Geçenlerde bana gelen mail ( bor madeni hakkında )
-
Geçenlerde bir mail geldi bor madeni hakkında sizlerle paylaşmak istedim:
>>Yasadigin dunyayi sorgulayamiyorsan, bari ulkeni sorgula... Asil
>>degeri 9
>>(dokuz) trilyon dolar, dikkat 9 milyar veya 9 milyon degil, 9
>>trilyon
>>dolar... ABD sadece 40 (kirk) milyon dolara kapatacak. Yaziklar
>>olsun...
>>Kaptirana, verene ... Alti ustu bir mail gondermekle bu is olmaz
>>diye
>>dusunmeyin, lutfen. vatanini seven herkese gonderelim.
>>Hepinizin bildigi gibi, ETIBANK ozellestirilecek ve alicisi
>>Amerika... Ve bor isletmeleri ETIBANK bunyesinde. Konulan fiyat
>>nedir; 40
>>milyon dolar . Lutfen bir okuyun ve lutfen herkese iletin...
>>Lutfen...
>>Onemli !!!
>>Borla calisan araba uretildi, Turkiye kiskacta. Arabayi bor
>>madeniyle
>>calistiracak patentli 600 proje oldugu ortaya cikti. Turkiye, dunya
>>rezervinin yuzde 70`ine sahip ve uluslararasi teroristler Turkiye
>>uyanmadan
>>bu kaynagi ele gecirmeyi planliyor. Bu maili coklu yollayarak en
>>azindan
>>bir toplum bilinci olusmasina
>>yardim edebiliriz... Ya da direkt silin... Torunlariniz size ve 7
>>ceddinize sövsün.
Reklamlar
-
.....................güzel paylaşım....................
-
-
Bu geyik onlarca yıldır devam eder.
İşte alternatif enerji kaynağı, dünyanın geleceği bor madeninde falan diye.
Ama bor madeni dünyanın hiçbiryerinde bahsedildiği şekilde kullanılmıyor. Üstelik Bor madeni (Borax) Elmastan sonra en dayanıklı madenlerden biridir, daha çok yangın malzemelerinde kullanılır.
Etbiankın özelleştirilmesi DSP/MHP/Anap azınlık hükümeti döneminde olmuştu. Aslında geçmişi daha öncesine dayanıyor; ancak bunun alternatif enerji kaynağı olmasından çok farklı ticari açılımı olduğunu sanıyorum.
Sadece borax konusu değil. Örneğin dünya fındık üretiminin %85'ini türkiye karşılar, ama biz yıllarca Fiskobirlik isimli kuruluşun politikalarından dolayı (Fındık toplama yetkisi ve tekeli kanunen bu firmada olduğundan) Fındığı etten daha pahlı fiyata yedik. Son 1 yıla kadar fındığın kilosu 20 milyon lira olan bir ülke. Öyle gariptir ki; Dünyanın en çok Türkiye yetişen ve kaynağı türkiyede olan şeyler, yurtdışından geldiğinde Türkiyedekinden çok daha ucuz fiyata geliyor. Birçok örnek verebiliriz. Fındık, Kumaş, İncir, Tütün vs..
Yani bu; sadece belli bir madene yönelik değil birçok şey için geçerli bir uygulama. Bir toplumun gelişmesi isteniyorsa şu üç şeyin ucuz olması gerekir.
1. Enerji kaynağı (Elektrik, yakıt vs..)
2. Ulaştırma (Taşıma ücretleri)
3. Bilişim ve iletişim (Telefon/Internet ve iletişim aygıtları)
Eğer bunlar ücretsiz veya ucuz değilse, o toplum gelişemez.
Enerji kaynağınız yoksa üretemezsiniz, pahalı ise girişimde bulunamaz, yüksek miktarda üretim yapamazsınız. Yaptığınız üretim çok pahalı olur malınızı pazarlayamazsınız. Uluslararası alanda silinirsiniz.
Ulaştırmanız pahalı ise, ürettiğiniz malı sevk edemezsiniz. Fiyatlar yükselir uluslararası alanda silinirsiniz.
Bilişim ve iletişim eksik ise. Bütün maliyetleriniz daha fazla artar, günde 10 iş yapmak yerine 2 iş yaparsınız. Hatırlayınız, eskiden yurtdışına bir mektup 2 ayda giderdir 2 ayda gelirdi. Ticari faaliyetlerinizin böyle olduğunu düşünürseniz iletişim ve bilişimin ne denli önemli olduğu ortaya çıkacaktır.
Yukarıda bahsettiğim şeyler en ucuz olması gerekirken ne yazıkki ülkemizde en pahalı şeyler. Bu hizmetlerin ucuzlayabilmesi ya tamamının devlet tarafından el konularak yönetimi (Kömünist ve faşist idarelerde olduğu gibi) uygulanması (ki 1985'lere kadar böyle idi. Devletin malı deniz yemeyen keriz lafı buradan çıkmıştır) ya da Kontrollü ve rekabete açık bir biçimde özelleştirilmesi gerekir. (Ki 80 sonrası politikaları bu yöndedir) Ancak;
Türkiye gibi ahbap çavuş ilişkisi ile yürütülen ve aynı fabrikadan çıkan bir tencerenin bile kapağının tencereye tam oturmadığı ülkelerde; yani standartların umursanmadığı ve ticari etik'in ahilik teşkilatının terkedilmesinden sonra çökmesi gerçekleşmiş ülkelerde uygulanması çok ama çok zordur.
Çünkü Türkiye gibi ülkelerde (Örnek Azerbaycan) rekabet kavramı düşmanlık olarak görülmekte, bu yüzden ticari rekabet kültürü olmadığı için; hizmet üretmek yerine yok edilmeye, karalanmaya ve alaşağı edilmeye çalışılmaktadır.
Dolayısı ile, ne ilk örnekte verildiği gibi içe kapanma modeli etkili olarak uygulanabilmekte, ne de liberal ekonomi (özelleştirme ve rekabet) uygulanabilmektedir.
Buradaki asıl konu insan ve bilinç faktörüdür.
Lakin; dünyadaki bütün toplumlar belli dönemler ve bu aşamaları geçirir ve müreffeh hale gelirler. Bugün gelişmiş toplumlara bakıldığında, bizim yaşadığımız faktörlerin birçoğunu kendi kültürleri çerçevesinde onların da yaşadıklarını görüyoruz. Yani uzun lafın kısası; nesiller değiştikçe anlayışlar da değişiyor, kazanımlar oluyor, kayıplar fireler oluyor ve toplum bir şekilde dinamik hali ile ticaretine yön veriyor elindeki kaynakları doğru veya yanlış şekilde kullanarak kâr veya zarar ediyor..
Biraz uzattım lafı ama iyi oldu sanırım
Sevgi ve saygılarımla.
-
kraljames adlı üyeden alıntı
Geçenlerde bir mail geldi bor madeni hakkında sizlerle paylaşmak istedim:
>>Yasadigin dunyayi sorgulayamiyorsan, bari ulkeni sorgula... Asil
>>degeri 9
>>(dokuz) trilyon dolar, dikkat 9 milyar veya 9 milyon degil, 9
>>trilyon
>>dolar... ABD sadece 40 (kirk) milyon dolara kapatacak. Yaziklar
>>olsun...
>>Kaptirana, verene ... Alti ustu bir mail gondermekle bu is olmaz
>>diye
>>dusunmeyin, lutfen. vatanini seven herkese gonderelim.
>>Hepinizin bildigi gibi, ETIBANK ozellestirilecek ve alicisi
>>Amerika... Ve bor isletmeleri ETIBANK bunyesinde. Konulan fiyat
>>nedir; 40
>>milyon dolar . Lutfen bir okuyun ve lutfen herkese iletin...
>>Lutfen...
>>Onemli !!!
>>Borla calisan araba uretildi, Turkiye kiskacta. Arabayi bor
>>madeniyle
>>calistiracak patentli 600 proje oldugu ortaya cikti. Turkiye, dunya
>>rezervinin yuzde 70`ine sahip ve uluslararasi teroristler Turkiye
>>uyanmadan
>>bu kaynagi ele gecirmeyi planliyor. Bu maili coklu yollayarak en
>>azindan
>>bir toplum bilinci olusmasina
>>yardim edebiliriz... Ya da direkt silin... Torunlariniz size ve 7
>>ceddinize sövsün.
Paylaşım İçin Çok Teşekkürlerrr 
Gücümüz Yettiğince Faydalı Olmalı Haksızlıkların Karşısında Durmalıyız
Boşverrr lerle Yaşamamalıyız Onu Boşverr Bunu Boşverrr
Boşvere Boşvere İki Yakamız Bir Araya Gelmez Oldu
-
Bor....
Her ne kadar uzaklar da olsam da...
Benim memleketim Türkiye'nin ikinci büyük Bor kaynağına sahip yerdir.
Şu an CHP milletvekili olan ve asıl mesleği avukatlık olan Bursa Milletvekili Sayın Mehmet Küçükaşık, bu konuda en çok uğraş veren ve yürütmenin durdurulması kararını aldıran şahıs olduğundan, bendenizin de o sıralarda medya işleri ile ilgilenmem dolayısıyla bir dosya olarak işlediğim ve üzerinde bir hayli fikir sahibi olduğum bir madendir.
Bor denilen maden, iddia edilen bütün niteliklere sahiptir.
Fakat bu niteliklere sahip olabilmesi için ABD'de ayrıştırılması gerekmektedir.
Ülkemiz de Bor madeninden elde edilen ürün sayısı kısıtlıdır ve bu hiç bir işe yaramamaktadır.
Oysa ABD Bor madenini yüz civarında ayrı materyele ayrıştırabilmekte ve bunu teknolojik olarak kullanabilmektedir.
Bor madenine sahip olmak, kullanım alanı bulamamak nedeniyle maalesef hiç bir değere sahip olmayan bir konudur.
Yani Türkiye'de Bor madeni olsa ne olur? Olmasa ne olur?
Türkiye'nin kullanım alanına bakarak hiç bir değeri olmayan bir madendir.
Fakat bu gelecekte de böylece olacak anlamına gelmez.
Özelleştirme kötü bir şey değildir ama bu neyi özelleştirdiğinize bağlı.
Amerikalı bu madeni çeşitli şekiller de kullanıyor.
Biz de ise herhangi bir kullanım alanı yok.
Burada ülkeyi yönetenlerin iyi hesap yapmaları gerekiyor.
Eğer gelecekte biz bu Bor madenini işleriz ve yeni teknolojiler yaratırız diyebiliyorsanız, satılmamalıdır.
Ama bu madeni satıp günü kurtaralım, gelişimimizi başka bir yönde yaparız(ki Türkiye bu yönden verimli bir ülkedir) derseniz. Satın gitsin...
Bor madeni bugün için olmazsa olmaz elementlerden birisi değil.
Fakat gelecekte olabilir.
O zaman Türkiye dünyanın hakimi olabilecek bir konuma sahip olabilir.
Netice olarak, 40 milyon dolar Türkiye'nin geleceğini kurtaracak bir para değildir.
Devletin bu paraya ihtiyacı varsa, Türk milleti bu parayı yaratır.
Ülkenin olası geleceğini ipotek altına almaya değmez....
-
@kraljames
Kandırmışlar seni, mal fiyatları şu anki piyasa değeri x arz ile hesaplanmaz, arz-talep dengesine göre oluşur. Biz o borun tamamını bugün çıkartıp satsak, aşırı arz sebebiyle kilosu 3-5 sente düşer. Ayrıca şu an itibarıyla deterjana vs. katmak dışında borun pek bir kullanım alanı yok, hem boru işlemek için gereken teknoloji de bizde yok. Boru işlemek boru değil sonuçta.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler
