fardagülbenli olur hatta çok iyi olur ama umarım yazdıklarımı okumuşsundur maddiyat anlamındaumarım anlaşırız msn ni ekledim konusuruz orada. hadi kolay gelsin. bu arada onurla motobeyi kıskanmaya başladım. bende nişantaşılıyım bende üniversite mezınıyıım benide anlasanıza aranıza
kısmanmana gerek yok kardeşim
gerek onur kardeşim olsun gerekse ibrahim abi
hatta diyebilirimki bu forumdaki tüm asya kullanıcıları çok mütevazi insanlar
bilgi paylaşımının en güzel olduğu forumdasın
mademki buradasın sende bizdensin
şimdiden hayırlısı olsun
benim motorum olsun yada olmasın elimizden gelen yardımı senden esirgemeyiz
gönlün rahat olsun
Ben bu akşam bi karar aldım, sizle de paylaşmak istiyorum.
Kuzenim motorun bana emanet etmeden önce bu kadar renkli bi hayatım yoktu, uzun yola hiç çıkmamıştım, doğayla bu kadar içli dışlı olmamıştım, hiç vize zamanı dağa bayıra vurmamıştım kendimi... Ya ilk aldığım günü hatırlıyorum motoru kuzenimin evinden... Çalıştıramamıştık yarım saat... Kick start la cebelleşmiştik 2 kişi terlemiştik o havada. Trene atıp getirmiştik Sakarya' ya. İlk tren gar ında marşına bastım... Yurda götürdük ben yerimde duramamdım tabi daha ilk günden. Aldım bilmediğim bi yola gittim Sakarya 'da. 30 km yapıp geri gelmiştim. Zor çalışıyodu o zamanlar debriyaj kaçırıyodu, 110 a çıkmıştım vay be demiştim kendi kendime... Gün geldi hiç tanımadıpım bi adamın yanına gittim motor uğruna İzmit' e ( ilk uzun yolum :D --> 75km ). Gün geldi 15-20 ytl daha ucuz a alcam diye, bi kaç adam gibi adamla tanışayim diye 40 YTL trene verip debriyaj seti almaya Ankara 'ya gittim. Bazı günler sabah girip akşam çıktığım bakımlar oldu. İyice soğsunda öyle sökeyim yağ tıpasını diyip te alt karteli söküp 1-2 saat başında beklediğim oldu motorun... Motora adam gibi yağ koycam diye Sakarya 'da ki tüm yağ toptancılarıyla ahpab olmuştum neredeyse =). Ha ne oldu meyvelerini de aldım bu olayların. Erdek' te askerlik görevini yapan kuzenime götürdüğümde motorunu bayağı şaşırdı çok farklı buldu motorunu. Daha önce beni sadece 1 kere görmüş biri bana evinin kapılarını açtı, ailesiyle tanıştırdı, ilgi gösterdi.
Şöyle bi bakıyorum da geçtiğimiz bir kaç aya, motor tepesinde geçirdiğim yaklaşık 5.000 km bana bir miktar zarar da vermiş aslında ve vermeye de devam etmekte. Birkere daha sorsalar ben gene bu zararlı yolu seçerdim. Hasta olmayı, günlerce öksürmeyi, bütün gece aralıksız uyuyarak bile geçiremediğn sırt ağrılarını, yakıta giden yüzlerce lirayı, yandan gelen rüzgarın seni şeritten dışarı itmesini, sulu bi günde sırılsıklam ıslanmayı seçerdim. Ama bugün bazı şeylerin farkına vardım. Önümde vermem gereken 3 ders var...Vize haftam başlamak üzere, ki zaten temmuz sonu da finallerim var...
Eğer ben yarın motorun zincirini germeye gidersem, öbürgün subap ayarı işine girersem ve ardından dişli zincir değiştirirsem, girmişken bide arkaya blata çaktırayim ön disk e de yeni balata udurayim dersem sonra gelip bide olayları resimleriyle birlikte foruma verirsem, çıkmış sorunlara kafa yorup çözüm bulmaya çalışırsam iyice koparım derslerden. İşin içine motor girince hayat duruyo benim için...
Kuzenim 15 eylülde dönüyo. O döndüğünde karakızı sahibine teslim etmiş olcam. Şu yaz okulu bittiğinde temiz kafayla kalan 1-1,5 ay ölümüne binip gezmek adına kısa bi ara veriyorum motorla ilgilenmeye...
O gün İzmit'e geldiğinde sana verdiğim mavi hapı yuttun yaaaaaaaa artık olay bitti. Sen artık Motomatrixte bir motorider oldun. İflah olmazsın.
Şaka bir yana bu dünya apayrı bir dünya. İlk motor sesini duyduğumdan beri sanki ruhum sırf bunu yaşamak istediğini anlattı bana. Hep aradım, aradım ve hala bu tatlı arayışın içindeyim. Her motora binişimde kıpır kıpır oluyorum. Ömrüm oldukçada hep bu heyacan olacak içimde. Bu heyecanı içinde hissedebilen herkes benimle taa ezelden beri dosttur bence.
inspire adlı üyeden alıntı
Ben bu akşam bi karar aldım, sizle de paylaşmak istiyorum.
Kuzenim motorun bana emanet etmeden önce bu kadar renkli bi hayatım yoktu, uzun yola hiç çıkmamıştım, doğayla bu kadar içli dışlı olmamıştım, hiç vize zamanı dağa bayıra vurmamıştım kendimi... Ya ilk aldığım günü hatırlıyorum motoru kuzenimin evinden... Çalıştıramamıştık yarım saat... Kick start la cebelleşmiştik 2 kişi terlemiştik o havada. Trene atıp getirmiştik Sakarya' ya. İlk tren gar ında marşına bastım... Yurda götürdük ben yerimde duramamdım tabi daha ilk günden. Aldım bilmediğim bi yola gittim Sakarya 'da. 30 km yapıp geri gelmiştim. Zor çalışıyodu o zamanlar debriyaj kaçırıyodu, 110 a çıkmıştım vay be demiştim kendi kendime... Gün geldi hiç tanımadıpım bi adamın yanına gittim motor uğruna İzmit' e ( ilk uzun yolum :D --> 75km ). Gün geldi 15-20 ytl daha ucuz a alcam diye, bi kaç adam gibi adamla tanışayim diye 40 YTL trene verip debriyaj seti almaya Ankara 'ya gittim. Bazı günler sabah girip akşam çıktığım bakımlar oldu. İyice soğsunda öyle sökeyim yağ tıpasını diyip te alt karteli söküp 1-2 saat başında beklediğim oldu motorun... Motora adam gibi yağ koycam diye Sakarya 'da ki tüm yağ toptancılarıyla ahpab olmuştum neredeyse =). Ha ne oldu meyvelerini de aldım bu olayların. Erdek' te askerlik görevini yapan kuzenime götürdüğümde motorunu bayağı şaşırdı çok farklı buldu motorunu. Daha önce beni sadece 1 kere görmüş biri bana evinin kapılarını açtı, ailesiyle tanıştırdı, ilgi gösterdi.
Şöyle bi bakıyorum da geçtiğimiz bir kaç aya, motor tepesinde geçirdiğim yaklaşık 5.000 km bana bir miktar zarar da vermiş aslında ve vermeye de devam etmekte. Birkere daha sorsalar ben gene bu zararlı yolu seçerdim. Hasta olmayı, günlerce öksürmeyi, bütün gece aralıksız uyuyarak bile geçiremediğn sırt ağrılarını, yakıta giden yüzlerce lirayı, yandan gelen rüzgarın seni şeritten dışarı itmesini, sulu bi günde sırılsıklam ıslanmayı seçerdim. Ama bugün bazı şeylerin farkına vardım. Önümde vermem gereken 3 ders var...Vize haftam başlamak üzere, ki zaten temmuz sonu da finallerim var...
Eğer ben yarın motorun zincirini germeye gidersem, öbürgün subap ayarı işine girersem ve ardından dişli zincir değiştirirsem, girmişken bide arkaya blata çaktırayim ön disk e de yeni balata udurayim dersem sonra gelip bide olayları resimleriyle birlikte foruma verirsem, çıkmış sorunlara kafa yorup çözüm bulmaya çalışırsam iyice koparım derslerden. İşin içine motor girince hayat duruyo benim için...
Kuzenim 15 eylülde dönüyo. O döndüğünde karakızı sahibine teslim etmiş olcam. Şu yaz okulu bittiğinde temiz kafayla kalan 1-1,5 ay ölümüne binip gezmek adına kısa bi ara veriyorum motorla ilgilenmeye...
selam ben forumda yeniyim ve bugün asya AS 200 GY-2 aldım bana motrla ilgili söyleyebileceğin şeyler hakkında yardım istiyorum senden daha önce motorum olmadı ve acemiyimn
selam hoş geldin aramıza. yeni motorun hayırlı olsun
öncelikle motoru 0 mı aldın ve ehliyetin varmı ? :D :D
söyliycek çok şey var aslında yeni başladıysan benim gibi
en başta full koruma geliyo sürüş konusunda. ardından viraj teknikleri vs onlarda pek fazla bilgim yok ama full koruma konusunda ısrar edecek kadar bilgim var
motor konusunda elimden geldigince yardımcı olmaya çalışırım. eger motorunu 0 aldıysan yapabilecegin bir kaç ufak tefek şeyler var. aşşadan damlayan yag ın damlamasını kesmek , ön deki çamurluk gorunumlu yelkeni değiştirmek , vites değiştirme koluna bi plastik geçirip yeni aldıgın ayakkabılarının parçalanmasını önlemek gibi birkaç küçük şey.
Eger 0 deilse motorun zaten bunlardan birkaçı yapılmış olacaktır. Sen sorunun varsa veya merak ettigin bi konuda yazarsın bende elimden geleni yaparım
Yavaş yavaş elimi eteğimi çekeceğim bu topikten.
Tabi bu uçuş şekline, düşme şekline, o anki gerilme ve basma kuvvetlerine bağlı ancak pekte kolay değil bence şasiyi kırmakKi bu motorun şasisinin o kadarda kötü olduğunu düşünmüyorum. Aramızda ciddi kazalar geçiren, çarptığı yerde kendinden çok hasar bırakan insanlar var bu motorla xD Şasiyide kendim gördüm, ciddi bi darbe almış olmasına karşın kırık çıkık yoktu maşallah xD
Bilmiyorum bana çok ters geldi doğrusu. Çinliler genelde bu tarz ana parçadan çalmazlar. Ki şasiden bahsediyoruz çalsa ne kadar kar yapabilirki ? xD Zaten 3 kuşurluk metal. Bu motorda bozabileceğin parçalayabileceğin çok şey var ama şasi ile motor bloğu en son gelio -bence-
Kırabilene aşkolsun
CyberTR & KUVVETMİRA İkinizede hayırlı uğurlu olsun. Kazasız belasız sürüşler diliyorum
Onur'un bahsettiği motor benim motorum. Çok feci bir kazadan inanılmaz derecede kendini ispatlayarak çıktı. Bana kırmızı ışıkta çarpan arabaya orta göbeğe kadar ok gibi saplandıktan sonra 15 metre öteye düştü benle birlikte. Bana çarpan arabanın şase kırıldı ama motorumun şasesinde çatlak bile oluşmadı. Aynı kazayı Japonlarla yapsaydın belki de bu kadar ucuz kurtulamazdın.
Bu arada bu topiğin özelliğidir. Öncelikle kendini bir tanıtsaydın ve tecrübelerini paylaşsaydın keşke. Özelliklede o motorların şaselerinin hangi şartlarda zorlanarak kırıldığını araştırıp bize yazsaydın.
Cybertr, Kuvvetmira her ikinizinde motoru hayırlı olsun.
Coolizma ben motorumla inilmeyecek yerlerden indim, atlanmayacak yerlerden atladım.Şasem hala kaya gibi.Adamlar bu motoru sağlam yapmışlar işte.İndiğim merdivenlerin sayısını hatırlamıyorum.Aksini iddia edenler genelde önyargılı,etiket peşinde,marka meraklısı insanlardır...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
