çok güzel yazılmış helal olsun.+1999 destekliyorum
çok güzel yazılmış helal olsun.+1999 destekliyorum
..:: Nerde O Eski Günler? ::..
Haşmet abiyi yazısından dolayı tebrik ederim.çok duyarlı bir yazı yazmış.keşke trafikteki sürücülerde bu kadar duyarlı olsa.
bu arada topiğin adresini link şeklinde haşmet abiye mailleyebiliriz.
unutma oyun bitince vezirde piyonda aynı kutuya konur:bounce:
Arkadaşlar Beyaz ve Güven Kıraç'ın CNNTURK'teki "Nası Yani?" programı da konuyu gündemine alabilir. Bu programda motosikletli yaşam ve motorcu ölümleri konusunun işlenmesi için aşağıdaki linkten "bize yazın" bölümünden talepte bulunalım. Ben mesaj yazdım. Bolca mesajla talep edelim ki gündeme alıp konuyu işlesinler. Sonuçta popüler bir program ve ciddi bir haber kanalında.
Link:
http://www.cnnturk.com/CNNTURKTV/PRO...r.asp?PID=1751
hasmetb@gazetevatan.com
Bir teşekkür epostası attım, bu konuyu da adres gösterdim. Hep birilerine tepki verecek değiliz hakedene hakkını vermeli, onurlandırmalı.
Anadilini kaybedersen bağımsızlığını da tamamen kaybedeceksin. Dilini kaybeden toplumlar köle olmaya mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Hasmet Babaoglu na bravo, cok guzel bir yazi yazmis. Boyle bir yazi trafikteki okuzleri etkilemez tabii o baska.
O kadar güzel bir yazı ki, gazete yazarlarından neredeyse ilk defa iyi bişeyler okuyoruz..
Teşekkürler Haşmet amca.
Gidersen Öyle Bir Gitmelisin ki;
Ayrılıklar Bile Seninle Gurur Duymalı..
şimdi diyoruzki haşmet babaoğlu ve tüm medya sesimizi duysun bizim için program yapsın vs şimdi bu yazar abimiz veya medya bu siteyi açsa baksa bu topiğe . bu kazaları kınayıcı ve medyaya seslenen 3 gündür topu topu 40,50 kişi msj yazmış ve sitenin aktif üyesi ortyadayken eyer herkez bu topiği mesaj doldursa haşmet babaoğluda sesimizi daha iyi duyar .
ancak biri ben bayanım bi sorunum var diye başlık açılınca konu kitleniyo veya benmi hızlıyım senmi veya herneyse işte, daha duyarlı olalım
Oral Çalışlar geçen gün “İstanbul’da arabalardan değil, o arabaların içindeki insanlardan korkuyorum” diye yazmıştı. O kadar haklıydı ki!
Ne güzel demiş evet Haşmet abi herzaman duyarlı bunda da göstermiş duyarlılığını teşekkür ederiz umarım herkese ulaşır bu sesiz çıglık(okuma sevdası olamayınca sessiz çığlık olarak kalıyor
Gülümse iklim degişsin...:)
Haşmet BABAOĞLU veya sekreteri attığım eposta'ya cevap verme nezaketinde bulundu. Böyle sorunlara duyarlı, yapıcı insanlara yorumda bulunmalı, teşekkür etmeli, onurlandırmalı ki 'doğruluk savaşçısı' duruşlarına devam edecek gücü bulabilsinler.
Anadilini kaybedersen bağımsızlığını da tamamen kaybedeceksin. Dilini kaybeden toplumlar köle olmaya mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
kalemine sağlık böyle eğitici yazılara ihtiyacımız var
tşk mailini eksik etmeyelim
AYNI DİLİ KONUŞANLAR DEĞİL, AYNI DUYGUYU PAYLAŞANLAR ANLAŞABİLİR
bu yazı üzerine haşmet babaoğlu'na teşekkür ve görüşlerimi bildiren bir mail attım ve bugün o da teşekkür maili gönderdi bana.bu işin devamı gelecek gibi bence.
unutma oyun bitince vezirde piyonda aynı kutuya konur:bounce:
ellerine sağlık..................................
YA İSTİKLAL ,YA ÖLÜM ! ! !
Alemin kralı çarşı , herkeze karşı
Paylasım ıcın tessekurler....
helal olsun çok güzel yazmış vallahi.
Haşmet baba güzel yazmış.Helal olsun.Olaayların bu raddeye gelmesini kimse istemez o nedenle herkesin bilinçlenmesi gerekir.
:pr::pr::pr:
haşmet baba gerçekten baba gibi yazmış teşekür ediyorum heşey den insanız bunu unutanlar var haşmet baba gibi bir kaç kişi bizi güdeme taşıyacak ve destekliyecek büyüklerimize ihtiyacımız var dediklerine katılıyurum allah kimseye kaza bela vermesin amin saygılar .
bugün tesadüfen rastladığım ama etkisinden hala kurtulamadığım bir Ayşe Arman yazısı, Hürriyet Gazetesi 17 Ekim'07
Bu kaçıncı motor kazası...
Okumuşsunuzdur, Beşiktaş Balmumcu'da motoruyla kendi halinde giderken, arkadan bir taksi çarpıyor ve 34 yaşındaki Sarp Erem düşüyor.
Daha henüz hayatta o zaman. Sadece bacağı kırık.
Daha sonra son sürat gelen bir taksi üzerinden geçerek ölümüne neden oluyor.
Nasıl bir şeydir bu?
Nasıl bir şuursuzluksa yerde çaresiz yatan adamı biçip geçiyor?
* * *
Evet, ölümü üzücü.
Ama arkada kalanların düşünsenize o perişanlığını, çaresizliğini.
Bir süre sonra evleneceği Özlem Özsaruhan'ın ardından verdiği ölüm ilanındaki şu sözlerin yaralayıcılığına bakar mısınız:
"Canım, bebeğim, ailem, ağabeyim, kardeşim, kocam, ruh eşim, her şeyim, tek ve en büyük aşkım. Seni uğurlarken acımı anlatmak çok ama çok zor. Bana bütün hayatın güzelliklerini yaşattığın için sonsuz teşekkürler. Her zaman içimdesin, kalbimdesin, her yerimdesin; güzel ruhun şad olsun. Seni çok sevdim, çok seviyorum ve hep çok seveceğim. Beni bekle. Bir tanecik Özlemin..."
* * *
Ölümün, ne zaman, nerede, nasıl geleceği ve bizi sevdiklerimizden ayıracağı belli değil.
İşte bu yüzden yapabileceğimiz bir tek şey var, onlara sıkı sıkı sarılmak, öpüp koklamak ve birlikte olduğumuz her anı dibine kadar yaşamak.
Sarp'ın ailesine, Özlem'e ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum.
hayatta ölümden öte hiç bi acı olmadığını yeniden anladım. bir tek ölümün çaresi yok. motor kullanan insanlar olarak diğer insanlara göre daha çok risk taşıyoruz. üstelik bizimle ilgisi olmayan hatalar yüzünden çoğu zaman. ve maalesef asıl acıyı bizi seven insanlar yaşıyor. gencecik insanların ömürleri bitiyor ve geride acıyla kıvranan sevdikleri kalıyor.
Özlem' in yazısını okuduktan sonra bir kez daha söz verdim kendime. motosiklet benim tutkum vazgeçemiyorum. her ne kadar dikkatli kullanmaya çalışsam da şimdi on kat daha fazla çaba göstereceğim. yoldaki riskleri göze alamayacak kadar korkuyorum artık. çünkü ben sevdiklerimi bensiz bırakmak istemiyorum.
Tanrı sizi sevdiklerinize bağışlasın..
Çok acı bir trafik kazasının ardından “bu ülkede başka sürücüleri böcek gibi gören,
hatta motosikletliye trafikte varlığı anlam taşımayan bir yaratık gibi bakan
sürücüler var” diye yazmıştım hatırlayacaksınız.
İstanbul gibi bir şehirde onca yıl yaşamış biri olarak artık kesin karara varmıştım ki
asıl korkutucu olan arabalar değil, o arabaların içindekilerdi.
Motosikletliler hemen anladılar beni.
Çünkü bu gerçeği trafiğe çıktıkları her gün, her saat yaşıyorlardı.
Fakat itiraz edenler de oldu. Onlar yazımı “motosikletlilerin çok dikkatsiz olduklarını
ve kuralları hiçe saydıklarını unutuyorsunuz” diyerek eleştirdi.
Oysa trafik sorunu iki taraflıdır.
Birincisi, kuralların ihlali ve suiistimaliyle ilgilidir. Bu açıdan sıkı denetim, önlem ve
cezalandırmada kararlılık, çözümün başlangıcıdır.
İkincisine gelince, o da sosyal psikolojimizin ve yaşam kültürümüzün
(“kültürsüzlüğümüzün” demek daha mı doğru olur acaba?) trafiğe yansımasıdır.
İşte “motosiklet cinayet”lerinden söz ederken kastettiğim işin bu zor tarafıydı.
Yoksa, kim şehrin en işlek caddesinde solan sağa, sağdan sola şerit değiştirip duran;
sokak aralarından ok gibi caddelere fırlayan motosikletlilerin trafikte sorun
çıkartmadığını iddia edebilir?!
Daha geçen gün üç motokurye tam önümde birbirlerine çarpıp yere saçıldılar.
Düşünün!..
Zincirlikuyu’nun orta yerinde, etraflarında başka bir araç yokken...
Sırf akıllarına estiği gibi motor sürmeye çalıştıkları için hayatlarını tehlikeye atıverdiler!
Fakat tekrar vurgulamak isterim ki direksiyon başına geçen insanımızın zihniyetini
ve oradaki tehlikeli gelişmeyi daha çok önemsiyorum.
Çünkü motorcu değilim, tanık olmaktan yoruldum:
Bir motosikletli görünce içindeki gizli “katil” uyanıveren sürücülerin sayısı inanılmayacak kadar çok!
Kabul edelim, ruhundaki bütün yamuklukları trafikte ortaya dökmekten kendini
alamayan “hasta” bir toplumda yaşıyoruz.
Zabıta önlemleriyle ortadan kaldırılamayacak kadar derin bir sorun bu!
Anlatmak istediğim de o!
Lafı bulandırmayalım lütfen!
Haşmet Babaoğlu/Vatan
[B][COLOR="Purple"] Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok..[/COLOR][/B][B][COLOR="RoyalBlue"][COLOR="Blue"]Ne elbiseler gördüm içinde insan yok[/COLOR]..[/COLOR][/B]
çok güzel bir yazı haşmet abiye saygılar...
Yurdumun tüm sabırsız, hanzo, ezik, adam olamamış sürücülerine gitsin.
Birine kafayı taktıysan çekip vuracağına git arabanla ez görmedim, kaza oldu de,
olay kapansın.
Bir gün benim ülkemde de; yasalar bağlayıcı olacak,
insanlar hukuk karşısında eşit olacaklar ama ben göremeyeceğim.
Belki torumlarım görür.
Haksızlığın önünde eğilmeyin, hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)