iyide akşam haberlerinde başbakan vicdani ret denen konunun hiç bir zaman gündeme alınıp görüşülmediğini ve görüşülmeyeceğini söyledi..
eğer bugün burada vicdani ret uygulamasını tartışabiliyorsak,ülke gündemine bu denli etki eder bir hal aldıysa bu konu artık bişeylerin değiştiğinin apaçık resmidir...askere gitmek istemeyen adamın askere alınması gibi saçma bir uygulama günümüz dünyasında artık kabul edilemez bir hak ve hukuk ihlalidir...bunun vatan hainliği ile korkaklıkla falanla filanla alakası yok...vatan borcu deniyor,neymiş her Türk asker doğarmış vs.yapmayın Allah aşkına bunun neresi mantıklı? Vatan borcu denen şey sadece askere giderek onun bunun uşaklığını yaparak hizmetini görerek,tuvalet temizleyip ot toplayarak,yerlerden izmarit toplayarak vb.bir sürü anlamsız ve saçma işleri 15 ay boyunca yaparakmı ödeniyor?Yada bazı kendini bilmez cahil erbaş ve komutanların psikolojik baskılarına maruz kalarakmı? Vatan sevgisi ve vatan borcu denen şey bu kadar basit ve anlamsızmıdır?500 bin e yakın er ve erbaştan söz edilmekte.Sorarım size bu 500 binin içinde kaç kişi her türlü kötü şarta göğüs gerecek psikolojik donanım ve beceriye sahiptir? Sen al 20 yaşında gencecik çocuğu gönder sınır karakoluna ver eline hurda tüfeği açık hedef haline getir, koçum benim aslanım yürü be, koru vatanı bekle dur burada dağda borcunu öde,bumudur yani? Her Türk asker doğarmış ne alakası var, o adamın Türk olarak doğmak yada doğmamak gibi bir seçim hakkımı var ki? Bir borç ödenecekse illa bunun tek yolu askerlikten geçer gibi katı ve saçma bir düşünce olamaz,bir çok yolla ödenebilir o borç...Söz konusu vatana hizmetse gerisi teferruattır...Vatan=Ordu ve askerlikmidir? Adam gider kamuda çalışır,hastahanede hizmet eder,okulda hizmet eder,devlet dairesinde hizmet eder,sosyal projelerde görevli olur vs. o borcu bir şekilde öder...İnsanların seçim şansı olmalıdır,kimse kimseye istemediği bir şeyi yaptıramaz bu insan haklarına tamamen aykırıdır.Hiçbir kurum bu hakların üstünde değildir.500 bin vasıfsız asker yerine 200 bin vasıflı,eğitimli,donanımlı asker çok çok daha faydalı ve yararlıdır...Kimse kimseyi kandırmasın bizde yaptık askerlik biliyoruz oraya askerliğe değil birilerinin bedavaya uşaklığını yapmaya gidiyor çoğu genç askerlik adı altında...Silah tutmakla,doldur boşalt yapmakla,yat kalk sürünle askerlik olmuyor,askerde olunmuyor...Sonuna kadar destekçisiyim.İlerde çocuğum olduğunda karşısında böyle bir seçim hakkının olduğunu görmek en büyük dileğim.
+1
Bi daha çağırsalar gitmemek serbest olsa valla da gitmem billa da gitmem. Bunun vatan sevgisiyle alakası yok. Bu gün desinler günde 4 saat fazla çalışmaya gönüllü ol milli markamızı oluşturacağız, benden yana helal hoş olsun ücretsiz çalışırım.
Ben bir askerlik yaptım askerliği hatırlatan her şeyden nefret ettim. Oysa ne ulvi ne kutsi hislerle gitmiştim, güya vatan bize emanetti, hatta doğu çıksa da gidip şehitlik makamına ersem bile demişimdir. Fakat öyle olmadı komutan dedikleri heriflerin egolarına zoraki esaretle hizmet ettik, uyuşturucu ilaçla yaşayan astsubayların suçsuz askeri döverek rahatlamalarına tanık oldum, şahsi hizmetinde askeri kullanan botunu bile askere boyatan subay gördüm, "Burada Allah benim, çavuş Peygamber" diye bağıran subay gördüm. Daha neler neler gördüm yazsam buraya sığmaz. Keşke cepheye gidip savaşsaydım da hiçbirini görmeseydim. Vicdani red denilen şey askere gitmemekte serbest olmak ise ben zaten oğlumu göndermeyeceğim. Bu işkenceyi ona yaşatmayacağım.
Askerlikte bu vatan için kutsal görevini hediye etmeye gelen er e öğretilen tek şey (ATA nın İngiliz kralı VIII. Edward a ''Bu millete herşeye ögrettim fakat uşaklığı ögretemedim'' lafını yedirmek istercesine)uşaklığı ögretmekdir.(''Askere git adam olursun'' cümlesindeki tek anlatılan gurur ve onur nasıl zedelenirden başkası degil.)Verilen eğitimin ne niteliği nede içeriği amacına uygun değil.Ne yaptırdıkları spor spor ne verdikleri silah ve muherabe bilgileri yüksek medeniyetler seviyesi çıtasına uygun.Ortamda amaca uygun tek unsur gariban T.C vatandaşlarının yaptıkları gönüllü askerlik.Spor un bir amacı hedefi vardır.Programı vardır ki hedefine ulaşsın.Mermi sıkmadan askerligini bitiren T.C askeri sürüyle.Birde üstüne bu kadar savurganlık ve üstüne kemer sıkma politikaları.Düzgün vatandaşın çilesi çabası.Ne T.C nüfus kağıdıma müslüman yazarken bana sordular nede doğmak istediğim toprakları.Bunu neden diyorum:Ömrüm boyunca birtane ünlü yada bürokratın yada millet vekili oğlunun şehit düştüğünü görmedim.Fakat mızıka okulunda yatan birçok ünlüye şahit oldum.Önce milli savunma bakanlıgı ziyaret edilir sonra beş yıldızlı mızıka okuluna..Mekan Ankara.Bana bu dünyada T.C vatandaşı olduğumun onurunu yada gururunu yaşamama hiçbir engel olmadığını söyleyecek birtane insan çıksın içlerinden,her Türk vatandaşı eşittir desin ve bunu kanıtlasın !!!!!!!!!!! Taki o zamana kadar onların inandığı dine inanmam,dolayısı ile benim için kutsal olmaz bu olay,hatda Türk bile değilim.nasıl olsa hepimiz yahudiydik hepimiz ermeni.Çünkü bilirim ki bedelli veya benzer yasalar yalnızca birilerinin oğullarının askerlik zamanı geldiginde ortaya çıkar.Bu ülkenin tek sorunu bürokrasinin hiçbir zaman temiz ellerde olamaması.....Her şeyin fazlası zarardır. Dünyada ne kadar güzel şey varsa bir düşünün hepsinin fazlasının zarar olduğunu göreceksiniz. Milliyetçilikte dahil.. Lakin milletvekilleri dedikleri kadın teröristin cenazesine makam arabasıyla giderse bende ne din kalır ne felsefe.
Bu arada makam arabası demişken Türkiye'de
125 bin makam aracı.
Zavallı Almanya’da 11 bin.
Gariban Japonya’da 10 bin.
Yoksul Fransa’da 9 bin.
Bir kavram kargasasini gidermekte fayda var.
Bugün bazi seyleri tartisabiliyorsak,bazi seylerin degistigi gibi beylik laflar edilmis.
Sanki hiç tartisilmamista bugün tartisilabiliyormus gibi bir sonuç ortaya çikaran laflar bunlar ama kazin ayagi öyle degil.
Yillardir tartisilan ve bir mesafe kaydedilemeyen konular bunlar.
Siz tartismiyordunuz diye sanki daha önce hiç tartisilmiyor degildi.
Hatta bu ugurda birak tartismayi,hapis yatanlar oldu.
Yillardan beri verilen mucadele bir ise yaramadi.
Bugün basbakanin açiklamalarina bakinca hala yerimizde saydigimiz bir gerçek.
Basbakan açikça, vicdani ret diye bir mevzunun asla gundemde olmadigini ve olmayacagini söyledi.
Demokrasimizin ve insan haklarinin hangi merhalede oldugunu görmek için basbakanimizin bugünkü sözlerini dinlemek akli olana yeter artar.
Bugün ise giderken basbakanin beyanatinin satir aralarini geçiriyordum kafamdan.
Baska bir bakis açisi yakaladim.
Biraz o bakis açisini paylasmak isterim.
Bakalim ne diyeceksiniz?
Simdi hani hepimiz itiraz ediyoruz ya!
Vatan borcu,patates sogan soymak, bot boyamak,tuvalet temizlemekmidir diye?
Hatta mintika temizligi yapmak, komutanin kapisinda emir erligi yapmak, yazicilik,soförlük vs. diye uzatmak mümkün.
Hatta hemen hepimiz hemfikiriz profesyonel orduya geçilsin diye.
Tamam da.
Bu kurum yani TSK oldugu sürece bu isleri birileri yapacak.
Yani demek istedigim sey su.
Eger bu ülkenin 500bin askere ihtiyaci varsa ve bu ihtiyaç maasli elemanla karsilanacaksa,bu bütçeye ek bir yük getiriyor.
Yani askere olan ihtiyaç diyelim ki 400bin sayisina dussun, 100bin de hizmetli alinacak.
Neden?
Iste o tuvaletler yine temizlenecek,soganlar,patatesler yine soyulacak.
Ya da taseronlara para ile yaptirilacak.
Biz o kadar zengin bir ülke degiliz.
Bu islere ayrilacak olan para nereden saglanacak?
saglik hizmetlerinden, egitim hizmetlerinden, alt yapi hizmetlerinden vs.
Kisacasi biz askerikte bunca saçmaligi, birilerinin gönlünü hos etmek için yapmiyoruz.
Ha birilerinin bu arada gönlü hos oluyor ama asil amaç bu degil.
Biz askerligi, devletin zaten kisitli olan bütçesinden, sagliga, egitime harcanan para daha fazla kisilmasin, askeri harcamalar, mümkün olan en asgari düzeyde kalsin diye yapiyoruz.
Biraz düsünün.
Su an devletin askeriye için ayirdigi bütçe,15.6milyar Tl
Simdi bu kadar parayi egitim ve ya saglik için kullansaniz neler olur düsünebiliyormusunuz?
Ama yapamiyoruz.
Bir de üstüne profesyonel ordudan bahsediyoruz ki(kesinlikle karsi degilim) bunun bütçeye getirecegi ek yük ve bu yükün nerelerden kisitlanarak giderilecegi baska bir sorunu olusturuyor.
Yani isin bir de bu yönü oldugunu hatirlatmak isterim.
Itirazlarinizin büyük bir bölümüne daha siz söylemeden katilacagimi bilmeme ragmen, tartismaya açmak istedim.
güldüm sabah sabahSinanAksu adlı üyeden alıntı
ama ağlamamız gerekiyor gerçekten.Ülke iyice Amerikadan emir alır hale geldi,baksanıza daha geçen seneye kadar dost oldugumuz suriyeye düşman ettiler bizi.Ben açıkcası hiçbir zavallı suriyeliye silah doğrultmam onlar bizim dostumuz.Amerikalıların kiralık katili olduk resmen bu çok kötü bir durum suriyeyi çok vurmak istiyorlarsa gelsinler frasızlar amerikalılar vursunlar.
Gazetede okudum başbakan ;
Vicdani ret olarak adlandırılan bir düzenleme Hükümetimizin gündeminde asla olmamıştır. Bu konuda çıkan haberler spekülasyondan öte bir anlam ifade etmiyor. Askerlik bu milletin, bu topraklar için en kutsal vazifelerden biri olarak kabul edilmiştir. Biz askerimize 'Mehmetçik' derken bunun bir anlamı var; bu “Küçük Muhammed” anlamındadır. Biz askerliği Peygamber Ocağı olarak görmüşüz. Tabii birçok spekülasyonlara neden olmuş şeyler olmuştur, olabilir. demiş....
Gerçi daha önceden bedelli içinde benzer şeyler söylenmişti ama bedelli çıktı. bakalım artık bunuda zaman gösterecek.
Bakıyorum da bedelli askerlik, zorunlu askerlik ve vicdani ret konuları sanki biraz karıştırılıyormuş gibi geliyor.
Bedelli askerlik beni de rahatsız ediyor. Ancak bu rahatsızlığın sebebi askerlik yapmak istemeyen insanların, bu en doğal haklarını kullanmak için para ödemek zorunda tutulmaları. En temel insani haklarımız için para ödemek zorunda tutuluyoruz. Sağlık parayla, eğitim parayla. Yakında aldığımız nefese para isteyecekler. Ne işe yarar bu devlet, ödenen bunca vergi? Depremde Van'da, çadır bulamadığı için benim kardeşim soğuktan ölecekse, ne işe yarar bu devlet?
Zorunlu askerlik tamamen farklı bir konu olup, yaşadığımız çağın gereksinimleri ile çelişiyor. Profesyonel orduya geçiş bir mecburiyet. Ancak bunu tartışabilmekten dahi çok uzağız henüz.
Vicdani ret demokratik ve gelişmiş tüm ülkelerce kabul gören bir insan hakkı. "Vicdani ret uygulaması" tanımı bile biraz garip. Buna vicdani ret hakkının tanınması demek daha doğru sanki. Misal, İngiltere yanlış bilmiyorsam bu hakkı 1916'da tanıdı. Onların da IRA sorunu vardı. Ne oldu, İngiltere yıkıldı mı?
Neyse, sonuçta AİHS'ye imza attık, AİHM'yi tanıdık. Öyle ya da böyle, insan hakları bakımından İsrail ile aynı ligde kalmak istemiyorsak UCM'yi de tanımak zorunda kalacağız. Eninde sonunda vicdani ret hakkını da "seve seve" tanıyacağız. Mecburuz...
estağfurullah beyim ne beyliği ne lafı,biz orta direğe mensup sıradan basit bir vatandaşız beylerlede beyliklerlede işimiz olmazBir kavram kargasasini gidermekte fayda var.
Bugün bazi seyleri tartisabiliyorsak,bazi seylerin degistigi gibi beylik laflar edilmis.
Sanki hiç tartisilmamista bugün tartisilabiliyormus gibi bir sonuç ortaya çikaran laflar bunlar ama kazin ayagi öyle degil.
Yillardir tartisilan ve bir mesafe kaydedilemeyen konular bunlar.
Siz tartismiyordunuz diye sanki daha önce hiç tartisilmiyor degildi.
Hatta bu ugurda birak tartismayi,hapis yatanlar oldu.
Yillardan beri verilen mucadele bir ise yaramadi.
Bugün basbakanin açiklamalarina bakinca hala yerimizde saydigimiz bir gerçek.
Basbakan açikça, vicdani ret diye bir mevzunun asla gundemde olmadigini ve olmayacagini söyledi.
Demokrasimizin ve insan haklarinin hangi merhalede oldugunu görmek için basbakanimizin bugünkü sözlerini dinlemek akli olana yeter artar.
Bugün ise giderken basbakanin beyanatinin satir aralarini geçiriyordum kafamdan.
Baska bir bakis açisi yakaladim.
Biraz o bakis açisini paylasmak isterim.
Bakalim ne diyeceksiniz?
Simdi hani hepimiz itiraz ediyoruz ya!
Vatan borcu,patates sogan soymak, bot boyamak,tuvalet temizlemekmidir diye?
Hatta mintika temizligi yapmak, komutanin kapisinda emir erligi yapmak, yazicilik,soförlük vs. diye uzatmak mümkün.
Hatta hemen hepimiz hemfikiriz profesyonel orduya geçilsin diye.
Tamam da.
Bu kurum yani TSK oldugu sürece bu isleri birileri yapacak.
Yani demek istedigim sey su.
Eger bu ülkenin 500bin askere ihtiyaci varsa ve bu ihtiyaç maasli elemanla karsilanacaksa,bu bütçeye ek bir yük getiriyor.
Yani askere olan ihtiyaç diyelim ki 400bin sayisina dussun, 100bin de hizmetli alinacak.
Neden?
Iste o tuvaletler yine temizlenecek,soganlar,patatesler yine soyulacak.
Ya da taseronlara para ile yaptirilacak.
Biz o kadar zengin bir ülke degiliz.
Bu islere ayrilacak olan para nereden saglanacak?
saglik hizmetlerinden, egitim hizmetlerinden, alt yapi hizmetlerinden vs.
Kisacasi biz askerikte bunca saçmaligi, birilerinin gönlünü hos etmek için yapmiyoruz.
Ha birilerinin bu arada gönlü hos oluyor ama asil amaç bu degil.
Biz askerligi, devletin zaten kisitli olan bütçesinden, sagliga, egitime harcanan para daha fazla kisilmasin, askeri harcamalar, mümkün olan en asgari düzeyde kalsin diye yapiyoruz.
Biraz düsünün.
Su an devletin askeriye için ayirdigi bütçe,15.6milyar Tl
Simdi bu kadar parayi egitim ve ya saglik için kullansaniz neler olur düsünebiliyormusunuz?
Ama yapamiyoruz.
Bir de üstüne profesyonel ordudan bahsediyoruz ki(kesinlikle karsi degilim) bunun bütçeye getirecegi ek yük ve bu yükün nerelerden kisitlanarak giderilecegi baska bir sorunu olusturuyor.
Yani isin bir de bu yönü oldugunu hatirlatmak isterim.
Itirazlarinizin büyük bir bölümüne daha siz söylemeden katilacagimi bilmeme ragmen, tartismaya açmak istedim.
Gelelim bütçe ile ilgili olan kısmına, senelik 15.6 milyar TL gibi bir meblağdan söz ediyorsun ,ve bu bahsedilen tırı vırı işler için ihtiyaç maasli elemanla karsilanacaksa,bu bütçeye ek bir yük getirir tezine katılmıyorum.Neden mi? Çünkü vicdani retçilerin sayısı on binlerle ifade edilecekse ki bence öyle olur zira herkes bunu savunur bir hal takınmayacaktır yine büyük çoğunluğumuz askere gidecektir, e bu onbinlerce kişinin zorunlu hizmetini bir şekilde kamu kurum ve kuruluşlarında gerçekleştirecek olmasından dolayı o kurumlarda oluşacak normal personel alım ihtiyacının azalacığınıda gözden kaçırmamak gerekir...Neticede her er ve erbaşında orduya bir maliyeti var, bedavaya askerlik yapılıyor olabilir ama 500 bin kişinin 15 ay boyunca yemesi içmesi,barınması,üniforması vs.vs bunlarda bir masraf...Kamu kurum ve kuruluşlarında vatani hizmet edeceklere aylık 30 TL ücretten bahsediliyor.Peki madem rakamlarla aran iyi bir er ve erbaşın devlete aylık masrafı nedir sence??
Velhasıl, bence yerinde bir karar olur...Artık birtakım klişeleşmiş,çürümüş zamanın çoook gerisinde kalmış uygulama ve sistemlerden arınılması gerektiğini düşünüyorum ki gelinen noktada bunun yavaş yavaş olacağı yönünde.
Vicdani ret hakkı tanınacak. Bu konuda bir şüphe yok. Başbakanın söylediğinin aksini ilk defa yapışı da olmayacak bu, kimseye sürpriz de olmayacak.estağfurullah beyim ne beyliği ne lafı,biz orta direğe mensup sıradan basit bir vatandaşız beylerlede beyliklerlede işimiz olmaz
Gelelim bütçe ile ilgili olan kısmına, senelik 15.6 milyar TL gibi bir meblağdan söz ediyorsun ,ve bu bahsedilen tırı vırı işler için ihtiyaç maasli elemanla karsilanacaksa,bu bütçeye ek bir yük getirir tezine katılmıyorum.Neden mi? Çünkü vicdani retçilerin sayısı on binlerle ifade edilecekse ki bence öyle olur zira herkes bunu savunur bir hal takınmayacaktır yine büyük çoğunluğumuz askere gidecektir, e bu onbinlerce kişinin zorunlu hizmetini bir şekilde kamu kurum ve kuruluşlarında gerçekleştirecek olmasından dolayı o kurumlarda oluşacak normal personel alım ihtiyacının azalacığınıda gözden kaçırmamak gerekir...Neticede her er ve erbaşında orduya bir maliyeti var, bedavaya askerlik yapılıyor olabilir ama 500 bin kişinin 15 ay boyunca yemesi içmesi,barınması,üniforması vs.vs bunlarda bir masraf...Kamu kurum ve kuruluşlarında vatani hizmet edeceklere aylık 30 TL ücretten bahsediliyor.Peki madem rakamlarla aran iyi bir er ve erbaşın devlete aylık masrafı nedir sence??
Velhasıl, bence yerinde bir karar olur...Artık birtakım klişeleşmiş,çürümüş zamanın çoook gerisinde kalmış uygulama ve sistemlerden arınılması gerektiğini düşünüyorum ki gelinen noktada bunun yavaş yavaş olacağı yönünde.
Bütçeden bahsederken Coq'un işaret ettiği profesyonel orduydu yanlış anlamadıysam, vicdani ret değil. Yine de ben profesyonel ordunun askeri harcamaları azaltacağına inanıyorum.
Maaş konusuna gelince, zorunlu kamu hizmetinde bulunanlara 30TL filan gibi bir maaş mümkün değil. Asgari ücret ödenmek durumundadır. Aksi durumda bu konu da AİHM'den döner. Elbette hukukçu filan değilim, yalnızca mantık yürütüyorum.
Vicdani Ret Uygulamasına Olumlu bakanlardan birisiyim.
Yalnız Vicdani Ret uygulamasına katılan arkadasların kısa süre içerisinde nasıl suclamalar ile Cezaevlerine girdiklerini bir arastırın isterseniz
Kulaktan Dolma laflar ile olmaz bu işler, Rize'de Siyaset ile uğrasıyorum ve Bu tür uygulamalarda yasanan haksızlık yolsuzluk ve şiddeti , elimdeki belgeler ile cok iyi biliyorum
http://www.facebook.com/photo.php?v=10150412083018164 yorum sizin
Uploaded with ImageShack.us
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
