Motorla gezmekten en çok haz aldığım zaman tamda bu zaman önüne atlayan yok seni insandan saymayan yok insan yok 5-10 cmyle sollayan yok kısacası en huzur verici zaman heleki birde termalden yalovaya giden ağaçlı yolda sürmek paha biçilemez gelen varsa ne demek istediğimi biliyodur bu arada hayırlı sabahlar
İstanbulda o saat iş saati trafil feci oluyor. Ben 23 den sonra kullanmayı seviyorum İstanbul'da ayrı güzel oluyor İstanbul gece bir başka güzel oluyo bence.
Ötenazi hakkımı yaşayarak kullanıyorum. Z @ B ! T
Gideceği yeri bilmeyene hiç bir GPS yardımcı olmaz!...
tabikide her saat gezmek güzel ustada insan bi tedirgin oluyor sonuçta her kazada olan sana olucak kedi köpekte çok burda bu saatlerde köpekler falan bile uyuyo çok ormantik bi ordam yani bu arada geçmiş olsunMcWarnaly adlı üyeden alıntı
---------- Mesajlar birleştirildi - 08:49 ---------- bir önceki mesaj zamanı 08:46 ----------
burası biraz köy yeri gibi olduğu için geceleri 100den aşşağı giden yok biraz tehlikeli
Evet özellikle tali sayılabilecek, yeşilliklerle dolu bir yolda saat 8'de motor sürmek çok güzel ama ne yazıkki aynı saatlerde ve biraz daha erkeninde Türkiye'nin belli başlı mesela Ankara-Bursa, istanbul-İzmir gibi istikametlerde motosiklet kullanmak bazen uyuyan kamyoncular yüzünden gerçekten tehlikeli olabiliyor, tabi bu tehlike sadece motorcular için değil. Bu yazıyı yazmadan tam bir saat önce susurluk balıkesir yolu arasında yol almaktaydım iki tane yolda dolaşan uyur sürer kamyoncu vardı. Herkezin yolu, gözü, kulağı açık olsun, kazasız belasız sürüşler.
sabahın 8 i bile geç
http://www.motosiklet.net/forum/moto...sligi-126.html
c90 Nickli Üyeden Alıntı
canım bir kaç gündür sıkkındı
sabah kalktım daha çocuklar uyuyor
ne yapayım derken kendimi duşta buldum
giyindim kaskımı aldım
halbuki hiç fikrimde yoktu
kaskı eldiveni montu aldım
marşa bastım
dedim ne etcez
çıkalım bi bakalım yola
çıktım çıkmasına
bir baktım kurşunlu kaplıcalarını geçmişim
Allah diyen köyüne varmışım
dedim geri dönmek olmaz bi kırk oluk yapayım artık bu beni kesmez
kırk oluğa vardım varmasına ama hala kafam bulanık
dedim bir gölcüğe kadar gitmek farz oldu
gölcüğe vardım kahvenin birine oturdum bir çay sigara molası verdim
baktım karnım acıkmış dedim göl kenarında atıştıracak bir şeyler bulurum
baktım kafeterya açık bir sucuklu tost bir ayran patlattım
dedim şükür doyduk
tekrar bir marş daha yol ayrımına vardım ödemiş sapağı ya dedim 40 küsur yaşdayım daha ödemi'e inmek nasip olmadı
bir gidelim bakalım
vardık ödemişe
ortalık daha hareketlenmemiş sağa çektim bir çay içtim
eee dedim burdan geri dönmek olmaz sür bakalım tire torbalı urla
ödemiş ilk demir yolunu geçerken yolda bakım var kavşakta yavaşladım arkamda bir astra yol vermem için sellektör yapıyor
ohha dedim zaten bir araç geçer vede motor o virajı hızlı dönemez aldırmadan döndüm yavaştan
viraj bitti yol düzeldi asıldım gazı
1-2-4-5 derken 110 küsur oldu hızım aynaya baktım amcam nasıl geliyor bir görmelisiniz bu ara birden yolun sağında bir levha bu yolda radar ile hızzzzz kontrolü yapılıyor
çektim elimi gaszdan hızım 100 e düştü amcam gaza nasıl asılıyor yapıştırdı belki hızı o hırsla 150 üstü idi
baktım acil frenliyor karşı taraftaki radar aracını gördü ama nafile 1-2 dakika sonra kontrol noktasında polis arkadaşlara laf anlatıyor tabi ben de bir şey yok durdurmadılar bile
sonra urla tarafına dönünce bir rüzgar hızımı 80 den yukarı çıkaramadım motor ve ben hafif olduğumdan sallanıyorum
ne ise uzun lafın kısası kemalpaşa turgutlu üzeri salihliye dönüyorum telefon çalıyor çektim sağa motoru stop etmeden yaktım dörtlüleri hanım arıyor nerdesin sen kahvaltı hazır
yuh dedim ne kahvaltısı saat öğlenin 12.30 u bekleyin 30 dakikaya ordayım
ne ise bu opellerin derdi benle ne bilmem turgutluda emniyet şeridinde kırmızı ışıkta duruyorum genç ve hanımı eski kasa beyaz bir korsa durmadan gaz verip duruyor
tabi beni genç sandı minyonum birde kask olunca genç sandı beni dedim bu sefer olmaz o kalktı gitti ben de yavaşça kalkıp devam ettim
fakat motorun ilk defa 130-135 yaptığını ahmetli ışıklardan sonra gaza asılınca gördüm
neyse saat 13,00 gibi eve vardım toplam 239 km yol yapmışım
Bir benzer hikaye de benden;
http://www.motosiklet.net/forum/crui...z-varmi-2.html
Geçen hafta sonu, Pazar sabahı saat 05:30... Uyku tutmadı o saate kadar. Hava tatlı tatlı esiyor, sabah serinliği. Gökyüzü muazzam bir mavi tonunda... yine burada takılıyordum, yeni başlıklara eski konulara bakıyordum. "mal mıyım lan böyle miskin miskin yatıp duruyorum!" dedim, Mp3 listemi yeniledim.Yol şarkılarını koydum ki ilk başa Whitesnake - Here I Go Again...
Açtım brandasını, sardım güzelce... Sokağın başına kadar çalıştırmadan çıktım (egzos sesi ), bir sigara yaktım, ilk şarkı başladı çalmaya o sırada, iki-üç dakika ısıttım motoru, ve vurdum Elazığ yoluna... Şarkılar, yoldaki çizgiler gibi peşpeşe çaldı geçti... Rüzgar sesi, en sevdiğim şarkılar ve ilk gözağrım oğlum Sputnik'in sesi... Giderken ardımda tüm dünyanın yükünü bırakmış gibiydim... Herşey, aptal saptal raporlar, tahammül edemediğiniz adamlar, yüzlerce mail... o an sadece Motosikletiniz, siz ve sabahın eşsiz doğa manzarı... Keban barajı yanında içtiğim o çayın tadı... İ na nıl maz dı... O sabah yaptığım tek şey; Elazığ merkeze 10 km kala geri Bingöl'e dönmekti... hepsi bu... Sadece sürmek... Yaşamak için sürmek ve sürmek için yaşamak...
Eskiden pazar sabahi saat 6 da cikardim. Ozelikle en trafik olan yollarda bom bos gezinmenin tadi harika oluyor. Sehir daha yeni uyanir iken ben motoru coktan garaja geri sokuyor oluyordum.
ben en çok gece 11 den sonra gezmeyi seviyorum...
şehir içi değil de ağaçlı dereli tepeli yollardan geçerken agaçların toprağın kokusu , serin ama üşütücü olmayan bir hava...
o serin havanın vücudumun her yerine değmesi için nerdeyse soyunupda gezesim geliyor
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:37 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:34 ----------
bu benim de çok hoşuma giderdi abi...
ankara da arada bir extra işe (garsonluk-komilik) giderdim...sabaha karşı 5 gibi işden çıkardık...
ankaranın en işlek caddelerinde yardıra yardıra gitmeninin zevkini çıkartırdım...
Bu sıcaklar başlayalı beri,hiç o saatlerde motorla çıkmam gerekmemişti.Biliyosunuz,uzun zamandır yağmur yağmadığı için acayip toz var ,bu sıcakta vizör bile açamıyoruz.Sabah yine aşırı tozluydu sahil yolu ve çiçekler + yolları suluyorlardı, bir yandan toz,bir yandan çamur;berbat bir sürüş oldu:D Yazın en güzeli akşam 22.00 dan sonra çıkacaksın sabah karşı döneceksin:D Serin oluyor motor üzerinde hava,yollarda boş oluyor,mekanlar kalabalık.Yeme de yanında yat:D
Bunu bende yaptım muhteşem bir duygu dev çınarların arasında yaprakların arasından gözüne vurmaya çalışan bir güneşşMotorla gezmekten en çok haz aldığım zaman tamda bu zaman önüne atlayan yok seni insandan saymayan yok insan yok 5-10 cmyle sollayan yok kısacası en huzur verici zaman heleki birde termalden yalovaya giden ağaçlı yolda sürmek paha biçilemez gelen varsa ne demek istediğimi biliyodur bu arada hayırlı sabahlarHuzurrrr huzurrrrrr
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
RIDE or DIE
