Bu mereti İstanbul'da kullanacaksan eğitim almadan zor yani. Boş yol bulup gece sürsen ne olacak trafiğe çıktığın anda yine o korku ile yüzleceşeksin. Ayrıca gece daha tehlikeli İstanbul.frankestayn1 adlı üyeden alıntı
boşuna takılıyorsun
18 yıldan fazladır motosiklet sürerim
20 yıla yakındır araba sürerim
halen trafiğe çıktığımda ödüm bokuma karışıyor
korku iyidir seni hayatta tutar
temkinli olmaya iter
mutlaka eğitim al
ne kadar kontrollü sürersen o kadar iyidir
Merhaba, yeni bir konu açmadan bu konuyu buldum ve burdada bazı bilgiler varken konuda tazelenir diye, düşünüyorum.
Trafiğe çıkma korkusu, yolların durumunada bağlı olabilir. Mesela, E5 D100 yolundaki durum ürkütücü ve sanırım ülkede en kullanmak istemediğim düzergahlardan biri.
Sebebleri saymakla bitmez, ama yinede kendi görüp fark ettiklerimden yazayım.
İlk olarak ülkeyi boydan boya transit geçende sabah akşam işe gidip gelende o yolu kullanıyor. İki gün önce D100'de Eyüp civarı yoldayken 3 şeritli yolda sağ şeritte 50-70 km/h hızla ilerlerken dibinden silme geçen eski azdaha dökülen bir reno kaptırmış sinyalsız sağlı sollu son sürat gazlıyor. Plakası pek okuyamadım, nerden gelmişse, E5'i deytona speed way sanıyor. Biraz daha ilerledikten sonra yolun üzerinden ledle hız sınırlamalarını gösteren üç tablo vardı. 50km/h-60km/h-70km/h diye üç şeride hız sınırı ayarlanmış. Ama malesef, o hız limitlerini kim uzaktan kumanda ediyorsa, en sol şeride 50, orta şeride 60 ve en sağ çıkışlı ve girişli tarafa yani 70km/h hız sınırı yazmış. Yani sıralamayı tam tersine yapmış.
E5 ve D100'de boydan boya çoğu yerde yön levhaları yol ayrımından sonra yeriliyor, Yani, yollar ayrılıp araya hariyer girdikten sonra levhalar neyin nereye gittiğini yazıyor ve bundan dolayı son anda sağdan sola soldan sağa kıranlar çok fazla oluyor. Hatta geçenlerde fura giderken 5 şeritli virajdan hemen sonra ayrılîp ve sonra hangi yol nereye gittiğini yazıyor. O virajda en soldan son anda bir kamyonet tam sağ kırıp sol çıkıştan son anda çıkarken, benim önümden silme ve yola çapraz bir şekilde geçti. Çapraz geldiğini görmeyip frenlere yüklenmesem, bunları yazamayacağıma eminim.
Arkadaşlar, tavsiyem o yolu motosikletle kullanmamak, taki öyle yanlış ve kabus uyandıracak hatalar düzeltiline kadar.
Zatrn evvelsi gün o yanlış düzenlenmiş hız levhalarıni gördükten sonra yolumu biraz ve hayatımı çok daha fazla uzatarak o yolu kullanman.
Öyle hata ve yanlışlar için biryer ve bir olup bildirelim.
Çunkü bende biliyorum o E5-D100 gibi yollarda çok fazla ve en kötü kazalar oluyor.
Olan en çokda motosikletci arkadaşlara oluyor. Sonra'da apaçi mapaçi diye birde kötülüyorlar.
Öyle hatta basit hatalardan dolayı insanlar hayatlarından oluyor ve olay yanlış algılanıp örtpas bile ediliyordur. Bu durumlar trafikten korkmakdan ziade trafik kabusunun gerçek hali. Saygı ve selamlarla... Tekerinize taş değmesin.
Merhaba bende henüz 10 aylık acemi bir sürücü olarak aynı dertten muzdaripim. Benim korkum daha çok motosiklet hakimiyeti ile ilgili. Dolayısı ile trafikte aşırı derecede defansif sürüş yapıyorum neredeyse önüme baktığım kadar arkaya bakıyorum desem yeridir. Bu da insanı biraz yoruyor açıkçası.
Ayrıca trafikte diğer araçlara nazaran yavaş sürüş yapmak sürüş güvenliğini de oldukça düşürüyor.
üç defa motosikletten düştüm. Üçünde de yanlış fren kullanımı yüzünden oldu.
bir keresinde bomboş, kupkuru ve kaymak gibi asfaltta kırmızı ışık yandığı için ön frenle hafif hafif frenleme yaparken oldu. Bu kazaya anlam veremedim bir türlü. Büyük ihtimal ile ya fren yaparken önüme değil de gidona bakmamdan (bakışı düşürmek) ya da ön fireni fazla sıkmaktan kaynaklandı.
Yani kısaca ön freni çok iyi kullanmak gerekiyor. Bunun için panik fren yapmak zorunda kalmamak için de inanılmaz defansif sürüş yapıyorum. Dolayısı ile trafik akış hızına ayak uyduramıyorum. Ön frenle alıştırma vs yapıyorum arada boş yolda hatta birkaç kere kontrollü olarak sert sıkıp hafif kaydırıp geri bırakma alıştırmaları da yaptım önemli olan bakışı düşürmemek ve kayma belirtisi olur olmaz frenleri bırakmak. Ama bunu refleks haline getirmek kolay değil. Sadece teorik bilgi ile olsaydı motosiklet yol sanatı kitabını okuyan valentino rossi olurdu :D
Geçen gün de bayır aşağı inerken hafif arka fren ile yavaşlamak istedim az kalsın düşüyordum tekerlek bir kaydı bir tuttu tak tak tak diye. Arka teker çok çabuk kilitleniyor ve neredeyse motosikleti yavaşlatma performansı çok düşük kalıyor. Bir de teker kilitlenince fren performansı ve sürüş güvenliği daha da azalıyor.
Ben motor freni ve ön ve arka freni kombine kullanıyorum normalde ama bunlar hep öngörülebilir durumlarda problem çıkartmıyor.
Yarın bir gün ters bir durumda gene düşeceğimi adım gibi biliyorum. Bunu bilerek motosikleti kullanmak bana mantıklı gelmiyor.
Ciddi bir eğitim almam lazım diye düşünüyorum. O yüzden de şu aralar honda güvenli sürüş 2 eğitimi için kayıt yaptırma aşamasındayım başka eğitim programlarını da araştırıyorum duruma göre birine kayıt olacağım. Bence sizin de almanız lazım bu eğitimlerden.
O yüzden benim şahsi kanaatim yeni başlayan bir insanın KESİNLİKLE ABS’li bir motosiklet alması lazım. Bende şu sıralar motosikleti satıp ABS olan bir scooter almayı düşünüyorum.
Ayrıca motosiklette koruma demirleri mutlaka olmalı. Koruma demirleri sayesinde ne bacağım motorun altında kaldı ne de motosiklete birşey oldu. sadece koruma demiri çiziliyor. Tabi bir yere çarpma durumunda veya yüksek hızlarda koruma demirinin bir işe yarayacağını sanmıyorum.
Ben genelde 40 km/h civarlarında kullanıyorum.
Motosikleti alalı 10 ay oldu daha 5. viteste sürmedim bile 125 cc motoru. şehir içi düşük süratlerde.
Bence e-5 otoban gibi yollar hata affetmez. O hızlarda kayıp düşmek bile ciddi tehlike. Motosiklet ve trafik hakimiyeti refleks haline gelmeden o yollara çıkmayı düşünmüyorum. gerekte görmüyorum.
Honda güvenli sürüş 2 almayı düşünüyorum ama bir yandan da acaba trafikte sürüş ve hakimiyet eğitimi alsam daha mı faydalı olur diye düşünmüyor da değilim.
Tercrübeni ve motiosikletre hakimiyetini geliştirmekte hep faydsa vardır. İnsan en çok bilmediği şeylerden korkar. Frenlemede en önemli olan, her defasında ilk önce arka frenle frenlemek, sonran ön fren gerekirse kiullanmak. Arka freni ilk kullanırsan en azından zemin ne kadar tutuş sağladığınıda o an farkedebilirsin.
Freni sürekli çekip bırakmakda iyi fikir olduğunu sanmıyorum. Çünkü, disk ve balatalar ısınır ve genleşir ve her yeniden fren manetine veya fren pedalına bastığında, frenler farklı davranır. Frenler ısındıkca daha çabuk kitler, Hidrolik basıncı içinde frrenni basıp bırakıp tekrar basmak iyi değil, çünkü basıp bırakıp hemen tekrar basarsan, balatalar kıisa sürede tam geriye çekilmemişse, tekrar bastığında manet veya pedalda bir boşluk hala vardır. Fren etkisini göstermeye başlayıncada kitleme noktası daha yakındır. Yani, freni birkerede kitleme noktasına varmadan kullanmak. Arka fren ilk kullanmak şart. Bu sayede öne yük bındirerek ön tekeri kitlemeden ön freni daha etkili kullanabilmek. Ciddi durumlarda kaçış manövrelleride bir okadar önemli. Fren manövre tekrar fren. Buyüzden sade sınavdsan ziade ehliyet kursundada şu frenleme ve slalom bol bol yaptırılmalı. Yoksa, sınavı geçecek kadr biliyor al eehliyeti, sonrada insan trafiğe çıkmaya çekiniyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 01:28 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:20 ----------
Birde trafikde etrafındaki arabaları araçları hatta insanları dikkat etmeli. Baktın dikkatsizce haraketler yapıyor, veya düz gitmiyor gazlıyor frenliyor sakin değil, ondan uzak dururmak gerek sal gitsin. Uyuz çok. Hasta fazla. Dikkatli ve keyfli sürüşler...
---------- Mesajlar birleştirildi - 01:41 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:28 ----------
Artı, ani frenlemelerde, arka tekerdeki şanzımandan aktarılan imvelenmeyide kesmek için gazı alıp, debriyaj manetini çekip, debriyajın ayrılana kadar, arka frenle imvelenmeyi daha erken durdurabilinir.
Olmadı Hachiko. Yapılacak ilk iş eğitim almak... Diğer yollar işlemediği zaman değil.
Gece sürmeyi tavsiye etmiyorum. Defansif sürme şansınızı büyük oranda azaltıyor. Görme de, görünme de sorun. Hiç tavsiye etmem.
Bence korkuyorsanız, çekiniyorsanız kullanmayın. En azından bir süre ara verin. Riskli bir işi güvensizce, çekinerek yapmak riski çok daha fazla arttırır.
kardeş ben de geçen gün ilk defa muayene için motorumu trafiğe çıkardım.. ne yaptım trafiğin az olduğu saatte çıktım. alternatif boş ama yolu uzatan yolları tercih ettim.. akşam dönerken trafiğe girdim mecburen o zaman da trafiği bir bütün olarak ele almadım, parça parça düşündüm.. hangi yolda olduğumun önemi yoktu. önemli olan tek şey o anda önümde ve yanımda , arkamda hareket halindeki bir kaç tane aracın bana olan uzaklıkları idi.. çıktığım otobanda binlerce araç vızır vızır geçiyor aman şimdi ne yapıcam şeklinde düşünmedim.. ben, sadece bana etkisi olabilecek etrafımdaki bir kaç aracı gözettim.. bir baktım yol bitmiş.. aralardan geçmeye çalışmıyorum araba gibi gerekirse dur kalk gidiyorum.. çok geniş bir emniyet şeridi varsa kontrollü biçimde oradan geçiyorum şimdilik bu kadar.. makine üzerindeki hakimiyet arttıkça gözüm kesmeye başlar bu makşne nereden geçer nereden geçmez diye.. yavaş yavaş her şey.. sağlıcakla kal
Korktuğun şey tam olarak nedir? Motosiklete hakim olamamak ve düşmek mi yoksa trafikten çıkamamak mı? İkisini bence ayrı değerlendirmek lazım. Senin motosikletle ilgili kontrollerin yetersizse yani vites yükselteceğim aşağımıydı yukarımıydı diye düşünüyorsan bunlar refleks haline gelmediyse boş bir otoparkta çalışmanı imkanın varsa eğitim almanı tavsiye ederim. Ha yok ben motoru kapalı alanda öttürüyorum ama trafiğe çıkamıyorum diyorsan trafikte bulunman gereken yeri, döneceğin yeri bilmiyor olabilirsin. Bunları eleştirmek anlamında söylemiyorum. Ben motosikleti sürmeyi öğrenene kadar trafiğe çıkmadım. Saatlerce dur,kalk, firen, vites alıştırması yaptım. Çünkü trafikte önündeki araç aniden firen yaptığında durmayı çoktan biliyor olman gerekir. Aksi halde "hachiko"nun bahsettiği durumda bulursun kendini. Sonra da bunun böyle olması gerektiğini zannedersin. Diğer konu trafik kurallarını ve adabını bilmek. Bu konu motosikletin kontrollerini bilmekten çok daha zor ve önemli. Motosiklet sürmenin tek bir şekli vardır o şekilde sürersin. Ama trafikte bulunmanın araç sürmenin binlerce olasılığı vardır. Dediğim gibi eğitim alma imkanın varsa eğitim al yoksa önce trafik kurallarını öğren. Yedi yıldır motosiklet kullanıyorum. Dönel kavşaktaki kuralları forumda konu açan bir arkadaş sayesinde öğrendim. Yani öğrenecek ne var deme sakın! Son olarak ben trafikte çok bisiklet kullandım motosiklete geçtiğimde bunun bana çok faydası oldu. Diğer araçlardan yavaş giderken nerede bulunmam gerektiği duran trafikte nereden gitmem gerektiğini bisiklette öğrendim. Örnek arabanın sağında giderken sinyal vermeden benzinliğe dönen bir araca çarpmıştım.
Söyleyebileceğim her şey zaten söylenmiş.. Eğitim alman ve ufa ufak tecrübe kazanman şart...
Yüzmeyi öğrenmenin tek yolu suya atlamak ne yazık ki...
Şöyle düşün... Bu kadar adam bunu yapabiliyorsa ben neden yapamayayım ki ? Trafikte ki hiç kimsenin senden daha üstün bir özelliği yok..
Daha once baska bir konuda yazmistim, yeni baslayan biri olarak kendi onerilerim su linkte.
http://www.motosiklet.net/forum/moto...ml#post4341312
Uzakdan kumandayla trafiği düzenlemeye işini joystiklle sanaldünyada oyun gibi algılayan malhendisler. Önünde soldan sağa 50-60-70 yazıyordıye, hız limit tablolarınada soldan sağa 50-60-70 km/h giriyor. En sol en hızlı en sağ giriş çıkışllı ayrılmoış yol olduğundsan dollayı en yavaş şerit olması gerektiğini düşünemmiyor.
Mesela, E5 otban değil, ortadan ayrılmış ve çok şeritli bir yol, yani o yola 40km/h'dan hızlı gidelilen M L1 ve motorlu bisikletler galiba 50km//h'yı aşmaamak süratiyle kullanabilir. Güvenlik açiısından ve giriş çıkışlardan dolayı o yolun en sağ şeridi 50 km/h azami süratle sınırlanabilinir. sol şeritte hız sınırlaması yok ise 100km//h azami suratle kullanılabilinir.
Kazasız belasız motosiklet sürebilmek için gereken şeyler
1- Motosiklet
2- Ekipman
3- Tecrübe (zamanla oluyor)
4- Korku (Mutlaka lazım, kazaların %90 ı aşırı güvenden olur)
5- Sakinlik ve kafanın rahat olması (Kredi kartı borcunu düşünerek motosiklet süremezsin, yoksa öndeki adamın yanında karısıyla kavga ettiğini göremez ve birazdan sinirlenip ani fren yapabileceğini kestiremezsin, Ya da sol şeritten giden minibüsün sağından giderken, yolun sağında minibüse binmek için el kaldıran yolcuyu farkedemez ve minibüs şoförünün 3 lira için seni ezmesine engel olamazsın.)
6- Hızlı karar verebilme (Trafikte en kötü karar, kararsızlıktan daha iyidir.)
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
