butun gundur haberleri izliyorum, cok uzucu bir durum. nasil is yapiyorlar hala koylere ulasamamislar yardimlar. yardim topluyoruz burada butun gundur ama daha henuz ulasilmamis insanlar var. Tanri herkese yardim etsin, sabirlar versin o sogukda
tüm halkımızın başı sağolsun yaralılara acil şifalar diliyoruz büyük geçmiş olsun
Allah tan ölenlere rahmet, yaralananlara şifa, kalanlara sabır diliyorum.
benim de ilkokul arkadasim vefat etmis , göçük altinda kalmis. daha tayini 1 ay once oraya cikmis ogretmen olarak. mukadderat.tum vefat edenlere ALLAHtan rahmet yakinlarina da bassagligi diliyorum...
[COLOR="#DAA520"][/COLOR][B]Deveye sormuşlar neren eğri diye,bir türlü öğrenemediniz ALLAH sizi bildiği gibi yapsın demiş[/B]
deprem yokmuş gibi hayatımıza devam ediyoruz...biraz uzağımızda olduğundanmıdır nedir demek bizler için bir önemi pek olmuyor...bütün türkiye şu an o ses türkiye yarışmasını izliyor...çadırlarda 0 derecede bu geceyi geçirmek zorunda olanların veya yüzlerce tonluk blokların altında belkide bu gece son nefesini vermek üzere olanlar hiçbirimizin umrunda değil...
bence bu kaderlerine terkedilmişlik veya umursamamazlığın nedeni kürt olmaları...kürt oldukları için bu acıları çekmek onların alın yazısı...kürt oldukları için zaten alayı pkklıdır dimi...oh olsun onlara dimi...beter olsunlar dimi...polise taş atıp şimdi o taşladıkları bombayla tuzakladıları tc hükümetinin polisine askerine şimdi muhtaclar dimi...çoğunuz aynı düşünce etrafında dolanıyor olmalısınız...ama işte kazın ayağı öyle değil...
o bölgede yaşamayan bilmez...sizlere sadece yazılı ve görsel medyanın sunduğu yalan bilgilerle algılarınızı doldurmuşsunuz...kimse tc hükümetlerinin 1984 den beri süregelen asimilasyon politikalarından bahsetmez...güneydoğuda yaşamayan oranın halklarının çektiği zulüm ve baskıları bilmeyenlerin bu kısırdöngü içinde olacaklarından hiç şüphem yok...o yüzden güneydoğu gerçeğini her önüme gelenle hele ki sanal ortamda hiç tartışmam...ama deprem vesilesiyle katlanan acılara yeteri kadar ortak olamadığımızı düşünüyorum...emniyet teşkilatının içinde olan güneydoğu topraklarında nefes alıp vermiş barışcıl bir kardeşiniz olarak tc hükümetlerinin yoketme sindirme politikaları ve terör örgütünün gölgesinde yaşamaya alışık Kürt dostlarımız bu acılarıda aşacaktır...
Allah onlara sabır versin...
Gerçekler acıdır/Metehandro acıtır//Pinokyo/BMX/Star103/Cobra105/Dt125/İnnova125/Lıberty200/Ybr125/CBF150/PCX/Activa/Inazuma/NC700S/750S/750 X/750SDCT
(1992/2020) Köftestar&Pandastar&Banstar
olayin siyasi boyutunu bilemiyorum.hayat tecrubem insanlarin yasadiklarini ve yasayis tarzlarini ya da nasil yasamak istediklerini yargilamaya musait degil.kim bilir kac yasinda musait olur.belki de hicbirseyi anlamlandiramadan gocup giderim.fakat dikkatimi ceken nokta su oldu; van in belediye baskanina laf atiyorlar facebookta falan.simdi devletten beklersin yardimi gibi kelamlari cok okuyorum. orada benim arkadasim vefat etti.kendisi izmirli,ben de izmirliyim. tayini oraya cikmisti 1 ay once.simdi benim arkadasimda mi gocuk altinda vanda kaldigi icin suclu oldu.ya da vanda gocuk altinda kalanlar belediye baskaninin akrabalari mi sadece.ya da oradaki insanlarin bircogu girtlagina kadar suca batmis olsa bile oldukten sonra ya da bicare duruma geldikten sonra arkalarindan konusmak ben muslumanim diyen insana yakisiyor mu? ben cok uzuldum boyle konusanlara, kim ne olursa olsun bicare durumdayken elle yapamayan arkadaslarin dille dovmeye calismasi cok ayip cok. ALLAH sadece kendi hayatimizla ve kendi basimizdan gecen olaylara takindigimiz tavirla yargilamayacak bizi. ben milliyetciyim diyen insanin bunu kendi adı gibi bilmesi gerekir...
saygilarimla...
[COLOR="#DAA520"][/COLOR][B]Deveye sormuşlar neren eğri diye,bir türlü öğrenemediniz ALLAH sizi bildiği gibi yapsın demiş[/B]
Hayatlarını kaybedenlere Allahtan rahmet, geride kalanlara Allah sabır versin.
Kalpler, yürekler çürümüş artık..
Şovanizm insanları öyle bir esir etmiş ki kendine, doğmamış bebeğe bile nefret duymaya başlamışlar.
Ayrıca etnik kökeninden dolayı ''Ne halleri varsa görsünler'' diye yorum yapan Müge Hanlı'ya en derin hörmetlerimi sunarım!
İç sesim dışardan duyulsa beni kurşuna dizersiniz..
ölenlere allahtan rahmet yaralılara acil şifalar... via iyi fakat çok yoğun çalışıyorlar
2 saatten fazladır maraştan van'a yardım paketi göndermek için uğraşıyorum, hiç bir araç, vasıta organizasyon yok.
sadece kızılaya ulaştım, onlarda kullanılmamış ve fabrikasyon malzemeler istiyor.
il sosyal hizmetler
kosgeb
112
belediye
yerel gazeteler
dahil....
sanki olayı ilk defa duyuyor gibiler.
ben bu kente alışamadım gitti....
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
BEDDUALARI DENEDİM, HİÇ BİR İŞE YARAMIYOR!!!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
Mesleğim gereği uzun yıllardır sıkça ziyaret ettiğim ve köklü dostluklarımız olduğu bir şehir.
İrtibat içerisinde olduklarımın nerede ise tamamına ulaşmayı başardım.
Tanıdığım yada tanımadığım;
Vefat edenlere rahmet, geride kalanlara sabır, yaralılarımızada Allah' tan acil şifalar diliyorum.
Allah yardımcıları olsun.
İnsan mı paraya bağlı, para mı insana bağlı? Bu, insana bağlı.
kucuk bir kardesimiz daha yasam mucadelesini kaybetmis. Tanri kutsasin
---------- Post added at 10:12 ---------- Previous post was at 10:05 ----------
baska bir ulke'de boyle duzensizlik boyle basi kopukluk bi olay olsaydi basbakan istifa ederdi. bu ne yaa, sinir krizi geciriyorum butun gundur cnn turk izliyorum. yazik deyil mi o insanlara. onlarda turkiye'nin insani deyil mi? Yazik cok yazik!
Yıl 1995, 24 Eylül Pazar günü...
O gün ilkokul5. sınıfa yeni geçmişim, Dinar'ın yukarı mahallelerinde oturuyoruz. Akşam saatlerinde kardeşim Erdoğan'la beraber hiç yapmadığımız bieşeyi yapıp at arabasının arkasına asılarak aşağı caddenin bozuk, taşlı yolundan kendi sokağımıza kadar kısa bir tur attık. Sokağa geldiğimizde bir gariplik vardı; herkez dışarda, birbirlerine şaşkın şaşkın bakıp birşeyler anlatıyorlar. Birisi:
-Şu taraftan geldi... diyor, Birisi de gürültüden nasıl korktuğunu anlatıyordu. Bir yandan da valide hanımdan: "neredesiniz siz?" diye azar işitiyorduk.
O sırada bahçe duvarının üzerinde oturan adamlar "bak yine başladı" diyerek oturdukları taş duvara kulak veriyordu. O zaman anladık; o güne kadar sadece adını duyduğumuz, eşyaları lambaları sallayan depremin ne olduğunu.
Biz de taş duvarın üzerine oturduk, herkez gibi dışarda bekliyorduk eve girmedik.
İki dakikada bir deprem oluyordu. Ama küçük sarsıntılardı. Yakından tren geçer de titretir ya evi ondan bile az ama derinden. Sanki yerin altında birşeyler yıkılıyor, yıkılanlar yeni yerlerini buluyordu. Sarsıntılar devam ettikçe mahalleli daha da korkuyordu hava kararmış son bir cesaretle evlerden alınan battaniyelere bürünülmüş kapı önlerinde oturuluyordu.
İlerleyen saatlerde bir anons: Valilikten yapılan açıklamaya göre(!) Daha büyük deprem olmayacağı ve herkezin evlerine girebileceği...
O anonsla herkez evine döndü, gecenin soğuğunda beklenen haberdi sanki o...
Önü camlı, döküm sobanın ışığında yatarken hala deprem oluyor, sobanın altındaki mermer tabladan çıkan sesi duyuyorduk. O gece hiç uyumadım ve kaç sefer sarsıntı olduğunu saydım. Ertesi gün haberlerde duyduğumuz sayı ile aynı idi. Tam 72 sarsıntı olmuştu ve iki gün okullar tatil edilmişti.
Aşağı mahallelerde, çarşıya yakın yerlerde Dinar'ın eskiden bataklık olan kısımlarında daha şiddetli hissedilmiş, bazı evlerde çatlaklar oluşmuş.
İkinci gün normal hayata dönmeye hazırlanırken yine deprem oldu. Aslında devamlı oluyordu ama bu da ilki gibi 3küsür şiddetinde idi. Biz sevinmiştik çünkü yine okullar tatil edildi, bizim daha fazlasına aklımız ermiyordu. Eve gidince arkadaki tepenin yamacına dayanan bahçeye çadır kurduk kendi imkanlarımızla.
1 Ekim 1995
İlk depremin üzerinden geçen süre bir hafta oluyordu, maddi durumu iyi olanlar şehri terketmişti. Biz de amcamlara gitmiştik. Onlar komşularının büyük kamyonuna iki aile sığınmıştı, bizim çadırdan rahat görünüyordu
Babam fayans ustası, o gün işe gitmiş yazın yaptığı üç katlı inşaatta kalan 3-4 saatlik fayans işini yapıyordu. Amcamlardan dönüşte onun yanına uğradık, binanın köşesinde kocaman bir çatlak. Çatlak dediysem içine kolum bile girer... Babam ikinci katta çalışıyordu, yanına çıktığımızda işini hala bitirmemişti ısrarla bizimle gelmesini söyledik o da işini bitirdi ve bize katıldı. Eve yürüyerek 20-25 dk yolumuz vardı. Mahalleye yaklaştığımızda babam bizim eve gitmemizi Galatasaray-Trabzon maçına gitmek istediğini söyledi. Valide Hanım da dünden kalan yemeği yiyeceğimizi, gelmezse aç kalacağını anlattı ve yola devam ettik.
DEPREM ANI
Eve vardığımızda valide hemen mutfağa geçti yemeği ocağa koyup salata yapacaktı, biz de içeri girer girmez televizyonun fişini taktık ve kanallar arasında gezmeye başladık...
Bir anda elektrik kesildi, televizyon kapandı vedeprem olmaya başladı!.. Hayatımda böyle birşey görmemiştim, duvarlar o kadar hızlı sallanıyor kibir o duvara bir bu duvara gidiyoruz. Babam düşmesin diye televizyonu tutuyor, valide mutfaktan salona geliyordu. Herkez dua ediyor, hiç olmadığı kadar Allah'a yalvarılıyordu. 40 saniye sürdü deprem. Bir yıl gibi gelen 40 saniye!.. Bir hışımla dışarı çıktık, herkez dışarda bazı evler yıkılmış, kaçacak yer yok birden kendimizi arka taraftaki tepenin üzerinde bulduk. Bütün mahalleli oradaydı, önceden ışıl ışıl olan şehrin üzerinde bir toz bulutu vardı hiçbirşey görünmüyordu ama küçük depremlerle yıkılan evleri düşününce bu toz bulutunun altında artık bir şehir olmadığını biliyorduk.
Mahallede kimsede birşey yoktu ama herkez bir yakınını düşünerek acaba neredeler? İyiler mi diyerek ağlıyordu.
Birkaç saat sonra Bahçemize indik yan komşu şehir dışına çıkıyordu ve bize çadırını verdi. O geceyi o çadırda geçitdik, ilerleyen saatlerde bastıran şiddetli yağmura, siren sesleri ve ışıklarına alışmıştık ama rüzgar korkutuyordu, çadır her an uçacak gibiydi. O korkuyla sabah nasıl oldu, uyuduk mu bilmiyorum dışarı çıktığımda hala siren sesleri vardı, gökyüzünde helikopterler uçuyordu hiç bu kadar yakından görmemiştim...
Ne yedik ne içtik, o çadırda kaç gün geçirdik hatırlamıyorum.
Sonrasında;
Haftalarca çadırda kalınan, sokaklarda sıcak yemek dağıtan yemek arabası beklenilen günler. Ekmek dağıtan adamdan bir kucak ekmek aldık diye babamdan azar işitmemiz, sınıf arkadaşımın kalabalığın içinden uçarak ekmek kapma uzmanı olması, kılıktan kılığa girerek aynı kuyrukta iki-üç sefer yardım almaya çalışanlar, çocuklara çikolata verip çay kuyruğuna sokan bakkal, zaman zaman yapılan kira yardımları,
o zamanlar dağıtılan 45milyon lira ile kamyon kamyon şehre gelen peugeot 103'lerin de fiyatının aynı olması ve satış patlaması yaşanması,
babamın verilen yardımları kabul etmemesi, hatta hasar tespit çalışmalarında, yan bina üzerine yıkıldığı için arka camları kırılan evimizin "az hasarlı" yazılmasına itiraz edip hasarsız yazdırması, bunun yanında "orta hasarlı" evlerin yerine yenilerinin verileceği duyulunca balyozla duvarları yıkan ev sahipleri...
On yıl süren depremler... Hafızadan silinmeyenler...
112ciyiz
TÜM HALKIMIZIN BAŞI SAĞOLSUN.ALLAH KALANLARA YARDIM ETSİN.DOĞAL AFET BU HERŞEYİ BİR KENARA BIRAKIP YARDIM EDELİM LÜTFEN...
Allah yardımcıları olsun
Apachenin gücü adına GÜÇ bizde artık
durmak yok ZAM a devam vergi manyağı olduk...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)