Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı

Obama, Cem Özdemir ve Haydarpaşa

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1

    Üyelik
    30 Ocak 2012
    Şehir
    Kocaeli/İzmit
    Motosikleti
    Honda CBR 250
    Malum Ramazan ayında üretimde bulunmak zor. Madem öyle en azından blogu metabolizmanın hızını teslim etmeyip eski bir işi paylaşıyım dedim. Bir yandan güncelleliğini yitirmiş bir konu gibi gözükse de bir yandan hala güncel aslında! Geçirdiği son yangında bunu gösterdi. Neyse lafı uzatmadan (zira hiç takatim yok); aşağıdaki yazı 2008 yılında Radikal İki' de yayınlandı. Buyrun okuyalım.

    2008 yılının şapkadan çıkan tavşanı Barack Obama! İcraatları “değişim” iddiasını sürdürebilir mi bilinmez ama, ten rengi ve kimliği vaadini çoktan gerçekleştirmiş görünüyor. Henüz bu olayı hazmedememiştik ki, Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir, Alman Birlik 90/Yeşiller Partisi’nin eşbaşkanlık görevine seçilerek, Federal Almanya Cumhuriyeti tarihinde ilk yabancı kökenli parti lideri oldu. Kenyalı bir babanın oğlu olan Obama ve Türk anne-babanın çocuğu Cem Özdemir, yaşadıkları ülkelerde bir ilki başararak, göçmenlik olgusunu yeniden gündeme getirdiler ve adeta baharın müjdecisi çiçekler oldular.

    ‘Vatanımızda Almancı, Almanya’da yabancı’
    Göçmen veya göçmenler en az iki ülkeyi ilgilendirir. Biri geride bıraktıkları ülke, diğeri yerleşilen (göçmen için yerleşebilmek ne kadar mümkünse?) ülke. Göçmenler için iki farklı ülkeye ait olma duygusu beraberinde bir kimlik problemini de getiriyor. Doğduğun yer mi, doyduğun yer mi çelişkisinin yanıtı verilmiş gözükse de; tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan çıkar polemiği kadar zihinlerde bir çelişki yaratıyor. Yaşanılan bu kimlik sorunlarını aşmak için birçok yöntem bulunmakla beraber, en önemli unsurlardan biri de göç tarihinin belgelenmesi.

    Türk’ün göçle imtihanı
    Tarih kitaplarında neredeyse “göç” sözcüğü ile “Türk” sözcüğü yan yana gelmezse bir eksiklik hissine kapılacağız. Yerin yurdun dar gelmesinden mi yoksa, Samanyolu’nda Dünya’yı yaşanılır bir yer görmemekten mi bilinmez, yeni ufuklara yol alma serüvenimizin dur durak bilmediği pek açık. Yakın zamanda yaşanılan bu göçlerden biri de 31 Ekim 1961 günü, Almanya’yla imzaladığımız göç anlaşması ile başladı. Şimdilerde ise yaklaşık 3 milyonu Almanya’da olmak üzere, altı milyon vatandaşımız dünyanın farklı bölgelerinde ikamet ediyor. Nüfusumuzun yüzde 8’i göçmen olarak yaşamasına rağmen ülkemizde hâlâ bir göç müzesi yok!

    (Bu yazı www.ciplakayakla.com sitesinden alıntıdır.)


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2

    Üyelik
    30 Ocak 2012
    Şehir
    Kocaeli/İzmit
    Motosikleti
    Honda CBR 250
    o yillarda(1960'lar) turkiye'den almanya'ya motosikletiyle gocen var midir acaba! Sayet varsa hikayesi yazilsa cok ilginc ve guzel olurdu eminim ki.

  3. #3
    Motosiklet Eğitmeni COQ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Ocak 2008
    Şehir
    France
    Motosikleti
    Honda
    Baslik gözümden kaçmis.
    Göçmen kelimesi genel bir tanimlama olsada, halk arasinda kullanilan bir terim degil aslinda.
    Örnegin ben de bir göçmenim ama ne kendim tarafindan,
    ne de göçtügüm ülkede göçmen gibi sevimli bir kelime ile tanimlaniyorum.
    Daha çok yabanciyiz.
    Yani yabanci kelimesi daha uygun.
    Aslinda bir çok kendinden olandan daha yakin, daha tanidigiz.
    Ama bizim genel tanimlamamiz yabancidir.
    geri kalan herseyin aliskanlik oldugunu fark ediyorsun zamanla.
    Yani birileri, yabancilarla birlikte yasamaya alismislar.
    Göçmen kelimesinin içerdigi anlam olarak algilamiyorlar olayi.
    Bu nedenle,
    ne Obama,
    ne de Cem özdemir, toplumda göçmen olarak algilanmiyor.
    Mesakkatli konu,
    biraz açmak lazim ama ne zamanim, ne sabrim var.
    Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
    Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)

  4. #4

    Üyelik
    30 Ocak 2012
    Şehir
    Kocaeli/İzmit
    Motosikleti
    Honda CBR 250
    İmparatorluk gecmisi sebebi ile bu konu Turkiye,de de her daim sicak aslinda.Ulkemizde gocmen kelimesi elbette kullaniliyor. Ancak hakli oldugunuz bir konu var ki o da su; gocmen kelimise daha ziyade imparatorlugun parcalanan topraklarindan gelen Turk ve ozellikle musluman nufus icin kullaniliyor.Yani gocen kisinin dini ve milliyeti bizden degilse gocmenden daha ziyade 'yabancidir'. yalniz bu durumda oturup oturup Avrupa'da ve Turkiye' de yabanci kelimesi ne ifade ediyor ona bakmak lazim. Sanirim ayni seyi degil? Bu konuda ulkemizin hakkini yememek lazim sanirim.zira yabancilarin otekelestirilmesi konusunda Avrupa'da irkci yaklasimlar coklukla bas gostermis.Bizde ise otekilestirme ya da etnik yaklasimlar yabancidan daha ziyade kendi alt kimliklerinde daha yogun daha baskindir.Tum bunlar bir yana ulkemizde bir goc muzesinin kurulmasi neredeyse zaruri bir ihtiyactir.


    REKLAM ALANI

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)