Bende sizin gibiyim İrfan bey. kahve veya dernek gibi lokallere gitmem, Tv seyretmem . Sosyal çevrem çok kısıtlı. Bende kendimi alet edevata vurdum.Çevrem kırılan dökülen, öeşgale olması bakımından ücretisz tamir ederim. Masraflarını cebimden yaparım.

Bunu sizde yaşıyor olmasınız. Bozuk çalışmayan , bir başkasına göre artık hurda sayılan bir ürünü tamir edip tıkır tıkır çalıştırmak ve karşısına geçip uzun uzun bakmanın zevki tarif edilemez.Hele hele ihtiyacı olan birisine hediye edildiğinde karşınızdakinin mutluluğunu görebilmek bambaşka.Bunun verdiği haz hiç bir şeye benzemez.

Gerçek bir hikaye yazayım.

Çocukken gaz yağı ile çalışan bir sobamız varmış.Yanıp yanmadığını anlaşılabilmesi içinde önünde camdan bir gözlem penceresi. bende çok küçüğüm ve orada ne olduğuna bakmaya çalışırken , sobaya dokunup hep bir yerlerimi yakıyorum.Ellerim yara bere içinde.

Hamamböceğinden çok korkarmışım. Annemde sobanın yanına ölü bir hamamböceği koymuş. Böcekten dolayı sobaya yaklaşamadığım için hiç bir yerim yanmıyor.Abim kardeşimi korkutmayın diye bir gün hamamböceğini alıp balkondan apartmanın arka bahçesine atmış. Böcek yok ya anında sonabın yanındayım ve yine yanık.

Annem inmiş giriş katındaki komşuya. " HAMAMBÖCEĞİMİZ bahçenize düştü alabilirmiyim" demiş. Komşu ayaküstü şok geçiriyor. "HAMAMBÖCEĞİMİZ" mi ? Annem durumu anlatınca komşu hak veriyor ve başlıyorla bahçede ölü hamamböceğini aramaya. Fakat bulamıyorlar.Annem üzüntüden ağlamaya başlayınca komşu kendi hamamböceklerinden !!!! vermeyi teklif ediyor.Komşunun evinde başlıyorlar hamamböceği avına.Annem öyle bir anlatırki bu olayı, afrikada arslan safrisine çıkan birisi bile böyle betimleyemez.Neyse daha ufak bir hamamböceği bulmuşlar.Küçük ama böcek böcektir. Hiç yoktan iyidir. Vurup , Bir kibrit kutusuna koyup getiriyor sobanın önüne.Eyvah ki ne eyvah yine böcek ve ben sobadan uzak duruyorum.

Kıymetini bilene bir hamamböceği bile kıymetlidir.Yeterki nerde kullanacağını bilesin.

Ellerin dert görmesin İrfan kardeşim.