İlerleyen gecenin rengi lacivertleri siyah yaparkene geyik muhabbetleri ıslak kaldırımlarda yağmura inat sürüyordu motosiklet.net'de... Bu muhabbetler sonsuzluğun bekçisi gibiydiler... Ama bekledikleri ne bir şafak ne de bir yolcuydu... Sadece beklemenin dayanılmaz sancısı, bir çığlık kadar kısa, bir ömür kadar uzundu. Bu muhabbetler hiç bitmeyecekti, çünkü sevda ayaklanmış ve ikiteker dengesinde yeni bir soluk bulmuştu. Gece ilerliyor, sohbet ilerliyor ve sevdalar, 2 teker sevdalar ardarda diziliyordu. Bir kış hüznünün mahmurluğunda, umutla bakıyordu baharlara... Açan tomurcuğun üzerine konan bir çiğ damlası olacaktı bu sevda... Yine bir motor sesi, yine asfaltlarda dönegelen tekerlerin üzerinde coşkusunu göstereceği anları bekliyordu. Beklenen o an, şimdi yağan yağmurların çisiltisinde, sessizliğini motosiklet.net topiclerinde avutuyordu. Nereye kadar? İlk güneşin ışıltısı, bir motorun kromajında yansıyıncaya kadar... Bu bir an olabilir, bir ay olabilir, bir mevsim olabilir ama olması kaçınılmaz bir son... Gümbür gümbür gelecek güneşler, baharlar ve yollar... Yollar özlem giderecek 2teker sevdaları kucakladıkça... Bu sevdalar bitmeyecek, bitse de yollar, geçse de yıllar... Daha nice sevdalara dostlar, daha nice sevdalara özgürce gaz verelim...