almak istediğinde onu evlatlıktan reddebiliyor.

Motosikleti sevdirmek için, en azından daha ön plana çıkması için Trafik Sorununun tek çözümün motosiklet kullanılması olduğuna dikkat çekebiliriz. Burada da motosiklet amaç mı araç mı? tartışması doğabilir. Trafikten kurtulmak için daha çok bilinçsiz insanın motosiklet kullanmasına neden olunabilinir. Yönlendirmelerin doğru yapılması gerekir.

Geçen hafta Türkiye'nin en çok satan gazetelerinden birinin internet sitesinde, bir motosiklet kazası haberine yapılan onlarca yorumu okuduğumda insanların motosikletlere nasıl bir gözle baktıklarını daha iyi fark ettim. Herkes yorumlarında motosikletin tehlikeli ve bir şeytan icadı olduğunu belirtmişti. Bu sitedeki yorum yazanlara orada cevap vermek bile motosiklet bilinci için ufak bir adım olabilir. Böyle şeyleri gördüğümüzde kayıtsız kalmamalıyız.

Senelerdir efsaneye dönem yeni ehliyet yasası bir türlü yürürlüğe giremedi. Tüm sürücü kursları stajer ehliyeti için son fırsat diyerek ehliyet dağıtmaya devam ediyor. Dikkatinizi çekerim ehliyetler dağıtılıyor. Motosikleti 20 metre düz götüren (bazen götüremeyenler dahil) trafiğe çıkıyor. Ehliyet şartları ağırlaştırılmalı, daha yüksek seviyede sınavlar yapılmalı. Yeni sistem devreye girse bile işleyişinde kontrolleri doğru ve dürüst yapılması cezaların daha ağır olması gerekli.

Gelelim ülkemizdeki yol koşullarına. Yollarımızda yayalar için bile tehlike yarabilecek durumlar söz konusu. Yayaların araçların gitmesi gerektiği yerde ne işi var demeyin

. O da ayrı bir konu. Trafik yol sorunları veya motosikletciler için tehlike yaratacak belediye hizmetlerini (çiçekleri sulamak yerine virajları sulayan fiskiyeler vb.) gördüğümüzde ilk önce diğer araçları tehlikeye karşı uyaralım, olay yerinden basıp gidersek nerede kaldı bizim duyarlılığımız, motosikletci dayanışmamız. Bilinçli motosikletci olmaya kendimizden başlayalım. Bu tip olayları yetkililere bildirelim şikayetci olalım, gerçekten doğru yere ulaşabilirseniz görevlilerin sorunları düzeltmeye çalıştığını göreceksiniz. Ülkemizde yeni yasalar gereği bilgi edinme şansınız var. Yetkililer size cevap verme zorundalar. Bu gibi şikayetleri çoğu kimse nasıl ve nereye yapacağını bilmiyor. Sitemizde bunu için bir dosya hazırlanıp üyelerimizi bilgilendirebiliriz. (Bu konuda belediye ya da trafik işlerinde bilgisi olan memur veya görevliler aramızda vardır diye düşünüyorum.)

Buradaki amacımız motosikleti, saygı gösterilen bir araç olarak daha rahat sürmek, keyfine keyif katmatır. Uymak , dikkate almak sizlere kalmış.

Kimsenin bizi dikkate almayacağını tartışılanların havada kalacağını düşünmek bence en büyük sorunumuz. Bu kadar karamsar davranarak hiçbir şey kazanamayız, üstüne elimzde var olanıda kaybederiz.

Bir fikir belirtmek hiç bir şey söylememekten çok iyidir.

Saygılar

**crxforever** · 03 Haziran 2008, 16:14

trafikte ben diğer sürücülerden çok belediyenin yaptığı abuk sabuk yol planları ve çukurlar yüzünden zor durumda kalıyorum.

motosiklet kullanımını daha güvenli hale gelmesi ile ilgili yazılarınıza katılmakla beraber çok az da olsa ülkemizde motosikletin avantajlarından insanlara her fırsatta bahsetmeliyiz.

bugün otogara gittim. giriş ücreti ödemedim. ayrıca arabalar gibi park sorunu çekmeden işimi gücümü halledip işime geri döndüm.

mopedlerin yaygınlaşması da bence çok önemli. motosiklete ilk adım genellikle moped ile oluyor ve kullanım maliyetini düşüklüğü, yakıt tüketimi avantajı ile birçok dargelirli insan işin e gücüne daha ucuza gidebilir.ancak ehliyet ve plaka maliyetleri yüzünden birçok insan dolmuşlara otobüslerde daha fazla para vererek eziyet çekmekte.
gerçekten sıkı bir sınavdan geçerek alınsa ehliyetler ben burada ehliyet zorunluluğunu savunurdum ama bu hali ile sadece para tuzağı.bu konuda kurslara hiç suç bulmuyorum sınav kolay oldu mu kurslardaki dersler eğitimler de kolay oluyor doğal olarak.
ben mopede binerek işimden evime (8 km )hergün 2 ytl kar etmekteyim.

**muratgergerli** · 03 Haziran 2008, 16:39

@Coq Hocam ben işin siyasi yönüne girmeden direk trafik sorununa ve yolların rahatlaması konusuna
dalanacam müsadenle..

Trafik sorununun en etkin, pratik ve ekonomik çözümü motosiklet kullanımını yaygınlaştırmak kanımca (Bugüne kadar hiçbir siyasi platformunun aklına dahi gelmemiş olması Türkiye Siyasetine hastır.)

Demek ki siyasi yön olmadan konuşmamız bir anlam kazanmayacak..Neyse;

Başta İstanbul olmak üzere ülkemizin büyük şehirlerinin çok ciddi sorunu haline gelen trafik sıkışıklığı vatandaşlarımızı da isyan eder hale getirmiş,
bir çok kesimden de çeşitli çözüm önerileri yoğun olarak ortaya atılmıştır.(örnek mi?.,Sallama

[*Öz Motorcular]

[*Has Motoru sevenler ve Koruyanlar]

vs. Dernek ve kuruluşlar..)

Çözümleri;
kısa vadeli ve uzun vadeli çözümler diye ikiye ayırabileceğimiz gibi zor, pahallı, kolay ve ucuz çözümler diye de ayırabiliriz.
Maalesef uzun vadeli, pahalı ve de zor çözümler doğal olarak çok ciddi sorunları da beraberinde getirecektir. Bugün tüm büyük şehirlerimizin yollarını genişletmek, yeni yollar açmak, metro, tüp geçit, üst geçit, kavşak, köprü vs. yapmak belki ciddi çözüm sağlayacaktır ancak maliyet, zaman açısından sonunun ne olacağı tam olarak da bilinmemektedir.
Dolmuş, taksi gibi araçları trafikten men etmek, araç sayısını kısıtlamak gibi sivri dilli çözümlerin de bu işten geçinen kişi, kuruluş ve de sektörlerin çok zor durumda kalmalarına neden olacağı da aşikardır.(taksiciler silah taşıma ruhsatı istiyor..Biz neden bahsediyoruz.)

Çözüm kolay değildir.
Önerilenlerin belli bölümlerinden oluşacak uzun vadeli çözümler alelacele değil doğru planlama ile yapılırsa arzulanan sonuçlara ulaşılabilir.
Ancak kısa vadede en etkin ve en ekonomik çözüm nedense, belki de bilinçli bir şekilde gündeme gelmemektedir.Yolların durumu malum..Arabaların trafikteki
yaptığı sıkışıklıkları, her akşam yolların kitlenmesi..
(Düşünün lütfen, Muhtemel İst. Depremi

)

Bugün gelişmiş ülkelerin değişik şekillerde trafiği rahatlatabilmek amacı ile çeşitli uygulamalarla teşvik ettiği motosiklet kullanımı,
maalesef ne yetkililerin ne de önerilerde bulunanların gündemine bir türlü gelmemektedir. (Hatırlayın lütfen, Seçim Vaâdeleri ve Organize Bozukluğu)

Motosiklet bugün bir taşıt olarak bir yerden bir yere ulaşmada en ekonomik olanıdır. Diğer araçlara oranla 1/5 oranında yakıt harcıyormuş,
1/4 oranında asfalt eskitiyormuş, 1/3 oranında havayı kirletiyormuş, 1/4 oranında yer kaplıyormuş
Motosiklet kullanımının artması ile sadece trafik rahatlaması sağlanmış olmaz, ayrıca dış ticaret açığının en
önemli kalemi petrol giderinin azalmasına ciddi katkısı olur. Vakit tasarrufu da diğer ciddi bir katkıdır. (okuyun lütfen Ekonomi Bültenleri

)
Bugün Londra'da, Tokyo'da ,Tavyan'da araçlar şehir merkezine girdiklerinde günlük bir bedel ödemektedirler .
Ancak iki tekerlekli araçlar bundan muaftır. Bu da çok başarılı olmuş bir uygulamadır.Yollarda ticari taksilerin
haricinde kişiye özel araç bulmak nerdeyse imkansız gibi.
İşte Canım Tayvan
.

Tabi ki birçok şehirde park yeri sorunu şu anda bile çok ciddi boyuttadır.
Ama motosikletler yol kenarında dahi park edilseler hiçbir zaman tıkanmaya sebep olmazlar...(alın size Malum İst.Depreminde Kaçış Planı)

Benzer uygulamaları dikkate alarak trafik sorununa pratik çözüm için motosiklet kullanımını artıracak formül önerilerini aşağıya inci gibi sıraladım..

1) Trafik Kanunu'ndaki AB'ye uyum çerçevesindeki değişiklik taslağının bir an önce TBMM'de onaylanması;
= Trafikte Motosikletlere geçiş önceliği hakkının verilmesi
= Ehliyet konusunun kademelendirilerek basitleştirilmesi
= Kask kullanımı ile ilgili gerekli standardın getirilmesi

2) Motosikletlerden alınan vergilerin Avrupa Birliği standartlarına indirilmesi;
3) Motosikletlerden köprü ve otoyol geçiş ücreti alınmaması;(ciddiyim)
4) Şehrin belli caddelerinde sadece motosikletlerin park edebileceği motoparklar oluşturulması;
5) Şehir merkezlerine giriş yapan dört tekerlekli araçlardan günlük ücret alınması;(taksiciler ve dolmuşcular duymasın)
6) Motosiklet kullananların motosiklet ile ilgili tüm giderlerinin vergiden muaf tutulması.(biraz abarttım galiba)
Motosiklet kullanımı ile; sadece trafikteki mevcut araçların %10'u motosiklet kullanmaya yönelsin, bugünkü trafik çilesi ciddi şekilde azalacaktır kanımca..

Siyasi yöne girmeyecem dedim ama lanet olsun şu Memur zihniyetimiz..
Dilin kemiği yokmuş derler ya..İnandım valla.

Yani kısaca;

Bu sorunun altına elimizz koymamız gerekir..Birlik olmalı istekleri bir noktada birleştirip gerekli yerlere
iletmeliyiz..

Demekki neymiş?..

Ağlamayana emzik yokmuş....

( 10tane emzik benden

)

Dipnot: Mesajımın bazı kısımları alıntılıdır..Biline..

**Sadık1453** · 03 Haziran 2008, 16:59

Bunların yanında ehliyet verecek olan kursalarıda bu konuda yeterli eğitimi vermesi sağlanmalı. Ehliyet aldığım kurs bana motorun varmı diye sordu var dediğimde tamam derslere gelmesende olur sınavlarını takip t yeter. Yazılı sınavı geçince direksiyonuna da kendi motorunla gelirsin dediler. Bence alınacak olan ehliyetin sınıfı hangisi olursa olsun kesinlikle motosiklet hakkında bilgi edinmeli kursiyerler. en az bir defa motor kullandırılmalıki B sınıfı yada diğer sınıflara motosiklet kullananların nelerle uğraşmak zorunda kaldıklarını bilsinler ona göre davransınlar. Motosikletlerle otomobillerin karıştığı kazalarda kusurlu taraf çok ağır cezalar almalı. Çünkü bu kazalar genellikle pek iyi sonuçlanmaz. Bu kusur motor kullananda ise kötü örnek olduğu için otomobilde ise cana kast olarak görülmelidir. Belki ağır olduğu düşünülebilir ama maalesef öyle. Bizlere karşı yapılan her kusur canımızı tehlikeye atmıyor mu?
Kazasız sürüşler.

**COQ** · 03 Haziran 2008, 17:28

Arkadaşlar elinize ağzınıza sağlık.
Çok iyi gidiyoruz.
Beni en çok sevindiren de (Eyong'a rağmen

) yönetimin bu konuya ilgi göstermesi oldu.

(Eyong şaka yapıyorum. Ne demek istediğini çok iyi anladım)

Şimdi buraya kadar temel sorunlar konusunda sanıyorum aramızda bir fikir birliği oluşmuş durumda.

Ben işin eğitim kısmını önemsemiyorum.
Yani tabii ki önemsiyorum ama bizim yapacağımız iş daha kısa sürede sonuç alabileceğimiz tarzda bir girişim olmalı diye düşünüyorum.
Sonrası için cesaret bulabilirsek, ince konulara da parmak basabiliriz.

Bir detay daha var.
Türkiye İstanbul'dan ibaret değil arkadaşlar.
Yani bizim çaba harcadığımız konu belki İstanbul için ilk etapta çok rahatlatıcı neticeler doğurmayabilir ama diğer yerleşim birimlerinin bu gününe ve yarın yapılacak planlamalarına katkıda bulunabilir.

Şimdi buraya kadar özetleyecek olursak problemlerimiz şunlar.

*Yolların durumu motosikletler için uygun değil.
Doğrusu diğer araçlar için de çok uygun değil. Düzeltilmesi de uzun zaman ve para demek. Bu nedenle bu sorunu geriye atmamız gerekecek.

* Motosikletlere trafikte öncelik tanınmalı.
Hedeflerimizden bir tanesi budur. Bu konuda bir kamuoyu baskısı oluşturmamız gerekiyor.

*Motosiklet kullanıcıları çoğalmalı.
En önemli hedefimiz budur. Bunun gerçekleşmesi hem ekonomik yönden ülkeye fayda sağlayacak, hem de motosikletlerin trafikte varlığı kabullenilmek zorunda kalınacaktır.

*Ehliyet sistemi değiştirilmeli.
Yukarıdaki hedeflerimizle bağlantılı bir diğer hedefimiz de budur. Bu konuda görüşlerimizi olgunlaştırmamız gerekiyor.
Tabi bağlantılı olarak sürücü kursları meselesi de konuşmamız gereken meseleler arasında...

*Motosikletler üzerindeki vergi yükü hafifletilmeli.
Yine motosiklet kullanıcılarının çoğalması hedefine paralel bir maddedir. Bununla ilgili görüşlerimi ben açıklamıştım. En azından küçük hacimli motosikletler de vergi indirimine gidilmeli, satın alma ve kullanım kolaylığı sağlanmalıdır.

*Motosiklet kullanıcılarının kontrolleri daha sık ve ciddi yapılmalı.
Bir çok arkadaşımızın belirttiği gibi bu konuda büyük sıkıntı var ve bu da bizim toplum gözündeki itibarımızı düşürüyor. Ben bu konuda görüşlerimi,
"Polis görevini yapmalı"
sözümle forumda da sıkça dile getiriyorum. Polis görevini eksiksiz yapmaya teşvik edilmeli hatta yardımcı olunmalı. Fakat bu yapılırken toplumu motosikletten soğutacak bir seviyeye getirilmemeli. Bunun için de daha önce yazdığım gibi bazı tip motosikletler de B sınıfı ehliyet ve kask motosiklet kullanımı için yeterli olabilmeli.
(Burayı tekrar açmak istiyorum. Benim bahsettiğim şey, hayatında hiç motosiklet kullanmamış adamları trafiğe salalım değildir.Bununla ilgili çeşitli platformlarda tartışmalar yapabiliriz.)

* Sigorta konusu tekrar ele alınmalı ve iyileştirmeye gidilmeli.
Bu konuyu da daha önceki yazımda açıklamaya çalışmıştım. Üzerinde fikir üretilip geliştirilebilecek bir maddedir bence...

Buraya kadar kafadan yazdım. Es geçtiğim unuttuklarım olabilir. Sonra nasılsa tekrar bir toparlama yapacağım.

**************************

Bazı arkadaşların özellikle SAYGI konusundaki haklı serzenişleri için de bir şeyler söylemek istiyorum.
Benim bu yaşıma kadar gördüğüm şey şudur.
Kimse size zorla saygı göstermez.
Bu bizim gayretimizle kazanabileceğimiz bir yetidir.
Bunu da toplum içerisindeki davranışlarımız ve hareket tarzımızla biz kazanacağız.
Güzel bir iş yaparsanız, emeğiniz saygı görür.
İnsanlara bilgi dağarcığınızı açar, paylaşırsanız, beyniniz saygı görür.
Güzel bir yemek yaparsanız, maharetiniz saygı görür.
Toplumla ilişkilerinizde pozitif olur ve önce siz karşınızdakine saygılı olursanız, siz ve aileniz hatta arkadaşlarınız saygı görürsünüz.
Yani bir motosikletçi,yolda kalmış bir otomobile durup yardım etse,o aracı kullanan kişi hayatı boyunca gördüğü her motosikletliye saygı gösterecektir.
Basit bir davranış mensup olduğunuz tüm toplumu etkiler.

Bizim kendi içimizde de almamız gereken çok yol var.
Şu bir gerçekki motosikletçi daha kendine saygı göstermiyor.
Kaldı ki başkaları ona göstersin.
Fakat bunları aşacağız.
Hep birlikte başaracağız bunu.
Yanlış yapanları uyaracağız.
Bunu kavga etmeden yapacağız.

Bir ara hatırlatın da geçen yıl başımdan geçen buna benzer bir olayı anlatayım size.

**desperadost** · 03 Haziran 2008, 17:56

Skullhunter adlı üyeden alıntı

coq çok güzel bir konuya değinmişsin bravo. Tüm motorcular motosikletleri fark edin diye basbas bağırıyor , sorunları yetkililere ulaşmıyor ya da bir kulaklarından girip diğerinden çıkıyor. Motosiklet kullanan herkesin şikayatci olduğu bir çok problemi var. Bu konu başlığı ile bunları biraraya toplamak mümkün olabilir.

Evet motosiklet'in kanunda tanımı güncellenmeli. Bunun dışında hala ülkemizde toplumun büyük bir kesiminde (bana göre %90) motosikletin ve motosiklet sürücüsünün imajı çok kötü. Toplumdan bu kötü imajın silinmesi için çalışmalar yapılma, okul eğitimleri bunu için başlangıc olabilir. Ülkemiz motosiklet sevgisi çok sevenler ve nefret edenler olarak ikiye bölünüyor. İkisinin arası çok az var, istisnalarda olabiliyor. Park etmiş motosikletiniz üzerine çocuğu oturtup fotoğraf çektiren baba ya da anne oğlu büyüyüp motosiklet almak istediğinde onu evlatlıktan reddebiliyor.

Motosikleti sevdirmek için, en azından daha ön plana çıkması için Trafik Sorununun tek çözümün motosiklet kullanılması olduğuna dikkat çekebiliriz. Burada da motosiklet amaç mı araç mı? tartışması doğabilir. Trafikten kurtulmak için daha çok bilinçsiz insanın motosiklet kullanmasına neden olunabilinir. Yönlendirmelerin doğru yapılması gerekir.

Geçen hafta Türkiye'nin en çok satan gazetelerinden birinin internet sitesinde, bir motosiklet kazası haberine yapılan onlarca yorumu okuduğumda insanların motosikletlere nasıl bir gözle baktıklarını daha iyi fark ettim. Herkes yorumlarında motosikletin tehlikeli ve bir şeytan icadı olduğunu belirtmişti. Bu sitedeki yorum yazanlara orada cevap vermek bile motosiklet bilinci için ufak bir adım olabilir. Böyle şeyleri gördüğümüzde kayıtsız kalmamalıyız.

Senelerdir efsaneye dönem yeni ehliyet yasası bir türlü yürürlüğe giremedi. Tüm sürücü kursları stajer ehliyeti için son fırsat diyerek ehliyet dağıtmaya devam ediyor. Dikkatinizi çekerim ehliyetler dağıtılıyor. Motosikleti 20 metre düz götüren (bazen götüremeyenler dahil) trafiğe çıkıyor. Ehliyet şartları ağırlaştırılmalı, daha yüksek seviyede sınavlar yapılmalı. Yeni sistem devreye girse bile işleyişinde kontrolleri doğru ve dürüst yapılması cezaların daha ağır olması gerekli.

Gelelim ülkemizdeki yol koşullarına. Yollarımızda yayalar için bile tehlike yarabilecek durumlar söz konusu. Yayaların araçların gitmesi gerektiği yerde ne işi var demeyin

. O da ayrı bir konu. Trafik yol sorunları veya motosikletciler için tehlike yaratacak belediye hizmetlerini (çiçekleri sulamak yerine virajları sulayan fiskiyeler vb.) gördüğümüzde ilk önce diğer araçları tehlikeye karşı uyaralım, olay yerinden basıp gidersek nerede kaldı bizim duyarlılığımız, motosikletci dayanışmamız. Bilinçli motosikletci olmaya kendimizden başlayalım. Bu tip olayları yetkililere bildirelim şikayetci olalım, gerçekten doğru yere ulaşabilirseniz görevlilerin sorunları düzeltmeye çalıştığını göreceksiniz. Ülkemizde yeni yasalar gereği bilgi edinme şansınız var. Yetkililer size cevap verme zorundalar. Bu gibi şikayetleri çoğu kimse nasıl ve nereye yapacağını bilmiyor. Sitemizde bunu için bir dosya hazırlanıp üyelerimizi bilgilendirebiliriz. (Bu konuda belediye ya da trafik işlerinde bilgisi olan memur veya görevliler aramızda vardır diye düşünüyorum.)

Buradaki amacımız motosikleti, saygı gösterilen bir araç olarak daha rahat sürmek, keyfine keyif katmatır. Uymak , dikkate almak sizlere kalmış.

Kimsenin bizi dikkate almayacağını tartışılanların havada kalacağını düşünmek bence en büyük sorunumuz. Bu kadar karamsar davranarak hiçbir şey kazanamayız, üstüne elimzde var olanıda kaybederiz.

Bir fikir belirtmek hiç bir şey söylememekten çok iyidir.

Saygılar

teşekkürler erhan teşekkürler coq ve tüm katkı veren arkadaşlarım.....

**Süvarİ** · 03 Haziran 2008, 23:02

gerçekten bu konu tarrışılmalı vatandaşın motosiklete bakış açısı farklı devlet işine gelmez ise birşey yampaz ya vergi ya şu ya bu hepsi bahane birilerinin cebine para girmesi lazım birileri memnun olması lazım

**Erhan Erdil** · 04 Haziran 2008, 00:07

coq adlı üyeden alıntı

Bizim kendi içimizde de almamız gereken çok yol var.
Şu bir gerçekki motosikletçi daha kendine saygı göstermiyor.
Kaldı ki başkaları ona göstersin.
Fakat bunları aşacağız.
Hep birlikte başaracağız bunu.

Konuya en büyük desteği motosiklet sektöründeki firmaların ve motosiklet federasyonunun vermesi gerekir. Motosiklet kültürü yayılır ve sürücü sayısı ne kadar çok artarsa firmalara yararı o kadar fazla olur. Firmaların tek amacı ürün satıp kar elde etmek olmalı. Ayrıca yukarıdakilere ulaşmakta büyük firmalar ve çevreleri bir basamak olabilir diye düşünüyorum.

Sanırım bu soruma en iyi cevabı coq verecektir.
Merak ettiğim bir konu yurtdışında motosiklet ehliyeti alma maliyetleri ve süresi ne kadar?

Birazda istatistik

2008 Mart ayında 78 633 adet taşıt trafiğe kaydolmuştur.

2008 Mart ayında trafiğe kaydı yapılan toplam 78 633 taşıt içinde otomobil % 44.1 pay ve 34 689 adet ile ilk sırada yer almakta, otomobili % 22.0 pay ve 17 264 adet ile kamyonet, % 20.3 pay ve 15 986 adet ile motosiklet, % 4.9 pay ve 3 858 adet ile traktör takip etmektedir. Mart ayında trafiğe kaydolan araçların % 8.7 pay ve 6 836 adedini ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturmaktadır.

Trafiğe kaydı yapılan motorlu taşıt sayısı Mart ayında bir önceki aya göre % 78.5 artmıştır.

Bir önceki aya göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı % 78.5 artmıştır. Bu artış otomobilde % 79.7, minibüste % 62.2, otobüste % 36.4, kamyonette % 52.7, kamyonda % 55.2, motosiklette % 138.1, özel amaçlı taşıtlarda % 33.0, traktörde % 75.9 oranında gerçekleşmiştir.

**VaScO1925** · 04 Haziran 2008, 00:23

ilk önce bi motosikletlerin fiyatları ucuzlasa, yoksa bu gidişle motosiklet tutkusu çoğu kişinin içinde bi uhde olarak kalıcak... şuan için çin olmasaydı piyasada ben bu motosiklet tutkumu içimde yasayacaktım...

**kuyucadısı** · 04 Haziran 2008, 00:44

Sadık1453 adlı üyeden alıntı

Bunların yanında ehliyet verecek olan kursalarıda bu konuda yeterli eğitimi vermesi sağlanmalı. Ehliyet aldığım kurs bana motorun varmı diye sordu var dediğimde tamam derslere gelmesende olur sınavlarını takip t yeter. Yazılı sınavı geçince direksiyonuna da kendi motorunla gelirsin dediler. Bence alınacak olan ehliyetin sınıfı hangisi olursa olsun kesinlikle motosiklet hakkında bilgi edinmeli kursiyerler. en az bir defa motor kullandırılmalıki B sınıfı yada diğer sınıflara motosiklet kullananların nelerle uğraşmak zorunda kaldıklarını bilsinler ona göre davransınlar. Motosikletlerle otomobillerin karıştığı kazalarda kusurlu taraf çok ağır cezalar almalı. Çünkü bu kazalar genellikle pek iyi sonuçlanmaz. Bu kusur motor kullananda ise kötü örnek olduğu için otomobilde ise cana kast olarak görülmelidir. Belki ağır olduğu düşünülebilir ama maalesef öyle. Bizlere karşı yapılan her kusur canımızı tehlikeye atmıyor mu?
Kazasız sürüşler.

kesinlikle katılıyorum sana bende ehliyetimi yeni aldım ve hiç kullanmayı bilmiyorum dememe ragmen ilk ve tek dersimde ybr 125 verdi hoca ne kask ne korumalık hiç bişeyde yoktu üstelik
motor egitimi bence kurslar dışında okulda da verilebilir. bi çogunuza abartı gibi gelebilir ama motor türkiyenin trafik sorununu minimuma indirir amaçta motosiklet kullanımını arttırmak ve bu konuda bilinçlendirmekse bunu okul çağlarında yapmak en güzeli.

**Juba** · 04 Haziran 2008, 01:41

Yazılan şeyler çok güzel...fakat ülkemizde ne yazık ki çıkarlar işlediği,rüşvet olduğu,denetimler ve cezalar bu kadar kötü olduğu sürece köklü bir değişiklik olması söz konusu değil gibi gözüküyor...Eyonga katılıyorum bu konuda.

Ama bu girişime katkıda bulunmak için;kazalarda motorların hakkı yeniyor buna bir çözüm bulunabilir yeniden düzenleme yapılabilir ve motorun dengesini bozmak direk suç olarak sayılabilir...

**COQ** · 04 Haziran 2008, 03:16

Skullhunter adlı üyeden alıntı

Konuya en büyük desteği motosiklet sektöründeki firmaların ve motosiklet federasyonunun vermesi gerekir. Motosiklet kültürü yayılır ve sürücü sayısı ne kadar çok artarsa firmalara yararı o kadar fazla olur. Firmaların tek amacı ürün satıp kar elde etmek olmalı. Ayrıca yukarıdakilere ulaşmakta büyük firmalar ve çevreleri bir basamak olabilir diye düşünüyorum.

Çok doğru düşünüyorsun.
Benim amacım da bu zaten.
Firmaları dürtüklemek.
Bunun için tüm yolları kullanmak.
Bir çok mecrada üstlerine gidip zorlayabiliriz.
(Murat Hocam,anladınız mı şimdi neden medyada bir sözcümüz olsun diye bas bas bağırdığımı.)

Medyaya gidelim desek, arayacağımız ilk isim kim sizce???

Skullhunter adlı üyeden alıntı

Sanırım bu soruma en iyi cevabı coq verecektir.
Merak ettiğim bir konu yurtdışında motosiklet ehliyeti alma maliyetleri ve süresi ne kadar?

Şu kadardır diye kesin bir süre yazmayacağım ama 6-7 ay ile yıllar süren bir süreci göz önüne almanız gerekiyor.

Fakat ehliyet alınana kadar yaşanan işin pratik yapma kısmını uzun uzun anlatabilirim.
Çünkü zaman zaman (para lazım olduğunda)

trafikte pratik yapan ehliyet adayları için öncülük yaptığım zamanlar oluyor.
Adayları üçer üçer trafiğe çıkarırız.
Benim yaptıklarıma uymalarını ve aynı şekilde hareket etmelerini isteriz.
Arkadan sürücü kursunun arabası içinde eğitmenlerle takip edip not alırlar.
Daha sonra bu notları değerlendirip, sürücü adayının eksiklerini tespit eder, bu eksikleri geliştirme yolunda bir program uygularız.
Bir de pist eğitimi var ki ona hiç girmeyeyim istersen.

Skullhunter adlı üyeden alıntı

Bir önceki aya göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı % 78.5 artmıştır. Bu artış otomobilde % 79.7, minibüste % 62.2, otobüste % 36.4, kamyonette % 52.7, kamyonda % 55.2, motosiklette % 138.1, özel amaçlı taşıtlarda % 33.0, traktörde % 75.9 oranında gerçekleşmiştir.

Motosiklet satışları tüm zorluklara rağmen patlamış.
Tabii bunda mevsimin de etkisi var.
Ama bu güzel bir şeye işaret ediyor.
Zorlukları aşmayı başarabilirsek, bu yüzde oranını ikiye hatta üçe katlamak mümkün.

****

Bu arada Juba enteresan bir şey yakalamış.
Motosikletlerin dengesini bozmak suç sayılmalı demiş.
Güzel....

Bak bu da düşünülebilecek bir konu....

****************

Güzel şeyler yapacağız gibi hissediyorum.
Heyecanlanmaya başladım.
Hadi devam.....

**Erhan Erdil** · 04 Haziran 2008, 17:08

coq adlı üyeden alıntı

Medyaya gidelim desek, arayacağımız ilk isim kim sizce???

Medyanın ilgisini çeken konular;

- Motosiklet kaza haberleri (En istemediğimiz şey)
- Ünlü motosiklet kullanıcıları (Dikkat motosiklet yerine ünlü kişiye odaklanıyor. O kişinin motosiklet hakkında konuşması bile fayda etmeyebilir.)
- Motosikletcilerin yaptığı kortejler, eylemler, toplu sürüş ve geziler (Sadece bir iki satır haber çoğu zaman o bile olmuyor.)

Medyanın motosikleti konu yaptığı haberler içinde şimdilik aklıma gelen bunlar.

Dikkatimi çeken şey ise bu tarz haberlerin sabun köpüğü gibi yok olup gitmesi. Ertesi gün kimse hiçbirşey hatırlamıyor. Sosyal etkinlikler ile duyarlılığımızı gösterip bazı yerlerin dikkati çekilebilinir. Aynı zamanda motosikletci imajınıda geliştirmiş olabiliriz.

Yine de motosiklet konusunda gelişmelerin olması sevindirici.

Antalya Emniyet Müdürlüğü Trafikten Sorumlu Emniyet Müdürü Ramazan Etli'nin yakın zamanda yaptığı açıklama aşağıda;

"Etli, yaz sezonunun gelmesiyle birlikte şehir içindeki trafik yoğunluğuna dikkat çekerek, motosiklet sürücülerini ve otomobil sürücülerini kurallara uyması konusunda uyardı. Motosiklet sürücülerine "kesinlikle kasksız seyahat etmeyin" uyarısında bulunan Etli, motosiklet sürücüsü gibi arkada oturan yolcunun da kask zorunluluğu olduğu belirti.

MİNARE KASK YASAK Etli, motosikletlerde kazalarında kafadan yaralanma riskinin fazla olduğunu belirtirken, "Sürücüler ve yolcular 'Minare' tabir edilen sadece kafa üzerini koruyan kaskları takmasınlar. Çene altından bağlanmalı ve yanakları kapatan kask takma zorunluluğu olacak. Aksi uygulama yapanlar kesinlikle trafikten men edilecek" dedi. "

Minare kaskda bu olsa gerek

İstatitiklerde de dikkatimi çeken kaza oranları oldu. İki sene arasındaki kaza artış sayıları: Akdeniz ve Ege bölgeleri dışındaki tüm bölgelerde büyük bir artış gözükmemesine karşın, Akdeniz ve Ege bölgelerinde motosiklet kazalarının oranı neredeyse bir önceki seneye göre 3 kat artmış.

**COQ** · 05 Haziran 2008, 03:38

Amacımız toplumun ilgisini bu soruna çekmek.
Bunun için bana göre her yol mübahtır.

Fakat ilk önceliğimiz sorunlarımızı tespit edip aklı başında çözüm yollarını da ekleyerek, yönetimi etkilemek olmalı.
Bunun çeşitli yolları mevcut.
Fakat sonraki meseleler.
Benim buradaki asıl amacım tüm motosiklet kullanıcılarının problemlerin ne olduğu hakkında tam bir bilgiye sahip olmaları.
Bunu sağlayacak olan yer de burası.
Benim aklıma gelmeyen bir mesele bir başka arkadaşımızın aklına geliyor ve yazıyor.
Böyle böyle çok geniş içerikli bir tutanak hazırlayabileceğiz.
Daha sonra bu problemlerden öncelikli olanları ele alıp, çözüm yolları hakkındaki fikirlerimizi sıralayacağız.

Bu sancılı ve uzun bir süreçtir arkadaşlar.
Buna hazırlıklı olun.

Kendinizi küçük görmeyin.

Bakın bundan iki yıl önce tüm avrupada daha önce alınmış olan bir karar Fransa'da yürürlüğe girdi.
Nedir bu?

Gündüz far yakma muhabbeti.

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz senelerde otomobil ve diğer araçların gündüz farlarını yakmaları konusunda çeşitli kanunlar ortaya çıkarıldı.

Ve bazı ülkelerde uygulanmaya başlandı.

Halbuki bu uygulama motosikletlerin fark edilmelerindeki en önemli unsur olan farlarının artık dikkat çekmeyeceği anlamına geliyor.

Fransa'da 2 yıl önce bu uygulamaya geçti.
Öyle bir kıyamet kopardık ki,
bu gün dahi sözünü bile etmiyorlar.

Konuyu bile açmıyorlar.
Yani yeter ki istenilsin.
Avrupa Birliğinin katı kuralları bile deliniyor....

Bu nedenle katkıda bulunabilecek arkadaşların heyecanlarını kaybetmemelerini rica ediyorum.

Tamam sekizyüz küsür görüntülemeye elli küsür post sinir bozucu olabilir ama boş laf yerine bize beyin kıvılcımları gerektiğini de unutmamak lazım....

**umutus** · 05 Haziran 2008, 06:42

Önceki mesajımdan yana konuyu takip ediyorum Coq' un söylediği ve Skullhunter' ın altını çizdiği cümle dikkatimi çekti.

coq adlı üyeden alıntı

Medyaya gidelim desek, arayacağımız ilk isim kim sizce???

Yukarıda Erhan' ın verdiği bilgiler çerçevesinde durum ortada;

Basında yankı bulabilmemiz için daha önceki "teröre lanet ve şehitleri anma töreninde" ki gibi internet ortamında ki dost siteler, kurye şirketleri vs. iyi bir şekilde organize olup aynı gün aynı saatte bir çok şehirde en çok rahatsız olduğumuz konuları ortak bir metin çerçevesinde belirtebiliriz.Kısa süreli bi etki yaratabilir ama en azından sesimizi duyurmuş olup konuya ilgi çekebiliriz.

Diğer bir yönden bakınca bu başlık altında konuştuğumuz konuları rahatsızlıklarımızı TMF nin çoktan dile getirip çözümünü yollarını sağlamış yada bu yolda adım atmış olması gerekirdi.Malum durum ortada yeni bir tartışma konusu açmaktan ziyade bunun nereden kaynaklandığını düşündüğümde. Bu kişilerin üzerinde yeterince baskı olmadığı veya gerekli rekabet ortamının sağlanmadığını düşünüyorum.Bu insanlara baskı yapmaya kalksak daha önceki "biricik pistimiz körfez pisti" başlığında olduğu gibi birşekilde susturulacağımızı yada olayın daha farklı boyutlara varıp yarardan çok zarar görüceğimiz kanaatindeyim. Belki uçuk gelebilir size ama ne istediğini bilen gerçek motorculardan oluşan bir dernek oluşturabilirsek en azından bu konu hakkında resmi makamlarla daha rahat muhatap olabiliriz.

Sanırım dernek konusunda sitemiz çerçevesinde daha önce tartışılmış ama devir ve olaylar değişti.Bu konu bence tekrar gündeme gelmeli..