Merhaba arkadaşlar. Ben kendim bir blog açmaya karar vermiştim fakat insan motorcu olunca ne yazarsa yazsın işin içinde motosikletleri ekliyo ister istemez ve bende yazmaya başladıktan sonra ortaya şöyle bir yazı çıktı ve ilk yazım olduğu için sizlerle paylaşmak ve görüşlerinizi almak istiyorum. Teşekkürker.

İlk defa bir motorun üstüne oturduğunuz zamanki hisler. Veya ilk defa adam akıllı ben bunu kullanabiliyorum dediğiniz zamanki mutluluklar. Çoğu insaın bunları hatırlayacağını sanmıyorum. Bende mesela ilk defa motorun üstüne oturduğum zamanı ne yazıkki hatrlayamıyorum çunku tamı tamına 1 yaşındaydım. Babam sağolsun benden bu zevki asla esirgemedi. Her zaman hayatımda motosikletler olmuştur. Onlarla doğdum, onlarla büyüdüm, onlarla ölücem. Kullanmayan insanlarada birazcık üzülüyorum açıkcası yada ondan korkan, tehlikeli diyen insanlara. Bilmiyorum sadece üzülüyorum. Birazcık komfor için büyük bir keyiften mahrum olmuş kişiler... Birazda samimi gelmiyolar bana. Bir insan düşünün hayatı boyunca bir kutunun içinde, kapalı oturduğu yerin camından gelmesini beklediği birazcık rüzgarla etrafını izliyor. Ne kadar üzücü dimi. Neyse gelelim motorsiklet kullanmanın "bence" verdiği zevke ve mutluluğa. Mesela bot, eldiven, tulum, kask ve sırt korumalıklarınızı giyidiğiniz zaman size vermiş olduğu özgüven. Çok güzel bir duygu bence. Tehlikeli, ama güzel. Sonuçta her ne kadar giyinsenizde korumalarda bir yere kadar dimi? Ama yinede o İron man'imsi his hiç bir şeye değişilmiyor. Güzel bir viraja girdiğinizde motorunuzu yatırıp, viraj pozisyonunuzu aldığınızdaki duygular. Hele birde o virajın içindeyken arka lastiğinizin kaydığını hissettiğiniz zamanki korkunç ama bir o kadarda mutluluk verici his…