Siz
uzun mesafe sürüşlerini,arka sokaktasi parkta bir iki tur atmakla karıştırıyorsunuz herhalde...Sen adamı resmen ölümle dansa davet ediyorsun
Şimdi bak güzel kardeşim...
Uzunyola çıktın diyelim ilk yarım saat ve bir saat çok keyifli daha sonra sıkılıcaksın,yol bitmiyecek,derken kendise sorucaksın acaba yolun başında
bukadar daraldım daha birsürü km var nasıl geçicek ve o esnada sağlam bir rüzgar yiyiceksin,tamponuna yapışacak adamın biri yol vericeksin gitmicek
hızlanıcaksın,rüzgar seni kesicek,sağa yanaşsan çakıl mıcır,karşıdan hatalı sollama olucak,asfalt gözlerini yorucak,rüzgar direncini kırıcak,keşkeleri
oynamaya başlıcaksın ve bu seni tükenmeye ve konforsuz bir yolculuk yapmana zemin oluşturucak ve bunun paralelinde.
Dikkatin zayıflıyacak,korkucaksın,reflekslerin yavaşlıcak,sen bunları yaşarken dinlenmek aklına gelmicek sen habire yolu bitirmek için o cehenemden
kurtulmak için çabalıcaksın ''akıntıya kapılmış yarım yamalak yüzme bilen birisininin düştüğü duramdakiyle eşdeğer bir durum farkındamısın,akıntının
tersine yüzüp dururusun...kıyıya çıkıcam diye''
Ve akabinde detayında kamyonlar ,otobüsler,bayram üzeri malum herkezin acelesi var,herkez olmasa bile yüzdenin büyük çoğunluğu aceleci olucaktır
vs.vs. bu böyle uzar gider...
Sen şimdi kıyıda bir iki kulaç atmış ve ben karşı ufuktaki kıyılara yüzmek istiyorum diyen birine ''al bitane navigasyon veya nebilim herneyse ondan
işte.Sonra bak keyfine,kaybolsan bile bir alo,gelsin tekne seni alsın
negüzel istanbul...''