Türkiyenin AB üyliği hakkında CNN anketi
-
mailime gerlen bir postayı sizinle paylaşmak istedim
Turkiye' nin Avrupa Birligi ile ilgili olarak CNN bir anket yapıyor.
Naira adinda bir zat, e-postalar araciligi ile Dunya' yı Turkiye' nin
uyeligine karsi hayir demege cagiriyor.
Dedigine gore de NO demek sadece bir saniye surecekmis.
Bizler de Turkiye lehine YES oyu verirsek sesimizi duyurmus oluruz.
ben CNN de oyumu verdim sizede umarım bu postaaytı olabildiğince çok kişiye gönderirsiniz
link----http://edition.cnn.com/2005/WORLD/europe/10/02/turkey.straw.ap/
Reklamlar
-
Sadece bu kadar mı arkadaşlar?
"Tosun Paşa'yı imdb'de ilk 100e sokalım."
"Fenasi Kerim'i Yüzyılın 100 büyüğünden biri yapalım."
"Topkapı Sarayı'nı sekizinci harika da yapalım."
"Sertab'ın gelmiş geçmiş en iyi eurovizyon şarkısını söylediğini dünyaya kabul ettirelim."
Bu kampanyalara da destek bekliyoruz)))
Zaten Avrupalılar salak, CNN deki sonuçlara bakarak bizi Avrupa birliğine alacaklar!!!
Sonra ver elini Almanya, İtalya, İngiltere......
Teşekkürler SpearHEAd
-
evet sertapın eurovisyonda birinci olmasından onur duyarım
evet herhangi bir türkün büyük bir şeyler yapmasındanda mutluluk duyarım
eğer bir yerde benim yüce milletimi kötüleyici bir şey görürsem seve seve karşısına çıkarım
Daha sonra dünyanın en çok okunan haber sitesinde ilerde ülkemin adına kötü yönde kullanılacak ki (avrupada bu tip anketler etkilir avusturya yaptığı anket sonucunda türkiyenin önüne taş koymuştur ) bir anketi engellemeye çalışırım bilirimki bu ülkenin kötülügünü isteyen dahili ve harici, bedhahlar olacaktır ve ne kadar ufak olduguna bakmadan bu yapaildiğimi yaparım ben türk evladıym hiç bir yerde ve hiç bir şekilde ülkem söz getirmem.....
içimden geldigi ve beynimize kazınana kadar okumamız gerektiğini düşündüğüm için aşğıya yazdıklarımı umarım bildiginiz halde yine okursunuz
Ey Türk Gençliği !
Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün istiklal ve cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezhür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle techit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk İstikbalinin Evladı !
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
-
Ben Türkiye'nin AB'ye girmesini istemiyorum ki....
---
Efendiler!
Avrupa'nin bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenilesmesine karsilik Türkiye tam tersine gerilemis ve düsüs vadisine yuvarlanadurmustur. Artik vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün isleri Avrupa'nin emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakim zihniyetler belirdi.
Halbuki, hangi istiklal vardir ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlariyla yükselebilsin?..
Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemistir!"
Ataturk
6 Mart 1922, TBMM
Life is for my own to live my own way - Metallica
(Yaşam benim için, istediğim gibi yaşamam için)
-
elbette saygı duyarım ülken için için onun iyi oldupunu düşünüp onu savunabilirsin
elbette ülkenin çok büyük bir kısmı AB yanlısı olduğu için bu yazıyı buraya ekledim
ama sanırım asıl sorun orda yapılan anket türkiye girsin veya girmesin şeklinde bir soru değil türkler girmyi hak ediyor mu şeklinde bir soru var sanırım beni asıl kızdıranda bu..
-
Sence AB komisyonu karar alırken bunlara mı bakıyor?
CNN'i dünyanın en saygın haber ajansı sanabilirsin, ki değil, sadece en popüler olanı. Irak'ta savaş olurken bile savaşın içinden haber vermeyi değil, gündemi yumuşatmayı seçtiler. Suni gündem maddeleri yaratarak dünyayı Irak'taki savaştan bihaber bıraktılar, halkı politikaya duyarsızlaştırdılar. Bu da sadece CNN'in yaptığı bir araştırma, yani popüler sonucuna güven olmacak bir çalışma. Eğer psikoloji ve istatik kitapları okumuş olsaydın hangi çalışmaların halkın iradesini yansıttığını, hangisinin yansıtmadığının farkında olurdun.
Yani burada oy veren insanlar gerçekten Avrupa halkının görüşünü yansıtıyor mu?
Tabi ki hayır, bunlar sadece sitenin ratingi arttırmak için, internetin kullanımını arttırmak için yapılan şeyler.
Peki buna oy verirseniz ne olur?
Millet olarak komik duruma düşeriz, daha önce TIME'ın 100 dünya büyüğü anketine Atatürk, Mustafa Kemal ve Fenasi Kerim'i soktuk, bizimle alay ettiler. "Damn Turks fucked the survey" denildi. Haklıydılar da çünkü biz yine ulusal ezikliğimizin çalışmadan sadece bir tıkla halledilebileceğini sandık.
Arkadaşlar bırakın kim ne oy veriyorsa versin, aklı başında hiç kimse bu oylara riayet etmiyor.
Siz sadece kendiniz için çalışın, herkes bunu yaparsa Türkiye kendiliğinden zaten AB'ye girecektir, Bir tıklamayla olmaz bu işler.
-
SpearHEAD adlı üyeden alıntı
elbette ülkenin çok büyük bir kısmı AB yanlısı olduğu için .
Bence ülkenin çok büyük bir kısmı artık AB yanlısı değil. Fazla naz aşık usandırır misali milletin gözü yavaş yavaş açılıyor. Zaten AB yanlısı olanların çoğu yanlış bilgilendirme, yanlış yönlendirme sonucu AB yanlısı. Bir kısmının da ne olduğunu heralde biliyosunuz. Acı gerçekler romantik rüyalardan uyanmamızı sağlıyor. AB meselesinin bence en ironik tarafı, diğer aday ülkeler gibi AB'ye kayıtsız şartsız rahatça girmiş olsak bile bunun bir felaket olması.
Tanzimat fermanından Osmanlının yok oluşuna kadar geçen sürede yapılan her şeyin ecnebilerin istekleri doğrultusunda Avrupalı olma adına yapıldığını da bir zahmet hatırlasak...
Life is for my own to live my own way - Metallica
(Yaşam benim için, istediğim gibi yaşamam için)
-
kamuoyu oluşturmakta rumların,ermenilerin yahudilerin üstüne yok.
bu adamlar kendilerine bir yurt edinemediler.kendi akılarınca AB sokmayacaklar çünkü girersek AB bize yamuk yapamıyacak çünkü,ekonomimizide kontrol edeckeler,kayıtsız olarak bizde tüm madenlerimizi AB kullanımına sunacağız,rusyaya daha yakın olacaklar asya kıtasına girişleri kolay olacak.
şimdi diğer taraftan rum,ermeni,ve yahudiler bizi dılarda bırakırlarsa
ki düşünceleri bu yönde bizi parçalayacaklar ını sanıyor enayiler.
bu milletin neler yapabildiğini zamnında gösterdik,yine gösteririrz
oğlum göster amcalar p...ni
\'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE\'
İ.E.T.T GERİ DÖNDÜ,YAŞASIN AKBİL
-
Prof.Dr.EMRE KONGAR'in resmi web sitesi www.kongar.org 'dan alintidir.
TARIHE YANLIS BAKMAK
Tarih, toplumsal bilimlerin laboratuaridir.
Bana kalsa, her türlü toplumsal bilimler egitimi için önce tarih okunmasini zorunlu kilardim.
Tabii degerli okurlarim derhal soracaklar:
Hangi tarih?
Hangi egitim?
Türkiye'de egitim bir rezalet.
Tarih anlayisi ve tarih egitimi ise bu rezaletin içinde ayri bir fecaat.
Tabii, egitim ve özellikle de tarih egitimi dogru dürüst yapilmayinca, bunun yerini medyatik "çikislar" aliyor.
Isin içine medya karisinca, ekranlar, sütunlar, kitaplar, ya cahillerin, ya üçkagitçi politikacilarin, ya da garip ve eksantrik çikislar yaparak dikkat çekmek isteyen sözde bilim insanlarinin egemenligine giriyor.
Birkaç düzgün bilim insaninin kimi zaman medyada zorlukla yer bulan ciliz açiklamalari ise bu kargasa içinde güme gidiyor.
Böylece sadece gençlerimiz degil kamuoyumuz da, hem tarihimiz hem de dolayisiyla toplumumuz hakkinda yalan yanlis ve çogu zaman da kasitli olarak saptirilmis izlenimlerle "biçimlendiriliyor".
Tarihe bakisimizda kimi zaman kasitli ve bilinçli, kimi zaman da cehaletten kaynaklanan sistematik üç tane yanlis var:
Birinci olarak, insanlar tarihi, sahip olduklari ideolojilere göre saptiriyorlar.
Tarihe bakarken, genellikle kasitli yapilan yanlislarin altinda yatan bu "ideolojik saptirma" en çok dinci ve milliyetçi çizgide görülüyor.
Atatürk'ün Samsun'a gittigi geminin kocaman bir silep oldugu ya da Istiklal Mahkemelerinde yüz binlerce müslümanin inançlarindan dolayi idam edildigi gibi kaba yalanlari bir yana biraksak bile, örnegin Osmanli Imparatorlugu'nun kurulusunda, Dördüncü Haçli Seferi'nin rolü gibi islevsel bir olay bizim tarih egitimimizde hiç yer almaz.
Ikinci olarak düsülen bir yanlis, ele alinan olay ya da olgularin genel tarih ve dünya baglami disinda, soyut biçimde, dünya konjonktüründen ve tarihsel süreçlerden yalitilarak irdelenmesidir.
Örnegin, Türkiye aleyhine kullanilan Ermeni sorunu, temeli 1774 Küçük Kaynarca antlasmasina kadar dayanan bir siyasal süreç olarak görülmez, Osmanli'nin Bati tarafindan paylasilma sorunu ile iliskisi kurulmaz, Birinci Dünya Savasi'ndaki Osmanli-Rus Savasi'ndan bagimsiz ve Sevr Andlasmasi ile Kurtulus Savasi disinda düsünülür, bir "soykirim" için gerekli olan "fasist milliyetçiligin Osmanli'da gelisip gelismedigi" irdelenmeden ele alinirsa, tabii ortalikta "soykirim" iddialarindan geçilmez.
Üçüncü olarak yapilan en önemli yanlislardan biri, geçmisin bugünkü kavramlar ve terimlerle irdelenmesi ve degerlendirilmesidir.
Bunun en tipik örnegi, Osmanli Imparatorlugu'nun 14 ile 17'inci yüzyillar arasindaki temel yapisinin "insan haklari" baglaminda degerlendirilmesi yanlisidir.
Ister Osmanli'yi ve Islam'i yüceltmek, isterse Osmanli'yi ve Müslümanligi yermek adina yapilsin, böyle bir irdeleme yanlistir.
Sonuç ister olumlu olsun, isterse olumsuz, böyle bir degerlendirilme yapilamaz, çünkü "insan haklari" dünyada 18'inci yüzyilda ortaya çikmis olan bir kavramdir.
* * *
Türkiye'de dincilik ve irkçilik tehlikeleri ne yazik ki insan haklarini ve demokrasiyi tehdit eden boyutlara ulasmistir.
Her iki totaliter egilim de, bugünü biçimlendirmek ve kamuoyunu yönlendirmek için yukarda degindigim, tarihe bakarken yapilan her üç yanlisi da kullanmaktadir.
Sarlatanlarin yazdigi kitaplarin en çok satanlar listelerine girdigi, tarihsel gerçekleri ve toplumsal süreçleri kendi saplantilari dogrultusunda egip bükenlerle, cahil ve sahtekar politikacilarin el ele, bizi tarihten ve toplumsal gerçeklerden kopardigi bir dönem yasiyoruz.
Tarihinden ve toplumsal gerçeklerinden kopuk bir toplumun ise çagdas dünyada yasama sansi oldugunu düsünmüyorum.
Life is for my own to live my own way - Metallica
(Yaşam benim için, istediğim gibi yaşamam için)
-
leonine asla düşmanını küçümseme. Bu ölümcül bir hatadır.
Life is for my own to live my own way - Metallica
(Yaşam benim için, istediğim gibi yaşamam için)
-
küçümsemiyorum güçlerinin farkındayım. şöyle ki medya patronluğu ve ticaretimiz hep bu kesimlerin elinde istedikleri gibi yönlendiriyorlar .
keza fransada ,ABD,avusturya,vb ülkelerde bu guruplar hep söz sahibi,
biz almanyayla beraber savaştık aynı saftaydık ama adamlar bile bizim AB girmemize karşı
1. genç nüfuz ( AB işsizliği körükleyecek)
2. eğitimsizlik ( yaşam standartlarına uyuşmamız mümkün değil)
3. Türkler kural tanımaz. bu en büyük gerçek.
AB bize serbest dolaşım hakkını versin bu ülke nüfuzu 30 milyona düşer
\'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE\'
İ.E.T.T GERİ DÖNDÜ,YAŞASIN AKBİL
-
-
Bu konu çok uzayacak galiba, ben son sözümü söyleyeyim. Cevap versen de yazmayacağım.
Öncelikle yazım hatamı düzelttiğin için teşekkür ederim, yanız "istatislik" sadece ders kitabı değildir, benim lisans eğitimimin bir parçası olduğu olduğu için "istatislik" hakkında bilgi sahibiyim. Sen de bence "istatislik" hakkında kitaplar oku, okut. Ama sakın "istatislik" kitabı okuyorum deme, insanlar anlamaz, onlar anlasın diye sen "istatistik" de, insanlar zor anlıyor. Naparsın?
SpearHEAD dünyam aydınlandı sayende, gel senle el ele verelim bir sonraki genel ve yerel seçimleri motosiklet.net sayfalarındaki anketlerde yapalım. Başbakan adayı da benim, tüm üyelerin oylarını bekliyorum.
Evet haklısın bu sosyolojinin de konusu, ama bu psikolojinin konusu olmadığı anlamına gelmez. İkisi arasındaki bağlantı buraya yazamıyacağım kadar fazla.
Tek ricam arkadaşlar gaza gelmeyelim, rezil oluyoruz sonra.
-
İnalcık Hoca böyle diyorsa...
TAM bir haftadır bekledik. Bekledik ki biri çıksa, birileri çıksa Prof. Dr. Halil İnalcık'a "Kemalist" dese, "laikçi" dese, "ulusalcı" diye dudak bükse, "Bunda da Sevr sendromu var!" dese...
Hayır, hiçbirinden ses çıkmadı...
Derya Sazak'ın, Türkiye'nin onuru birkaç bilim adamından biri olan Halil İnalcık'la geçen pazartesi yaptığı söyleşiye sataşan olmadı, belki vardır da biz görmedik...
* * *
BAKIN Sayın İnalcık Avrupalı olmak için verilen tavizleri nasıl değerlendiriyor:
"Ermeni meselesinde daha anlayışlı davranmak, Patriğe istediği ekümenlik sıfatını tanımak, Heybeliada Ruhban Okulu'nu açmak, sadece kayıplara zemin hazırlamaktır. Ne Avrupa'yı ne Yunanistan'ı tatmin edebilir, ne de Avrupa'ya girişi garanti edebiliriz. Tam üyelik hayal! (...) Uluslararası bir müzakerede, eğer elinizde koz yoksa, tam manasıyla diz çökmüşseniz, hiçbir şey elde edemezsiniz, daima kaybedersiniz. (...) Ben AB'ye karşı değilim, ama taviz vermekle ikna edebilir miyiz? Hiçbir devlet anlaşmalarla perçinlenmiş haklarından vazgeçmez. Vazgeçerse kendi vatanı tehlikeye düşer, parçalanır, Sevr'e gideriz."
* * *
YA AB'ye tam üyelik?
Derya Sazak soruyor:
"3 Ekim tarihsel bir eşik değil mi?"
İnalcık'ın cevabına dikkat edin:
"Evet, ama üyelik garanti değil, müzakerelerin ucu açık, imtiyazlı ortaklığa da gidebilir. Gümrük birliği bir nevi kapitülasyon rejiminin devamıdır. AB'ye üye olacağız diye Avrupa'nın sömürge memleketi durumuna düşmemeliyiz."
* * *
YA imtiyazlı ortaklık?
"Ekonomik bağımlılık demektir. Bir de Kıbrıs ve Ege sorunları var (...) Karamanlis'in felsefesi Türkiye'yi kapıda bekleterek, bütün sorunları AB'nin desteğiyle çözmektir. Şu anda veto hakkını elinde tutuyor."
* * *
DERYA Sazak "ılımlı İslam"ı soruyor; cevap:
"Yok, olmaz! Memleketin bugünkü iktidarla İslami bilince varması tamamen toplumsal bir olgudur. Batı Avrupa ve Amerika bunu kasten karıştırıyor. Türkiye'yi, insan hakları olmayan, kilise ve Hıristiyanlara karşı yapıda gösterip reformlara zorluyorlar. (...) Ilımlı İslam diye bir şey olmaz. Bir İslam vardır, bir de köktenci İslam."
Türkiye acaba, AB ülkesi olmaya çalışırken İslama kayabilir mi?
Derya Sazak'ın sorusu bu... İnalcık'ın cevabını iyice sindire sindire okuyun, bir daha, bir daha:
"Bakın, devletin İslamlaşması demek hilafet demektir, ama biz laik Türkiye'yiz. Hükümetimiz de bu görüşe bağlı kalırsa, Türkiye için selamettir, ama tabana taviz vermek gibi popülist bir politika güderse, o zaman tehlikedir."
* * *
SAYIN İnalcık, son gördüğü bir haritayı anlatıyor:
"Doğu Anadolu'nun kuzeyi Ermenistan, güneyi Kürdistan... Bunlar süper güçlerin sömürgeleştirme politikası... Böl ve yönet! ABD'nin 11 Eylül'den sonra uygulamaya koyduğu Büyük Ortadoğu Projesi'ne dikkat etmeliyiz."
* * *
BUNLARI söyleyen, "kıytırık" unvanlı, kerameti kendisinden menkul biri değil, Chicago, Columbia, Princeton, Harward gibi dünyanın sayılı üniversitelerinde ders veren bir bilim adamıdır.
Okursanız, belki ıslah olursunuz...
Hasan Pulur, 31.10.2005 Milliyet
http://www.milliyet.com.tr/2005/10/31/yazar/pulur.html
Life is for my own to live my own way - Metallica
(Yaşam benim için, istediğim gibi yaşamam için)
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler