kulağa fısıldanan 2 sözcük
'' cesaretin varmı aşka ''
ve ardından...
bir tek seni sevdim ben, bir tek seni özledim ...
Sen benim ilham kaynağımdın, sevinç tomurcuğum, sevgi çağlayanım, hayat pınarımdın bir zamanlar...
Bir zamanlar saçların bahçemin nazlı çiçeğiydi her dokundukça yeşeren, okşadıkça kokulu güller açan; doyamazdım bakmaya,
dokunmaya kıyamazdım... Ellerimi tuttuğunda tanımsız bir sevinç kaplardı içimin denizlerini; gökyüzü benim olurdu,
yeryüzü benim...
Ey uzak uzak baktığım..
göz göze gelmeden, saçını okşamadan, değil bir rüyayı bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sevgilim.
Bir aşk filiz verdi, fidan verdi, kök saldı içimde, ezgim die..
Onu sana göstermek için ömrümü veririm.ve yeniden...
bugün neyi anladım biliyor musun yaşamanın degerini ve
ne kadar ele geçmez oldugunu dogru iyi kötü belki
seni zikrettim hatta bir kaç damla gözyaşı döktüm bir resmine.
Acının tüm evrelerini yaşadım ben sensizlikte, bu terk edişte…
Önceleri dayanılır gibi değildi. Nefes alamıyordum sanki.
Geceler hiç bitmiyordu. En çok gecelerde anladım ben seni ne çok sevdiğimi…
En çok geceleri özledim teninin o bebeksi kokusunu…
Bazen çıldırıyorum sanıp Allah’a dualar ettim; ne olur aklımı koru, diye…
Dayanılır gibi değildi, tükenmiştim. Gözlerim o güne kadar bu denli gözyaşı dökmemişti.
Çıkış bulamıyordum, aklım almıyordu..
Sen… Benim ilk ve tek ve en büyük aşkım, dokunmaya kıyamadığım, bakmaya doyamadığım yarim, bunu bana nasıl yapmıştın?
Bana kıyamayan sevgilime ne olmuştu? Nasıl olup da birden bu kadar acımasızlaşmıştın?
Halbuki ben… Ahh, ben seni ne çok sevmiştim… Tarif edilmez, anlatılmazdı sana olan tutkum.
Sen benim hem çocuğum, hem aşkım, hem dostum, özlemim, hasretim, her şeyimdin… Öyle ki,
sensizlik dünyada başıma gelebilecek en korkunç şeydi, Ben aşka borçlu değilim.
Bedelini çok ağır ödedim. Ben aşka küskünde değilim. O görevini yaptı.
Bizi karşılaştırdı ve sonrada dedi ki; aşkı bulmak herkese nasip olmaz.
Mademki baş koydunuz bu işe, öyleyse gösterin yürekliliğinizi…
Ben dimdik yürüdüm Bana bunları öğrettiğin için, beni acı çekerek olgunlaştırdığın,
en önemlisi de kutsallığın ne olduğunu anlamamı sağladığın için sağ ol!..
Öyle bir gidişki bu ne can dayanır arkandan bakmaya ne göz yaşı kalır gözlerimde.
Sana öyle bağlanmışımki ilk günden başladı acısı sabahları perdeyi açamıyorum artık sen yoksun o yolda
caddelerde gezerken hayalin hertarafı sarmış ben yine ağlıyorum yokluğuna .
Herşey seni hatırlatıyor bana anılarımız geliyor aklıma geceleri ben uyumuyorum diye sacımı okşardın ben direnirdim
sabaha kadar seni sevretmek isterdim.
Kimseler görmezdi bizi sessizce buluşurduk o yolda beklerdim seni gelişini görünce koşardım sana,
şimdi o yol boş ne sen kaldın ne aşkımız.
İçim çok acıyor bilemezsin yanıyorum gözyaşlarım bir pınardı okyanusa dönüştü artık
çok özledim seni hasret böle olmamalı çok yaralandım aşk böle olmamalı daha sana doyamadım
bir resmin kaldı bende bakıp bakıp ağlıyorum geceleri sarılıp resmine yatıyorum ama sen sacımı okşamayınca uyuyamıyorum.
zor geldi bana ayrılık ne satırlar anlatır acımı ne gözyaşım anlatması zor bu ayrılığı.
Şarkılar bile seni anlatıyorlar her şarkıda adın var bizi anlatıyorlar.
Bu cümleleri yazarken bile ağlıyorum resmin karşımda sanki sana söyler gibi yazıyorum...
Sana bir sözüm kaldı söyleyemedim ben sana... GİTME KAL..diyemedim ben seni çok sevdim...
Unutma! Bir tek seni sevdim ben, bir tek seni özledim bahar gülüşlüm...
Şimdi buluştuğumuz yerden ne zaman geçsem içim burkulur, gözlerim durup durup dolar. Her esen yelde, yağan yağmurda, çağlayan ırmakta, uğuldayan ormanda senin kokunu duyarım çünkü...
Anladım ki, bütün iççekişler sevgililerine kavuşmayan sevdalıların hüzünlü gözlerinden gelirmiş,
yaşamın kıyısında kırılmış tomurcuklardan...
Şimdi acılar simsiyah bir sarmaşık esrarıyla büyüyor bedenimde her gece,
inciterek sarıyor yüreğimin yalnızlığını... Yokluğun bir rüzgardır şimdi eser gönlümün soğuk duvarlarına her gece.
Gözyaşlarım yağmurlara karışır, yağmurlar gözyaşlarıma, düşer damla damla yitirilmiş sevda közlerine...
Ah yıllar ah! Şarkılardaki gibi her şeyi yıpratır, yorar, yaşlandırır ve alıp götürür bilinmeyen bir meçhule doğru..
ve şimdi sana ezgim diyebilmeden yaşamak nedir bilebilirmisin?
elimde kalan kocaman bir sıfır.. ve bu gece uyumadan sana söylemesemde gene söylüyorum SENİ SEVİYORUM...