Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
8. sayfa BirinciBirinci ... 6789 SonuncuSonuncu

Nükleer çöplük Türkiyeme hoşgeldiniz....

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #141
    emrello - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Eylül 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    TA '07 (Anya)
    Alıntı Acil112 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Oranın teknolojisi buranın teknolojisi diye birşey yok arkadaşlar. Herşeyin bir standardı var.
    Ben mevzunun artılarını-eksilerini, gerekliliğini bilmem ama bu ülkede "denetimini devletin yapmadığı" her iş yolunda gidiyor...
    Evet, gerçekten İzmit Dilovası örneğinde bu "gidişi" görüyoruz.

    Hala nükleer diyenler aşağıdaki yazıyı bir okusun:

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25192966/
    Ağır metal insanı...


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #142
    Motosiklet Eğitmeni COQ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Ocak 2008
    Şehir
    France
    Motosikleti
    Honda
    Ben bugün Fransa'da durum ne diye arastirdim.
    Evim bu santrallerden birine 50-60km uzaklikta.
    Her önünden geçiste o devasa bacaardan çikan duman içimi ürpertip duruyordu.

    Neyse ben arastirmaya döneyim.
    Su anda buradaki nükleer santrallerin kapatilmasi için,hükümete büyük bir baski var.
    Bu baski Japonya'daki depremden sonra olusmus baskilar degil.
    Yillardir bunun mücadelesini veren ciddi bir kesim var.

    Yani gelismis ulkeler yapmis soylemi yanlis.
    Yapmislar ama hata etmisler ve bunun farkindalar.
    Almanya ilk adimi atti bile.
    Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
    Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)

  3. #143
    myagdi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Eylül 2006
    Şehir
    İstanbul, Göztepe
    Motosikleti
    Honda FES 250 Foresight; CBF 150, NC750S
    üniversitede mezuniyet tezim nükleer enerji üzerineydi. o günlerdeki bilinç düzeyimle nükleer enerji taraftarıydım.

    üzerinden 20 yıla yakın zaman geçti. hayat, hepimize olduğu gibi bana da çok şey öğretti. özellikle japonya'da meydana gelen kazadan sonra ülkemizde nükleer santral kurulmasına karşıyım; hatta nükleer santral kurmanın insanlık suçu olduğunu düşünüyorum.

    japonya'nın bilim ve teknolojideki durumundan bahsedecek değilim. fakat japonlar'ın ne kadar disiplinli ve dakik oldukları, kurallara uymak konusunda titizlikleriyle ilgili çok şey okudum ve dinledim. tren seferlerinin bir dakika bile aksamadığı, insanların birbirine 13:47'de randevu verdiği ve bir dakika geç kalanın ayıplandığı, bir hata işleyen siyasetçinin harakiri yaptığı ülkede nükleer kaza olabilmişse; Yüce Allah'ım bizi korusun, günahsız çocuklarımız hürmetine nükleer santral belasından uzak etsin.

  4. #144
    F54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Haziran 2010
    Şehir
    sakarya
    Motosikleti
    crf 1000L + dio
    Alıntı Acil112 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Oranın teknolojisi buranın teknolojisi diye birşey yok arkadaşlar. Herşeyin bir standardı var.
    Ben mevzunun artılarını-eksilerini, gerekliliğini bilmem ama bu ülkede "denetimini devletin yapmadığı" her iş yolunda gidiyor...
    olurmu teknoloji aynı öyle birşey yok ben 1999 da binlerce kişini öldüğü deprem gördüm kaç tane köprü yıkıldı bakıyorum japonyada deprem oluyo adamlar yolda seyire devam bırak yıkılmayı öyle tehlikesi bile yok yani demek istediğim onların yaşadığı tusuna mi deprem istanbulda olsa sen o zaman teknoloji farkını gör aman allah göstermesin aradaki farkı insan lar ölmesin fakat adamların yaptıklarını bizler daha kaç yıl yapamayız allah bilir
    hayat bir savaştır tek silahın aklın ve inancındır

  5. #145
    Levsy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Mart 2006
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    NX 400
    Bir başka konuda nükleer santrallare karşı çıkan ben dahil bazı üyeler geri kafalılığın yanı sıra, rüzgar ve su (deniz) gücünden yararlanma gerektiği konusundaki düşüncelerimiz nedeniyle hayalperestlik ve küçük hesaplar yapmakla itham edilmiştik

    Neticede nükleer santrali savunan arkadaşlar da bu ülkenin çıkarlarını düşünerek hareket etmekteydiler. Ancak başta Rusya olmak üzere bir çok diğer medeni ülkenin bu konuyu tekrar değerlendirmeye başladıkları bir dönemde artık halen nükleer de nükleer demek gerçekten abesle iştigal olmaya başladı.

  6. #146
    Shrieker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Mart 2006
    Motosikleti
    var bi şeyler
    Alıntı Levsy adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bir başka konuda nükleer santrallare karşı çıkan ben dahil bazı üyeler geri kafalılığın yanı sıra, rüzgar ve su (deniz) gücünden yararlanma gerektiği konusundaki düşüncelerimiz nedeniyle hayalperestlik ve küçük hesaplar yapmakla itham edilmiştik

    Dünya'ya düşen güneş ışınlarının Dünya'ya getirdiği günlük enerji miktarı insanlığın şimdiye kadar yaktığı fosil yakıtların toplamından daha fazla. İsteyen araştırabilir. Bu, saçmasapan iddialarda bulunanlara en güzel yanıt olur herhalde. Kafasını çalıştırıp biraz da birşeylerin üzerine oturmaya yarayan organlarını terletmeye razı olanlar rüzgar türbinleri ve güneş panelleriyle (hatta deniz dalga ve akıntılarını da ekleyebiliriz) elektrik üretiminde kabul edilebilir verimlilik oranlarına ulaşmayı başaracaklar. Gerekli yatırımlarla bu en fazla 5 sene sürer. Almanya ilk adımları attı bile. Nükleerden vazgeçip yenilenebilir enerjiye yöneldiler. "Elektrik üretecem" diye saatli bombanın üzerine oturmanın anlamı yok. Batılı ülkelere yavaş yavaş dank etmiş bulunmakta ki iyi haber.
    "Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrardan yaşamaya mahkumdurlar". -Santayana

  7. #147
    takendy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Mayıs 2007
    Şehir
    Adana
    Motosikleti
    K 1300 GT
    Alıntı Shrieker adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Dünya'ya düşen güneş ışınlarının Dünya'ya getirdiği günlük enerji miktarı insanlığın şimdiye kadar yaktığı fosil yakıtların toplamından daha fazla. İsteyen araştırabilir. Bu, saçmasapan iddialarda bulunanlara en güzel yanıt olur herhalde. Kafasını çalıştırıp biraz da birşeylerin üzerine oturmaya yarayan organlarını terletmeye razı olanlar rüzgar türbinleri ve güneş panelleriyle (hatta deniz dalga ve akıntılarını da ekleyebiliriz) elektrik üretiminde kabul edilebilir verimlilik oranlarına ulaşmayı başaracaklar. Gerekli yatırımlarla bu en fazla 5 sene sürer. Almanya ilk adımları attı bile. Nükleerden vazgeçip yenilenebilir enerjiye yöneldiler. "Elektrik üretecem" diye saatli bombanın üzerine oturmanın anlamı yok. Batılı ülkelere yavaş yavaş dank etmiş bulunmakta ki iyi haber.
    birkaç projede deniz suyu ile ısıtma soğutma işlemini İstanbul'da yaptık gayet sağlıklı ancak ilk kurulum maliyeti yüksek...
    güneş panelleri ise artık oldukça verimli hale getirildi. G.Müd. tüm aydınlatmasında panellerden faydalanıyoruz.
    ayrıca patentli bir kimyasalımız var içerisinden sadece su geçirildiği taktirde elde edilen tepkime ile 600 C sıcaklıklara ulaşabiliyor ve kimyasalı yenileme gerekmiyor , ısıtma ve aynı zamanda elektrik üretiminde kullanılan bu ürünü yaklaşık 10 yıldır TR ye getirip satmayı başaramadık ,
    neden diye sormazsınız umarım
    "Dünyanın sorunu, Akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır." B.Russell
    "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür; ve bir orman gibi kardeşcesine" Nazım Hikmet

  8. #148
    tr100a - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Şubat 2009
    elektirik faturam 60 tl den 10 tl düşücekse yapılsın düşmeyecekse karşıyım

  9. #149

    Üyelik
    23 Nisan 2010
    Şehir
    istanbul-fatih-çekmeköy
    Motosikleti
    şuan motor yok..peugeot 407 cup. land rover

    http://www.izlersiniz.com/talip-memisoglu/cernobil.html

    mutlaka izleyin


    tutturmayın nukleer enerji diye.bu cep telefonu ile uyumak gibi bişi değil, ölümden sakatlıktan çok ağır hastalıklara sebep olacak bişey!

  10. #150
    Shrieker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Mart 2006
    Motosikleti
    var bi şeyler
    Alıntı takendy adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    birkaç projede deniz suyu ile ısıtma soğutma işlemini İstanbul'da yaptık gayet sağlıklı ancak ilk kurulum maliyeti yüksek...
    güneş panelleri ise artık oldukça verimli hale getirildi. G.Müd. tüm aydınlatmasında panellerden faydalanıyoruz.
    ayrıca patentli bir kimyasalımız var içerisinden sadece su geçirildiği taktirde elde edilen tepkime ile 600 C sıcaklıklara ulaşabiliyor ve kimyasalı yenileme gerekmiyor , ısıtma ve aynı zamanda elektrik üretiminde kullanılan bu ürünü yaklaşık 10 yıldır TR ye getirip satmayı başaramadık ,
    neden diye sormazsınız umarım
    Yok nedenini gayet iyi biliyorum Aynı sebepten rüzgar türbinlerinin yapılmasına da izin verilmiyor. Enerji karteli...
    "Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrardan yaşamaya mahkumdurlar". -Santayana

  11. #151

    Üyelik
    16 Nisan 2003
    Alıntı aYe adlı üyeden alıntı
    Nükleer teknolojisi öyle bir seviyeye geldiki, bizim araç egzostumuzla doğayı karşı karşıya bıraktığımız kadar dahi bir risk söz konusu değil.

    Bu konuda insiyatif sadece Türklerin elinde olsa hadi belki haklısınız derim ama uluslararası çok ciddi kurallar ve güvenlik önlemleri söz konusu.

    Çernobil de olanlar halen muammadır, ha ikiz kuleler ha çernobil, hiç bir açıdan bu konuya örnek teşkil edemez.

    Bu yaygaraları koparanlar nükleer enerji ve üretim teknikleri konusunda hiç bir bilgiye sahip olmayan, kandırılmış, doldurulmuş cahil yada bizat birinci elden kötü niyetli güçlerdir.

    Zira tüm söylediklerinde haklı oldukları farzettiğimizde dahi yine haksız duruma düşerler.

    Şöyleki farzedelim nükleer bu denli riskli tehlikeli, ee hangi sınır komşumuzda yok?
    Onlarda bir kaza olduğunda sadece haberlerde mi izlersiniz sanıyorsunuz?

    Belki bu daha önce söylenmiş bir sözdü ama söylenmeden öncede telafuz etmiştim, kimse istemiyorsa gelsinler benim salonuma kursunlar, bu ülkenin ilerilere gitmesi için, temiz bir çevre için nükleer enerji şart.

    Alıntı AydoganX adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bu sözlere katılıyorum.
    Allah rahmet eylesin aYe.
    Nur içinde yat.

    Çok doğru. Huzur içinde yatsın.

    Bu başlıktan haberim yoktu bu vesile ile arkadaşımızıda anmış olduk.


    Güneş enerjisi en güzeli elbette ama mevcut elektrik ihtiyacını karşılayabilmek için kaç metrekare güneş paneli gerekiyor bilen ve hesabı kuvvetli bir arkadaş yazıverse konu bence şak diye bitecek.

  12. #152
    The Dude - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Ocak 2008
    Şehir
    Khalkedon
    Motosikleti
    sym joymax
    şahsım adına nükleer santral taraftarıyım,
    ama akkuyuya değil. direk meclisin bahçesine kursunlar.
    hatta iki tane kursunlar.

    zamanında otoyol medeniyet demiryolu goministliktir dediler,
    nükleer medeniyet alternatif enerji üretim metodları goministliktir,
    nükleerimizde olunca kesin medeni oluruz,

    kime ne anlatıyoruz bilmem ki ?
    kurun da görelim,
    bir termik santralle şehire kül yağdırıyoruz,

    su bulacağım diye metroya sondaj yapan insanların yaşadığı bir coğrafyadan bahsediyoruz,
    hayvanat bahçesinde ayıyı seveceğim diye parmağını kaybeden den zerre kadar farkımız kalmayacak gibi görünüyor.

    ihalenin nokta atışı ile yapılması da ayrı bir muamma.
    can't be worried about that shit. life goes on man.

  13. #153
    atiturhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Şubat 2010
    Şehir
    Akcay/Edremit/Balikesir
    Motosikleti
    şuan BMW R 1150 GS önce R 1150 R vardı
    kuracaklarsa doguya kursunlar...
    Cin de yalan olmasin ya 16 ya 22 tane nükleer santral varmis. Türkiyede 1 tane bile yoksa o bizim ayibimiz.

  14. #154
    Shrieker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Mart 2006
    Motosikleti
    var bi şeyler
    Nükleer santrellerde oluşan radyoaktif izotoplara ilişkin bir yazı, alıntıdır.



    petrol-jeoloji yüksek mühendisi l. tufan erdoğan'ın 2006'da yazmış olduğu "türkiye'nin nükleer rönesansı başlıklı" yazısında şu şekilde açıklanır:

    stronsiyum-90 özellikleri bakımından kalsiyum’a benzer. bu nedenle vücut tarafından kalsiyum zannedilerek emilir; dişlerde ve kemiklerde depolanır. yiyecek ve içeceklerle vücuda giren stronsiyum-90’ın %70-80’i vücuttan dışarı atılır. %20-30’u kemiklerde birikir. %1 civarındaki bölümü ise, kan dolaşımına karışır; kemik ilikleri ve yumuşak dokulara girer (un environmental protection agency, www.epa.gov). insan vücudunda depolandıkları yerlerde yüksek enerjili elektron, ya da beta partikülleri emisyonu ile hücreleri öldürür ve mütasyonlara neden olur. kemik iliklerinde bağışıklık sistemi ve kan hücreleri ürediğinden, stronsiyum-90 kan kanseri, göğüs ve prostat kanseri ile bağışıklık sistemi bozukluklarına ve dolayısı ile aids hastalığına yol açar (www.iacenter.org; blackhole.on.ca; www.lightparty.com: wiesen, b.; gould, j. m., “deadly deceit” ve “the enemy within” adlı kitapları). ayrıca, hormonları, pankreası, tiroid bezlerini, üreme organlarını ve merkezi sinir sistemini de tahrip eder. hormonal dengelerin bozulması ve merkezi sinir sisteminin tahrip olması sonucunda, obesite, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, astım, şeker hastalığı ve felçlere de neden olur.

    vücutta nöronlar, kalsiyum iyonları göndererek iletişimde bulunurlar. stronsiyum-90, vücuda kalsiyum’u taklit ederek girdiği için, yaydığı yüksek enerjili elektronlar ve itriyum-90’a dönüştüğünde ortaya çıkan çok yüksek radyoaktivite (stronsiyum-90’dan %500 daha fazla) ve beta ışını yayımı sayesinde nöronları tahrip ederek, beynin zarar görmesini ve beynin prefrontal korteksinin etkilenmesi sonucunda da otizm, dawn sendromu, konsentrasyon bozuklukları, öğrenme yeteneğinin yok olması, intihar ve cinayet eğilimlerinin ortaya çıkmasını sağlar (sternglass, e., radiation public health project, 8 kasım 2003: www.mindfully.org/ nucs/2003/strontium-90).

    az dozajda radyasyon yayan stronsiyum-90 ile uzun süreli temas, kısa süreli yüksek dozajla temastan çok daha tehlikeli ve öldürücü. reaktörlerin kontrolsuz olarak, genelde paslanan soğutma suyu boruları ve valfler aracılığıyla havaya ve suya karıştırdığı düşük dozlu radyoaktif maddelerin yarattığı tahribatın, bir abd devlet kuruluşu olan icrp (int. comm. of radiation protection: www.icrp.org) tarafından belirtilenden 100-1.000 kat daha yüksek olduğu, ecrr (european comm. on radiation risk: www.euradcom.org) ocak 2003 tarihli raporu ile ortaya konmuştur.

    wise/nirs nuclear monitor’un 16 mayıs 2003 tarihli raporunda, incelenen 4 florida nükleer santralından uzaklaştıkça toprak, hava ve sudaki stronsiyum-90, sezyum-137 ve iyodin-131 miktarlarının azaldıkları saptanmıştır. her yıl 100 ton nükleer atık üreten tek bir nükleer reaktör, rutin olarak bu maddeleri havaya ve suya bırakmakta.

    yazının tamamı için:

    http://www.jmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=688
    "Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrardan yaşamaya mahkumdurlar". -Santayana

  15. #155

    Üyelik
    01 Aralık 2010
    Şehir
    Tekirdağ
    Motosikleti
    Kawasaki Ninja 300 - 30th Anniversary Special Edit
    Ülkemizde bir terör örgütü var ve biz nükleer santral yapmak için işe koyuluyoruz terörü geçtim şuan japonyada olanları görüyoruz bizimde ülkemiz deprem kuşağı ülkesi böyle hassas bir konuda recep tayyip erdoğan kendisi karar veremez burda insanların hayatı söz konusu ileri ki yıllarda olası bir tehlikede binlerce insan zarar gördüğünde bu ızdırabın hesabını kim verebilir ülkemiz deprem ülkesi ülkemiz de terör örgütü var allah göstermesin dünyada bir savaş çıksa ve dış ülkeler bu tesisleri patlatıp sivillere zarar vermez mi sanıyorsunuz zaten ülkemizin darma duman olmasını isteyen bir çok ülke var bence çok tehlikeli bir iş bu başka ülkelere yapabilir ama türkiye için çok büyük bir tehlike

  16. #156
    dreamdark - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Haziran 2006
    Şehir
    İstanbul/Anadolu
    Götürüsü getirisinden fazla olacak her türlü girişime karşıyım.
    Koskoca teknoloji devi Japonya'da yaşanan facia sonrasında dünya nükleeri tartışıyor ve bu yanlıştan geri adım atmaya başlıyorken, biz halen körü körüne nasıl böyle bir yol izliyoruz aklım almıyor açıkcası.
    Aksi bir durumun uzun vadede doğuracağı sonuçları düşünmek bile istemiyorum.
    Bunun vebali altına hangi akla hizmet, nasıl girilebilir?
    Arkadaşlar yukarıda bilimsel açıklamaları yapmış zaten..
    Yıkılırsa altında insanların öleceği bir köprü veya patladığında o binadakileri öldürecek bir mutfak tüpü ile, nesiller boyu hayatı yok edebilecek bir tehlikenin boyutu nasıl bir tutulabilir!?? Buradaki risk aynı mıdır?
    Düşünüyorum ve bu zihniyeti hiçbir şekilde haklı bulamıyorum.
    Bu girişim sonuca ulaşırsa Hakkımı da helal etmiyorum.

    Fay hattı kenarına inşaa edilecek olması da fıkra gibi resmen; gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum, biri şaka desin ne olur.
    Ah be Türkiye'm sen nelere kadirsin, Allah sonumuzu hayır etsin..

  17. #157

    Üyelik
    01 Aralık 2010
    Şehir
    Tekirdağ
    Motosikleti
    Kawasaki Ninja 300 - 30th Anniversary Special Edit
    Alıntı F54 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    olurmu teknoloji aynı öyle birşey yok ben 1999 da binlerce kişini öldüğü deprem gördüm kaç tane köprü yıkıldı bakıyorum japonyada deprem oluyo adamlar yolda seyire devam bırak yıkılmayı öyle tehlikesi bile yok yani demek istediğim onların yaşadığı tusuna mi deprem istanbulda olsa sen o zaman teknoloji farkını gör aman allah göstermesin aradaki farkı insan lar ölmesin fakat adamların yaptıklarını bizler daha kaç yıl yapamayız allah bilir
    hocam japonyada 9.0 lık depremde hiç insan ölmüyor bizim ülkemizde 4 lük 5 lik depremlerde bile insan ölüyor bir de nükleer santrallerde bir tehlike olduğunu düşünemiyorum bile bizim ülkemizde o zaman halimiz ne olur acaba

  18. #158
    F54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Haziran 2010
    Şehir
    sakarya
    Motosikleti
    crf 1000L + dio
    Alıntı BathoryAria adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    hocam japonyada 9.0 lık depremde hiç insan ölmüyor bizim ülkemizde 4 lük 5 lik depremlerde bile insan ölüyor bir de nükleer santrallerde bir tehlike olduğunu düşünemiyorum bile bizim ülkemizde o zaman halimiz ne olur acaba
    ben neler olacağını 12 yıl önce gördüm allah tekrar yaşatmasın fakat işte diyorum bizde ne teknoloji var nede iş ahlakı şimdi türk bir firmaya verirler oda oradan buradan çalar yapar ya sonra en ufak bir şeyde gaz kaçırır o gaz biz insanlardan kaçan gaza da benzemez yani
    hayat bir savaştır tek silahın aklın ve inancındır

  19. #159
    < iLk@yy > - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Ağustos 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    '01 CBR600F4i(2011-?) / '07 Burgman400(2018-?)
    Alıntı coq adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ulem sabahtan beri bu konuyu ariyorum.
    Demek sen de kalmis, ondan bulamamisim.
    benden ötürümü ? senden ötürü bea
    iştenmi attıracaksın beni adam takıldım kaldım paylaştığın şu kızın gezi sitesinede zaten...

    gerçekten acı verici. Umarım fukuşima 1 santralindeki sorun en kısa zamanda çözülür ve en güvenli olacağı bir şekilde santral kapatılabilir umarım...
    insanlık böyle kötü bir şeyi hak etmiyor
    Hayat çok küçük bir olasılık ile gerçektir...
    Bunu size kanıtlayabilirim !

  20. #160
    Motosiklet Eğitmeni COQ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Ocak 2008
    Şehir
    France
    Motosikleti
    Honda
    Ulem bu stronsiyum 90 yagiyormus ne demek diye kaç senedir kafa patlatiyordum.
    shirieker sayesinde ögrenmis oldum.

    Simdi ne alaka diyorsunuz tabi.
    Açiklayayim.

    Nazim Hikmet'in bir siirinde geçiyordu.
    Sonra Onur Akin sarki yapti bu siiri...

    http://video.mynet.com/bozkurtesinti...ur_akin/92709/
    Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
    Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)


    REKLAM ALANI
8. sayfa BirinciBirinci ... 6789 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)