Sanırım 4 5 yıl önce tatil köyünde çalıştığım bir dönem gece programı bitirdikten sonra kaldığımız villanın dış koltuklarına uzanıp yıldızlara boş boş bakarken aklıma gelmişti bu hikaye. Şimdi internette yızdız kaymasıyla ilgili bir yazı okudum ordan hatırladım sizlerle paylaşmak istedim. Umarım beyenirsiniz..
Dünyayı yaratan tanrı gökyüzüne uzun uzun bakar ve geceleri çok karanlık, çok can sıkıcı olduğunu farkeder. Bir güzellik yaratır. Buna yıldız der adını Aruma koyar. Aruma koca gökyüzünde binlerce yıl yanlız başına durmuş ve en sonunda tanrının huzuruna çıkmıştır.
Aruma
- Tanrım bana artık bir eş yaratın
Tanrı homurdanarak..
- Peki ama bunu haketmelisin
Aruma sevinçle;
- Söyleyin ne yapmam gerekiyor
Tanrı kararlı bir sesle;
- Sana eşin olan yıldızı yaratıcam fakat onu Kanj dağının zirvesinden Hasret çukuruna düşürmeden çekmen gerekiyor.
Aruma biraz düşünp;
- Tamam, demiştir.
Kanj dağı gökyüzünün en yüksek tepesi olup zirvesinde bir çukur vardır dağı boydan boya böler ve bu çukur okadar derindir ki gökyüzünün en aşağısına kadar iner.
Gün gelmiş güzeller güzeli Aruma bir tarafta Tanrı ve erkek yıldır "Mayro" bir tarafta durmaktadır. Aruma Mayroya "elini uzat" demiştir. Mayro elini uzatır. Aruma çekmeye çalışır ama çekemez. Mayro Hasret Çukurundan düşüp gökyüzünün derinliklerinde kaybolur. Aruma çok üzülür ve tanrıdan bir şans daha ister. Tanrı ona bir şans daha verir, aruma yine yanına çekemez. Bir şans daha bir şans daha bir şans daha..
Bugün gökyüzünde gördüğümüz bütün yıldızlar aruma nın yanına çekemediği eş adaylarıdır ve her kayan yıldızda arumanın elinden kayan adaydır..
İşte böyle birşey hikaye uydurmuştum. Sizinle paylaşmak istedim umarım beyenirsiniz
Not: Bu yazıyı yazarken gelen 3 ayrı müşteriye bütün konsantremi bozduğu için ayrı ayrı teşekkür ederim.