Doların seçime kadar böyle gideceğini söylemişlerdi haber merkezleri.Bunlar daha güzel günlerimiz.
Motor almak için vakti zamanında kredi çekmiştim. Emin olun çok kısa bir süre önce uzun bir zaman diliminden bahsetmiyorum
Motora karar verme aşamasında tl bazında ki parayı dolara çevirdim. Dolar tarihinin en kötü ve son düşüşünü yaşadı bende tırsıp parayı bozdurdum ve günün şartlarına göre zarar ettim durduk yere
Peşine de dolar tavan yaptı, eğer doları elimde tutsaydım şu an büyük bir kredi faizini dolar kuru ile absorbe ediyor olacak ve ciddi kar edecektim
@Cloud, bu yaklaşıma ecnebicede "self rightousness" diyolar. Araştırdım ama Türkçesini bulamadim. Kendi fikrinin haklılığına aşırı güveni, ve karşıdakine tahammülsüzlüğü ifade ediyor... Bu tür bir yaklaşımla toplumdaki ayrışma ve kamplaşmaya yardımcı olmaktan başka bir şey elde edileceği şüpheli.
Örnek vereyim. İş yerinde Alman bir abi var, aşırı sağcı. Adamin yüzün üzerinde makalesi, yayınlanmış kitabi var. Aşırı nazik ve çalışkan biri. Bir proje icin lazim oldu, sıfırdan tomografi cihazi yapti adam. Hatta yazılım kısmında da birlikte çalıştık bir süre. Gel gelelim adam küresel ısınmanın buyutuldugunu, normal oldugunu, ve alınan politik kararlari cok etkilememesi gerektiğini düşünüyor ve savunuyor. Bence cok anlamsız, desteksiz ve saçma bir fikir. Bu seviyede olan en az %95'te benim gibi düşünüyordur. Ama o adam öyle düşünüyor. Sebepleri de yok degil. E benden aptal biri de değil. Ne diye bu çok temel konuda farklı düşünüyoruz diye tepkiyle karşılayayım ben adamı, şahsen haksız ve saçma olduğunu düşünsem bile.
Tahammul önemli. Cahiller zaten kendini ifade etmekte zorlaniyorlar. Az çok kendini ifade edenlerin de tutucu bir tahammülsüzlük içinde olması üzücü... Evet, kolay değil, ama belki ülkenin düzelmesi için kimilerinin imtihanı da bu.
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:07 ---------- bir önceki mesaj zamanı 15:53 ----------
Eğer samimiyse Hasan Celal'in özür dilememesi normal. Özür dilemesi yanlış. Ancak bu, sizin için kabul edilemez ve omurgasız olarak etiketlenmesi için yeterli. Aslına bakarsanız zamanında farklı fikirde olmanız dışında hiç bir fikri üstünlüğünüz yok kendisine. Şahsi bir çıkar, bir motivasyon, bir art niyet te göstermiyorsunuz. Bilakis herif yakin zamanda gerekli yalakalığı yapmadığı için kaç yaşında hapis yatmış. Buna rağmen kolayca omurgasız ilan edebiliyorsunuz. İnsanları bu kadar esnek kriterlerle aşağılarsanız, hatta haksızca içeri atılmasını memnunlukla karşılarsanız, aynısını başkalarının bir gün sizin için yapmasına kapı aralarsınız. Ve bir ayrışma alır başını gider... Bundan da bugünkü gibi çıkarcı siyasiler ve etrafındakiler dışında fayda gören olmaz çok.
Ergenekon / balyoz davalarına açık açık destek verenler, öym'yi yasal bulup kararlarını destekleyenler nelere maloldu bu ülkede ...
Kaç masum hapse tıkıldı, vatana ihanetle suçlandı, kaçı cezaevinde hastalığa kapılıp hayatını kaybetti geçin bu popülist yaklaşımları...
Türkan Saylan hakkında yazılanları ne çabuk unuttunuz...
Bu kişilere omurgasız demek bile lütuftur. Acı çekmelerine vesile olduklarının çektikleri acılar kadar çekmedikçe benim yüreğim soğumayacak...
Neymiş omurgasız denmiş. Bu laftan mı rahatsız oldunuz? Kendileri olmuyor emin olun... Omurgasız denmesi onlar için lütuf bile sayılır...
Neymiş şirket yöneticisinin sorumluluğu varmış da işinden olurmuş ama gazetecinin yokmuş, olsaymış baskılamış olurmuşuz... yok kardeşim Uğur Mumcu gibi bir değeri kaybetti bu topraklar. O niye omurgasız olmadı, niye dönmedi davasından onca tehdit alırken.
Gazetecinin tarihsel bir sorumluluğu vardır, kitlelere fikrini empoze ederken bir ülkenin geleceğiyle oynadıklarının farkında olmalılar...Tıpkı bizi yönetenler gibi aldandım, yanıldım deme lüksüne sahip değillerdir... Aldandıkları noktada bırakacaklar bu işi, bu kadar net...
En çok içimi acıtan da Türkan Saylan kansere yakalanıp kemoterapiden saçları döküldüğünde başörtü takmıştı. Onun için dediler ki ömrü boyunca başörtüsüyle savaştı Allah cezasını verdi dediler, sanki kendi sevdikleri içinden hiç kansere yakalanan olmamış gibi... Sanki kanser Allah tarafından bir ceza biçimiymiş gibi... Hadi gel de affet...
Ali Tatar yarbay konusuna hiç gelmeyeyim. Vicdanı olanın içi acır...
Konunun özü bu kişilere omurgasız demek lütuftur...
Umarım sizin gibi düşünenler marjinal bir kesimdir, ama çok ta öyle görünmüyor malesef. O da sarkacın bir uçtan diğer uca sıçraması demek. Ve eninde sonunda gelecekte bir başka Erdoğan vakası yaşanması demek. İnsanların yarısını yok etmediğiniz müddetçe kaçınılmaz sonuç bu çünkü.
Acıttığı halde adaleti ve özgürlüğü savunamamanın cezası da az olmamalı doğal olarak. Velhasıl daha uzun süre düzelmemiz çok mümkün görünmüyor açıkçası, bir mucize olmadığı müddetçe. Yaralar derin. Insanlar hınçla dolu. Yakın gelecekte yaşayacağımız ciddi ekonomik darlık muhtemelen daha da keskinleştirecek bu hisleri...
İnsanların yokedilmesi mevzusu benim tasvip ettiğim bir konu değil. Ama bunun, bizim düşüncemizdeki insanlara yönelik yapıldığına şahit oldu ömrüm.hasmet adlı üyeden alıntı
Ben cumhuriyet tarihi boyunca uygulanan eğitim sisteminin bir işe yaramadığına ve bugünlerin önünü açtığına inanıyorum. Sonuçta akp hükümeti 16 senedir var ve hala 16 yaşındaki genç oy kullanamıyor. Bunları destekleyenler bunlardan önce eğitim görmüş kişiler. Demek ki ezberci eğitim sistemi işe yaramıyor. Gelecek olan hükümetin (gelirse şayet) en önemli önceliği bu olmalı. Çocuklara, gençlere analitik düşünce yapısını öğretecek bir eğitim sistemi tasarlanmalı. Gerekirse yurtdışından kopyalanmalı.
Beni intikamcı olarak yaftalıyorsun ama benim bu kişilerin bağımsız yargı tarafından cezalandırılması gerektiğini düşünmekten başka derdim yok. Yani herşey kanuna nizama uygun olmalı. Haa yine de içim soğumaz o ayrı, ama eyleme dönüşecek bi eylemim olmaz. Seçimden seçime sandığa gider oyumu atarım...
Yalnız bir sorum var. Hangi vicdan Ali Tatar yarbayın mektubunu okuyup ta affedebilir... Okumadıysanız, okuyunuz... Bunları yaşatanlar, sebep olanlar yargılanmalı diye düşünüyorum... Omurgasız diyip es geçilmemeli... Ki siz buna bile muhalefetsiniz, dememeliymişiz...
Merak etmeyin, 10 güne "rahatlatacaklarmış" bizi.
Zeybekçi: 'Göreceksiniz, yaklaşık olarak 10 gün diyelim, rahatladığımızı hep beraber göreceğiz" dedi.
Ne olacak yani? Yılbaşından bu yana %30 değer kaybı yaşamışsın.
Ülkeyi %30 mu büyütücen? Nedir yani, bi gizemli havalar falan
En son böyle söylemlerde bulunduklarında dolar , yaklaşık 30 kuruş artmıştı sanırım.Merak etmeyin, 10 güne "rahatlatacaklarmış" bizi.
Zeybekçi: 'Göreceksiniz, yaklaşık olarak 10 gün diyelim, rahatladığımızı hep beraber göreceğiz" dedi.
Ne olacak yani? Yılbaşından bu yana %30 değer kaybı yaşamışsın.
Ülkeyi %30 mu büyütücen? Nedir yani, bi gizemli havalar falan
Kusura bakmayın, toplumu ve bizi bu hale getirenler yani esas kamplaşmaya sebep olanlar Hasan Cemal ve şürekasıdır, sakın beni kamplaştırıcılıkla suçlamayın, çünkü yazdıklarınızdan olan bitene yanlış yorum getirdiğinizi anlıyorum, uzaktan davulun sesinin hoş geldiği anlaşılıyor. Ne dedim, istediğiniz savunmayı istediğiniz yaklaşımı sergileyiniz, bu sizin verdiğiniz usta bilgili abi örneği ile açıklanamaz, konunun bununla hiç alakası yok çünkü. Gelin ya da açın Türkiye'de gerçekten bu işlere kafa yoran yazıp çizenlere sorun, okuyun, oldukça yüksek bir yüzde ile benim gibi düşündüklerini görürsünüz. Ben sonuna kadar haklıyım gibi bir savunmam yok, ben gerçekleri görmekten bahsediyorum. Özür dilemek zorunda tabii ki değil, zaten dilemez böyleleri bunu yıllardır gördük biliyoruz. Sadece bu dönemin mevzusu değil bu, Özal döneminde de böyleydi bu dönem abarttılar yaptıklarını.
Bundan sonra size cevap yazmayacağım çünkü sizin yaklaşımınız da bana atfettiğiniz şeyden farksız. burada neler döndüğünü hani akp'yi savunanlara "acaba?" derseniz iş çözülecek demiştiniz ya, işte o mantıkla süzgeçten geçirirseniz olayı belki de daha iyi anlarsınız, ne diyeyim.
Ha bu arada tabii ki bunlar benim düşüncelerimdir, tabii ki ben sonuna kadar haklıyım demiyorum. Ama bakın benim gibi başkaları da benzerlerini yazmış, demek ki bu adamların bu toplumun bir kesimine yazdıkları, yaptıkları, ettikleriyle rahatsızlık verdiği belli. Benim için fikirleri değersizdir, muhaliflikleri değersizdir. Tarih bunu yazıyor, yanılmışlardır, yanıldıklarını da önemli bir kısmı hala kabullenemiyor, egoları on yıllardır bu şekildeydi çünkü.
Ben genelde fikirlerimin haklılığına çokça güvenmem, hatta kuşkucu biriyim denebilir, ama bu konuda istediğiniz ithamı yapın "evet fikrimin haklılığına aşırı güveniyorum, çünkü bu adamlar konusunda haklılığım ispatlanmıştır, hem de kendileri tarafından".
NOT: Dilediğiniz gibi bana İngilizce ithamlarda bulunabilirsiniz. Ama yazdıklarınızla asıl ben sizin "en haklı benim, en doğrusu benim dediğim" yaklaşımı içinde olduğunuzu görüyorum.
NOT2: Bu adamlarla ilgili başka teoriler de var ama ispatı olmadığı için komplo teorisine girer o sebeple gerek yok uzatmaya. Yani samimilikleri de fena halde tartışmalıdır.
NOT3: Hala Hasan Cemal ve benzerlerini savunabilen birileri varsa demek ki daha çook işimiz var memlekette. Ama siz burada değildiniz değil mi? Dedim ya davulun sesi uzaktan hoş gelir.
Hadi bana eyvallah.
Siz dilediğiniz gibi yardırabilirsiniz yorumlamaya.
---------- Mesajlar birleştirildi - 17:20 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:08 ----------
Burada da yanılıyorsunuz, çünkü yine atfettiğiniz %50 diğer %50 gibi değil, yani en azından oradan bu aşırılıkta ve pervasızlıkta yeni bir muktedir vakası çıkmaz, geçmişte de çıkmadı. Zaten insanların sıkıntısı bu, sizin dediğiniz marjinallikte değil yani bu insanlar merak etmeyin... Burada da yanılıyorsunuz, yanlış okuyorsunuz olayları ve insanları. İnsanları hınçla dolduranları sorgulayın. Ama emin olun o hınçla dolu dediğiniz insanlar diğer taraf kadar vahşi ve acımasız değiller, öyle olsalardı zaten bugün bunları tartışmıyor olurduk, olaylar bu noktaya gelmezdi o zaman çünkü. Ben ben gene self bilmemne filan falan yaptım. Nasıl düşürdüm entellektüel düzeyi di mi? Çünkü ben her şeyin en doğrusunu biliriim, en haklı hep benim, herkese bi sözüm vaaar, hiç yanılmam.
Sağlık dilerim size. Umarım siz de bakış açınızı değiştirebilirsiniz bazı konularda, çünkü karşıya atfettiğiniz şeylerin benzerlerini yansıtıyorsunuz yazdıklarınıza her muhalif söz edene.
Hasan Cemal ve benzerleri sadece asker nefretinden antidemokratik uygulamaları desteklediler. Ergenekon davasının açık seçik bir komplo olduğu ve insanların haksız yere içeride tutulduğu, bazılarını hayatını kaybettiği gün gibi ortadayken, sırf askere vuruluyor diye alkışladılar. Beş para etmez kalemleriyle kumpasi desteklediler.
Sonra bir gün bunlara ihtiyaç kalmadı ve sutlandilar. Kalemlerinin 5 para etmediğini kendileri de gördüler.
Şimdi kimse kusura bakmasın. Kişisel hinclari ve aşağılık kompleksleri nedeniyle geçmişte zulum destekçileri bizden empati beklemesin. Bu insanların gözümde degil 5 kuruş, 3 kuruşluk bile değeri yok. Benim için g.tunun kiliyik diye bağıran vatandaş bile, eğitilebilir olduğu sürece, bu heriflerden daha muteberdir.
Sahip oldukları egolarini da yanlarına alıp kullanışlı aptallar olarak kumda oynasınlar. Yalnız gidip otede oynasınlar.
Bütün bunlar gerçekten aptal olduklarını varsayarak, aslında oldukça iyi niyetle yazıldı. Bir de diğer ihtimal var ki, bir gün bu günlerin ardındakileri açığa çıkaracak bir dava görülürse, o zaman belli olur bunların ne olduğu.
Keşke o kadar kolay olsa.
Geçenlerde Denizbank 3.4 milyara satıldı.
Bırak içinde olan birkaç hesaba ait parayı,
Denizbank gibi 50 tane bankayı komple getirsen ancak düzelir.
(180 milyar dolar ödemeyi hatırlatayım.)
Evet elbette bunun bir kısmı zaten mevcuttur. Ama borcun büyüklüğü anlaşılabilsin diye örnekleyeyim dedim.
Ola ki birileri okur da düşünür?!!!?
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
