Yararı olcek bize sanırım... Nice 1000leri yazman dileğiyle...
İzlenimlerini paylaştığın için teşekkürler ama en büyük teşekkür, düştüğünü açık yüreklilikle itiraf ettiğin içinKhutuck adlı üyeden alıntı
Geçen ayın 15'inde aldığım Honda CBF150'mle ilk 1000 km'yi tamamladım. Çömez motorcu olarak izlenimlerimi yazmak istedim:
Halen alışamadığım şeyler arasında frenlerin kilitlenme noktası var, özellikle ön frenin ne zaman kilitleneceğini bilemiyorum, bu yüzden bugün yaklaşık 30km/s hızla giderken önümdeki aracın aniden dönüş yapmasıyla ben de fren yapıp ön tekeri kilitledim, düştüm. Ful korumanın önemini gördüm, dizliklerimi dayıma ödünç vermiştim, dizlerimde ufak çizikler var, yara bandıyla iyileşmeyecek bir şey değil.
ilk 1.000'in hikayesi kısaca bu, 10.000'de tekrar yazarım.
bu arada ufak kazan için geçmiş olsun
Sanırım hayatımızı emanet ettiğimiz en büyük pay motosikletlerimizin fren sistemi'dir!
Onları gerektiği dozajda kullanma yeteneğimizde zamanla, motosikletimizin karekteristik yapısı ile asfalt yada her hangi başka bir zeminle kurduğu ilişkiye bağlayabiliriz!
Bence motosikletinle trafikten uzak bir alanda frenleme antremanları yap!
yani, düşük hızlarda ( 30-40 Km/s ) ile başlayarak frenlerinin blokaj noktasını belirleme antremanları! daha sonralarda motosikletini tanıdıkça süratin otomatik olarak artacak ve motosikletin üzerindeki hakimiyetinde tabi olarak.
Yalnız bir husu var o daha da önemli!
Düz yol ve dik sürüşle viraj sürüşleriyle virajda fren yapmak ÇOK farklı!
Kendine güvenin arttıkça, virajlarda benzer antremanları yapmaya çalış ama
çok DİKKAT ederek.
Unutmadan eklemek istiyorum: Antremalarda mutlaka korumalarını kullan!
10.000km de yeni izlenimlerini okumak ümidiyle kazasız belasız diyorum
Ben de 2bin kmye geldim sayılır. Rodaj bitiminde yağ değişecek, zincir yağlanacak falan çok ciddi bir bakıma girmiyor. Pazarbaşı motorda yağ için 12 lira verdim diye hatırlıyorum. İlk bin bakımı ücretsiz oldugu için sadece o yağı ödedim.
2500'e gelince tekrar yağı değiştirmek istiyorum.
Frenleme olayına gelince, boş bir alanda birilerini beklerken falan ani frenleme çalış kendini riske sokmayacak kadar sertlikte.
Geçen gün ben de bir kavşaktan geçerken mecburen öndekine çok yakın gidiyordum. Adam kızaklayınca frenleri ben de yatıp dokundum arkadan.
Artcı ayaklıklarının açık olması ve koruma demiri hasarsız atlatmaya yarıyor böyle ufak tefek şeyleri.
Taze motorcu topici olduğuna göre başka ufak tefek şeyleri de paylaşayım.
Mesela ilk 500 km boyunca motor sürdüğüm her günün ertesi sabahı hafif üst vücut ağrıları ile uyanırdım. Bu gitgide azaldı ve şuan hiç yok. Sebebi sanırım motor kullanırken en aktif olarak kullanılan kaslara binen yük ve bu kasların gelişim süreci. Daha ağır ve daha güçlü bir motora geçersem tekrar böyle bir süreç yaşarım gibi geliyor.
Cbf hakikaten daha cüsseli motorların portatip versionu gibi =) Şimdiye kadar acemi de oluşum sebebi ile kimsenin motoruna emanet de olsa binmemeye çalıştım. Geçenlerde 2008 er-6f ile biraz turlama şansı buldum. Hakikaten ayrı dünyaların motorları
Şimdiye kadar cbf ile görebildiğim en yüksek hız yokuş aşağı e-5 üzerinde 120 oldu. Daha fazla hız yapacağını da hiç mi hiç sanmıyorum standart dişliler ile.
Şimdilik benim izlenimlerim de bu kadar. Aklıma geldikce ve konusu açıldıkca paylaşırım
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
İKİTEKER hastalığında tedaviyi bünyem kabul etmiyor 
