Ya keşkeee şu ülkeyi bilimsel gerçekler doğrultusunda çalmadan çırpmadan yönetseler.Bizde hep birlikte böyle birbirimizi yiyeceğimize uzun yol gezisi planlayıp birlikte sürsek.Çokmu şey istiyorum
Ne demistim:watercolours adlı üyeden alıntı
Tipik bir ornegini gorduk yukarida... @watercolors yazdiklarini teker teker gomdu. Cevap? Yok. E nasil olsun? Yazdiklarinin kendisi icin de bir anlami yok ki. Tek atimlik top. Atti gitti. E sonra? ...
Mesela bir papagana bir soru sordunuz, ve cevap verdi. Ama sonrasi biraz zor. Cunku garibim kendisine verilen bir kac etkiye tepki verebilmeyi ogrenmis sadece. Soyledigi seyin anlamini kendi de bilmiyor ki. Ama biliyor ki isteneni soyleyince ucunda biraz yiyecek var.
Iste o yiyecek ATP icin "normal bir birey gibi gorunme arzusu." Onun icin yandas medyadan ya da cevresinden duydugu zirvalari siraliyor, "hayir siz yanlissiniz, ben dogruyum, sebebi de bunlar" diyebilmek icin. Ama sonrasi yok haliyle. Cunku yazdiklarinin icerigi ve anlami kendisinin de umrunda degil.
Velhasil ATP'nin yazdiklarina ciddi ciddi cevap yazinca bir papaganla fikir teatisine girmek gibi absurd bir durum ortaya cikiyor. Garibim anlamiyor ki yazdiklarinizi. Amaci o degil ilk basta. Onun icin cevap yazmak yerine hayret etmek lazim "Ay bak sen şuna aynı insan gibi konuşuyor ayol" falan gibi mesela.
Yalnız üzüldüm cevap vermemene, bana RTE'yi kutsallaştırdığından başka bir şey söylemiyor bu cevapların. Adama kati suretle bir kusur ihtimali bile veremiyorsun; sonuçta ona oy vermemekle ilgili basit bir online soruda bile ihtimaller anca dış etkenlere bağlı, hasmet verirse vermem falan. Bu tipik bir tanrılaştırma şekli. O yanlış bir şey yapamaz, kati suretle ondan desteğimi çekmem, anca işte şu an kendisinin yaptığı propagadandan yola çıkarak karşı tarafa itham ettiği şeyleri yaparsa ona destek vermem diyorsun.
Hayır çok basit şekilde ülkenin ekonomisi kötüye giderse vermem mesela diyerek başından savabilirsin bile, bunu da yapmıyorsun.
*
Ben neyi söyleyeyim? Soru nedir?
Mümkün değil. Üç farklı seviyede problem içeriyor bu basit cevap ATP insanı için.
1. Ekonominin göçmesi yeterli bir sebep değil ilk başta ATP için.
2. ATP kabilesinden çıkanı destekleyecektir. N'aptığı değil, kabilesinden olup olmadığı önemlidir. Onun için sorunun bir cevabı yok. Ne halt yerse yesin, kabilesinden olduğu müddetçe destekleyecektir.
3. ATP insanı sebepten sonuca giden fikir bazlı bir düşünce yapısına sahip değil. Daha doğrusu bir düşünce yapısına sahip değil. Çok daha basit ve düz, sürü mantalitesine uygun şahıs bazlı bir prosese sahip. Mesela "bu insan ve grup iyidir veya kötüdür" der. Bunun için de tamamen kabilesinin yönlendirmesine dayanır. Ama bir fikir ya da bir işi iyi ya da kötü olarak klasifiye edemez. Buna zorlandığında ise "o fikir kime ait", ya da "o işi kim yapmış" diye sorar. Eğer fail kabilesine aitse, cevabı "iyi" olacaktır, mevzu bahis fikir ya da işin içeriğinden bağımsız olarak.
Velhasıl ATP insanı hukukla işleyen medeni bir toplumun düşünen ve sorgulayan bir bireyi değildir. Daha doğrusu birey değildir. Bir kabile üyesidir. Biyolojik olarak mümkün olsa da düşünmez ve sorgulamaz.
Hasılı kelam, kapasitesinin üzerinde beklentiler içine girmemek lazım.
Bugüne bakmak lazım. Kim kiminle,kim kime karşı. 50 yıl öncesini falan boşver.Yaptılar zaten, değişen birşey olmuyor. Çünkü iş liderlerine gelince konjonktür değişmiş oluyor. Ama 50 yıl öncenin konjonktürü şimdikiyle aynı gibi sallayıp duruyorlar
Mesela Haşmet kiminle onun bu memleket hayrına bir şey istemesi mümkün mü... Aaa pardon müttefik olduğunuzu unuttum. Kusuruma bakma
Tutarlı bir yanınız yok mu hocam? Bugüne bakmak lazımsa ne diye 50 yıl önce böyle böyle yaptılar diyip duruyorsunuz? Neyse, tutarlı bir zeminde tartışmayanlara harcayacak vaktim yok. Haklısınız.
Sadece şunu söyleyeyim, ben bir şeyin doğru olduğunu düşünüyorsan, düşmanım da aynısını düşünüyor diye düşüncemden vazgeçmem. Kendi aklım var, kendi aklımla muhakeme edip sonuca varmışım. Dostum farklı düşünmüş, düşmanım aynı düşünmüş (veya tersi), bana ne.
Ahmet Turan, butun forum uyeleri olarak.merak ettigimiz o soruyu soruyorum...
Denize hasmet mi duşse kurtarirsin yoksa Osman Öcalan mi ?
Hislerim diyor ki,ocalani kurtarmak istesen de diger tarafta cinlere,ayin ikiye bolundugune falan inanan mumin var.Ocealan ise maocu bir allahsiz.
Allah korkusu agir basar ve hasmeti cekip alirsin.Bildim mi ?
Sosyal medyada gundem olan bu iyi yurekli kardesimizi de 20 kisi birlessek akp den vazgecirebilir miyiz ?
https://mobile.twitter.com/NoContext...65763044458496
Olmuyorsa olmuyordur..,tadinda birakmak lazim belki de
Bombalama değil aslında, ne yapsa mevcut siyasi tercihini değiştirirsin diyorum, cevap vermek dışında bir sürü şey geliyor. Ha kimse bana siyasi tercihini açıklamak zorunda değil elbette, ama cevap aslında "asla" mı, onu anlamak istedim samimi şekilde.
Mesela ben İstanbul Sözleşmesi'nden çekilen bir partiye oy vermem. Örnek olsun madem.
Anlamak istemeyene ne yazsak boş herhalde. Yapılmasını istemediğim bir sürü şey yazdım Daha nasıl yazılır ona da benim zekam yetişmiyor demek ki
İstanbul sözleşmesi lgbt bin önünü açıyor ise ben istemem. Komple istemek yada istememek doğru olmaz
Abartılı bir retorik yapayım: LBGT'nin baskılanmasına karşı olmayan birinin Müslümanların da baskılanmasına karşı olmaması gerekir. Neden mi? Çünkü buradan (yani benim bulunduğum yerden...) bakınca her ikisi (özde çok farklı olmakla birlikte) birer varoluş şekli. Amma ve lakin; bu meseleye "ben doğru ve haklıyım, öteki de yanlış ve haksız, çünkü Kur'an bunu açıkça yasaklamış ve lanetlemiş" diye, tek taraflı Müslüman açısından bakınca feslefi anlamda ve dolaylı yoldan size baskı yapılmasına onay vermiş oluyorsunuz.
@hasmet, ezelden beri bir iddiam var "bu dünyalar birbirine uyumlu değil" diye; geldik mi gene aynı noktaya? Bu dünyada değişik develer ve dahi değişik hendekler var, ama problem özünde hep aynı...
Benzetme olmayacak şeyleri benzetme istersen. İnanç ile sapkınlığı kıyaslamak hiç olmadı
Çocuklarının nasıl olmasını istersin. Ya da mevcut *bnelerin kaçının ailesi buna onay veriyor.
Bu insan fıtratına aykırı hastalıktır. Ve hasta olmamak için mikropdan...vs uzak durmak gerekir.
Toplumun bozulması hoşgörü ile bakılacak bir şey olamaz
Neyse konudan çok uzaklaştık kendi adıma konu dışı yazmayı bırakıyorum. Başka yerde devam ederiz.
Arkadaşlar bu ülkede seçimleri yüzünden anası-babası tarafından katledilen çocuklar, ona buna satılan kız çocukları var. Boşuna patinaj çekmeyin. Bunlar da bize denk geldi.
Bu çeşitlerin bir de avrupalı versiyonu var. Orada g.tüne kazık sokacaklarını bildikleri için çocuklarını en fazla evden kovabiliyorlar ki bu da o çocuklar açısından hem iyi hem de o çocukların canına minnet. O çocuklarından kurtulmak var sonuçta...
SüperBen yazıyorum, ATP doğrulayıp örnek veriyor. Ne yazmışım:
Hemen altına ATP ne yazmış:
---------- Mesajlar birleştirildi - 20:10 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:05 ----------
Ne demiştim. Düşünce yapısı
1. Abartılı bir retorik olduğunu peşinen yazmıştım; sebebi madde 4.'te.
2. Çocuğum her zaman çocuğum olacaktır.
3. Hastalık olarak kabul ediyorsak çözüm Hitler'in yaptığı gibi onları baskılayıp hatta yok etmek midir? (Gerçi zaten kitapta örneği var değil mi? Lut ve kavminin hikâyesi...)
4. Kısmen bazı başka toplumlarda İslam'ın yaygınlaşması toplumun bozulması olarak görülebiliyor, bu durumda onlar da Müslümanlara zulüm etsinler mi yani? (İlk sorduğum sorunun sonucu da buraya geliyordu zaten...)
E biliyoruz yahu zorlama zaten... Boşver. Kodun açık kaynaklı. Her şey ortada
Gelelim diğer meseleye. ATP ve Hırbo denizde boğuluyor olsa. Tabii ki ikisini de kurtarırdım. Ha kurtarırken küfreder miydim? Belki
LBGT? Bir doktora öğrencim artık erkek
Yahu hayvansever geçiniyorsunuz, ATP insanını da sevin bari. İnsan sonuçta. Kucaklayın, okşayın, kısırlaştırın, ve salın gitsin.
Şaka şaka.
Okşamayın.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
