Şimdi bu konuda bir kaç yabancı kaynak da araştırdım ama ortak bir cevap yok gibi, muhtemelen motogp, superbike vs... pilotlarının bunu yapmasının bir kaç sebebi var.
Öncelikle şurdan yola çıkalım. Bu hareketi daha çok supermoto ve/veya cross yarışlarına yabancı olmayan sürücüler yapıyor. Örneğin Kenan Sofuoğlu'nun Sakarya'da antrenmanlarını supermoto ile yaptığını biliyoruz, aynı şekilde Valentino Rossi'nin evinde de bir supermoto pisti mevcut ayrıca off sezonda da supermoto yarışlarına katılıp kendini sakatlamışlığı var, neyse konuyu dağıtmayalım...
Peki supermoto ya da cross sürücüleri bunu neden yapıyor?
Bunun sebebi, toprak ve engebeli zeminde (cross için), önemli olan virajda, motoru "olabildiğince" yatırıp kendini dik tutmak. Bu sebeple sürücü tüm vücut ağırlığını virajın ters tarafındaki pege verirken (arka tekerleği yere olabildiğince bastırırken) dengesini koruyabilmek ve aynı zamanda ağırlık merkezini de motor ekseninin merkezine yakın bir yerlerde tutabilmek için bacağını viraj tarafına doğru açıyor. Yani sanıldığı gibi, olası düşme durumunda bacağı ile destek olmak değil zaten o hızlarda destek olmaya kalksa en iyi ihtimalle kalçaya kadar alçıya alırlar.
Kısaca sürücü tek peg (virajın ters tarafındaki) üzerinden bütün vücut ağırlığını vererek, hem arka tekeri olabildiğince yere bastırıyor hem kendi vücudunu tutabildiği kadar dik tutuyor hem de motorun tekerleğini (özellikle çekişin olduğu arka teker) mümkün olduğun kadar yere bastırıyor. Açık bacağı ile de hem kendi vücut dengesini koruyor hem de ağırlık merkezinin motorun ekseninden çıkmamasını sağlıyor...
Benzer şekilde, supermoto'da da, motorların yapısı gereği ağırlık merkezi motogp vb.. motorlarına göre daha yukarıda olduğu için amaç yine arka pege kuvvet vererek ağırlık merkezini aşağıya almak, aynı zamanda "motoru yatırıp" kendini dik tuatabilmek için diğer, dışarı açtığı bacakla kendini ve motoru dengelemek ve viraja daha kontrollü girebilmek...
Şimdi tekrar motogp'de uygulanma mantığına gelirsek; başta da dediğim gibi bu tekniğe supermoto'dan ve cross motorlardan yabancı olmayan sürücülern sıklıkla kullandığını görüyoruz. Dolayısıyla yukarıda anlattıklarıma ek olarak (vücut dengesi, ağırlık merkezi vs...), amaç yine arka pege vücut ağırlığını vererek, motoru olabildiğince geç yatırmak (frenajı olabildğince sona bırakmak) ve aynı zamanda arka tekerin yerle temasını mümkün mertebe sürdürmesini sağlamak (2 tekerin yerde olması daima daha güçlü frenaj anlamına gelir) ve böylece şöyle durumlardan olabildiğince kaçınmak (Arka tekere dikkat).
Ayrıca yine bazı kaynaklarda aerodinamik etkisinin de olduğu ya da pilotların kendilerini (tam da açıklayamadıkları sebeplerle, muhtemelen supermoto ve cross alışkanlığı) daha rahat hissettikleri için kullandıkları söylenmekte...
Şimdilik benim yorumum bunlar, ama bu konuda uzman, hatta bizzat Kenan Sofuoğlu ya da başka bir pilotun da bu konudaki düşüncelerini duymak isterim.
Herkese kazasız sürüşler...
6 dan 2 ye atip arka tekeri kitleyip on freni sikarak viraja girmek guldurdu acikcasi ne diyim... arkadaslar yanlis bilgi vermeden konuyu arastirin kaynak sunun.. ayak acma olayi "rossi dangle" olarak da bilinir 2005 de jerez de son lapinde bilinc disi yapti.. insanlar ona sordugunda ise niye ayagini aciyosun diye..m bilmiorum bana dogal geliyor diyordu Ve halen de oyle der..
Yeni tekneloji ile yapilan analizlere gore ise ayak acmanin frene herhangi bir sekilde katkisiyi yada zarari olmadigi gosterildi (hawk kameralari ile olan analizler)
https://m.motomatters.com/opinion/2009/07/22/the_truth_behind_the_rossi_leg_wave.html
ruzgar direnci.. arka teker kitlensin die...
Biraz gösteri amaçlı biraz da poponun seleye bastırması için. Bu hareketi Rossi icad etti. MotoGP'yi iyiden iyiye domine ettiği yıllardı, 2004 veya 2005'de yapmaya başladı yanlış hatırlamıyorsam. Daha önce başka yapan vardıysa da ben bilmem. İlk Rossi'de gördüm bunu.
Ve "Rossi yapıyosa bir bildiği vardır" deyip yavaş yavaş diğer pilotlar da yapmaya başladılar.
Konuyu biraz açalım. İşi teknik olarak anlatmak isteyenler şöyle dediler:
"Frenleme esnasında bütün yük ön tarafa gidiyor, haliyle arka tekerleğin yerle teması kesiliyor. Oysa arka tekerleğin de frene katkısı var, lastik yerle bir miktar temas etmeye devam ederse, frenleme mesafesi cüzzi bir miktar kısaltılabilir. Bu da tabii ki viraja yaklaşırken daha geç frenleme = daha iyi tur zamanı anlamına geliyor."
Peki arka tekerleğin yerle temasını kaybetmesi nasıl engellenir ? Burada vücut ağırlığının akıllı kullanımı devreye giriyor. Yarış motosikletlerinde ayaklıklar seleden bir miktar önde. Eğer frenlerken ayağınızı ayaklıkta tutmak yerine dışarı açarsanız, vücut ağırlığınızın bir kısmı ayaklıklara bastırmak yerine poponuz vasıtasıyla seleye bastırır. E sele ayaklıktan daha geride olduğuna göre ? Liseden hatırlayın; { [kuvvet x kuvvet kolu] =[ yük x yük kolu] }. Böylece yük kolunu uzatıp frenleme esnasında arka tekerleğin cüzzi bir miktar da olsa yerle temas etmesi sağlanabilir.
Peki bu bacak açma hadisesi tur başına ne kadar süre kazandıracak ? Belki yüzde bir, belki onda iki, belki binde beş... Kim bilir. Ama unutmayın ki bu adamlar saniyenin binde birini kovalıyor. Adam bunu yaparak her virajda çok değil yüzde iki saniye kazansa, 15 virajlı bir pistte onda üç (0.3) sn kazanabilir, bu fark da çok iyi pilotla muhteşem bir pilot arasındaki farktır. Ki çok defalar sıralama turlarında iki farklı motor kullanan iki farklı pilotun saniyenin binde birine kadar aynı dereceyi yaptığını gördüm. Bunlar artık motosikletin, pist yarışının her şeyini yalayıp yutmuş ve bir fark yaratabilmek için ufacık kazançların (tur zamanı olarak) peşine düşen adamlar.
Madem öyle, neden iki ayağını birden açmıyor da sadece tek ayak ve hep içteki ayak ? Unutmayın, kontra verebilmek için dizlerimizden destek alırız. Hatta yurt dışında bazı eğitim kurumları dizler depoya bitişik "dizle döndürme" gibi yöntemler gösterirler. Depoya dizlerinizle güç uygularsanız motorun çok daha çabuk ve keskin dönmek istediğini görürsünüz (aslında fark edilmese de bu esnada olan hadise dizlerden güç alınıp gidona kontra verilmesi
Son olarak bütün pilotlar yapmıyor bu hareketi. Sadece bazıları. O yapanlar da her virajda yapmıyorlar. Eyyorlamam bu kadar.
---------- Mesajlar birleştirildi - 04:25 ---------- bir önceki mesaj zamanı 04:16 ----------
Ek: Arkadaş haklı olarak "ee ayağı açınca arka freni nasıl kullanacak" diye sormuş. MotoGP'de elektronik kaydırgan debriyaj ve elektronik motor freni vardır. Yarışçılar yarış günü öncesi antrenmalar ve biraz da sıralama turlarında yarış mühendisiyle kafa kafaya verip piste ve sürüş stillerine en uygun olacak şekilde bu ayarları yaparlar.
Arka fren pek sık kullanılmaz. Yarışçı viraja gelirken frenleme esnasında çatır çutur 3-4 vites birden düşürüp debriyajı bırakır, yazılım arka tekerleği mümkün mertebe kilitlemeyecek şekilde motor freni uygular.
Ek 2: Rüzgar direnci, supermoto sürüş tarzı, arka tekerleği kaydırmama, hatta ve hattaaa takımları rahatlatmak
Bazı durumlarda oluşan veya oluşabilmesi muhtemel arka tekerlek süprizlerine karşı alınan bir önlem. Pistte olan sürüş, hepimizin bildiği sürüş dinamiklerinden çok çok uzak, dolayısı ile motosikletin tepkileri de çok farklı. Hoplaması zıplaması, sarması, kaçması. Korkunç bir gaz kontrolu mevcut viraj öncesinde,içinde ve dışında amaç hep daha hızlı dönmek olduğu için bazen ufak dokunuşlar motosikleti düz tutmaya yardımcı olabilmekte.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
zihnigonen adlı üyeden alıntı
