Yamaha XMAX 250 ABS İstanbul & İzmir yolculuğu

**kuvan** · 10 Eylül 2016, 21:41

Merhaba Arkadaşlar,

11 Ağustos 2016 tarihinde sabah 05:00 da Kavacık İSTANBUL adresimden Özdere İZMİR'e yola çıktım.Günler haftalar önceden inanılmaz bir heyecan duyuyordum bu yolculuk için.İnternetten uzun yol için yapılması gereken hazırlıkları araştırdım, güzergahı belirledim veee yola koyuldum.

Sabah erken saatte yola koyulduğum için güneş çıkana kadar biraz üşüdüm (aslında epey üşüdüm ) bu sebepten ilk molayı çok erken yaptım bir börekçiye girip çay içip börek yedim, sonra vitamin aldım, bir çay daha içtim heyecan hat safadaydı topu tpou 2 ay 11 gün motor kullanmışlığım var

neyse fazla hız yapmadan 60 70 km hızlarla ilerlemeye başladım bu arada yola çıkmadan bir kaç gün önce uzun tur camı taktırmıştım iyiki taktırmışım

rüzgarı gögsüme almadan ilerledim.Acaba körfezimi dönsem yeni yapılan köprüyümü kullansam diyerek ilerledim ilerledim.Sonra kararımı verdim ve yeni köprüden geçtim.Köprü yolu bayağı kısaltıyor bu yönden çok faydalı ama kardeşim kıytırık bir motor için 62.50 TL geçiş ücreti olurmu yaa!!! Birde köprüden geçince hemen otoban girişi başlıyor 8.50 tl de oraya yazıldım 71 TL ye yeni köprüyü test ettim.Bir ara keşke köprüye girmeden 3 4 motorcu bekleseydim bir kamyonet tutup topluca geçseydik 80 90 tl ye kamyonetle geçerdik diye düşünmedim dersem yalan olur ilerde böyle bir sektör oluşursada hiç şaşırmam köprü çok kazık.Ve ben köprüden geçerken bom boştu köprü, hiç araç yoktu

neyse köprü çıkışındaki otobanda gayet güzel prüzsüz çok rahat yol alınıyor ama çok ızsız birde yanlız yolculuk yapıyordum, motor bir arıza çıkarsa yandım yani.Şükür hiç sorunsuz gidip döndüm.Otoban çıkışında yolu karıştırdım şöye bir iznik gölü yaptım geri döndüm

kardeşim yok böyle bir koku harbiden yok yani o zeytin ağaçlarının bolca olduğu bölgedeki o koku nedir ya yeminle foseptik çukuru gibi kokuyor oralar.Neyse susurluğa geldim tost yedim çay içtim ( herkes ayran içer ama ben çay içtim

) ilk 120 130 km yi börekçiden sonra durmadan geçtim yol heyecanıda var tabi.Bu gazla ilerledim.Ama bu xmax'ın selesi hakikaten totoyu fena uyuşturuyor bu kadar yol yapınca.Sonrasında 20 30 40 km lerde sık sık mola yaparak ilerledim her gördüğüm gözlemecide çay ocağında benzincide durdum molalar çok keyifliydi.Haa birde en çok hoşuma giden olayı anlatayım.Yol boyu her mola yaptığım yerde bir motorcuyla karşılaştım önce bir göz göze geliniyor sonra başı öne eğerek ince bir selam sonra masana geliniyor ve başlıyor motor sohbeti

bu yüzden yanlız yolculuk yapıyor olmama rağmen hiç sıkılmadım.Arabayla 6 7 saatte alınan yolu 14 saatte rekor bir süre ile geçtim ve özdere İMİR'e geldim.O akşam otelde kendime güzel bir ziyafet vererek, ödüllendirdim.Eşim ve kızım uçakla gelmişlerdi otelde beni bekliyorlardı yabacı bir ortamda eşim tarafından kapıda karşılanmakta ayrı bir keyifti.

neyse otele yerleştim ilk 2 3 gün iyiydi sonra her gün aynı şeyleri yaşamaktan sıkıldım her sabah erkenden kalk kahvaltıya 10:00 da bitiyor çünki sonra deniz havuz öğle yemeği deniz havuz akşam yemeği discoya git sonra kafeye gel birşeyler iç yatmaya her gün hergün hakikateen baydı ve inanın motor yolculuğumu özlemeye başladım içimden eşime hissettirmeden şu tatil bitsede motorla yola koyulsam diye iç geçirdim

nihayet tatil bitti sabah erkenden otelden ayrıldım eşim ve kızım akşam yan komşularımızla uçakla döneceklerdi iki aile gitmiştik özdereye özdereden menderese ilerlerken ormanlık bir alandan geçiyorsunuz sabahın köründe o ormanda defasa bir köpek nasıl kovaladı beni aklım çıktı yeminle.Yollar virajlı ve aşırı tırtıklıydı aha devrilcem aha devrildim derken köpekten yırttım ama yol boyu böyle birşey yine yaşarmıyım diye fobi oluştu içimde.Manisaya kadar geldim manisanın girişinde sağda bir restorant var bayağıda büyük bir yer orada sıcak bir mercimek çorbası içtim aman allahım nasıl lezzetli geldi ya ben açtım yada bu adamlar uzman bir kase daha istedim limonu sıktım onuda afiyetle yedim bu son güzel anlarımmış iyikide keyfini çıkarmışım, manisadan çıarken bir rüzgar başladı, bursaya kadar 40 km hızı geçemedim öldüm bittim gelene kadar rüzgardan nefret ettim.Bir sağdan vuruyor, kendimi sağa yaslıyorum gidiyorum birden bir kesiliyor, aynı anda soldan sert bir rüzgar enseme tokat yemiş gibi sağa doğru gidiyorum bu şekilde bir sağa bir sola savrula savrula bursaya geldim inanın yok böylebir yorgunluk.Dönüşte yeni köprüyü kullanmayı hiç düşünmüyordum ama 71 tl yi inanın hiç gözüm görmedi o an rüzgardan kurtardım evime doğru ilerlemeye başladım artık mesafe kısalmış olsada o kadar rüzgardan sonra eve ulaşmak gerçekten ızdırap oldu bana.Neyse sağ salim evime geldim bir sıcak duş yaptım nasıl ferahladım anlatamam.

Bu arada Yamaha xmax 250 ABS uzun yolda çok az yakıyor 55 TL gibi bir yakıt yaktı giderken, dönerkende aynı.Bu motorun yokuş performansı çok iyi ve motor ısındıkca daha iyi kaçıyor gaz tepkileri daha iyi oluyor.Ama sele üstüne bağlanan konfor minderlerinden almadan kimseye uzun yola çıkmasını tavsiye etmem tek sıkıntım bu oldu, çok ızdırap çekersiniz söyleyeyim ( ben çektim ) giderkende gelirkende hiç sorun çıkarmadı gerçekten güven veriyor insana.Herkese güvenli sürüşler dilerim.Saygılarımla.

---------- Mesajlar birleştirildi - 21:41 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:32 ----------

Çok fazla imla hatası yapmışım

inanın çok özür dilerim