Takım elbiseyi kutusunda mı alıyorsun? Alıp alıp deneyip askıya geri asıyorsun; uygun beden, yakışan buluncaya kadar; en baba mağazalarda bile.
Ya pantolonları? Deniyorsun kabinlerde, geri bırakıyorsun, avmlerde sıralı zincir mağazalarda.
Abartmayın o kadar.
Ha, burada satıcının tavrı yanlış; o başka. Tavrını beğenmediğin satıcıdan da alışveriş etmezsin olur biter.
Nereden bileceksin sektirilmediğini, düşürülmediğini diyorsan; "güvenmediğin" satıcıdan zaten alışveriş etme.
Verilen örnekler elmayla armut olmuş. Bu kadar hassas ve önemli bir eşya için, pahalı veya ucuz olsun elbette açılmamışını kullanılmamışını istemek hakkınız.
Telefon alırken ekranı kırık telefon alır mısınız ? Ha bunun kırığı içinde oluyor göz görmüyor. Bir kere düşmesi de yetiyor. Bir sakatlık çıkınca da kafanızı kırıyor farkı bu.
O satıcının satış politikası buysa gider başka yerden alırsınız. Bence heves ettiğiniz kaskı onca zahmete rağmen alamadığınız için üzülmüşsünüz daha çok. Hayırlısı buymuş demek lazım.
Teşhir ürünü diye bişey var arkadaşım.
Getirirsin onlarca aynı kasktan, bir tanesini koyarsın vitrine. Elinde daha kalmadı mı? Son ürün vitrinde ki ürün mü? İndirimli satarsın. Teşhir ürünü diye belirtirsin. İş ahlakı budur. Getiriyorlar yüzlerce dandik dandik 200 liralık LS2, MT vb. kasktan affedersin aynı bokun laciverti tarzı, kask aynı sadece üzerindeki yapıştırmalar farklı. Hepsini vitrine koyuyorlar.
30-40 liralık pantolon almıyoruz ki. Güvenlik için alıyoruz. Öyleyse bende marketten kondom almadan önce takıp deneyim bu olur mu olmaz mı diye?
Ben de aldım bu X mağazasından kask. İnternet üzerinden. Başka bir kaskın kutusunda geldi. Kaskın kargoda zarar görmesin diye koymaları gerek strafor da yarım yamalaktı. Kasktaki güneş vizörü de yerinden çıkmıştı ve çizik vardı üzerinde. Kim bilir hangi hayvan ne yaptı bu kaskla. O zamanlar meşgul olduğumdan uğraşamadım kaldı öyle. Verdiğim para haram olsun böyle satıcılara.
Kaskların kutu içinde olanını hiç görmedim. Rafta 50 tane kask vardır. Sizde pek çoğunu dener kafanıza en uyan boyut ve beğendiğinizi satın alırsınız. O kadar çeşit ürünün teşhir olması için sadece teşhire iyi para ayırmaları lazım. Sonuçta adamlar istese oradakileri de kutulayarak satabilirler zaten.
Ben bu durumu çok kafaya takmıyorum. O olasılık için çok fazla yapılacak birşey olduğunu da sanmıyorum. İnternetten alışverişlerde de ne gönderdiklerini bilme şansınız yok. Benim bugüne kadar baktığım hiç bir mağazada kutuyla kask satışı görmedim. Yok demiyorum ama ben görmedim.
Üretimde hasarlı olup servis gören ve sıfır olarak satılan motosikletlerde vardır. Arabada varsa motorda da vardır. Şimdi bu motorun şasemi yamuktu, başkası bindimi, hatalı mı vs çok takılmamak lazım. Aksine kafaya takan biri olunca herşeyin bozuğu sizi bulmaya başlıyor.
kask ve pantolon ilginç benzetme.GezeGeze adlı üyeden alıntı
---------- Mesajlar birleştirildi - 01:54 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:46 ----------
birde şu problem var aynı satıcı arkadaşın hem kendi sitesi hemde n11 gittigidiyor gibi benzeri sitelerde satış sayfaları oluyor neden kendi sitesinden değilde n11 tarzındaki sitelerden daha fazla talep ediliyor ? bunun genelde 2 nedeni var 1. neden taksit yelpazesi geniş 2. neden ise güvensizlik. diyelimki ben bu esnafın sitesinden alış veriş yaptım ve gelen ürün hatalı veya resimdeki ürünle alakası yok. iade edeceğim zaman bin dereden su getirtir fakat aracı sitelerden alış veriş yaparsam ben onay vermeden paranın rengini bile göremez.
bu arada esnaf haklı neden dersen biz insan olarak kendimize bile değer vermiyoruz o niye bize değer versin toplum olarak bu durumdayız...
satıcının derdi, gitti yarım maaş, hemide göz göre göre)
alıcının derdi, ben kaskın mis kokulusunu, açılmamışını isterim, hakkındır, yeni kokmuyorsa kutusu yoksa hele hele teşhirse hiç girmemek lasım o işe. hani ederi 200tl ye kadar bak dene kaskı al diyebiliriz açık satılan raflardaki kasklar için ama, pahalı seviyeye giriş kaskları olmaz o iş o şekilde..
Difdenkçiye laf yok! Sen türevleri düzgün aldın da difdenkçi 15 mi verdi?
Bu işin kuralı basit
Sınavdaki sorulara doğru cevap vermiş misin sorarsın
Sınavı geçmiş misin bakarsın
Geçememişsen sağlık olsun deyip çıkarsın
Yorum yaptığın an difdenkçi de al alüminyum 15 der.
Pampa sen araba alırken taşınma esnasında tır dorsesi ile üst geçit arasında sıkışmış ama orjinal yedek parça ile ata sanayide toplanmış olanından al.
SIFIR ALACAĞIM SIFIR, git beymen'e bak bakalım giyilmemiş takım elbise var mı yok mu
Hayir sen gayet zenginsin, bende 250 liralik kaskimi alirken kapali kutusu olmadigi icin ayni laflari duydum ve baska magzaya gittim o magazadaki tesiri tekrar denedim ve tamam aliyorum dedim abimiz bana yukardan getirdi merdivenden assagi inerken kutuyu aciyordu o sirada yere dustu merdivenden inerken yuzu burustu biraz ama bana kaski gosterdi bisey olmaz dedi bende aynisini dedimde gene cikti yukari farkli kask kutusu getirdi tabi belki aynisini getirdi bilemem oyle olsa bile o kask baskasina satilicak, hatta o tesirdeki kutuya koyulup sifir die baska musteriye gidicek, iste burda onemli olan musterinin icinin rahat olmasi
Ama kaski aldiktan 10 gun icinde kamera takiliyken okula giriste mal bir ark dur bakim diye aldi ins dusurmem falan derken dusurdu arkasinin 1cm falan boyasi atti cok sinirlendimde belli etmedim aq dovim mi simdi bu salagi, neyse bundan bisey olmazda arkasinda leke olustu iste, tanimadigim biri motoruma izinsiz otursa yumrugu cakarim heralde, her neyse olur boyle seyler
Hahahha cevap veriyorum 4 :D
Geçenlerde bir harddisk alacağım, 15 dakika bakındıktan sonra orası 230 burası 240 TL'ymiş ikileminde buldum kendimi. Ulan nereye güveniyosan bas parasını al işte.
Bence tepkilenmekte haklısınız ama gereksiz kendi kendinize stres yapmışsınız. Kaskın üzerinde en ufak temasta en azından iz bırakacak bir kaplama var. Didik didik edip baksanız düşmüş olduğu belli olur.
Teşhir konusunda esnaf da haklı. Bir kaskın 10 tane rengi 5 tane bedeni var. Hepsi için teşhir ürünü ayırması pek mümkün değil, en azından Türkiye koşullarında. Aynı renk aynı beden ayda en az 3-4 tane satıldığı bir yerde olur.
Ben şöyle yapıyorum, beğendiğim malı alabileceğim beğendiğim bir esnaf bulamazsam amazon'dan siparişi veriyorum. Hatta çoğunlukla vakit ayırmaya uğraşmadan direk ordan veriyorum. Dağıtımını kendi ya da direk marka aracılığıyla yapıyorlar. Özellikle kask konusunda, Amerika gibi bir yerde hasarlı kask satan adamı oyacaklarını bildiğim için sağlamlığı konusunda da rahat olurum. Kutusu içinde fabrika çıkışı paketlenmiş bir kask da zıplasın atlasın bir şey olmaz, önemli olan şok darbesi. Gümrüğünü falan halledip UPS'e veriyorlar. UPS de 10 günde kapınıza getiriyor. Aynı paraya geliyor. Ne PTT'yle ne gümrükle uğraşıyorsunuz. Tek dezavantajı deneyememek.
Neyse, sonuç olarak ABS olsaydı o kask tekmelenmezdi...
Adamın arkandan küfretmesi haricinde ben de seni haklı bulamıyorum. Ben olsam dönüp ağzını burnunu kırar öyle çıkardım. Yıl olmuş 2016, bu zamanda hala internetten almak istememekle zaten baştan kaybetmişsin. Kargo şirketinde kaskın paketi zarar görmüşse kargoyu kabul etmezsin olur biter. Bunun için gidip hasta hasta dolaşmaya değer mi ? İkinci olarak daha ben hiçbir firmada kaskların kutuda geldiğini görmedim. Hepsi raftadır takar denersin ve alıp gidersin. Adamnın tükürüğüymüş, bilmem nesiymiş o kadar düşünmenin alemi yok Kaskın jelatinleri üzerindeyse, kokusu yeniyse alırsın gider. Tam olarak kıl müşteri portföyüne giriyorsun malesef... Eskiden ben de böyleydim ama insan bu şekilde bir arpa boyu yol alamıyor. Biraz rahat olmak lazım.
Bu ülkede hizmet almak zor, hizmet vermek yine zor.
Örneğin, internette gördüğü kaskı gidip mağazada deneyerek sonra eve gidip internetten 20 lira daha ucuz olduğu için sipariş veren de çoktur.
Kimsenin işini düzgün yapmadığı, 10 lira 20 lira için bile dürüst olmadığı memlekette bu tür olayların yaşanılması pek de yadırganmaz.
Kim haklı kim haksız konusuna değinmeye gerek yok, çünkü hepimiz aynıyız
Fazla abartmışsın. Türkiye de 80-100 tl nin üzerinde, ciddi markaların kaç tane kaskı satılıyor ki her tipi ve boyutuna birer deneme örneği koysunlar.Her denediğimiz malı alıyor muyuz ki bu kadar hassas olalım. görülür kirlilik veya aşırı yıpranma yoksa bence sakıncası yok. İnsanın mikroba da ihtiyacı var. Vücut savunma mekanizmaları dinç olsun. Üstelik hasta halinle mikrop saça saça gezmişsin, dokunduğun her yeri mikroba bulamışsın. Senin yüzünden kaç kişi hasta oldu acaba?
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
