Hocam şehir dışında,(otoban değil ama) normal yollarda 120 stabil gitmek yetmezmi normalde?Felis Leo adlı üyeden alıntı
Büyük CC = Büyük Masraf hocam ona göre yorganınızı uzatın derim. 600'den itibaren tüm büyük model ve markaların yedek parçaları 250 cc'lere göre 2-3 kat daha pahalıdır. Ben de 250 cc'den 600'e geçtim. Büyük cc'lerin gidişi, duruşu, dengesi, freni, virajı, konforu çok daha iyidir 250'ye göre ama yedek parçaları çok daha pahalıdır. Bende XJ6 var, tek bir yan grenajın fiyatı 3.000 TL. Komple fren balata seti 900 TL, orijinal zincir dişli seti 2500 TL, D.I.D alırsam 1500-1600 TL. Yakıt yönünden sıkıntım yok, 250 cc kadar yakıyor neredeyse ama kaza olursa, parça fiyatları korkutuyor beni şahsen.Büyük cc ağır da olduğu için, küçük cc kadar pratik olmuyor kullanması. Büyük cc motorun yanına mutlaka ufak bir motosiklet şart gündelik işlere ihtiyacınız varsa. İmkanınız varsa İnazuma dursun kenarda, yanına büyük cc alın veya inazumayı satıp ufak bir scooter alıp yanına da büyük motor alın. Kaldıki İnazumayı satmasanız bile sizi üzmez kolay kolay. 200-300 bin km yapanlar var İnazuma ile. Sorunsuzluğu ile kendini ispatlamış bir motosiklet.
Bu konu tamamen motosiklete hangi amaçla bindiğiniz ile bağlantılı bir konu. Şehiriçi, kısa mesafe ekonomik bir şekilde sadece ulaşım aracı olarak kullanılıyorsa tabii ki küçük hacim yeterli ve doğrusudur. Ancak kimisi havası güzel olsun diye, kimisi gerçekte keyifli uzun yolculuklar yapabilmek için, kimisi adrenalin için motosiklet sürer. Bu noktada amaç devreye girer ve 250 cc herkese yeter demek anlamsız olur. 100 cc ile de binlerce km yol yapan sürücü var ama imkanı olsa tabii ki bununla değil yüksek hacimli, konforlu, daha hızlı bir motosiklet ile gitmeyi ister. İşin özü; bana göre tamamen maddiyat ve sürüş amacına bağlı bir durum.
2500TL ye; Zincir-dişli seti, fren balataları, yağı, debriyaj balatalarını, hatta grenajları (tanesi 113TL) bile değiştiririm.
Ayrıca şehir içinde iğne deliğinden geçiyorum,bırakın büyük motoru honda spacy'nin sığmadığı yerlerden rahatlıkla geçiyorum.
Şehir içi commuter daha avantajlı bu konuda.
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:17 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:16 ----------
Hocam normal yollarda bile olsa, stabil 120km hızla gidince rüzgar yoruyor bir süre sonra.
Bazen Cbf 150'yi özlemiyor değilim2500TL ye; Zincir-dişli seti, fren balataları, yağı, debriyaj balatalarını, hatta grenajları (tanesi 113TL) bile değiştiririm.
Ayrıca şehir içinde iğne deliğinden geçiyorum,
Şehir içi commuter daha avantajlı bu konuda.
evet çok iyihatırlıyorum bi zaman sizde alacaktınız inazuma dan,valla bende çok sevdim kendisini.Suzuki nin her modeli iyi kötüsünü duymadım tamamen konffor odaklı modelleriBüyük CC = Büyük Masraf hocam ona göre yorganınızı uzatın derim. 600'den itibaren tüm büyük model ve markaların yedek parçaları 250 cc'lere göre 2-3 kat daha pahalıdır. Ben de 250 cc'den 600'e geçtim. Büyük cc'lerin gidişi, duruşu, dengesi, freni, virajı, konforu çok daha iyidir 250'ye göre ama yedek parçaları çok daha pahalıdır. Bende XJ6 var, tek bir yan grenajın fiyatı 3.000 TL. Komple fren balata seti 900 TL, orijinal zincir dişli seti 2500 TL, D.I.D alırsam 1500-1600 TL. Yakıt yönünden sıkıntım yok, 250 cc kadar yakıyor neredeyse ama kaza olursa, parça fiyatları korkutuyor beni şahsen.
250 cc genel anlamda yeterli ama büyük cc'nin avantajlarından da yoksun maalesef. İnsanoğlun doyumsuz olması da eklenince tatmin olamıyoruz kolay kolay. Hep daha iyilerini istiyoruz. 2 farklı 250 cc'ye sahip oldum, ikisi de güzeldi ama bazen gazı açıp uzamak da istediğiniz zaman işler değişebiliyor. Özellikle otoban gibi yollarda sol şeritte giderken, altınızda 600 cc varken daha güvende hissediyorsunuz. 600 cc'ye sahip olduğumdan beri, arabalardan daha çok saygı görmeye başladım. Küçük cc'ye göre daha çok yol veriyorlar ve daha az sıkıştırıyorlar. Zaten arkadan çok sıkıştıran olursa, gazı açtığınız anda arkadan gelene fark atıyorsunuz. Uzun yolda avantajlı makineler ama iş şehir içine geldiği zaman çok da bir marifeti olmuyor. Trafikte hararet, hız sınırından dolayı ceza yeme gibi sebeblerden dolayı, altınızda yine 250 cc varmış gibi kullanmaya başlıyorsunuz. Bu işin tek çözümü iki motosiklet sahibi olmaktan geçiyor. Biri şehir içinde commuter veya scooter, diğeriyse uzun yol için yüksek cc. Maddi durum elvermezse de geriye sadece 250 cc sahibi olmak kalıyor. Uzun yola da gelir, kısa yola da.
250cc şehir içinde her türlü yeterli.şehir dışındada r25 mt25 gibi cihazlar 130 sabit rahat gidiyor ondada sorun yok.eğer büyük cc bir motor kullanırsanız anında 250cc den soğuyorsunuz.kendi tecrübem bu şekilde oldu baya bir küfür ettim r25ime.250 den sonra 1050 tiger kullanınca insan kafayı yer bende yedim.eve zor gittim kendi motorumla hatta eve kadar işallah götürür dedim r25ime.10 gün sürmedim süremedim ondan sonra düzeldi algım.hepsinin kendine göre + - olayı var bu hayat tarzınız ve beklentiniz ile alakalı.zevk ekonomi mantık gösteriş ses hız tork trafik bu böyle gider.bizim ülkede cc ayrımı olduğu için herkes kendini yüksek hacime geçmek zorunda hissediyor
Aynen hocam, hiç motosikletten anlamayan birinin sorduğu soru bile cc üzerine oluyor ; Kaçlık bu?
+ 150cc abi
- Olsun ya ilerde daha iyisini alırsın.
- Şu arkası kalın tekerli olanlar var ya, onlar çook iyi hee.
+ Aynen abi
Muhabbet bu yani
Hocam ne siz kendinizi ikna edebiliyorsunuz büyütmek veya kalma konusunda ne de biz sizi çünkü siz kararsızsınız. Kimse de burada sizi net olarak ikna edemez. Bunun yerine bir günlük de olsa kiralayıp kullanmaya ne dersiniz? Hem sizi mutlu edip edemeyeceğine dair daha net fikirleriniz olur. İstediğiniz 3 modelden sizin için biçilmiş kaftan nc olacağını da zaten siz de biz de anladık. Kiralayıp denerseniz çok daha rahat edersiniz. Düşünerek bir yere varamadığınızı kendiniz de dediniz. Deneyip görmek en doğrusu olacaktır
Bir aralar bende 100 cc den sonra 600 cc hayalleri kurardım. Ancak 100 cc, 125 cc, 250 cc, 250 cc olarak devam ettim.125cc sonra 600-650cc sonra 1000cc sonra 650cc şu an 250cc kullanıyorum, 125cc ye düşeceğim galiba bir süre sonra
Maalesef güç olarak değerlendirmek de önemli imiş. İlk motosiklet kullanırken 125 cc ile başlayamadım. Çünkü ağırdı, evet motosiklet bizi taşır biz onu değil. Ancak motosun üstünden inerken, sol ayak yerde yan ayaklığı açıp, inerken dahi zorlandım. Trafiğe uyum sağlamak, alışmak adına mantıklı bir karardı. Doğru olmuş. 100 cc den 125 cc motora geçtiğimde dahi ağırlık olarak zorlanmıştım. İmkansızmış 600 cc hayalleri. Ancak sanırım 3 sene kadar uzak kaldığım motosiklet sevdama, 250 cc ile devam ederken niyeyse zorlanmadım
Ben de aksine motosiklete olan bakış açımı en azından şu anki kafa yapımla değiştirmeye ve CC küçültmeye karar verdim. Yasal sınırlar içerisinde yeterli hıza ulaşabilen, çevre dostu, işletme maliyeti düşük bir motosiklet ile yoluma devam edeceğim. Minimalist olup, daha azıyla yetinip, yolda daha tasasız seyir etmek bence sürüş güvenliği açısından da iyidir.
bende sizinle aynı düşüncedeydim,yanlız şehrimizde yeni bir klüp kuruldu grubun içerisinde 2 adet africa twin,3 adet tracer 700,2 adet tenere 600,5 adet nc750x,5 adet crf 250,1 adet vstrom 250,1 adet bendeki inazuma mevcut.Yıllardır arkadaşsız olmanın verdiği heyecanla bende hemen klube girdim.Gezilere gidiyoruz pazar günleri günübirlik stabil 100-120 hızlarında gidildiğinden gruptan hiç kopmadım.ama büyük motorları gördükçe ve yanlarına koyunca yüksekliklerini gördükçe insanın canı istiyor.Mantıken gereklimi değil,ama insan nefsi işte.
Benim için birinci sebep ağırlık oldu, motosiklet ağır ve büyük olunca pratikliği çok azalıyor, büyük makineler bakkala markete gidilecek araçlar değiller, şehir içinde kullanımı manevrası zor bu açıdan ikinci bir ufak motosiklete ihtiyaç duyuyorsunuz, bakım ve işletme maliyetleri de yüksek, üzerine bir de diz kıkırdağımda kayma olunca bir süre yürüyemedim, yavaş yavaş toparlıyorum, büyük motorları olduğu yerde hareket ettirmek garaja sokup çıkarmak bile dizimde ağrı duymama sebep oluyordu, 250 cc tek motosikletim var şu an, her anlamda benim için ideal, şehir içi pratik, arazi sürüşü harika, dilersem uzun yol da yapabiliyorum 120-130km hızlar beni gayet iyi tatmin ediyor, 125cc gibi yolda tırlarlı kamyonları sollayacağım diye hırpalamıyorum kendimi, rahat hızlanması var, yakıt tüketimi harika 40tl gibi bir rakamla 200km yol gidiyorum, bu uzun çıkacağım yolculuklarda çok önemli, 10000km bir tura çıkacak olsam kesinlikle ekonomik olması açısından düşük cc motosiklet ile çıkarım, sadece yakıt ciddi bir bütçe farkı yaratır(1000cc modele göre en az %50) kısacası şu an 250cc ile mutluyum tabi gönül ister garajda büyük ve küçük çeşitli modeller olsun, imkanı olan bunu yapar, ileride durum ne gösterir bilemem, motosiklete ilk başladığınız gün ile zaman geçtikçe düşünceleriniz, bakışınız, ihtiyaçlarınız değişebiliyor, kendini hiç ummadığı bir noktada buluyor insan, o yüzden kesin kurallar koymak yanlıştır, yıllar boyu bakmışsınız bir sürü model gelmiş geçmiştir elinizden, ertelemek zorunda kaldığım uzun tur planlarım var hep aklımda, uzun turlara asla büyük motosikletle gitmem buna eminim çünkü tur dönüşü ister istemez yapılan yüksek kilometreden ötürü bazı masraflar çıkacak, en basitinden amortisör, debriyaj, zincir, lastik vb gibi küçük modellerde bu masraflar da otomatikman daha düşük olacaktır.
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:46 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:44 ----------
motor hacmi önemli değil benim için motosikletin pratikliği çok daha önemli kesinlikleBir aralar bende 100 cc den sonra 600 cc hayalleri kurardım. Ancak 100 cc, 125 cc, 250 cc, 250 cc olarak devam ettim.
Maalesef güç olarak değerlendirmek de önemli imiş. İlk motosiklet kullanırken 125 cc ile başlayamadım. Çünkü ağırdı, evet motosiklet bizi taşır biz onu değil. Ancak motosun üstünden inerken, sol ayak yerde yan ayaklığı açıp, inerken dahi zorlandım. Trafiğe uyum sağlamak, alışmak adına mantıklı bir karardı. Doğru olmuş. 100 cc den 125 cc motora geçtiğimde dahi ağırlık olarak zorlanmıştım. İmkansızmış 600 cc hayalleri. Ancak sanırım 3 sene kadar uzak kaldığım motosiklet sevdama, 250 cc ile devam ederken niyeyse zorlanmadım
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
