PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kurt görünümlü tilki / Ayşe Şule BİLGİÇ



Sayfa : [1] 2

Erhan Erdil
02 Nisan 2008, 12:11
http://www.motosiklet.net/images/ayse8tx.jpg
Geçtiğimiz ay bizim çocuklar ile İstanbul Park’taydık. Hem de yepyeni bir motosikletin testi için. İstanbul Park hakkında düşüncelerimi daha önce yazmıştım.

Ama o zamandan beridir bazı şeyler değişiyor gibi. Zaten orada mükemmel çalışan bir ekip olmasına rağmen pek çok insan için yasak şehir gibi atıl durması herkes gibi bizim de canımızı çok sıkıyordu. Ancak yeni yeni bir hareketlenme olduğunu görmek çok keyifliydi. Test ekibim ve ben, daha piste adım atar atmaz özlemini çektiği oyuncağa kavuşan çocuklar gibi şendik. Neyse, bu haftaki test konuğumuz Suzuki’nin sessiz sakin piyasaya çıkardığı ama büyük potansiyele sahip modeli GSX650F oldu.

Neden tilki dediğime gelince; Bu motosiklet kuzu gibi değil. Ama çok akıllıca üretilmiş. Hem üreten hem kullanan için çok mantıklı bir seçim olmuş. Aslında altyapı olarak Suzuki’nin artık getirmediği Bandit 650’nin temellerine sahip bir motosiklet bu. Ancak GSX-R 1000 modelinin farlarına ve isim kardeşi olduğu diğer GSX serisine benzeyen çekici bir elbiseye sahip olması ilk anda insanı şaşırtıyor. Bandit’in kıyafetli olanı diye düşününce feci yanılıyor insan. Evet benzeyen özellikleri var. Ama asıl hedefi ülkemizde çok sevilen ancak artık üretimden kalkan Honda CBR 600 F modelinin tahtını elinden almak. Elinde bu tahtı almaya yetecek silahları mevcut.

Bir kere kıyafetleri çok güzel. Klasikleşmiş mavi beyaz GSX-R boyası ile göz alırken üzerindeki işçilik Suzuki’nin artık detaylara nihayet gerekli özeni göstermeye başladığını kanıtlayacak kadar iyiydi. Farları ve göstergelerine bakınca gerçekten öyleymiş gibi görünüyor. Ancak iki kişilik selesi, çıplak motosikletlerdeki gibi gidon demirinin olması, eski moda egzozu ile bu durumda bi acayiplik olduğunu anlamak mümkün. Ancak çok konforlu selesi, spor motosikletlere göre çok daha dik oturulan oturuş pozisyonu ve düşük yakıt tüketimi ile büyük avantajlara da sahip. Sıralı dört silindirli motoru sadece 85 bg üretiyor deyince pek çoğunuzun suratının asılacağını biliyorum. Bizim test pilotları da piste çıkmadan önce aynı durumdaydılar. Testin sonunda ise hepsinin söylediği şey aynıydı. Kullanılabilir güç fazlasıyla yeterli. Sportif biraderlerine göre düşük devirde fazlasıyla güç üretebilen motoru üst devirlerde elbette onlar gibi delirmiyor. Ancak bu durum sürücünün işini çok kolaylaştırıyor. Motorun nerede ne yapacağını kestirmek çok kolay. İnanılmaz eğlenceli bir motosiklet olduğu konusunda herkes hemfikirdi. Tüm kontroller olması gerektiği gibi temiz ve sorunsuzlar. Hiçbir zaman sürücüyü endişelendirecek sürprizler yaşatmıyor. Çok zorlamaya başlayınca erkenden olan biten hakkında sürücüye uyarılar geliyor. Süspansiyonu yumuşak olsa da pistte en hızlısı olmasa da pistte kullanan herkesin favorisi GSX650F oldu. En keyif veren motosikletin bu olması şaşırtıcıydı. Çünkü testte GSX-R 600 den Ducati Monster’e kadar pek çok motosiklet daha katıldı. ABS destekli frenleri İstanbul Park gibi fren katili bir pistte bile sorun çıkarmadı. Çünkü rakipleri olan pek çok orta sınıf motosiklet iki pistonlu frenler kullanırken Suzuki masraftan kaçmayıp dört piston kaliperli gayet kaliteli bir fren sistemini esirgememiş.

GSX650F bana göre çoktan yeni bir sınıfın öncüsü olabilecek bir model. Bir kere fiyatı 17 bin 490 YTL gibi neredeyse kelepir bir rakamda. Bu fiyata göre hem sportif görünen bir motosiklet sahibi olurken aslında çok kolay kullanılan, çok keyifli, çok amaçlı bir motosiklet sahibi oluyorsunuz. Şehir içinde kullanmaya çok uygun, uzun yolda tam kıyafeti ve torklu motoruyla avantajlı, bozuk yollarda böbrek taşlarını düşürmeyecek sertlikte süspansiyonlara sahip, sahibi bizim gibi delirip piste gitmek isterse hiç üzmeyecek, güvenlik hastaları için ABS frenlere sahip, arkadaki yolcuyu hayatından bezdirmeyecek başka motosiklet henüz piyasada yok. Yeni motosiklet alacak olanlar, hele ki spor motosikletlerin tipine hasta olup ta, belim bükülür, cüzdanım elden gider, yolcum beni komalık eder, uzun yola gidemem, bozuk yola giremem endişesi olanlar bu motosikleti mutlaka bir büyüteç altına almalı.

Ayşe Şule BİLGİÇ
ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr
Rüzgarın Kızı - Ayşe Şule Bilgiç'in Yazıları Her Çarşamba Hürriyet Gazetesi Otoyaşam Ekinde Yayınlanır.

Deryali
02 Nisan 2008, 12:25
Yazı için teşekkürler tercih belirlemede faydalı olacaktır. Yazıdan sonra motosikleti inceledim bir ikide fotoğraf ekleyelim.

<object width="425" height="355"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/PrZGLvqU9N0&hl=en"></param><param name="wmode" value="transparent"></param><embed src="http://www.youtube.com/v/PrZGLvqU9N0&hl=en" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="355"></embed></object>

http://z.about.com/d/motorcycles/1/7/A/3/-/-/GSX650F_2.jpg

http://www.smartcycleshopper.com/images/photogallery/Suzuki/2008/GSX650F/GSX650F_Black.jpg

http://www.motorcycle-usa.com/Photos/GSX650F_1.jpg

Prometheus
02 Nisan 2008, 12:29
216 KG ağırlığı varmış, inanılmaz ağır bence o sınıfta bi motor için.

http://www.suzuki.com.tr/motosiklet/index.asp?sayfa=altkategori&urungrup=2&ids=29#

Deryali
02 Nisan 2008, 12:36
Şahsen tercihim etmezdim. İkinci el yeni kasa bir Yamaha r6'yı her açıdan tercih ederim.

VaScO1925
02 Nisan 2008, 12:41
aradaki 10 milyar farkıda unutmuycaksın ama... hem kawasakinin ne kadar destekli dispritörü varki tr'de? bu test pek olmamış.. maddi durumu az olup SS makinaya hasta olanları doyuracak bi deneyim diye düşünüyorum.. paylaşım için tşkler skullhunter.

SilentScream
02 Nisan 2008, 12:56
bence çok hantal bi motor , fuarda incelemiştim ama pek hoşuma gitmemişti...

cbr125faik
02 Nisan 2008, 13:20
bencede hantal gıbı denıldıgı gıbıde cbr 600 f e rakıp olabılecek ne goruntusu nede gucu var...

gokhan_307
02 Nisan 2008, 20:30
Cbr600F'e değil de Er6F'ye göre iyi bi rakip.Üstelik 4 silindirli ve az yakıyor.Hayalimdeki motor olmaya çok yaklaştı:cherry:

mete_han
02 Nisan 2008, 20:36
http://www.motosiklet.net/images/ayse8tx.jpg
Geçtiğimiz ay bizim çocuklar ile İstanbul Park’taydık. Hem de yepyeni bir motosikletin testi için. İstanbul Park hakkında düşüncelerimi daha önce yazmıştım.

Ama o zamandan beridir bazı şeyler değişiyor gibi. Zaten orada mükemmel çalışan bir ekip olmasına rağmen pek çok insan için yasak şehir gibi atıl durması herkes gibi bizim de canımızı çok sıkıyordu. Ancak yeni yeni bir hareketlenme olduğunu görmek çok keyifliydi. Test ekibim ve ben, daha piste adım atar atmaz özlemini çektiği oyuncağa kavuşan çocuklar gibi şendik. Neyse, bu haftaki test konuğumuz Suzuki’nin sessiz sakin piyasaya çıkardığı ama büyük potansiyele sahip modeli GSX650F oldu.

Neden tilki dediğime gelince; Bu motosiklet kuzu gibi değil. Ama çok akıllıca üretilmiş. Hem üreten hem kullanan için çok mantıklı bir seçim olmuş. Aslında altyapı olarak Suzuki’nin artık getirmediği Bandit 650’nin temellerine sahip bir motosiklet bu. Ancak GSX-R 1000 modelinin farlarına ve isim kardeşi olduğu diğer GSX serisine benzeyen çekici bir elbiseye sahip olması ilk anda insanı şaşırtıyor. Bandit’in kıyafetli olanı diye düşününce feci yanılıyor insan. Evet benzeyen özellikleri var. Ama asıl hedefi ülkemizde çok sevilen ancak artık üretimden kalkan Honda CBR 600 F modelinin tahtını elinden almak. Elinde bu tahtı almaya yetecek silahları mevcut.

Bir kere kıyafetleri çok güzel. Klasikleşmiş mavi beyaz GSX-R boyası ile göz alırken üzerindeki işçilik Suzuki’nin artık detaylara nihayet gerekli özeni göstermeye başladığını kanıtlayacak kadar iyiydi. Farları ve göstergelerine bakınca gerçekten öyleymiş gibi görünüyor. Ancak iki kişilik selesi, çıplak motosikletlerdeki gibi gidon demirinin olması, eski moda egzozu ile bu durumda bi acayiplik olduğunu anlamak mümkün. Ancak çok konforlu selesi, spor motosikletlere göre çok daha dik oturulan oturuş pozisyonu ve düşük yakıt tüketimi ile büyük avantajlara da sahip. Sıralı dört silindirli motoru sadece 85 bg üretiyor deyince pek çoğunuzun suratının asılacağını biliyorum. Bizim test pilotları da piste çıkmadan önce aynı durumdaydılar. Testin sonunda ise hepsinin söylediği şey aynıydı. Kullanılabilir güç fazlasıyla yeterli. Sportif biraderlerine göre düşük devirde fazlasıyla güç üretebilen motoru üst devirlerde elbette onlar gibi delirmiyor. Ancak bu durum sürücünün işini çok kolaylaştırıyor. Motorun nerede ne yapacağını kestirmek çok kolay. İnanılmaz eğlenceli bir motosiklet olduğu konusunda herkes hemfikirdi. Tüm kontroller olması gerektiği gibi temiz ve sorunsuzlar. Hiçbir zaman sürücüyü endişelendirecek sürprizler yaşatmıyor. Çok zorlamaya başlayınca erkenden olan biten hakkında sürücüye uyarılar geliyor. Süspansiyonu yumuşak olsa da pistte en hızlısı olmasa da pistte kullanan herkesin favorisi GSX650F oldu. En keyif veren motosikletin bu olması şaşırtıcıydı. Çünkü testte GSX-R 600 den Ducati Monster’e kadar pek çok motosiklet daha katıldı. ABS destekli frenleri İstanbul Park gibi fren katili bir pistte bile sorun çıkarmadı. Çünkü rakipleri olan pek çok orta sınıf motosiklet iki pistonlu frenler kullanırken Suzuki masraftan kaçmayıp dört piston kaliperli gayet kaliteli bir fren sistemini esirgememiş.

GSX650F bana göre çoktan yeni bir sınıfın öncüsü olabilecek bir model. Bir kere fiyatı 17 bin 490 YTL gibi neredeyse kelepir bir rakamda. Bu fiyata göre hem sportif görünen bir motosiklet sahibi olurken aslında çok kolay kullanılan, çok keyifli, çok amaçlı bir motosiklet sahibi oluyorsunuz. Şehir içinde kullanmaya çok uygun, uzun yolda tam kıyafeti ve torklu motoruyla avantajlı, bozuk yollarda böbrek taşlarını düşürmeyecek sertlikte süspansiyonlara sahip, sahibi bizim gibi delirip piste gitmek isterse hiç üzmeyecek, güvenlik hastaları için ABS frenlere sahip, arkadaki yolcuyu hayatından bezdirmeyecek başka motosiklet henüz piyasada yok. Yeni motosiklet alacak olanlar, hele ki spor motosikletlerin tipine hasta olup ta, belim bükülür, cüzdanım elden gider, yolcum beni komalık eder, uzun yola gidemem, bozuk yola giremem endişesi olanlar bu motosikleti mutlaka bir büyüteç altına almalı.

Ayşe Şule BİLGİÇ
ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr
Rüzgarın Kızı - Ayşe Şule Bilgiç'in Yazıları Her Çarşamba Hürriyet Gazetesi Otoyaşam Ekinde Yayınlanır.


aha Ayşe Abla bu sefer Suzukıyi cilalıyor...Suzukı düdüğü çalmak sorun değil aslında...çünkü mal iyi...ürünün ihtiyacı yok pompalamaya...:P

yemin ediyorum bir IQ testi yaptırmalı Ayşe...ben daha akıllı çıkarsam bu kızdan köşesini alıp bana verirlermi acaba...inanılmaz bir düşünce yapısı kurgu yapısı işkembe yapısı var ...iyi sallıyor lafları...Lise 1 öğrencisi bile şu değerlendirmeleri yapabilir...e hani tecrübe hani bilen kişi...bilmek başka biliyormuş gibi yapmak başka...bir gsx-f serisi bu kadarmı kötü anlatılır...


antipatim yüzünden ne yazdığında değil nasıl yazdığına bakar oldum...

Rigel
02 Nisan 2008, 20:42
Üzerindeki ABS son teknoloji, diğerlerinden çok farklı. Sadece bu bile tercih sebebi olabilir. Sadece frenlerle uğraşarak bu motoru yatırmak imkansız..

Tequ
02 Nisan 2008, 20:43
güzel bir yazı.Alternatiflerim arasına ekledim.Teşekkürler

rock_cym
02 Nisan 2008, 21:18
görünüşe bakcak olursak hiç hoş değil ve cbr 600f le ise kıyaslanamaz bile cbr 600f e kurban olsun...

maverıck
02 Nisan 2008, 22:59
:farao::farao::farao::farao:

Hakki
03 Nisan 2008, 17:10
Bir kere fiyatı 17 bin 490 YTL gibi neredeyse kelepir bir rakamda.

bu motor için bu rakam hiç de kelepir değil. aldanmayın arkadaşlar.

Shrieker
03 Nisan 2008, 21:37
216 kilo kuru mu...Yuh artık.Onun üzerine bir de en az 15 kg benzin yağ vs. gelecek.Kamyon sanki:farao:



bu motor için bu rakam hiç de kelepir değil. aldanmayın arkadaşlar.

Katılmadan edemeyeceğim...Sıkı bir pazarlıkla o fiyat civarında (1000 ytl fazla veya eksik) çok daha iyi seçenekler mevcut.CBR 600 RR ve Honda Hornet aklıma ilk gelenler.

Bir de AŞB'ye bir gönderme yapmak lazım burada.İstanbul Park bütün motorcuları kapalı bir pist.Anlaşılan SİZİN ÇOCUKLAR girebiliyorlar.Biz, sıradan motorcular neden giremiyoruz peki ?

COQ
04 Nisan 2008, 03:19
Allah kimseyi sizin gözünüzden düşürmesin.:)

Nuh olsa peygamber demeyeceksiniz.

Yahu arkadaşlar bu motoru nasıl olupta CBR ya da muadili motorlarla kıyaslayabiliyorsunuz?

Farklı segmentte motorlar bunlar.
Karenajları var diye sport mu oldu şimdi?

Sapla samanı birbirine karıştırmayalım.
Bu motosiklet Routier dediğimiz sportif yol motorudur.
Yarış motoru değil.

GSXR 600 falan olsa anlayacağım.:silent:

Suzuki bu segmentte 5 ayrı motosiklet üretiyor.
Bunlar şunlar;(güzel oldu)

1. Yazıda sözü geçen GSX 650 F Fransa satış fiyatı 6499 euro
http://www.suzuki-moto.com/images/gamme/GSX650F-blanc-bleu.jpg
2. Bandit 650 S Fransa satış fiyatı 5749 euro
http://www.suzuki-moto.com/images/gamme/GSF650S-bleu.jpg
3. SV 650 S Fransa satış fiyatı 5749 euro
http://www.suzuki-moto.com/images/gamme/SV650S-bleu-fonce.jpg
4. Bandit 1250 S Fransa satış fiyatı 7999 euro
http://www.suzuki-moto.com/images/gamme/GSF1250S-noir-noir.jpg
5.Hayabusa Fransa satış fiyatı 13999 euro
http://www.suzuki-moto.com/images/gamme/Hayabusa-gris-blanc.jpg

Bu motosikletlerin diğer Japon üreticiler cephesindeki muadillerini merak eden olursa bir ara yazarım.

Kısacası yukarıda gördüğünüz motosikletlerin yapılış amacı yarışmak değildir.
Suzuki yarışmak için çok güzel motosikletler üretmektedir.
Ama onlar, yukarıda gördükleriniz değiller.

Bu yüzden aynı segmentle karşılaştırma yaparsanız biz de yeni ve güzel bilgiler öğrenmiş oluruz.

Shrieker
04 Nisan 2008, 04:59
İkisini kıyaslamam 600 RR'la da gayet güzel turlanabileceği yanılgısında olabileceğimden mi kaynaklanıyor acaba :P

COQ
04 Nisan 2008, 05:20
İkisini kıyaslamam 600 RR'la da gayet güzel turlanabileceği yanılgısında olabileceğimden mi kaynaklanıyor acaba :P

Olabilir.
Pistte turladık falan deyince insan ister istemez yönleniyor.:)

Ama yazım sana değildi.
Biraz
"kızım sana söylüyom. Gelinim sen anla"
muhabbeti.:)
Genelde bazı yanılgılar var.
Oraya vurgu yapmak istedim.
Örneğin herkes yukarıda veriğim segmentteki Hayabusa'yı yarış motosikleti zannediyor.
Pistler de 600 cc lerin makara yaptığı bir motor Hayabusa...
Ama herkes göstergeye baktığı için genel resmi göremiyor.

efendy_iso
04 Nisan 2008, 08:30
MAşallah mu kız artık motosiklet kültüründe nirvanaya ulaşmış ne kadar çok şey biliyo öyle engin ve derin bilgi denizinden bizi faydalandırdığı için teşekkür ediyoruz:pr:

ryangt
04 Nisan 2008, 17:45
yarım saat aşağıda motoru inceledim ABS'yi bulamadım ! :queen:
buyrun gelin sizde inceleyin belki bulursunuz :D

gokhan_307
04 Nisan 2008, 18:38
yarım saat aşağıda motoru inceledim ABS'yi bulamadım ! :queen:
buyrun gelin sizde inceleyin belki bulursunuz :D

Anlaşılan bu AŞB ablayı hiç kale almamak lazım.:farao::farao:

Şu sitede yerinde olsa çok daha iyi işler çıkarabilecek bir çok insan var:pale:

Bandit
04 Nisan 2008, 18:40
Banditin kuzeni bu efsane motor alinmaz mi. evladiyelik valla hey gidi eski gunler nasilda keyifle dolasiridik yollarda.ha bu arda bu motoru race motorlarla karistirmayin tabiki agit olacak o nedenle daha guvenli zaten. Bu motorun isi surat degil , gezmek

Hakki
05 Nisan 2008, 14:02
eray sen motordelisinde yazıyorsun diye böyle mesaj yazdım :cherry:
yoksa bana ne ayşe şule bilgiçten.

motorun fiyatı gayet makul arkadaşlar :)
ayrıca ilgilenenlere yeni hayabusayı da tavsiye ederim. gsx650f'te abs varsa yeni hayabusa'da kesinlikle turbo vardır :cherry:

asfalt meleği
06 Nisan 2008, 00:09
GSX650F bana göre çoktan yeni bir sınıfın öncüsü olabilecek bir model. Bir kere fiyatı 17 bin 490 YTL gibi neredeyse kelepir bir rakamda.

bu nasıl bir mantıktır? nasıl bir ülkesinden milletinden kopuk bir insandır yahu?
türk milletinden o kadar uzaklaşmış ki.. paranın nasıl zor kazanıldığını çoktan unutmuş..

rastladıkça okurdum. kendi adıma artık köşesini ve yazılarını okumaktan vazgeçiyorum..

srhtsglm
06 Nisan 2008, 12:51
http://www.motosiklet.net/images/ayse8tx.jpg
Geçtiğimiz ay bizim çocuklar ile İstanbul Park’taydık. Hem de yepyeni bir motosikletin testi için. İstanbul Park hakkında düşüncelerimi daha önce yazmıştım.

Ama o zamandan beridir bazı şeyler değişiyor gibi. Zaten orada mükemmel çalışan bir ekip olmasına rağmen pek çok insan için yasak şehir gibi atıl durması herkes gibi bizim de canımızı çok sıkıyordu. Ancak yeni yeni bir hareketlenme olduğunu görmek çok keyifliydi. Test ekibim ve ben, daha piste adım atar atmaz özlemini çektiği oyuncağa kavuşan çocuklar gibi şendik. Neyse, bu haftaki test konuğumuz Suzuki’nin sessiz sakin piyasaya çıkardığı ama büyük potansiyele sahip modeli GSX650F oldu.

Neden tilki dediğime gelince; Bu motosiklet kuzu gibi değil. Ama çok akıllıca üretilmiş. Hem üreten hem kullanan için çok mantıklı bir seçim olmuş. Aslında altyapı olarak Suzuki’nin artık getirmediği Bandit 650’nin temellerine sahip bir motosiklet bu. Ancak GSX-R 1000 modelinin farlarına ve isim kardeşi olduğu diğer GSX serisine benzeyen çekici bir elbiseye sahip olması ilk anda insanı şaşırtıyor. Bandit’in kıyafetli olanı diye düşününce feci yanılıyor insan. Evet benzeyen özellikleri var. Ama asıl hedefi ülkemizde çok sevilen ancak artık üretimden kalkan Honda CBR 600 F modelinin tahtını elinden almak. Elinde bu tahtı almaya yetecek silahları mevcut.

Bir kere kıyafetleri çok güzel. Klasikleşmiş mavi beyaz GSX-R boyası ile göz alırken üzerindeki işçilik Suzuki’nin artık detaylara nihayet gerekli özeni göstermeye başladığını kanıtlayacak kadar iyiydi. Farları ve göstergelerine bakınca gerçekten öyleymiş gibi görünüyor. Ancak iki kişilik selesi, çıplak motosikletlerdeki gibi gidon demirinin olması, eski moda egzozu ile bu durumda bi acayiplik olduğunu anlamak mümkün. Ancak çok konforlu selesi, spor motosikletlere göre çok daha dik oturulan oturuş pozisyonu ve düşük yakıt tüketimi ile büyük avantajlara da sahip. Sıralı dört silindirli motoru sadece 85 bg üretiyor deyince pek çoğunuzun suratının asılacağını biliyorum. Bizim test pilotları da piste çıkmadan önce aynı durumdaydılar. Testin sonunda ise hepsinin söylediği şey aynıydı. Kullanılabilir güç fazlasıyla yeterli. Sportif biraderlerine göre düşük devirde fazlasıyla güç üretebilen motoru üst devirlerde elbette onlar gibi delirmiyor. Ancak bu durum sürücünün işini çok kolaylaştırıyor. Motorun nerede ne yapacağını kestirmek çok kolay. İnanılmaz eğlenceli bir motosiklet olduğu konusunda herkes hemfikirdi. Tüm kontroller olması gerektiği gibi temiz ve sorunsuzlar. Hiçbir zaman sürücüyü endişelendirecek sürprizler yaşatmıyor. Çok zorlamaya başlayınca erkenden olan biten hakkında sürücüye uyarılar geliyor. Süspansiyonu yumuşak olsa da pistte en hızlısı olmasa da pistte kullanan herkesin favorisi GSX650F oldu. En keyif veren motosikletin bu olması şaşırtıcıydı. Çünkü testte GSX-R 600 den Ducati Monster’e kadar pek çok motosiklet daha katıldı. ABS destekli frenleri İstanbul Park gibi fren katili bir pistte bile sorun çıkarmadı. Çünkü rakipleri olan pek çok orta sınıf motosiklet iki pistonlu frenler kullanırken Suzuki masraftan kaçmayıp dört piston kaliperli gayet kaliteli bir fren sistemini esirgememiş.

GSX650F bana göre çoktan yeni bir sınıfın öncüsü olabilecek bir model. Bir kere fiyatı 17 bin 490 YTL gibi neredeyse kelepir bir rakamda. Bu fiyata göre hem sportif görünen bir motosiklet sahibi olurken aslında çok kolay kullanılan, çok keyifli, çok amaçlı bir motosiklet sahibi oluyorsunuz. Şehir içinde kullanmaya çok uygun, uzun yolda tam kıyafeti ve torklu motoruyla avantajlı, bozuk yollarda böbrek taşlarını düşürmeyecek sertlikte süspansiyonlara sahip, sahibi bizim gibi delirip piste gitmek isterse hiç üzmeyecek, güvenlik hastaları için ABS frenlere sahip, arkadaki yolcuyu hayatından bezdirmeyecek başka motosiklet henüz piyasada yok. Yeni motosiklet alacak olanlar, hele ki spor motosikletlerin tipine hasta olup ta, belim bükülür, cüzdanım elden gider, yolcum beni komalık eder, uzun yola gidemem, bozuk yola giremem endişesi olanlar bu motosikleti mutlaka bir büyüteç altına almalı.

Ayşe Şule BİLGİÇ
ruzgarinkizi@hurriyet.com.tr
Rüzgarın Kızı - Ayşe Şule Bilgiç'in Yazıları Her Çarşamba Hürriyet Gazetesi Otoyaşam Ekinde Yayınlanır.

:)
nasıl bir yorum yapmalıyım bilemiyorum.yani bu yazıyı yazanmı yoksa yazıya onay veren editördenmi başlasam bilemiyorum.ayrıca çok tuhaf çünkü en köklü gazetelerden birinin her çrş verdiği otoyaşam ekinde son sayfada yeri her zaman garanti olan bir ablamız.hatta tek!ne başka bir ek nede başka bir yorumcu var yurdum gazetelerinde.varsada ben bilmiyorum.şimdi olay bu ablamızın kimlere hitap ettiği asıl.malum kaymak tabaka,elit kesim.kendi ile aynı sosyal statüde olan,sevgilisi rock çı,kendisi gibi çeşitli dizilerde roller alan,büyük gazetenin birinde her çrş böyle uyduruk yazılarla güzel maaşı olan insanlar.suzukininde fahri elçisi ayrıca hadi ordan bir sempatim var kendisine o da marka nın yüzü hürmetine:)
ama ey ayşe şule artık biraz aş kendini yorumlarına biraz ruh kat daha samimi
ve bilgilendirici ol.burada o kadar insan bi sana kıl be ablacım neden acaba diye bir sor kendine:P

asfalt meleği
06 Nisan 2008, 20:37
çünki giderek yazıları birbirinin kopyası olan basit reklam cümlererine dönüşüyor..

çünki giderek yazılarında motosikletçi ruhu silikleşiyor..

çünki türk evlatları ile değil beyaz türkler ile vakit geçiriyor..

çünki ülkesinden ve ülke gündeminden uzak yaşıyor..

tabi bunların hepsi benim düşüncem..

Carl Gustav
09 Nisan 2008, 22:20
GSX650F bana göre çoktan yeni bir sınıfın öncüsü olabilecek bir model. Bir kere fiyatı 17 bin 490 YTL gibi neredeyse kelepir bir rakamda. bu nasıl bir mantıktır?...


Hımm uzun zamandır sessiz sedasız izliyordum burada yazılanları ancak benim yaptığım test için artık klavye başına geçme zamanı geldi.

Bu testi ben yaptım. Bu motor için 17.490YTL'yi BEN kelepir buluyorum.

Bu fikre sahip olmak için Suzuk.i'den para almam gerekmiyor.

Suzuki'nin GSX650F modelinin 17.490 YTL'lik fiyatı kelepirdir.

Evet evet kelepir. Neden mi?

Çünkü bu fiyata satın alınan motor çok fazla.

Hah vatandaşın maddi durumu buna izin vermez söyleyecek söz yok.

Ancak bu motorun bu piyasada (ülkemiz şartlarında) fiyatının uygun olduğu gerçeğini değiştirmez.

Hah "Oho 2. el R6 alırım" diyen arkadaşlara da "selametle"den başka söyleyecek söz yok çünkü sınıflar farklı.

hah o zaman niye piste çıkardık?

ETabii ki "vatandaş bu cihazı alırsa, spor mootsikletli arkadaşlarıyla aşık atabilir mi?" Sorusuna cevap bulmak için.

Elbet cevaplar aşağıda fotolarda mevcut.

Diğer yandan bu "ben o fiyata şu zozikten alırım" diyen arkadaşlar için bizim bakkal da "oho o fiyata araba alırım" diyecektir.

Bu işin sonu gelmez.

Bu 2Teker dergisinin fikridir.

Aynı şekilde AŞB'nin fikridir.

Herkes aynı fikirde olacak diye bir şart yoktur.

Benim de inanamadığım, bir motoru kullanmadan, bu kadar çok fikir sahibi nasıl olunduğudur? (Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma durumu)

Ben nasıl fikir sahibi oldum? Buyrun İstanbul Park'a:

http://i2.photobucket.com/albums/y30/carlgustav/web2TK_0747.jpg

http://i2.photobucket.com/albums/y30/carlgustav/web2TK_0855.jpg

http://i2.photobucket.com/albums/y30/carlgustav/web2TK_1141.jpg

http://i2.photobucket.com/albums/y30/carlgustav/webDSC_1375.jpg

http://i2.photobucket.com/albums/y30/carlgustav/bDSC_1390b.jpg

http://i2.photobucket.com/albums/y30/carlgustav/webDSC_1445.jpg

Ayrıca ilgilenenler için bu ayki 2Teker dergisinde tafsiratlı açıklamam mevcuttur.

Barkın.

ALİ DEMİR
09 Nisan 2008, 22:22
216 KG ağırlığı varmış, inanılmaz ağır bence o sınıfta bi motor için.

http://www.suzuki.com.tr/motosiklet/index.asp?sayfa=altkategori&urungrup=2&ids=29#

gercek tende cook agırmıs yaa:cyclopsan

asfalt meleği
09 Nisan 2008, 22:45
Sayın Barkın,

Ben ikiteker dergisini okumayı beyaz türklere bırakıyorum. Artık onlara yazarsınız. Umarım bundan sonra arkadaşlarım da benim gibi düşünür.

Sevgiler ve saygılar;

Gencay

Unutmadan; kimse (sizin kendi adınıza düşünüp yazdığınız gibi bende kendi adıma yazıyorum) sizi bu testi yapmak yada suzukiyi övmek için para almak ile suçlamıyor. Test için para alabilirsiniz sonuçta emek veriyorsunuz, reklam için para alabilirsiniz yada almazsınız bu da beni ilgilendirmiyor..

Şimdi söz konusu yazı size mi ait yoksa aşb ye mi? lütfen bunu teyit edermisiniz? eğer yazı aşb ye aitse neden siz savunma gereği görüyorsunuz? gerçi kendisi tenezzül edip cevap vermeyecektir büyük ihtimalle.. eğer yazı size aitse (ki siz kendi fikriniz olarak belirtmişsiniz ve kullanılan cümle tamamen aynı, yazar ise kendi cümlesi olarak göstermiş..) sayın aşb başkasının yazısı altına nasıl imza atabiliyor?

Neyse, uzatmaya gerek görmüyorum. Çünki siz benim hiç bin-e-mediğim bi motosikletten bahsedip o cepheden bahsediyor ve savunuyorsunuz, ben kendi cephemden bakıp çok farklı şeylerden bahsediyorum.

Birimiz santraç taşları ile gelmiş birimiz dama taşları ile.. Ancak niyeyse aynı tahta üzerinde geziniyoruz. .

Bu konuşma/fikir belirtme mesajınızın benimle olan kısmını ve size cevap vermeyi aslında saçmalık olarak görsemde; cevap vermemeyi (size ve forumu takip eden arkadaşlarıma karşı) daha kaba bir davranış olarak değerlendirdiğim için size bu cevabı yazmak zorunda hissediyorum..

Tekrar sevgiler, saygılar;

Gencay

Carl Gustav
09 Nisan 2008, 23:34
Sayın Barkın,
Ben ikiteker dergisini okumayı beyaz türklere bırakıyorum. Artık onlara yazarsınız. Umarım bundan sonra arkadaşlarım da benim gibi düşünür.


Ülkemizdeki tek %100 Türk içerikli motosiklet dergisini okumamayı tercih edebilirsiniz. Kimse size karışamaz.

Burada anlayamadığım "Beyaz Türk" ne?

Zengin mi? Okumuş mu? Ne?

Kanımca toplumumuzu bölme çabasının yeni bir ürünü.



Şimdi söz konusu yazı size mi ait yoksa aşb ye mi? lütfen bunu teyit edermisiniz?

Tabii teyit ederim.

O yazı AŞB'nin. Dergideki benim yazım. Okursanız daha net olur.

Ben, Musti, AŞB pek nadir de olsa aynı fikirde oluruz.

İşte o nadir anlardan biri bu Suzuki GSX650F'le tanıştıktan sonra gerçekleşti.

Yoksa AŞB başkasının yazısına imza koyar mı? Böyle saçma şey olur mu?


eğer yazı aşb ye aitse neden siz savunma gereği görüyorsunuz?

Çünkü 40 yılın başı bir motor konusunda AŞB'yle aynı fikirdeyim.

Fakat görüyorum ki bazı arkadaşlar daha malı görmeden binmeden fikir sahibi olmuşlar bile.

Kimisi bütçesi el vermediği için saldırmış kimisi tarzını beğenmemiş.

Garip olan şudur: Ferrari var 450.000 €. İndirim yapmış 250.000 €'ya veriyor.

Ben de ne 250.000, ne de 450.000 € var.

Mümtaz Oto basını da demiş ki Ferrari bu fiyata kelepir.

Şimdi bende bu paranın olmaması, bu otonun o fiyata kelepir olması gerçeğini değiştiriyor mu?

Hayır.

Ben her ikisini de alamayacağım.

Ancak benim durumumdan bağımsız olarak o otomobil o fiyata kelepir olduğu gerçeği değişmez.

Umarım bu örnekle de bu işin Beyazlık-Siyahlık meselesi olmadığı anlaşılır.


gerçi kendisi tenezzül edip cevap vermeyecektir büyük ihtimalle..

Tenezzül etmek ne demek? Ancak tahmin edersiniz ki basın mensupları her lafa, her söze her yazılana cevap vermeye kalkarsa iş yapmaya zamanı kalmaz (hele ki internetteki kimi klavyeşörlerin mesajlarına ve ağız dalaşına girmeye kimsenin ömrü yetmez adam işsiz bütün gün ona saldır bunu ısır takılıyor kulak deliğiyle başka deliğini ayırt etmekten aciz, insanlarla ilişkileri de zayıf, ya da belki de çok munis bir insan hayatta ancak klavye başına geçince canavar oluyor).


Neyse, uzatmaya gerek görmüyorum. Çünki siz benim hiç bin-e-mediğim bi motosikletten bahsedip o cepheden bahsediyor ve savunuyorsunuz, ben kendi cephemden bakıp çok farklı şeylerden bahsediyorum.

Motosiklet basını da bunun için var: sizin binemeyeceğiniz motosikletler hakkında size fikir vermek için.

Ah pardon siz nasıl olsa bizim dergiyi almamaya kararlısınız (Beyaz Türk dergisiydi değil mi?)


Birimiz santraç taşları ile gelmiş birimiz dama taşları ile.. Ancak niyeyse aynı tahta üzerinde geziniyoruz. .

Niyet önemlidir. Sizin ne niyetle bu yazıyı yazdığınız.

GERÇEKTEN ama gerçekten ne niyetle bu yazıyı yazdığınız.

Bu sebeple benim hiçbir şey yazmama gerek yok.

Kalbinize dönüp baktığınızda bunun cevabını görürsünüz.


Bu konuşma/fikir belirtme mesajınızın benimle olan kısmını ve size cevap vermeyi aslında saçmalık olarak görsemde; cevap vermemeyi (size ve forumu takip eden arkadaşlarıma karşı) daha kaba bir davranış olarak değerlendirdiğim için size bu cevabı yazmak zorunda hissediyorum..

Tekrar sevgiler, saygılar

Nezaketiniz için teşekkürler Gencay bey.

Barkın

asfalt meleği
09 Nisan 2008, 23:49
Sayın Barkın Bey;

Ben buraya tartışmak için gelmiyorum. Sizin kişiliğinize karşı hiç ağzımı açmadım açmam da. Ama siz aynı saygıyı göstermek konusunda ne yazık ki özensiz davranıp niyetimi sorgulamaya kalkmışsınız. Bir daha kişiliğime saldırırsanız aynı terbiyeyi göstermeyeceğimden emin olabilirsiniz. Bu noktadan sonra sizinle konuşmaya gerek görmüyorum.

Gazınızı site dışında çıkarmanızı öneririm. Eğer illa site içinde çıkarmaya çalışacaksanız lütfen forumlarda tartışma çıkarmayın, yok yine bu söylediğimi de umursamayacaksanız lütfen benimle tartışmaya kalkmayın, başka biri ile tartışmayı deneyin.

Benim için bu site sadece, benimle aynı hobiyi paylaşan insanlarla konuşabileceğim, birşeyler paylaşabileceğim bir yer. Tartışmak için buraya gelmiyorum.

Tüm iyi niyetimle tekrar sevgiler, saygılar diliyorum.

Gencay

Carl Gustav
10 Nisan 2008, 00:34
Sayın Barkın Bey;

Ben buraya tartışmak için gelmiyorum. Sizin kişiliğinize karşı hiç ağzımı açmadım açmam da. Ama siz aynı saygıyı göstermek konusunda ne yazık ki özensiz davranıp niyetimi sorgulamaya kalkmışsınız.

Sorgulamak?

Sanırım buradan sonra yazdıklarınızla niyetiniz çıktı ortaya (Kabak gibi, ay gibi parladı da denebilir).


Bir daha kişiliğime saldırırsanız aynı terbiyeyi göstermeyeceğimden emin olabilirsiniz. Bu noktadan sonra sizinle konuşmaya gerek görmüyorum.

Mesajlaşmaya son verme girişimi?

Son sözü söyleme arzusu?


Gazınızı site dışında çıkarmanızı öneririm.

Ben gazımı tuvaletlerde çıkarıyorum teşekkürler.

Ancak son mesajınızın tonundan sizin aynı şekilde yaklaşmadığınız görülüyor.

Bu arada, nezaket konusunda benim pek hatam olduğunu sanmıyorum ancak sizin mesajlara bakınca...

Misal : 19 Mart 2008


lem bunlar hakkaten akılsız çıktı :/
yuh devenin nalı.. hakkaten yuh diyorum başka bişi diyemiyorum.

kesmezse devamı şöyle:


sanırsam getirdikleri ürünlerin bi taraflarında patlaması çok hoşlarına gitti.. alışkanlık yaptı vesselam..

Kişiliğe saldırım yok. Olamaz da, haddime değil.

Fakat terbiye...


Eğer illa site içinde çıkarmaya çalışacaksanız lütfen forumlarda tartışma çıkarmayın,

Suçlamalar.


yok yine bu söylediğimi de umursamayacaksanız lütfen benimle tartışmaya kalkmayın, başka biri ile tartışmayı deneyin.

Olur.


Benim için bu site sadece, benimle aynı hobiyi paylaşan insanlarla konuşabileceğim, birşeyler paylaşabileceğim bir yer. Tartışmak için buraya gelmiyorum.

Tabii. Aynı 29 Mart'ta ki mesajınız gibi:


ya arkadaşım hepsi 125 lik hepsi aynı kefeye koyuluyor diyorsun da..
ne yapılsın yani? commuter sınıfı a lire vergi versin de, race tarzına binen 2x vergi mi versin? bu mudur istediğin?

Tartışmak için gelmeyen bir tarz. Pekiyi.


Tüm iyi niyetimle tekrar sevgiler, saygılar diliyorum.

Gencay

Aşırı alınganlık, farklı fikirlere kapalılık, ya da sadece tepki bizleri bu noktaya getiriyor.

Müsterih olunuz. Niyetten kimse şüphe etmiyor artık.

Barkın

Hakki
10 Nisan 2008, 01:07
tam kadınlar hamamına dönmüş burası :mrgreen:
ikinizin de canı tartışmak istemiş. başka bir mevzu yok. birbirimizi kırmayalım.

asfalt meleği
10 Nisan 2008, 01:23
Çok tırmalamışsınız belli.. Ben insan bir hata yapacaksa onu bari doğru yapmasını dileyenlerdenim. Tüm mesajlarımı yazdıklarımı okusaydınız ve burada sunsaydınız keşke.. Beni daha iyi değerlendirirdiniz.

İşin doğrusu ben de merak ettim sizi, keşke yazdıklarınızı okuyabilseydim ne yazık ki yoktu. Sırf bunun için gelmişsiniz siteye de yazık ki. Bu zaten kimin ne niyette olduğunu göstermeye yeterli.

Sizi tanımak için yazılarınızı okumak istedim ama bu şekilde çocuk gibi mesajlarınızı deşmek için değil. Sizin düşünce şeklinizi görmek için. Belki incittim mi karşımdaki insanı diye.

Kendi adıma sizinle kaybettiğim vakte üzülüyorum. Sizin adınıza harcadığınız vakite üzülüyorum. Derginiz adına üzülüyorum çünki, sizin gibi kalemi ile para kazanan birinden daha keskin daha nazik daha olgun bir davranış şekli beklerdim. Tabi dergide de para karşılığı yazmıyor olabilirsiniz. Veya bir sefere mahsus yazı yazmış da olabilirsiniz. Üstte belirttiğim gibi bu da beni ilgilendirmez..

Ama bu tartışma burada bitsin :)
Cidden halimize gülmeye başladım. Biraz daha iddialaşırsak ya birbirimize uyup çocuklaşacağız, ki sonunda büyük ihtimalle forumdan uzaklaştırılacağız.. yada durduk yere birbirimizi tanımadan nefret eder hale geleceğiz.

Beni yazdıklarımla eleştirmeye kalkmışsınız, ama hiçbiri sizinle yada şuradaki konuşmalarımızla, yada buradaki konuşma uslubumuzla alakalı olmayan şeyler.. laf yerinde güzeldir. bir paragrafın içinden bir cümleyi alıp tek başına baktığınızda nasıl anlam kayması yaşanıyorsa; diğer forumlardaki yazılarımı da form içinden çıkarıp tek başına incelemeye kalktığınızda aynı anlam kayması yaşanacaktır, dolayısıyla yazdıklarım sırıtacaktır.

Aşırı alınganlık, farklı fikirlere kapalılık, ya da sadece tepki bizleri bu noktaya getiriyor.

demişsiniz. Sanırım bu tutumu sergilemenizin nedenini açıklamışsınız.

Bu mesajı yazdıktan sonra, yazdıklarımızı tekrar okuyacağım. Anlatma ve anlama problemlerimiz olduğu çok açık. Ben en başından beri sizi eleştirmiyor, konuşmaya çalışıyorum. Sizse bira daha zorlasam, kimbilir ne davranışlar içine gireceksiniz..

Şimdi izninizle, ben yatmalıyım. Siz yok burada bitmesin, devam edelim diyorsanız konuşmaya (yada sizin pencerenizden gördüğünüz şekliyle, tartışma diyelim).. Siz yazın, ben yarın akşam eve geldiğimde size cevap veririm.

COQ
10 Nisan 2008, 16:53
Medya -Vatandaş kucaklaşması sarsıcı olmuş.
Karışmış burası..:silent:
Kaldı ki karışması da normal...

Barkın, hoşgeldin.
Uzun zaman oldu görüşmeyeli.:wiinkk:
Gerçi sanki kavga çıkartmaya gelmişsin gibi bir hava oluşmuş ama olsun.
Pek haksız değilsin.

Yeni Cıbır'ın hayırlı olsun bu arada. Haberini aldım.
Güle güle bin.

Asfalt Meleği...
Beyaz Türkler diye nitelendirdiğin kavramı açıklamanı rica ediyorum.
Beyaz Türkler ne???
İ..ne gibi Pu...şt gibi bir şey mi?

Severek ve takdirle okuduğumuz ve bundan sonra da okumaya devam edeceğimiz bir dergiyi satın aldığımız için bizlere Beyaz Türkler demişsin...
Bu iyi bişey mi?
Yoksa hakaret mi ediyorsun?

Bu dergiyi okumayanlar ne renk?

Bir an önce açıklamanı rica ediyorum.

Bu konunun beni ilgilendiren kısmı bu kadar.
Diğer mevzular Barkın'la ikinizin arasında...

Gökhan
10 Nisan 2008, 17:46
Medya -Vatandaş kucaklaşması sarsıcı olmuş.
Karışmış burası..:silent:
Kaldı ki karışması da normal...

Barkın, hoşgeldin.
Uzun zaman oldu görüşmeyeli.:wiinkk:
Gerçi sanki kavga çıkartmaya gelmişsin gibi bir hava oluşmuş ama olsun.
Pek haksız değilsin.

Yeni Cıbır'ın hayırlı olsun bu arada. Haberini aldım.
Güle güle bin.

Asfalt Meleği...
Beyaz Türkler diye nitelendirdiğin kavramı açıklamanı rica ediyorum.
Beyaz Türkler ne???
İ..ne gibi Pu...şt gibi bir şey mi?

Severek ve takdirle okuduğumuz ve bundan sonra da okumaya devam edeceğimiz bir dergiyi satın aldığımız için bizlere Beyaz Türkler demişsin...
Bu iyi bişey mi?
Yoksa hakaret mi ediyorsun?

Bu dergiyi okumayanlar ne renk?

Bir an önce açıklamanı rica ediyorum.

Bu konunun beni ilgilendiren kısmı bu kadar.
Diğer mevzular Barkın'la ikinizin arasında...

coq sanırım beyaz türkler tabirini açıklamış.


.şimdi olay bu ablamızın kimlere hitap ettiği asıl.malum kaymak tabaka,elit kesim.kendi ile aynı sosyal statüde olan,sevgilisi rock çı,kendisi gibi çeşitli dizilerde roller alan,büyük gazetenin birinde her çrş böyle uyduruk yazılarla güzel maaşı olan insanlar.suzukininde fahri elçisi ayrıca hadi ordan bir sempatim var kendisine o da marka nın yüzü hürmetine

Shrieker
10 Nisan 2008, 18:53
Ben nasıl fikir sahibi oldum? Buyrun İstanbul Park'a:



Buyuralım İstanbul Park'a.Şu günlük kirası 75.000 Euro olan, ama 4'er günlük motoGP için 1 milyon Euro, World Superbike için 5 milyon Euro talep edilen; kısacası motorculara tamamen kapalı olan İstanbul Park mı??? Aynı yerden bahsediyoruz değil mi?

Ama bu ülkede işler böyle yürür.Lamborghini'si Ferrari'si olan BEYAZ TÜRK'LERE pist açıktır, cayır cayır gazlarlar biz gariban motorcular yandaki otoparkta turlarken(Gerçek olaydır).Yine biz gariban motorcular pist günü yapmak istersek yine günlük kirası 75.000 Euro'dur.Suzuki Test için bu meblağı ödedi mi çok merak ediyorum(kişisel fikrim ödemedi).

Tamamen Türk sermayesiyle, Türk işçisinin emeğiyle yapılan pist 20 yıllığına (tahminen pistin ömrünün en az 2/3'ü) -ülkenin herşeyinde olduğu gibi- bir yabancıya peşkeş çekildi.Ve biz bu adamın keyfini bekliyoruz İstanbul Park'a girebilmek için.Sahi siz nasıl girdiniz ? Çok şaşırdım gerçekten.Eğer "Biz gazeteciyiz ayrıcalığımız var girdik, sanane kardeşim" demiyorsanız biz sıradan motorcuların da oraya girebilmesi için birşeyler yapmaya ne dersiniz?(Tulumum kaskım eldivenlerim botum hazır, gelişmeleri merakla bekliyorum)

Gelelim GSX650F'e.Fiyatının kelepir olduğu iddiasına %100 katılıyorum.BEYAZ TÜRK'LER için.Benim İstanbul Park'a girip test etme(!) fırsatım olmadığı için teknik verilerine bakacağım motorun.Daha önce de yazdım 216 kg kuru ağırlık-ki sıvılarla vs. bu sayı 230'u geçecek- kendi sınıfı için bile çok fazla.1300 cc'lik Hayabusa'nın 220 kg, Bandit'in 215kg ve yine aynı sınıfta olan SV 650S'in 172kg olan kuru ağırlıklarını hatırlatmak isterim.Kaldı ki benim için bunların hiç biri kıyas değil."Motosiklet", "spor" ve "ağırlık" kelimeleri aynı cümlede geçiyor ise kıyas Honda CBR 600 RR'dır (Sıvılar dahil 184 kg).Aralarında biraz fark olsa da fiyat olarak aynı aralıkta oldukları söylenebilir.Bu durumda en basitinden ağırlık dezavantajını neyle kapatıyor GSX650F ? Düz çizgide stabilitesi, akselerasyonu, frenajı daha mı iyi 600RR'dan ? Bana traction control veya ABS mi sunuyor? Yakıt tüketimi kayda değer ölçüde daha mı düşük?Bence hiçbiri.Olsa olsa orta-uzun mesafelerde daha rahat bir sürüş sunabilir ama yine 600RR'a kıyasla kayda değer bir fark yaratacağını düşünmüyorum.Ayrıca bu motorun 600 RR'dan tamamen ayrı bir sınıfta olduğu yorumuna da katılmıyorum.Gidonun biraz daha yukarda olması, sürücü ve artçı için biraz daha konforlu olması gibi küçük farklar o motoru ayrı bir sınıfa sokmaz.

Bu arada; bir tanışma başlığı açıp kendinizi tanıtırsanız seviniriz.

Saygılar

efendy_iso
10 Nisan 2008, 18:58
Abi bu beyaz türkler ne demek ,yeni bi kavramsa ve yeni yaygınlaşmaya başlıyosa,hiç hoş bi söz değil,bilgili bi arkadaş anlatabilirmii:silent:

COQ
10 Nisan 2008, 19:12
Abi bu beyaz türkler ne demek ,yeni bi kavramsa ve yeni yaygınlaşmaya başlıyosa,hiç hoş bi söz değil,bilgili bi arkadaş anlatabilirmii:silent:

İki kat üstte ben sordum.:)

Merakla bekliyorum.

Shrieker;
Bana biraz elinin ayarı kaçmış gibi geldi.:wiinkk:

Şu Beyaz Türk tabirinin anlamını açıklayacak arkadaşları merakla beklemekteyim.

Çünkü tarife uyuyorum.:)
Bir an önce açıklayında öğreneyim bakayım.
İ..ne miyim, p...şt muyum?:silent:

Ona göre doktordan randevu alacağım...

Sebastiyan...
Ferrarimi hazırla oğlum.
Doktora gidiyoruz...

asfalt meleği
10 Nisan 2008, 21:47
sayın cog..

size hakaret eden yok. konu öyle gelişti.

bilmiyorum ülke gündemini takip ediyormusunuz ama beyaz türkler tabiri yaklaşık iki yıl önce ortaya atıldı.

eskiden orta direk ve alt gelir mensubu kişiler dediğimiz kitle, artık ülkemizde sadece alt gelir grubu olarak adlandırılıyor (bunu bankalarda çalışan arkadaşlarınız varsa teyit ettirebilirsiniz yani ben bi tarafımdan uydurmuyorum)

Birde ülkemizde hali vakti yerinde olan, yada diğerlerinin fakirleşmesi ile günden güne zenginleşen bir üst gelir grubu var.

Bu üst gelir grubunun, kolay yoldan para kazananları ve (medyanın isimlendirmesi ile televole grubu diyebiliriz) ve ülkenin içinde yaşadığı sıkıntıdan asla etkilenmeyen umarsız grubuna beyaz türkler deniyor iki yıldır..

Size beyaz türk diyen olmadı diye düşünüyorum. Ki kaldıki biraz daha dikkat etseniz para kazanan yada çok para kazanabilen insanlara beyaz türk denilmiyor. Ülke sıkıntılarını görmezden gelen, dünya bilgisi, ülke sevgisi olmayan bu gruba beyaz türkler deniliyor diye tekrar edeyim.

Sizin yazılarınızı okudum bir kaç kez, her seferinde çevresindeki insanlara yardımcı olan yada bilgi aktaran şeylerdi. doğru gelir gelmez, her fikrinize katılırım yada katılamam, ama bilgiyi her seferinde alabildiğim kadar almaya çalıştım. Şimdi bana ısrarla ben .... miyim ... muyum diyorsunuz.

Birisi bana yada sevdiğim değer verdiğim şeylere hakaret etmedikçe, hakkımı gasp etmeye yada zarar vermeye kalkmadıkça, hakaret edemem ben. İnsan evladı olana yakıştıramam herşeyden önce.

Ben buraya bu kadarlık (ortalama gelir düzeyindeki bir insanın -ki ülkemizin %90 ından fazlası bu gruba giriyor- 6-7 yılda alabileceği bir motosiklete kelepir denmesine alındım ve ilk yazımın konusu da bu. Ülke gerçekleri bu kadar kolay gözardı edilmemeliydi. Hele bu kadar ünlü bir gazeteci tarafından..

Ama testi yapan arkadaşımız, gelmiş (ve ne yazık ki sadece tartışma çıkarmak için gelmiş) ve açmış ağzını yummuş gözünü.. :)

Olay artık yavaş yavaş kişiliğe saldırı boyutuna dönüşüyor. Bakalım nereye varacak. Ben de buradayım, barkın da. hatta şu an ikimiz de formu okuyoruz.

Carl Gustav
11 Nisan 2008, 00:15
Coq hocam hoşbulduk. Fakat burada siyah-beyaz kavga var.


Buyuralım İstanbul Park'a.Şu günlük kirası 75.000 Euro olan, ama 4'er günlük motoGP için 1 milyon Euro, World Superbike için 5 milyon Euro talep edilen; kısacası motorculara tamamen kapalı olan İstanbul Park mı??? Aynı yerden bahsediyoruz değil mi?

Evet?


Ama bu ülkede işler böyle yürür.Lamborghini'si Ferrari'si olan BEYAZ TÜRK'LERE pist açıktır, cayır cayır gazlarlar biz gariban motorcular yandaki otoparkta turlarken(Gerçek olaydır).Yine biz gariban motorcular pist günü yapmak istersek yine günlük kirası 75.000 Euro'dur.Suzuki Test için bu meblağı ödedi mi çok merak ediyorum(kişisel fikrim ödemedi).

Bundan çok güzel başlık çıkar "BEYAZ TÜRKLER PİSTLERDE".:mrgreen:

Ben dergide sordum 75.000 Avro mu verdik piste ? diye. :cyclopsan

Bana aval aval baktılar.

Basın için bir kerelik özel anlaşmayla girilmiş pistte yapılan test.

İstanbul Parkı ben mi sattım, ben mi işletiyorum arkadaşım ne bu hiddet?

Köprü trafiğinde sıkışmış ticari araç sürücüsü gibi bir asabiye?


Gelelim GSX650F'e.Fiyatının kelepir olduğu iddiasına %100 katılıyorum.BEYAZ TÜRK'LER için.Benim İstanbul Park'a girip test etme(!) fırsatım olmadığı için teknik verilerine bakacağım motorun.Daha önce de yazdım 216 kg kuru ağırlık-ki sıvılarla vs. bu sayı 230'u geçecek- kendi sınıfı için bile çok fazla.1300 cc'lik Hayabusa'nın 220 kg, Bandit'in 215kg ve yine aynı sınıfta olan SV 650S'in 172kg olan kuru ağırlıklarını hatırlatmak isterim.Kaldı ki benim için bunların hiç biri kıyas değil."Motosiklet", "spor" ve "ağırlık" kelimeleri aynı cümlede geçiyor ise kıyas Honda CBR 600 RR'dır (Sıvılar dahil 184 kg).Aralarında biraz fark olsa da fiyat olarak aynı aralıkta oldukları söylenebilir.Bu durumda en basitinden ağırlık dezavantajını neyle kapatıyor GSX650F ? Düz çizgide stabilitesi, akselerasyonu, frenajı daha mı iyi 600RR'dan ? Bana traction control veya ABS mi sunuyor? Yakıt tüketimi kayda değer ölçüde daha mı düşük?Bence hiçbiri.Olsa olsa orta-uzun mesafelerde daha rahat bir sürüş sunabilir ama yine 600RR'a kıyasla kayda değer bir fark yaratacağını düşünmüyorum.Ayrıca bu motorun 600 RR'dan tamamen ayrı bir sınıfta olduğu yorumuna da katılmıyorum.Gidonun biraz daha yukarda olması, sürücü ve artçı için biraz daha konforlu olması gibi küçük farklar o motoru ayrı bir sınıfa sokmaz.

Yanlış. Küllüm yanlış.

GSX650F'i, CBR600RR'la karşılaştırmak, Ferrari'yle, Mercedes E200 karşılaştırmaktır. İpin ucu kaçmış, ölçüleriniz ve vardığınız sonuçlar bu yüzden yanlıştır. Ve yanlış çıkacaktır. Farklı sınıftır. Biri(600RR) WSS'de yarışır diğeri(GSX650F) sokakta gezer. Suzuki'nin 600RR rakibi GSX-R600'dür.

Sonra ben GSX650F'le 600'lük yarışına çıkmaya kalktım beni İzmit Körfez'den kovdular diye gelmeyin bize, vallahi tanımayız.


Bu arada; bir tanışma başlığı açıp kendinizi tanıtırsanız seviniriz.

Saygılar

Ben ilk toplantıda İstanbul'daki tüm üyelerle bizzat tanışmak niyetindeyim.

Öylesi çok daha neşeli olacak eminim.:wiinkk:

Asfalta Meleği arkadaşımıza ithafen;

Hınç ve şiddet, onlar ve biz psikolojisinin ürünü olan sınıflandırmalar, kulaktan dolma bilgilerle erken varılan yargılar...

Bundan sonra da boş vakitlerin bolluğundan böyle klavye jimnastiği yapılabilir, şaşırmam.

Vakit bol nasıl olsa.

Tartışmayı direk motosikletin fiyatından "siz zenginlere çalışıyorsunuz"a getiren küçük emrah filmi tadı, "hey bakın bunlar İstanbul Park'a girmiş bunlar Beyaz Türk" gibi hezeyanlar işi daha da şenlendiriyor.

Ne ki şimdi bu?

Biz Beyaz siz de Kara Türk müsünüz?

Tüm iyi niyetimle bir test yapıp dergiye yazmışım.

"Bakınız" demişim "bu testler bu işi seven ve okumak isteyenler için var. Bu sebeple çıkarıyoruz bu dergiyi."

Sonra hemen aşırı hassasiyet ve alınganlıklar.

Gündemde kalma çabaları.

Çok tipik bir şablon.

Belki bu mesajlarla popülerliğimiz artar değil mi hocam?

Ah hınzır klavyeşörler ah.

Şimdi yüzyüze olsak kuzu gibi olurdu hepsi.

Ne mutlu ki karşısındakinin ses tonu yok, yüz ifadesi yok, o zaman korkacak bir şey de yok, dayan kû klavyeye.

Bir yandan MSN'den kankalarıyla fikir teatisi yapar, bir yandan ne yazıldığını okur. Sağdan-soldan bilgi toplar. Gaza gelir.

Hep topu taca atmalar, başkalarını suçlamalar.

Ortam gerilsin değil mi hocam?

Krizsiz yaşayamıyoruz değil mi?

Barkın

Not: Beyazlar daha beyaz, renkliler daha renkli.

Hah Asfalt meleği'nin mesajını bir daha okuyunca gördüm.

Bir de "Kişisel saldırı" olayından bahsedilmiş.

Öyle birşey olursa yöneticilere şikayet etmek için malzeme olur değil mi?

Hem de benden küllüm kurtulmuş olursunuz?

Bizim AŞB de kalkmış Suzuki'ye tilki demiş amma, asıl tilki buradaymış.

Kurnaaaz.

asfalt meleği
11 Nisan 2008, 00:30
komik adamsın vesselam.

bağrındın çığrındın olmadı.. suçlamaya kalktın olmadı.. yırtındın olmadı, tırmaladın olmadı.. üstten bakınır tavrın da olmadı.. en sonunda kişiliğini gösterdin; yüzyüze gelsek ben yapacağımı bilirim demeye başladın.

karşındaki insanları korkalıkla suçlamak, yüzyüze olsaydım gösterirdim zihniyeti ne? Neyse ben sormaya gerek görmüyorum artık. Tiyniyetin ortada..

boş adamsın dostum..

kurnaz demişsin benim için teşekkür ederim. Akıllıyımdır evet. Bu sana fazla geliyor ve kurnazlık olarak nitelendiriyor olabilirsin.

Ama fazla gelmeseydi, farkedecektin ki.. forumdan ikimizin de atılmaması için susmamız gerektiği uyarısında bulunmuştum sana.

COQ
11 Nisan 2008, 04:16
Olaya beyaz Türkler noktasında dahil olduğumdan, kendimde müdahil olma hakkını da görüyorum.
Bu nokta da bir şeyler yazmam icap etti.

Yazıyorum.:)


Emek verdiğiniz bir iş eleştirilirse ve aklı başında bir insansanız, bu eleştiriyi cebinize koyar, yapacağınız diğer işinizde kullanma klavuzu olarak saklarsınız.
Ama yaptığınız iş eleştiri sınırını aşar ve hakaret tanımlamasının içerisine girerse, sanırım hepinizin sabrı taşar.
Sizler Barkın'ı tanımıyorsunuz.
Ben tanıyorum.

Bana Hocam dediğine bakmayın.
Motosiklet konusunda beni de bir çoklarını da cebinden çıkaracak birikime sahip bir arkadaşımızdır.
Gönül isterdi ki, böyle tatsız bir konuda değil de farklı bir biçimde buluşup tartışabilseydik.
Bizlere çok büyük katkıları olabilecek bir arkadaşımızdır.
Ama yapabilir mi? Bilemem..

Asfalt Meleği beni bile kızdırdı.
Ben kötü niyetli olmadığını biliyorum.
Ama burada yazacağımız cümleleri seçerken çok dikkatli davranmamız gerektiğini sizlere hatırlatmak için iyi bir bahane oldu.
Amacım ezmek değil, kullandığımız kelimelerin nerelere gidebileceğini işaret etmektir.
Yoksa Beyaz Türkler tabirinin nerelere gideceğini ve ne anlamda kullanıldığını tabii ki biliyorum.

Aslında Konuya Beyaz Türkler kavramından yaklaşırsak, Barkın ve Asfalt Meleği aynı saftalar.

Bu topic yanlış ve uydurma bilginin insan hayatında ne gibi sonuçlar doğurabileceğinin güzel bir ispatı oldu aslında.

70 küsür bin liralık uydurma kira bedelleri, ne kadar basit bir şey olsa da iki insanın ve hatta konuya müdahil olan benim gibi diğer insanların rencide edilmesine sebep oldu.
Sebep, uydurma bir rakama inanmak.
Sonuç, kırık kalpler, ben bunlar için mi bu çileyi çekiyorum diye düşünmeye sevk edecek iştah kaçırıcı nedenler.

Ducati'nin bir çoklarınızın iştahını kabartan ve ulaşılmaz görünen son model yarış motosikleti 60 bin euro gibi bir fiyata satılırken hangi salak pistte turlamak için o parayı verir.
Allah aşkına söyleyin.
Bu dergiyi çıkaran emek veren arkadaşların hemen hepsi, bu parayı piste vereceğimize bi tane Ducati alalım yönünde oy kullanmazsa ben de Gri Türküm.:)

Asfalt Meleği;
almış olduğun kültür ve zeka seviyen Türkiye ortalamasının üzerinde.
Sadece şartlandırılma sorunun var ve istersen bunu da kısa zamanda halledebilecek kapasitedesin.


Gelir seviyesi belki de senin çok çok altında olan bir insanla dalaşıyorsun.
Sadece işini yaptığı ve yaptığı işe inandığı için kendini savunan bir insana saldırdın.
Bu dergiyi alan ve okuyanları Beyaz Türk olmakla suçladın.
Biliyorum niyetin aslında bu değildi.
Ama yazdıkların bu sonucu doğurdu.
Barkın'ın kendini savunmasından daha doğal ne olabilir?
Ve tüm bunları yetmişküsür bin lira ya da başka bir para birimi günlük kirası olduğuna inandırıldığın yanlış bir bilgi yüzünden yaptın.

Sen olsaydın, ve bunca çileyi sen çekseydin.
Sabredebilirmiydin?


Bir çoğunuz bilmiyor ki bu dergiyi çıkarmaya çalışan ekip, test motoru bulamadığı için okuyucusundan yardım istiyor.
Belki de testte kullanılan motor bir okuyucunun motoruydu.
Ama dergiyi Suzuki yağdanlığı olmakla suçladınız.
Sebep???
Hangi bilgiye dayanarak bu suçlamayı yapıyorsunuz?

AŞB size itici gelebilir.
Bir bayanın motosiklet hakkında ahkam kesmesi erkek egemen bir toplumun üyeleri olan sizlere ağır gelebilir.
Ama bu size o mecraya emek verenleri ezme hakkı vermez.

Gelelim kelepir fiyat mevzusuna.
Benim kullandığım motosiklet 10990 euro.
Eğer 8000 euroya bulursam bu fiyat kelepirdir.
Bu motosikletin kelepir fiyatıdır.
Ama Türkiye'de bırak 8000 euro yu,
1000 liraya motosiklet arayan biri için fahiş fiyattır.
Yazıda geçen kelepir sözcüğü alabilecek durumda olan içindir.
Yoksa altınızdaki 1000 liralık motosikleti alabilmek için hayal kuran binlerce insan ülkemizde bol miktarda bulunmaktadır.
Sizin 1000 liralık motosikletiniz 700 liraya kelepirdir.
Yani yazıda sözü geçen kelepir kelimesi ona anlam ifade eden biri için geçerlidir.

Shrieker;
CBR 600 RR'nin motorunun aynen alınıp uygulandığı HORNET bile CBR 600 RR ile karşılaştırılamaz.
600 RR'nin muadili GSXR 600 dür.
Bunu anlamak için üzerine binmek, test etmek gerekir.
Belki de böyle bir imkana sahip olmadığın için sana aynı gelmesi normaldir.
Fakat makinanın verdiği özellikleri sonuna kadar kullanmak isteyen için durum farklıdır.
Motosikletlerin yapılış amacı farklı olduğunda geri bildirimleri de farklı olur.
Yani olmak zorundadır.
Yani ben yolculuk yapacaksam ama arada sırada kudurmak istediğimde bana cevap verecek bir motosiklet istiyorsam Hayabusa alırım.
Ama yarışmak,hızlı viraj dönmek en iyi tur zamanı yapmak istiyorsam, GSXR 1000 alırım.
Mevzu budur.
Aslında bunu bir sayfa önce yazmıştım.
Fakat sanırım inanılır bulunmamış.

Asfalt meleği;
yazımdan seni kınadım,yerdim, gibi bir anlam çıkaracaksın doğal olarak.
Burası sanal bir ortam.
Aslında yokuz.
Sanal kişilikleriz yani.
Lütfen bunu kişilik haklarına ve kapasitene yapılmış bir saldırı olarak algılama.
Birbirimizi tanımıyoruz bile.
Zaten seni nasıl algıladığımı yazının içerisinde belirttim.
Yazdıklarımda samimiyim.
Bunu böyle bil....

efendy_iso
11 Nisan 2008, 08:21
sayın cog..

size hakaret eden yok. konu öyle gelişti.

bilmiyorum ülke gündemini takip ediyormusunuz ama beyaz türkler tabiri yaklaşık iki yıl önce ortaya atıldı.

eskiden orta direk ve alt gelir mensubu kişiler dediğimiz kitle, artık ülkemizde sadece alt gelir grubu olarak adlandırılıyor (bunu bankalarda çalışan arkadaşlarınız varsa teyit ettirebilirsiniz yani ben bi tarafımdan uydurmuyorum)

Birde ülkemizde hali vakti yerinde olan, yada diğerlerinin fakirleşmesi ile günden güne zenginleşen bir üst gelir grubu var.

Bu üst gelir grubunun, kolay yoldan para kazananları ve (medyanın isimlendirmesi ile televole grubu diyebiliriz) ve ülkenin içinde yaşadığı sıkıntıdan asla etkilenmeyen umarsız grubuna beyaz türkler deniyor iki yıldır..

Size beyaz türk diyen olmadı diye düşünüyorum. Ki kaldıki biraz daha dikkat etseniz para kazanan yada çok para kazanabilen insanlara beyaz türk denilmiyor. Ülke sıkıntılarını görmezden gelen, dünya bilgisi, ülke sevgisi olmayan bu gruba beyaz türkler deniliyor diye tekrar edeyim.

Sizin yazılarınızı okudum bir kaç kez, her seferinde çevresindeki insanlara yardımcı olan yada bilgi aktaran şeylerdi. doğru gelir gelmez, her fikrinize katılırım yada katılamam, ama bilgiyi her seferinde alabildiğim kadar almaya çalıştım. Şimdi bana ısrarla ben .... miyim ... muyum diyorsunuz.

Birisi bana yada sevdiğim değer verdiğim şeylere hakaret etmedikçe, hakkımı gasp etmeye yada zarar vermeye kalkmadıkça, hakaret edemem ben. İnsan evladı olana yakıştıramam herşeyden önce.

Ben buraya bu kadarlık (ortalama gelir düzeyindeki bir insanın -ki ülkemizin %90 ından fazlası bu gruba giriyor- 6-7 yılda alabileceği bir motosiklete kelepir denmesine alındım ve ilk yazımın konusu da bu. Ülke gerçekleri bu kadar kolay gözardı edilmemeliydi. Hele bu kadar ünlü bir gazeteci tarafından..

Ama testi yapan arkadaşımız, gelmiş (ve ne yazık ki sadece tartışma çıkarmak için gelmiş) ve açmış ağzını yummuş gözünü.. :)

Olay artık yavaş yavaş kişiliğe saldırı boyutuna dönüşüyor. Bakalım nereye varacak. Ben de buradayım, barkın da. hatta şu an ikimiz de formu okuyoruz.

Abicim bu kavram iki senedir kullanılabilir,fakat bence biz kullanmayalım siz kullanmayın,duyarlı olalım ve bu kavram tarihe gömülsün,yoksa bu tür ayırmalar ilerde başımıza ciddi sıkıntılar doğurabilir,beyaz türkler mavi türkler yeşil türkler ,derken bi bakmışızki savaşıyoruzz:)

muhozo
11 Nisan 2008, 09:48
Carl Gustav ve coq kardeşlerim boşa zihninizi ve parmaklarınızı yormayın, artık bu zihniyet prim yapıyor ve yandaş buluyor, beyaz türkler diyeceksin fakir edebiyatı yapacaksın, mağduru oynayacaksın, iyi ve nazik insan profili çizeceksin. o zaman 10 numara insansın bu ülkede iki kişden biri öyle

Shrieker
11 Nisan 2008, 13:26
Ben ilk toplantıda İstanbul'daki tüm üyelerle bizzat tanışmak niyetindeyim.

Öylesi çok daha neşeli olacak eminim.:wiinkk:




Aramızda tecrübeli arkadaş bir elin parmaklarını geçmez, Coq sizin için tecrübeli diyorsa doğrudur.Buyrun şeref duyarız.Ama yine de tanışma başlığı açın.

GSX650F konusunda kişisel görüşlerimi belirttim, siz daha tecrübelisiniz ve motoru da test ettiniz dolayısıyla görüşünüze(ve 2teker'in görüşüne) saygım var.Yalnız şunu da eklemek istiyorum.Eğer bu motor CBR 600f'e rakip olarak görülüyor ise dolaylı yoldan 600RR'la kıyaslanması da çok doğal.Çünkü 600RR'dan önce WSS'da 600f yarışıyordu.2002'de de şampiyonlukları var yanlış hatırlamıyorsam.

İstanbul Park konusuna gelirsek...Buradan ne demek istediğimi anlatmam zor olacak ve daha fazla yanlış anlaşılmaya sebebiyet verecek.En azından şunu söylemek istiyorum: Eğer kendinizi varolduğunu sandığımız motosikletli topluluğundan ayrı görmüyorsanız, İstanbul Park'da bir pist günü düzenlenebilmesi konusunda kafanızda düşünce var mıdır?Bence önemli olan bu.Bu konuyu yüzyüze konuşmayı çok isterim.

kakakedi
11 Nisan 2008, 17:54
Herşey iyide ABS varmı ABS.

asfalt meleği
11 Nisan 2008, 22:26
Valla akşamın onca yorgunluğuna rağmen buraya gelip yazı yazmak zorunda kalıyorum.

Cog, siyah/beyaz türk tanımlaması diye bir zıtlık söz konusu değildir. Sadece beyaz türk kavramı var.. Kimse sizi beyaz türk diyerek suçlamadı bilmiyorum cümleyi okurken bir yeri mi atladınız.

Sana gelince yeni arkadaş.. Prim yapma gayretinde olmadım, bi tarafım da uzamaz buradakiler aman gencay yaman gencay deyince.. sözlerimin çarpıtılmasını da istemiorum daha fazla. acıların çocuğu da olmadım hiç.. ok sevgili arkadaşım?

Evet sayın barkın,

tekrar başbaşa kalalım. :)..
yaşını bilmiyorum, eğitimini de, o yüzden sana arkadaşım diye hitap edeceğim izninle. kim haklı kim haksız bunu tartışmaya gerek görmüyorum. yargıya varma çabası bile boş. bir şekilde tartışmaya başladık, ve bu uzadıkça büyüyor, çirkinleşiyor, daha da kötüsü bir çok insan müdahil oluyor. başta kendi keyfimiz olmak üzere, herkesin keyfini kaçırıyoruz.

Ben burada olan tartışmayı daha önce de birçok kez söylediğim gibi bitirmek istiyorum. Yapı olarak da tartışma taraftarı biri değilim. Yapılacak bir şey varsa, çok gerekliyse yapılır. Yoksa birbirimizi tahrik ede ede gerçekten hayatımızı daha çirkin anılarla zenginleştireceğiz. Ben dürüst bir insanım, sen de dürüst olmasaydın bu kadar ateşli olmazdın.

Bunun için; eğer sende istersen..

seni tanımadan, farkına varmadan seni incittiğim için, yine tanımadan hakkında karar verdiğim ve seni yazılarımla tahrik ettiğim için özür dileyeceğim (başka istediğin bir şey varsa belirtebilirsin :)). Sende benden, kötü niyetli olmakla, küçük emrah(hatırlamıyorum şu an sen mi söylemiştin) tribine girmekle, tilkilik yapmakla, en önemlisi bölücü olmakla suçladığın için..

Ben bunu istiyorum. Ben istediğim için de sana bu teklifi ben yapıyorum.
Seçim senin, buradaki tatsızlığı biz başlattığımız için bitirmek bizim elimizde.
Sen kimsin senden neden özür dileyeyim diyebilirsin. O zaman benden değil üstü kapalı tehdit ettiğin arkadaşlarımızdan özür dilemeni de önerebilirim.

Arkadaşım, senin yerinde olsam. cidden kabul ederdim. ankaraya yolum düştüğünde de arardım bu çok konuşan vatandaşı, kolumun altına da bir ikiteker dergisiyle işyerine gider, hem adamla tanışır laflardım hem de dergiye abone yapıp dönerdim. Ama bu benim göstereceğim davranış türlerinden. belki sen daha farklı davranırsın, yada sana uymaz, yada umursamazsın.. dediğim gibi kabul edip etmemek senin elinde..

Her halikarda ben buraya artık yazı yazmayacağım. Eğer hala kızgınlığım geçmedi farklı şekilde bitirmek istiyorum diyorsan pm at iletişim bilgilerini ve kim olduğunu belirterek, bende kim ve neci olduğumu, iletişim bilgilerimi sana vereceğim.

Sevgiler, saygılar.

Gencay Güral ÜNSAL

Carl Gustav
12 Nisan 2008, 13:27
Gencay bey;

Sizi kırdıysam, bilerek/bilmeyerek hakaret ettiysem, kendimi yanlış anlattıysam, özür dilerim.

Umarım bir vaktini bulup Ankara'ya geldiğimde şahsen tanışırız.

Barkın Bayoğlu

asfalt meleği
12 Nisan 2008, 15:18
Gencay bey;

Sizi kırdıysam, bilerek/bilmeyerek hakaret ettiysem, kendimi yanlış anlattıysam, özür dilerim.

Umarım bir vaktini bulup Ankara'ya geldiğimde şahsen tanışırız.

Barkın Bayoğlu

Sayın Barkın Bey;

Sevgili arkadaşım. Ben özür dilerim, sizin anlattıklarınızla ilgili tek bir yere takılıp, emeğinizi görmeyerek üzdüğüm için. Hakkınızı helal edin. Umarım birgün tanışma fırsatımız olur. Ankara ya yolunuz düştüğünde birasını yada kahvesini içeceğiniz bir arkadaşınız daha var unutmayın.

Sevgi ve saygılarımla;

Gencay Güral ÜNSAL