Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı

Kısa Bir Mola Veriyorum Ama Bir Çift Sözüm Var ( haykırmalı başlık)

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1
    Sokollu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Nisan 2014
    MT dostlarım(mt 7 değil) selam, hayırlı ramazanlar

    Perşembe itibari ile şehir içi kullanmak için aldığım scooterımı sattım. Evet çok motor alıp satılıyor ama uzun bir süre motosiklet kullanmayacağım. Nedeni tamamen duygusal. İş hayatımı olabildiğince rölantiye alıp (part time günler vs) bir an önce okulumu bitirmek istiyorum. Bu arada da biriken kredi kartı borçlarım vs derken parayı yemiş olduk. Sanırım en az 2 sene kadar totomuz sele görmeyecek. Paşa dedemiz, satacak arazimiz, gelecek yüklü bir para da yok. Çok soruşturdum çünkü zamanında

    Bu kısa vedayı yaparken (sadece motorsuz kaldık foruma girip çıkacağım tabi girdiğim 2-3 siteden biri zaten) geriye dönüp baktığımda aklımda yer edenler, şunu anladım diyeceğim bazı şeyler var onları yazacağım.

    Yüksek hacimli makine kullanmasam da, 2012 yılından beri İstanbul içinde (Eyüp-Eminönü) Cbr,Inazuma, büyük küçük scooter kullandım sanırım bir 50k devirdik. Çok şükür ciddi bir kazaya karışmadım. Elimden geldiğince ekipmanlarım tamdı. Bir defasında yola zıplayan çocuk, bir defasında da çiğ mağduru olup ön tekeri bırakarak motoru yatırmış olduk.

    Özellikle 3.senemde geliştirdiğim bir sürüş stilim oldu kendimce, hep bunu uygulamaya çalıştım. Bunları yeni başlayacak arkadaşlara bir görüş katmak için paylaşıyorum. Forumdaki eğitimciler, çok deneyimli ve çok yetenekli kullanıcıların varlığını düşününce tabi ki ne haddime ahkam kesmek. Ama dediğim gibi bu bir veda ve kişisel gözlemlerimi haykıracağım bir başlık.

    NOT : Motorsuzluk zor lan, onbeş dakikalık yolu 1 saatte gelemedim, milletin ağız kokusu, otobüse mahkum olmak bunlar zor şeyler. Şu an elimde cigaram içimde bir burukluk olsa da kendimi iyi bir motorcu (iyi motor süren demiyorum) olarak düşünüp telafi ediyor, en iyisini yaptığımı düşünüyorum şu anki şartlarımı düşününce.

    Beni reelde tanıyanlar ne kadar sakin (hatta soğuk) kendi dünyası ile meşgul bir insan olduğumu bilirler. Motosiklet sürerken içimden bir canavar çıkmadı ama her kontağı açtığımda beyin mekanizmamı ele geçiren farklı bir kişilik yarattım.

    Fuat Domaniç abinin çok güzel sözleri var belki de o adam etkiledi beni. Bir arabalının hafızasında yer edecek kadar göz önünde olmayın tarzı bir şey söyledi bir kaç kez. Ve kafanıza göktaşı düşmedikçe motorlu kazada suçludur demişti. Bunları düşünüp sürerken Motorcumuhabbeti diye bir kanal çıktı. Tabi o zaman böyle action cam pazarda satılmıyor ortalıkta fazla motovlog yok. O zaman daha 6-7 video atmış, hepsini aynı gün izleyip abone oldum. Dedim tamam abi benim hedefim bu adam gibi sürmek. Hızlı gitmek değil, iyi dönmek değil, şekil olmak değil sadece bu bilinçli özgüvenle sürmek. Çoğu dangalak motovlogun arasında takipçi kasma, para kazanma gibi bir derdi olmadığı için hala takdir eder, takip ederim kendisini. İlk sene tabi ki sinyal vermediği için taksici kovaladığım, milletle dalaşa girdiğim oldu. Ama şimdi bunların hiç birine gerek olmadığını anlıyorum. Bunlar hep vardı ve var olacak.

    Orjinal motosikletin orjinal haline her zaman hastayımdır, ama daha hasta olduğum ivmelenme hissi, viraj, yol anlamındaki özgürlük.
    Ben hiç bir motosikletimde, sonradan takma egsoz, bilmemkaçlı çakar kullanmadım. Vites düşürürken dahi ara gaz kullanmam. Ama bu tıs tıs gittiğim anlamına da gelmesin. Çok gerekmedikçe (tali yoldan kafasını sokan arabayı uyarmak , kör noktasında kaldığım adamı uyarmak için) korna da basmam. Sıkışık trafikte iki araç arasında kalsam bile yol istemem. Ve en önemlisi kimse ile muhattap olmam. Kaskımın içinde sadece ben varım. Ne millete el kol hareketi, ne geriye dönüp bir bakış. Hep kendimi ileriye ve yukarıya bakmam konusunda şartladım. (bakış çok önemliymiş lan daha geçen hafta bile olum kaldır kafanı diyordum kendime ) Birine artçı olmayı da sevmem, artçı almayı da. Çok özel bir alanıma birini davet etmiş gibi hissederim kendimi. Kararsız kalmamaya, çevremdeki adamların aklını almadan ama aynı zamanda kimsenin etki alanına girmeden su gibi akmaya çalıştım hep.

    https://www.youtube.com/watch?v=FJDyuBDFg1M

    Demeye çalıştıklarımın bir kısmı yukarıdaki videoda anlatılıyor.

    Arkadaşlar gelin kabul edelim, İstanbul trafiğinde sizi ne kadar iyi motosiklet kullandığınız , aldığınız eğitim, altındaki makinenin donanımı kurtarmıyor. Senede en az 200 kez gidip geldiğiniz rötada neler olabileceğini sadece o an kestirebilirsiniz. Malesef ben yolumda giderim, sağımı solumu kollarım, defansif sürüşümü hiç bırakmam işin biraz hedeflenen ütopyası uğruna yapılan şeyler oluyor. Arkadamdan yapıştırarak gelen adama yol veririm, arkamdaki 5 aylık motorcuya yol veririm, önümde trafik yavaşlasa çat şerit değiştirmek yerine güvenilir mesafe bulana kadar diğer şeridin beni geçmesine yol veririm ama arkamda gelen herhangi bir araç veya motor varken yayaya yol vermem. Hep kafamda bir harita çizip daha ileriye bakmaya çalıştım. Önümdeki adamın stopuna, trafik levhalarının caydırıcılığına ve en önemlisi insanların insafına hiç bırakmamaya çalıştım kendimi. Tahmin ediyorum ki arkamdan çok az adam sövmüştür çünkü ne milletin gözüne soka soka makas attım, ne de suprisee motherficker tarzı milletin sağında solunda aniden bittim. Hep sessiz, fazla gölge etmeden, kendimi trafiğe sürekli uyarlayarak sürmeye çalıştım.

    Bir de açıklayamadığım bir durum var sanırım bu hisle alakalı bir durum. Veya bu önsezinin sürekli açık olması sonucu oluşan paranoyak dünyada üretilen senaryalor gereği böyle oluyor. Diyelim ki tempolu akan bir trafik var, abuk sabuk bir durum yok. Ama içime bir huzursuzluk doğuyor. Yanyana 5-6 saniyeden fazla giden araçlar, hiç bir kural hatası yapmamış olsa bile sürüşünü beğenmediğim bir araç, veya o an burada durmasam iyi olur hissi ile kısacası kontrol altına alamadığım bir durum içinde olduğumda gaza asılıp rahat nefes alabileceğim bir yere kadar basıyorum. Ya da tam tersi, yolun 4te 1ini gidiyorum ama karşılaştığım öküzlükler sayısı biraz fazla, bugün o gün değil deyip çok daha ayna kontrolü, şerit işgali yaparak yola devam ediyorum. Bunları bilen arkadaşlar bilir, zamanla bir kılavuz oluyor içinizde.


    Geçenlerde bir derleme video paylaşıldı. TR trafiğinde olanlar diye. Yola atlayan köpek dahil bir kaç video harici hepsi motorcunun suçu. Önüne bak be kardeşim, bakışın kadar zihnin de bağımsız ve pürüzsüz olsun, sağa sola takılıp kalıyoruz hep.

    Ne yazık ki 4 tekerlilerden çok 2 tekerlilerden çektim. Ne yazık ki bayağı bir mal motorcu var ortalıkta. Kör noktamda inatla gezen , önüm tıkanınca yol veremediğim için diğer şeritten dönüp benim önüme kıran dangalaklar sinirimi zıplatsa da hep sinirimi terbiye ettim, diyalog kursam beyninin küçüklüğünden ötürü beni daha da sinir edeceğini farz edip, yoluma devam ettim.

    Uzun lafın kısası insan olmak beraber yaşamayı saygılı olmayı gerektirir, motosiklet kültürünün başkalarının hakkını gasp edin diye değil, camia olarak bu özgürlüğün tadını çıkaralım diye gelmiş olması lazım bu günlere kadar.

    Konuyu makinelere getirip bitiriyorum.

    Ne süreceğim bundan sonra ? Arkadaşlar yukarıdaki yazdıklarımın bir çıkarımı olarak bir daha 125-250cc motosiklet almamaya karar verdim. Amacım tabi ki şehir içinde 4 silindir değil ama beni huzursuz olduğum anlarımda çekip çıkaracak, freni koyunca da az çok nerede durabileceğimi kestireceğim bir makine ile başlamak nasip olur inşallah. Duke 390,CBF 500 tam kararında, Er6 n-F , Mt 7 abs gibi makineler de olsa tadından yenmez, Sv 650 olsa imam nikahı yaparım o derece gibi bir düşünceye sahip oldum. Naked ilgim yok, fiyat performans olarak bakıyorum işe. Yol enduroları da uzun boyum gereği aklımı çelmiyor değil.

    Neyse, umarım bu yazın tadını çıkarır, vukuatsız keyifli sürüşler yaparsınız hepiniz.

    Gece gece ne boş yazdın demeyin, ben sizi uyardım.

    Hayırlı ramazanlar ahali sözlerimi güzel bir alıntı ile bitiriyorum ;

    "Motora binmeye karar verecek kadar cesur ve aptal, üzerinde ölmeyecek kadar korkak ve akıllı olacaksın ! "
    zulu, ayetlervaray, bursalıali ve 2 diğerleri bunu beğendiler..


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    Samet Ağır - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    26 Nisan 2008
    Şehir
    istanbul pendik
    Motosikleti
    YAMAHA YZF 1000 thunderace ,NC 750 S
    Motosikletin olmayabilir ama bu buralardan uzaklaşmanı gerektirmez biliyorsun..
    Arada ,sıksık gel,yaz,oku,yorum yap.
    Kaybolma ortadan.
    Herşey gönlünce olsun.

  3. #3
    ayetlervaray - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    31 Ekim 2016
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Superlight 200
    görüşürüz kardeşim.


    REKLAM ALANI

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)