LutfenSyanur adlı üyeden alıntı
Sayayım mı ?
zahmet olmazsa şevkle ve tirsmis olarak dinlerim ( sey yani okurum )
selam millet burda hiç koruma demiri alan yada yaptıran varmı yardımcı olurmusunuz ( orjinalını biliyorum onun dısında secenek varmıı )
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:18 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:15 ----------
BEYLER birde bu ebaydan türkiyeye nasıl getriyoruz ürünün varmı bilgisi olup açıklayacak
Feyizoğlundan almıştım ben demir ve çanta. Hala ara ara geliyor bulabilirsiniz.
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:02 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:00 ----------
Lastiklerinizi mi çaldılar? neden bitik lastik arıyorsunuz?
Yağ basınç uyarısının nedeni belli oldu sorun çözüldü.
Motosikletini 0 km alan her arkadaşımız yağ seviyesini kontrol ettirsin.KArgo esnasında motorun uygun pozisyonda konmamasından kaynaklı yağ sızması olabiliyor yada yağ eksik katılabiliyor.
Yağ eksiğinden dolayı motor "low oil pressure " düşük yağ basıncı uyarısı vermiş.Üzerine yağ takviye edince sorun çözüldü.
Sayman gerekir bence,en azından kronik bir arızası varmı o çıkar meydana ve alacak kişiler ne aldığını bilip süpriz yaşamasınlar .Sayayım mı ?
ben satarken yüksek fiyat isteyim
1 yıldan fazla ktm duke 200 kullanıyorum ve 18000 km deyim. 6000 i uzun yol.
- sele sertliği
Ilk uzun yolumu istanbul dan Samsun'a yaptım ve yolda kıçımı hissetmiyordum
-lastikler
Tabiki bu asvaltlara göre değil. Ama bundan artık zevk almaya bakıyorum. Kaydırmalar, driftçikler felan anında kaydığı için...)
Servis
Bu motoru aldığınızda en keyifli sürüşler 5000 km ye kadar oluyor. Sonra servise girdiği zaman mükemmel tasarımı serviste asistanın eline geçince... Abiler adventure larlar, iyi kitlenebilecek makinalarla uğraştığı için... Ki ben her bakımı farklı yerde yaptırdım.... Boş
Parası olan bayi açmış... Bu motordan zevk almak istiyorsan motor bilgisi şart.
-kontrol
Bu motora bir apaçinin turist kıza yapışması gibi yapışabilirsiniz. Birde deri pantolon giyerseniz barkın ın dediği gibi aşağı kaymayıp olduğunuz yerde motora yapışabilirsiniz. Dizlerinizi kullanarak motora çok iyi kontralar verebilirsiniz hatta yokuşta tek elle ön frene bile asılabiliyorsunuz sol dizden güç alarak . Bu depo tasarımı duke ün en güzel özelliği
- uzun yol
Hafifseniz 140 a kadar çıkabilir, 125 lerde durmadan saatlerce gidebilirsiniz ben bir günde 1000 km yaptım ( tabi 1 2 duruş var o dan benle alakalı)
Başlangıç motoru diye boşuna demiyorlar 140 lar ve 120 lerle kaza yapma , (önüne köpek çıkıp ) ihtimali düşük . Ki otobandan çıkıp gece köy yıllarında , yandex navigasyon eşliğinde mükemmel . Bilgisayar oyunu gibi
-şehir hayatı
Diyecek bir şey yok. Kaldırım, ters yön, tork yüksekliği hızlanma, güzel
Vites aralıkları çok fazla 6 vites 30 A kadar inebiliyor 3 vites 7 den 77 ye... Ama tabi bi 600 lük gibide değil. 2 vitesi .
-Başka servisler
Ktm servisleri malum . Ama motorcydur deyip scooter tamiri yapanlara da götürmeyin, mesela arka tekeri çıkaramayabilirler çünkü duke un yapısı farklı, yamaha, honda servisleri veya BMW
- boyu
İşte benim ızdırabım bu, boyum 192 . Lanet oldun ki 175 insana göre yapılmış. Tamam çoğu motor 80 cm sele yüksekliği ama hafiflik ... Yani 84cm olsa bunun boyutu ktm 390 a geçer daha da değiştirmeyi düşünmezdim... Seviyorum ama sanki ayrı dünyaların insanları gibiyiz...
-bendeki abs sizdi geçenlerde abs kişime bindim açıkcası memnun kalmadım
Arıza yaşadınmı?1 yıldan fazla ktm duke 200 kullanıyorum ve 18000 km deyim. 6000 i uzun yol.
- sele sertliği
Ilk uzun yolumu istanbul dan Samsun'a yaptım ve yolda kıçımı hissetmiyordum
-lastikler
Tabiki bu asvaltlara göre değil. Ama bundan artık zevk almaya bakıyorum. Kaydırmalar, driftçikler felan anında kaydığı için...)
Servis
Bu motoru aldığınızda en keyifli sürüşler 5000 km ye kadar oluyor. Sonra servise girdiği zaman mükemmel tasarımı serviste asistanın eline geçince... Abiler adventure larlar, iyi kitlenebilecek makinalarla uğraştığı için... Ki ben her bakımı farklı yerde yaptırdım.... Boş
Parası olan bayi açmış... Bu motordan zevk almak istiyorsan motor bilgisi şart.
-kontrol
Bu motora bir apaçinin turist kıza yapışması gibi yapışabilirsiniz. Birde deri pantolon giyerseniz barkın ın dediği gibi aşağı kaymayıp olduğunuz yerde motora yapışabilirsiniz. Dizlerinizi kullanarak motora çok iyi kontralar verebilirsiniz hatta yokuşta tek elle ön frene bile asılabiliyorsunuz sol dizden güç alarak . Bu depo tasarımı duke ün en güzel özelliği
- uzun yol
Hafifseniz 140 a kadar çıkabilir, 125 lerde durmadan saatlerce gidebilirsiniz ben bir günde 1000 km yaptım ( tabi 1 2 duruş var o dan benle alakalı)
Başlangıç motoru diye boşuna demiyorlar 140 lar ve 120 lerle kaza yapma , (önüne köpek çıkıp ) ihtimali düşük . Ki otobandan çıkıp gece köy yıllarında , yandex navigasyon eşliğinde mükemmel . Bilgisayar oyunu gibi
-şehir hayatı
Diyecek bir şey yok. Kaldırım, ters yön, tork yüksekliği hızlanma, güzel
Vites aralıkları çok fazla 6 vites 30 A kadar inebiliyor 3 vites 7 den 77 ye... Ama tabi bi 600 lük gibide değil. 2 vitesi .
-Başka servisler
Ktm servisleri malum . Ama motorcydur deyip scooter tamiri yapanlara da götürmeyin, mesela arka tekeri çıkaramayabilirler çünkü duke un yapısı farklı, yamaha, honda servisleri veya BMW
- boyu
İşte benim ızdırabım bu, boyum 192 . Lanet oldun ki 175 insana göre yapılmış. Tamam çoğu motor 80 cm sele yüksekliği ama hafiflik ... Yani 84cm olsa bunun boyutu ktm 390 a geçer daha da değiştirmeyi düşünmezdim... Seviyorum ama sanki ayrı dünyaların insanları gibiyiz...
-bendeki abs sizdi geçenlerde abs kişime bindim açıkcası memnun kalmadım
Tabiki örneğin 5000 km bakımında motor sapasağlamken Bayram için Samsun'a gitmeden önce servise götüreyim dedim. Çıktığında 6 gibi çıktı zaten , ilk çıktığında mp3 olduğu için ses duymadım ama ertesi gün felaket gibi bir ses geliyordu. Ve bırak servisi heryer kapalıydı. Ve hemen yola çıkmalıydım. Meğerse zincir tam yay pozisyonundaymış. 600 km de per olmuş zaten. Yani sokakta bisikletçiden bozma motorcu bile göz kararı yapıyorken o kadar geniş bırakmak beginner bir hata. Başka bir servisde zinciri sen kontrol etmelisin diyor. S... Böyle dünyayı
Alındığı günden beri +20.000 km dir engellenemeyen hava filtresine yağ atma... Bu yüzden motor hava çekemeyip perf.dan düşüyor bariz şekilde. Hava filtresi bildiğin yağa bulanmış gibi oluyor. Bu cidden canını sıkıyor adamın çünkü bakımını yapıp, tertemiz topluyorsun motoru. Sonra biraz gazlıyoruz, üst devirlerde kullanıyoruz, birkaç hafta değil bazen birkaç günde tekrar hava filtresi batıyor. Bir de gidip sinirle hava filtresi parası bayılıyoruz adamlara...
Üst kapak contasından yağ sızma sebebiyle değişimi. 1 kere de değil, 2 kez.
Zincir ön dişlisinin bağlı olduğu milin yamulması!!! bu sebeple alt tarafın yağ içinde kalması ve o milin motor yarılarak değiştirilmesi. Sebebini bulamadık. 2 kişi mi bindiniz, çok mu tepindiniz üstünde, zinciri çok mu sıkı yaptınız(hiç sanmıyorum)... Yani arkadaşımın YBR ye yaptığının 3te birini bile görmedi bu motor, nasıl o mil yamulur hala hayret içindeyim. Millet 125lik çinliye 80+100 kg biniyor, bizimkinin mili yamuluyor. Neyse ki garantiye girdi.
Arka teker milini sıkan aliminyumun çok kaliteli olması sebebiyle henüz "sıkma" aşamasındayken elimizde kalması. Bizzat benim elimde kaldı, inanamadım. Benzer aliminyum malzemeler special arazi makinelerinde de kullanılıyor ve ustanın dediğine göre sıkarken üstüne bile çıkıyormuş. Biz daha 30 cm lik anahtarla sıkarken elimize aldık malzemeyi.
0 km civarlarında iken radyatörden foşur foşur sıvı sızması. Kapaktan. Akıl almaz bişekilde tahliye haznesi olmadığı için fazla basınçlı sıvı kapaktan taştı. Tabi ödümüz koptu radyatör mü delik diye. Hayır fabrika çıkışı neden fazla rad. suyu koyuyorsun, yada fazla mı koyuyorsun yada kapağın yeterince basınca dayanıklı değil mi ? Bu 1 değil 2 dük sahibinde de yaşandı.
Sinyallerden birini 1 haftalık gezi sonrasın -büyük ihtimalle yağmurdan ötürü- kabettik. Tamam çok güzel parlıyorlar ama biraz erken ele geldiler. Neyse ki garanti devam ediyor.
Daha ilk ~15 km hızla düşmemizde elimize aldığımız fren pedalı ve bağlantı parçası. Pedalı bir şekilde düzelttik, güzelleştirdik ama bağlantı parçasındaki krılan parçayı bulamadık. Zaten kocaman aliminyum bir parça, oradaki küçük bir çentiği kaybettiğimiz için fren pedalını yaysız kullanmaz zorunda kaldık. Hayır zaten pedal ucuz değil, oradaki çentik için bir de o koca parçayı değiştirmeye kalksak (dük kullananlar bilir, fren pedalının pağlandığı aliminyum blok) dünya para. EEe, olduğu yerde devirsek motoru frensiz kalacaz demek. Zaten fren pedalı elimizde dönmüştük. Ayrıca her yan yatmada kırılmasa da anında içe giden vites ve fren pedalları gerçekten başarısız bir tasarıma sahip. Başarısız tasarım demişken topuk dayama panelleri de topuklarla alakasız bir yerde ya neyse. Anlayacağınız pedallar konusunda muzdaribiz.
Amortisör keçelerinin -biraz tozlanmasından dolayı sanırım- foşş diye yağı bırakması. Doğal olarak ters amortisör olunca yağ daha çok ve kolay akıyor ama hani servise nasıl götüreceğimizi şaşırdık, zarar vermeyelim amortisöre diye. Hiç yağ kalmadı içinde nerdeyse. Neyseki garajda yatarken tespit ettik. Yalan olmasın 10~15.000 km civarındaydı alet. Bir dünya para bayıldık kullanıcı hatası diye.
Motor kaliteli bir zincir için çok km yapmamıştı ki üzerindeki über KTM kalitesindeki zincir g.. başı dağıttı tabi. Dağılırken dişlileri de aldı yanında. Yani o dişlilere yeni zincir taksak zincire yazık olacak. Ne yaptık, para bayıldık, adam gibi zincir aldık, yeni orjinal dişli aldık. Hayırlı olsun
Ve en sonun da "tamam, bu 200 yada 390 alınmaz, ölsem almam" dedirten ön fren sallaması... ~60 kmh den daha yukarı hızlarda çok net olan ön freni sıktığımızda kafa sallaması. Kafa sağa sola değil ciddi bir şekilde aşağı yukarı sallanıyor. Baya bir yokladım, amortisörden ziyada bağlantılı bir yerden geliyor gibi geldi. Büyük ihtimalle suya temas eden ön disk yamulmuştur. Ki başa düklerde de arka diskin yamulduğunu duymuştuk. Servise bırakırken öyleydi, bakalım nolacak alınca..
Biz motora ciddi bir kaza yaşatmadık. 1-2 kere durmak üzereyken devrildik. Kafadan girmedik, habire redline'a sokmadık. Bizim başımıza gelenler bunlar. Bu sayfada da var, başka yerlerde de görüyorum. KTM bu boru mu diye 5000 € yu hakettiğini şuursuzca savunan kişiler. Şuursuzca diyorum çünkü bu KTM lerin asıl KTM lerden nekadar alakasız olduğunu bilmiyorlar. Ben bizzat yaşadım söylüyorum, hak etmiyor bu parayı. Gerçek bir KTM den çok çok uzakta ama gerçek bir KTM gibiymişcesine fiyat belirleniyor.
Hatırlayamadıklarım da yanına kar kalsın dükün.
Hep servis bunlar işte bi götürüyorsun bi yeri tam sıkmıyorlar yada yalama yaptırıyorlar bi taraflarıalıyorsun eline , birazda tasarım hataları var ama Allah'tan motor sağlam en azından. Bir de ön fren kafa sallamıyor ben baya agresif kullanıyorum rastlamadım. Eminim doğru yapılmadı ve bir yerde yanlışlık var. Pedal konusunda kesinlikle haklısın bi kere yamuldumu ne emmeye ne gömmeye geliyor.
Hava filtresine yağ atması fazla yağ doldurduklarından dolayı diye bilirim .forumdan yine bir arkadaşın başına geldi motor contalarının ordan dahi sızdırmaya başlamıştı servis hatası yani.
Km service yazısını silmek için cıhaz a bağlama ihtiyacı yok Manuel şekilde yapılıyor .
Pegler düşmeme rağmen kırılmadı biraz yamuldu onunda elle düzeltim
---------- Mesajlar birleştirildi - 20:53 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:35 ----------
Hava filtresine yağ atması fazla yağ doldurduklarından dolayı diye bilirim .forumdan yine bir arkadaşın başına geldi motor contalarının ordan dahi sızdırmaya başlamıştı servis hatası yani.
Km service yazısını silmek için cıhaz a bağlama ihtiyacı yok Manuel şekilde yapılıyor .
Pegler düşmeme rağmen kırılmadı biraz yamuldu onunda elle düzeltim
Kendiniz servis olun
1.4 lt yağ alıyor fazlası değil .
Kafa salama hiç yaşamadım .
6000 binde debriaj teli koptu ne kadar haşin erkekmişim diye düşündüm
Radiyatör kapağının ordan yeşil antifriz suyunun gelmesinin sebebi kapağın üstünde boru geçme yani oringle sıkıştırma esasına dayanıyor ilk başlarda hemen hemen tüm duklerde bu sorun var ama daha sonra kesiyor bende ilk bir hafta geldi ondan sonra kesti gelmedi .
Mil işine diyecek lafım yok .
Geçen hafta kör noktamdaki aracı fark etmeyip motorla birlikte yere yapıştım. Bende dizimde asfalt yanığı biraz da vücut travması oldu, motorda da deponun solunda hafif çizik ve sol elciğin ucundaki plastik yırtıldı. İlk başta sol ayna komple gitti zannettim, yerinde durmuyordu ama yalnızca vidası gevşemiş, onu da sıkınca yamulma bile olmamış onu anladım. Üstelik en azında 30-40 km ile yaptmıştım kazayı.
Demem o ki ya çok büyük şans eseri motor çok güzel açıyla düştü ya da cidden bu çok da öyle kırılgan bir makina değil.
Yağ muhabbetine biz de aynı şeyi düşündük. Servisle konuştuk, nekadar koyuyorsunuz diye, servis müdür 2lt dedi, usta okadar koymuyoruz dedi. Ki zaten alamaz büyük ihtmal 2lt yi. Onu da geçtim sık sık yandaki göstergeden yağ seviyesini kontrol ediyoruz. Ve hatta canımıza tak ettiği için bizzat biz kendimiz koyduk, ayarladık. Ama sonuç hiç değişmedi. Yani önceleri biz de servise kızıyorduk ama yağı tam da doldursan alet yine yağ atıyor filtreye.
Allahtan motoru sağlam diyoruz da ben daha durduk yere motor dağıtan çinli bile görmedim. Bu motor oradan buradan yağ atınca, gerek üst kapaktan, gerek milin oradan, gerek hava filtresine 1.si motorun yağsız kalma ihtimalinden dolayı sürekli tedirgin oluyorsunuz, 2.si motor perf.da düşüyor tıkanan filtre yüzünden.
Kendimizin servisi oluyoruz zaten, istemesek de. Mondiali 3.kez servise götürmedim, herşeyiyle bizzat ilgileniyorum. Ama KTM yi servise götürmemek, yani garantiden çıkartmak riskini göze alamayız. Zaten adamlar 5.000 de bir bakım yapıyorlar, kendileri yağ-buji-filtre değiştiriyorlar. Bize ekonomi yapacak bişey kalmıyor.
Frende kafa sallanması yeni başladı. Diskten şüpheleniyorum. Çok net yüreğini alıyor adamın frene asılınca. Ne diyelim, istisna olsun bari bu da...
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
