Bilirsiniz benim bu köşede hiçbir zaman çok ulvi amaçlarım olmadı. Yani ‘‘şunu yapayım, bunu da anlatayım, aman okuyanlara şunu katayım, bunu çıkartayım’’diye düşünmedim. İlk günden beri, yazarken hatta okurken hep eğlendim.


Faydalı şeyler de yazdım, inkar edemem, ama amacım hiçbir zaman ‘‘eğitici ve öğretici kol çalışması’’ tadında yazılar olmadı. Olmayacak da... Mesela, kaç haftadır fena halde bilgi dolu olan yazılar yazmışım. Pişman mıyım? Elbette ‘‘hayır!’’... İyi de yapmışım. Ama, bugün aklım başka yerlerde.

Hep derim ya motor kullanmak ciddi bir ‘‘aşk’’tır diye... Gerçekten de öyle be... Bugün aklım beni enteresan bir şekilde bu aşka ilk başladığım günlere götürdü. CNN Türk'te başlayacak programımın tanıtımlarını ekranda görünce; ‘‘Nerden nereye be?’’ diye düşündüm ister istemez. Bu güne varana kadar küçük bir yolculuk yaptım bu zaman diliminde, yüzümde hep 10 numaralı gülümsemem eşliğinde. Hayat işte acısıyla tatlısıyla ne çok şey yaşanmış. Aşk dediğin çok dominant bir duygudur. Bencildir, asidir ve hep kendine ister ne var ne yoksa. Aşk hep yanında olsun, hep benimle olsun ister aşık olduğunun. Çok şey yaşatır insana ve çok şey yaptırır, normalde yapmayacağın. Nerden çıktı şimdi bu aşk meşk olayları demeyin vallaha darılırım. Hayatımdaki en değerli şeydir aşk. Beni bu noktaya getirendir aynı zamanda... Ve motoru olan her delikanlıda da vardır bu duygu. Başka hangi duygu insanı sabahın kör saatinde kaldırıp, kovayı bezi alıp, en soğuklarda bile ellerini arada ovuştura ovuştura o demiratı yıkatabilir? Ya da onu küçük bir aksilikte öylece sere serpe yerde yatarken gördüğünde kahredebilir? Ve oturtup bilgisayarın başına saatlerce internette bir siteye yaşadıklarını yazdırabilir? Aşk işte, anyası konyası yok; aşk! Biliyorum merak ediyorsunuz, ‘‘hayırdır bu kız ne zırvalıyor böyle’’ diye. Anlatayım... Bazılarınız benim hikayemi yakınen bilir. Hatta tanık olanlarınız da var.

Daha motosiklet aşkıma kavuşalı bir sene kadar olmuştu. İnternette tesadüfen girdiğim www.ikiteker.org sitesinin forumlar bölümünde benimle aynı hisleri paylaşan insanların yazdıklarını okuduğumda mutluluktan başım dönmüş ve hemen üye olmak istemiştim siteye. Kayıt formunda sorulan ‘‘nick name’’ kısmına ne yazayım diye evimin salonunda sırt üstü uzanıp tavana bakarak bir iki dakika düşünmüştüm. Sonra ‘‘Ben rüzgarı çok seviyorum, o zaman benim bu sitedeki adım Rüzgarın Kızı olsun’’ demiş ve yazmıştım. Rüzgarın Kızı'nın ilk doğuşuydu bu. O zamanlar farkında olmasam da, ciddi bir şeyin başlangıcıymış o gün. Sonra uzunca bir süre bu sitede yazmıştım motor aşkımı. Aşık aşığın halinden anlar ya sitedeki diğer dostlar çok sevmişlerdi aşkımı dile getirişimi. Sonra siteyi de aşarak bu yazılar, internette mail gruplarında dönmeye başladılar. Yazılarımı bir şekilde okuyan, şu anki sevgili editörüm Ufuk Sandık'la tanışmamızsa benim motor aşkımın Hürriyet'e kavuşup, Otoyaşam'da vücut bulmasını sağladı. Böylece, daha çok motor aşığıyla duygularımı, yaşadıklarımı paylaşabileceğim bir platforma taşındı Rüzgarın Kızı. Gönlü motor aşkıyla dolu bir sürü insan bu köşeyi okuyup hislerini benimle paylaşıyor şimdi. Bana da monitörün başında gelen e-postaları okuyup salak salak sırıtarak cevaplamak kalıyor. Yazının başından beri bir yere takıldınız biliyorum. ‘‘Ne CCN Türk'ü, ne programı ya? Hayırdır???’’ Hayır hayır merak etmeyin. Rüzgarın Kızı Hürriyet'ten aldığı hız ve gazla bu haftadan itibaren, her hafta CNNTürk'te. Evet, ya şaka maka bir internet sitesinde doğan bu küçük kız şimdi televizyonda inanabiliyor musunuz? Bu bir aşk hikayesi değil de ne? Demedim mi aşk insana her şeyi yaptırıyor işte. Programın adı ‘‘Rüzgarın Kızı’’. Motosiklet programı değil ama, motoruna atlayıp diyar diyar dolaşan Rüzgarın Kızı'nın maceraları. İlk program Cumartesi 22.30'da. Yorumlarınız bugüne kadar hep değerli oldu benim için, hatırlatır, izninizle ilk günden beri, beni hiç yalnız bırakmayan ‘‘aşkım’’a şükranlarımı sunarım.

Motorcular iş başında

Türkiye motosiklet federasyonu (TMF) önderliğinde, tüm motosiklet klüp ve derneklerini, hatta tüm motor sevdalılarını bir araya getiren bir etkinlik yapıldı 9 Ekimde. Tüm motorcuların tek bir hedefi vardı. Seslerini duyurabilmek. Yaklaşık 500 motosikletin katıldığı etkinlikte tüm motorcuların ortak sorunları dile getirildi. ‘‘Kamyonlar Bizden Hızlı, Önünde Tehlikedeyiz’’, ‘‘Trafikte Adımız Yok, Geçiş Önceliği İstiyoruz’’, ‘‘3 Ton Değil 100 Kiloyuz, Geçiş Ücretleri Adil Değil’’ Şehir dışında olduğum için katılamadığım bu ve buna benzer tüm etkinlikleri destekliyorum. Umarım mesajlar yerine ulaşır.

Kenan Yine coştu

Motosiklet yarışlarıyla ilgilenenler Kenan Sofuoğlu'nu mutlaka tanır. Kenan bir deli oğlan ki sormayın. Avrupa'da bizi temsil eden, temsil etmeyi aşıp gururumuzu kabartan tek Türk. Deli diyorum, çünkü şu an hatırlamıyorum hangi yarıştı ama bir yarışta, yarış sabahı motoru bozulduğu için yarıştan ayrılmak yerine, bayii den o sabah alınan standart bir Yamaha R1'le, sadece egzos ve lastikleri değiştirip 6'ncılık almıştı. Bilmem kafi mi? Şimdi de Kenan Avrupa Süper Stock Şampiyonası'nın son ayağı olan ve Fransa'nın Magny Cours Pisti'nde yapılan yarışta, üçüncü oldu. Diğer yarışlardaki başarılarına bu da eklenince Kenan, 2004-2005 sezonunu Avrupa 3'üncü olarak tamamladı. Hadi bir alkış Kenan için...

Kim neye biniyor?

Murat ÖNER

Yaşım 34, İşletme Mühendisi, Fon Yöneticiliği yapıyorum, eşim Güneş ÖNER’in ise yaşı 26, İşletme Mühendisi, özel bir bankada hazineci olarak çalışıyor. Son 5 yılı kendi motorum olmak üzere neredeyse 15 yaşımdan beri motor kullanıyorum. Şu an kullandığım Honda Varadero 5'inci motorum. Kendi tarzıma uygun motoru bulabilmek için özellikle son yıllarda sık sık motor değiştirdim. Ancak, bu arayışların sonunda şu an eşimle uzun yolculuklara da uyan Honda Varadero XL1000V’ye sahip olduğumu düşünüyorum. Önceki motorlarım sırasıyla Suzuki Bandit 600, Yamaha Dragstar 650 ve Honda CBR 600F oldu. 30 bin kilometrenin üzerinde yol yapmışımdır.

Hakan Ersöz
Meslek: Sigortacı
Şu anda kullandığı motor : Aprilia Caponord 2003 Model
Daha önceki motoru: Yamaha XT 600
Kaç yıldır motor kullanıyor: 2 Yıldır motor kullanıyorum. Yaklaşık 8 bin km yol yaptım.
Hayalindeki motor: Değiştirirsem Honda Varadero almayı düşünüyorum.


Ayşe Şule Bilgiç
ruzgarinkizif650gs@hotmail.com