Türkiye'de motosiklet yarış sezonu açıldı. Ancak diğer motor sporlarına olan ilginin benzeri, motosiklete gösterilmiyor!


Motosiklet yarışları açısından oldukça hareketli birkaç haftayı geride bıraktık. Fakat ne acıdır kî, motosikletciler bile bu yarışlara çok ilgi göstermediğini görüyorum. Bu yıl motosiklet piyasasında görülen canlılığın, en kısa sürede yarışlara izleyici olarak yansımasını diliyorum... Tabii ki "pat" diye onbinlerce seyircinin gelmesi biraz "iyimserlik" olur! Ama diğer motorsporlan dallarına olan ilginin benzeri gösterilse, motosiklet yarışlarının her türünün çok daha heyecanlı ve renkli olduğu görülecek.
Geçtiğimiz hafta sonu Şile'de Türkiye Enduro Şampiyonasının üçüncü yayağı yapıldı. Bu yanşa seyirci ilgisi azdı. Oysa, yarışı en iyi şekilde organize edip, akışı sağlamak için EMOK (Enduro Motosiklet Kulübü) çok büyük çaba harcadı. Yeni motosiklet federasyonu TMFnin artık TOMSFED'den tecrübeli yarış hakemi ve gözetmen desteği alamaması, TMFnin de yeterli hakem ve gözetmenlerinin olmaması nedeniyle, EMOK, bu iş için yeni arkadaşlar eğitti. Yarış parkurunu uygun hale sokmak için kulüp görevlileri kazma, kürek ve baltalarla çalıştılar. Gerektiğinde taş bile kırdılar. Kendi adıma ve sanırım tüm katılımcılar adına EMOK'a teşekkürlerimi sunmak istiyorum...
Tartışmalı durumlar
Bu yıl iş yoğunluğum nedeniyle Türkiye Enduro Şampiyonası'nın tüm takvimini takip edemedim. Fakat yarış Şile gibi burnumuzun dibine gelince, kendimi katılmaktan alıkoyamadım.
Benim gibi profesyonel yaşantısının dışında hafta sonu binicisi olup, Enduro'ya gönül veren başka arkadaşlar da, sporun Türkiye'de gelişmesi, daha ilgi çekmesi adına bizimle yarışa girdi. 40 kişilik bir katılım vardı. Fena sayılmaz, yine de artık sayının 100'lere ulaşması lazım! Ancak, ne yazık ki, bir çok spor dalında olduğu gibi burada da, bazen kişisel hesaplaşma ve hazımsızlıklar insanların şevkini kırılıyor, katılım azalıyor.
Yılın başında, Enduro kurallarının yumuşatılıp, katılımın artırılması kararı alınmıştı. Hatta, bazı teknik kurallar, katılımcıları ürkütmemek için uygulanmadı, ihraç gerektiren durumlar da, küçük cezalarla geçiştirildi. Ama bence EMOK'un tüm iyi niyetine rağmen, TMFden bazı ön yargılı kişilerin, yarış komiseri ve direktörlerini oluşturması, çifte standartlarla yarışa gölge düşmesine neden oldu.
Desteklemek şart!
Bizlere verilen ve hakem masalarında işlenen zaman karnemi, yarış sırasında bîr şekilde istem dışı kaybettim. Bahsettiğim gibi, Türkiye'deki uygulamalar, FIM (Uluslararası Motosiklet Federasyonu) Enduro kitaplarındaki kuralların genelde yumuşatılmış halidir. FIM kitaplarında, zaman karnesinin istem dışı kaybedilmesi halinde, hakemlerce yeni bir karne verileceği belirtiliyor. Ancak Şile'de, bu nedenle ihraç edildim. Benim gibi KTM marka motosikletle yarışan Şakir Şenkalayeı'nın arkasından, genel klasmanda zaman olarak ikinci sıradaydım. Kişilerin, TMF gibi değerli bir kurumu, şahsi hesaplaşmalarına alet etmelerinin doğru olmadığını tekrar vurgulamak istiyorum. Ayrıca Şakirin motokros ve enduroda, Türkiye Şampiyonasındaki üstün başarısını, ona destek veren Demaks KTM takımını kutluyorum.
Bu yarışlarda, benim gibi 40'a gelmiş arkadaşların hala yarışması çok güzel, ama gençlerin de gelmesi şart! Biraz pahalı bir spor gibi görünse de, motosiklet sporları, insan fiziki kondisyon ve teknik olarak geliştiriyor. Ve küçük yaşlardan itibaren başlanması durumunda, biz de dünya çapında sporcular yetiştirebiliriz.
Türkiye Pist Şampiyonasındaki başarısının ardından Almanya'ya transfer olup Yamaha Kupası'nda yarışan, şimdi de Dünya Stock Supersport Şampiyonası"na geçen Kenan Sofuoğlunu da mutlaka izleyin. Bu yarış, TV'deki çeşitli spor kanallarında gösteriliyor. Son yarışta inanılmazdı. Yorumcunun, hem Kenan, hem de Türkiye'nin adını sıklıkla geçirmesi, ülke açısından önemliydi..


Kemal Merkit
kemal@sportworksgroup.com