Nükleer çöplük Türkiyeme hoşgeldiniz....

[emrello]

Bence artık nükleer enerjiyi tartışmak, "çamaşır suyu içmenin yararlarını" tartışmakla aynı şey!

Zamanında çok bel bağlanmış ama artık teknoloji lideri ülkelerin bile, tüm lobi baskılarına karşın vazgeçmeye çalıştığı bir sistem bu.

Bu arada bu ülkelerin zamanında "nükleer top mermisi", "nükleer uçaksavar füzesi", "nükleer denizaltı bombası" gibi akla zarar projeler ürettiğini de hatırlatmak isterim. Yani gözünüzde o kadar büyütmeyin. Saçmalamak bize has bir durum değil. Önemli olan erkenden saçmaladığının farkına varmak.

[Osbourne]

Önemli olan erkenden saçmaladığının farkına varmak.

Varya bu cümlen (konuyla alakalı ve alakasız olarak ) benim için işittiğim/okuduğum günün sözü oldu bro

[AmonRA34]

Dünyanın yaşayan en büyük fizikçisi olarak görülen Stephen Hawking diyorki bir an önce bu dünyadan kaçmazsak sonumuz felaket olacak.Dünya kaynaklarını hızla tüketen insanoğlunun tek kurtuluşu uzaya yayılmak.

Bunu dünyanın en büyük fizikçisi söylüyosa iyice düşünmek lazım.Uranyum , petrol ,doğalgaz ,kömür bütün bunların bir limiti var.En geç 100 yıla kadar küresel ısınma dünyadaki canlıları yok etmezse bu sefer enerji kıtlığı yok edecek.1900'lü yıllarda petrol keşfi ve arkasından gelen sanayi devrimiyle dünyada insan yaşamını kolaylaştıran birçok teknolojik gelişme yaşandı.2000'li yıllara geldiğimizde insan nüfusu normal kapasitesinin 10 katına çıktı.Peki enerji sıkıntısı başgösterince ne olacak?En başta sanayi çökecek.Elektrik ve petrol olmadığı için hayatımızı kolaylaştıran makineler çalışmayacak.Kısacası şu an bildiğimiz anlamdaki medeniyet çökecek.Kırsal yaşama geri dönüş başlıyacak.Büyük kıtlık ve açlık başlıyacak.Bu açlık insan nüfusunun büyük bir kısmını yok edecek.

[myagdi]

türkiye'de nükleer santral kurulduğunda olacaklar

-nükleer santralin yönetimi eski belediye asfalt tesisi müdürüne veya emekli bir paşaya verilir.
- medyatik bazı isimlere, bu adamlar santralin ne yerine, ne projelerine bakmadığı halde yüklüce danışmanlık paraları ödenir.
- santralin personel taşıma ihalesini bahane eden ana muhalefet, yüksek yargıda dava açar. mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar verir. uzmanlar "iyi de bir nükleer santral ha deyince durmaz, seneler sürer" diye yırtınır ama nafile.
- yürütmeyi durdurma kararı üzerine, santralden çıkan atıkların ne yapılacağına bir türlü karar verilemez. yirmi kadar özel yetkili mahkeme dava dosyasını birbirlerine devrederken yıllar geçer. nükleer atıkların geçici olarak dünyanın en büyük adliye sarayı binasındaki yeddiemin deposuna konulmasına karar verilir.
- seçimlerde yerel yönetimler el değiştirir. imar planlarını değiştiren ve santralin bulunduğu yerin ortasından sahil yolu geçirmeye, göbeğine de çocuk parkı yapmaya kalkışan yeni belediye; iş makinalarıyla yıkıma gelir. daha sonra, santralin iki nolu ünitesine inşaat ruhsatı alınmadığı ve kaçak olduğu ortaya çıkar.
- çevre bakanlığı, nükleer santrallerle ilgili yasal düzenleme olmadığını, fakat yürürlükteki "gürültü kirliliği yönetmeliği" ne göre santralde bir eksik olmadığını duyurur.
- santralin temizlik hizmetleri ihalesini alan, bunu da memleketlisi taşeronlara devreden iktidara yakın müteahhitin, nükleer yakıt çalıp el kaide'ye sattığı belirlenir.
- halk arasında, nükleer atıkların ülsere, kansere, akneye, sivilceye, bel fıtığına iyi geldiği söylentisi yayılır ve insanlar atık depolama alanına hücum eder.
- santral arazisinin etrafındaki arsaları yıllar öncesinden satın almış inşaat firmaları; konut projesi atağına geçer. "nuclear towers" projesinde her bütçeye uygun, bir milyon dolardan başlayan daireler iki günde kapışılır.
- bir türk mucit, kahve değirmeninde çekilmiş bor madeni tozlarının nükleer santralin soğutma suyuna katıldığında radyasyonu sıfırladığını bulur.
- ünlü popçu, yeni klibini santralin üç nolu ünitesinde çekeceğini duyurur.

[dreamdark]

türkiye'de nükleer santral kurulduğunda olacaklar

-nükleer santralin yönetimi eski belediye asfalt tesisi müdürüne veya emekli bir paşaya verilir.
- medyatik bazı isimlere, bu adamlar santralin ne yerine, ne projelerine bakmadığı halde yüklüce danışmanlık paraları ödenir.
- santralin personel taşıma ihalesini bahane eden ana muhalefet, yüksek yargıda dava açar. mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar verir. uzmanlar "iyi de bir nükleer santral ha deyince durmaz, seneler sürer" diye yırtınır ama nafile.
- yürütmeyi durdurma kararı üzerine, santralden çıkan atıkların ne yapılacağına bir türlü karar verilemez. yirmi kadar özel yetkili mahkeme dava dosyasını birbirlerine devrederken yıllar geçer. nükleer atıkların geçici olarak dünyanın en büyük adliye sarayı binasındaki yeddiemin deposuna konulmasına karar verilir.
- seçimlerde yerel yönetimler el değiştirir. imar planlarını değiştiren ve santralin bulunduğu yerin ortasından sahil yolu geçirmeye, göbeğine de çocuk parkı yapmaya kalkışan yeni belediye; iş makinalarıyla yıkıma gelir. daha sonra, santralin iki nolu ünitesine inşaat ruhsatı alınmadığı ve kaçak olduğu ortaya çıkar.
- çevre bakanlığı, nükleer santrallerle ilgili yasal düzenleme olmadığını, fakat yürürlükteki "gürültü kirliliği yönetmeliği" ne göre santralde bir eksik olmadığını duyurur.
- santralin temizlik hizmetleri ihalesini alan, bunu da memleketlisi taşeronlara devreden iktidara yakın müteahhitin, nükleer yakıt çalıp el kaide'ye sattığı belirlenir.
- halk arasında, nükleer atıkların ülsere, kansere, akneye, sivilceye, bel fıtığına iyi geldiği söylentisi yayılır ve insanlar atık depolama alanına hücum eder.
- santral arazisinin etrafındaki arsaları yıllar öncesinden satın almış inşaat firmaları; konut projesi atağına geçer. "nuclear towers" projesinde her bütçeye uygun, bir milyon dolardan başlayan daireler iki günde kapışılır.
- bir türk mucit, kahve değirmeninde çekilmiş bor madeni tozlarının nükleer santralin soğutma suyuna katıldığında radyasyonu sıfırladığını bulur.
- ünlü popçu, yeni klibini santralin üç nolu ünitesinde çekeceğini duyurur.

İyi güldüm valla sabah sabah, aklınla bin yaşa. Çok güzel öngörüp özetlemişsin sahiden sanki olacakları.

[emrello]

türkiye'de nükleer santral kurulduğunda olacaklar

-nükleer santralin yönetimi eski belediye asfalt tesisi müdürüne veya emekli bir paşaya verilir.
- medyatik bazı isimlere, bu adamlar santralin ne yerine, ne projelerine bakmadığı halde yüklüce danışmanlık paraları ödenir.
- santralin personel taşıma ihalesini bahane eden ana muhalefet, yüksek yargıda dava açar. mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar verir. uzmanlar "iyi de bir nükleer santral ha deyince durmaz, seneler sürer" diye yırtınır ama nafile.
- yürütmeyi durdurma kararı üzerine, santralden çıkan atıkların ne yapılacağına bir türlü karar verilemez. yirmi kadar özel yetkili mahkeme dava dosyasını birbirlerine devrederken yıllar geçer. nükleer atıkların geçici olarak dünyanın en büyük adliye sarayı binasındaki yeddiemin deposuna konulmasına karar verilir.
- seçimlerde yerel yönetimler el değiştirir. imar planlarını değiştiren ve santralin bulunduğu yerin ortasından sahil yolu geçirmeye, göbeğine de çocuk parkı yapmaya kalkışan yeni belediye; iş makinalarıyla yıkıma gelir. daha sonra, santralin iki nolu ünitesine inşaat ruhsatı alınmadığı ve kaçak olduğu ortaya çıkar.
- çevre bakanlığı, nükleer santrallerle ilgili yasal düzenleme olmadığını, fakat yürürlükteki "gürültü kirliliği yönetmeliği" ne göre santralde bir eksik olmadığını duyurur.
- santralin temizlik hizmetleri ihalesini alan, bunu da memleketlisi taşeronlara devreden iktidara yakın müteahhitin, nükleer yakıt çalıp el kaide'ye sattığı belirlenir.
- halk arasında, nükleer atıkların ülsere, kansere, akneye, sivilceye, bel fıtığına iyi geldiği söylentisi yayılır ve insanlar atık depolama alanına hücum eder.
- santral arazisinin etrafındaki arsaları yıllar öncesinden satın almış inşaat firmaları; konut projesi atağına geçer. "nuclear towers" projesinde her bütçeye uygun, bir milyon dolardan başlayan daireler iki günde kapışılır.
- bir türk mucit, kahve değirmeninde çekilmiş bor madeni tozlarının nükleer santralin soğutma suyuna katıldığında radyasyonu sıfırladığını bulur.
- ünlü popçu, yeni klibini santralin üç nolu ünitesinde çekeceğini duyurur.

Bu kadar mı güzel anlatılır!

Sabah sabah hem güldüm hem de geleceği görür gibi oldum.

[< iLk@yy >]

türkiye'de nükleer santral kurulduğunda olacaklar

-nükleer santralin yönetimi eski belediye asfalt tesisi müdürüne veya emekli bir paşaya verilir.
- medyatik bazı isimlere, bu adamlar santralin ne yerine, ne projelerine bakmadığı halde yüklüce danışmanlık paraları ödenir.
- santralin personel taşıma ihalesini bahane eden ana muhalefet, yüksek yargıda dava açar. mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar verir. uzmanlar "iyi de bir nükleer santral ha deyince durmaz, seneler sürer" diye yırtınır ama nafile.
- yürütmeyi durdurma kararı üzerine, santralden çıkan atıkların ne yapılacağına bir türlü karar verilemez. yirmi kadar özel yetkili mahkeme dava dosyasını birbirlerine devrederken yıllar geçer. nükleer atıkların geçici olarak dünyanın en büyük adliye sarayı binasındaki yeddiemin deposuna konulmasına karar verilir.
- seçimlerde yerel yönetimler el değiştirir. imar planlarını değiştiren ve santralin bulunduğu yerin ortasından sahil yolu geçirmeye, göbeğine de çocuk parkı yapmaya kalkışan yeni belediye; iş makinalarıyla yıkıma gelir. daha sonra, santralin iki nolu ünitesine inşaat ruhsatı alınmadığı ve kaçak olduğu ortaya çıkar.
- çevre bakanlığı, nükleer santrallerle ilgili yasal düzenleme olmadığını, fakat yürürlükteki "gürültü kirliliği yönetmeliği" ne göre santralde bir eksik olmadığını duyurur.
- santralin temizlik hizmetleri ihalesini alan, bunu da memleketlisi taşeronlara devreden iktidara yakın müteahhitin, nükleer yakıt çalıp el kaide'ye sattığı belirlenir.
- halk arasında, nükleer atıkların ülsere, kansere, akneye, sivilceye, bel fıtığına iyi geldiği söylentisi yayılır ve insanlar atık depolama alanına hücum eder.
- santral arazisinin etrafındaki arsaları yıllar öncesinden satın almış inşaat firmaları; konut projesi atağına geçer. "nuclear towers" projesinde her bütçeye uygun, bir milyon dolardan başlayan daireler iki günde kapışılır.
- bir türk mucit, kahve değirmeninde çekilmiş bor madeni tozlarının nükleer santralin soğutma suyuna katıldığında radyasyonu sıfırladığını bulur.
- ünlü popçu, yeni klibini santralin üç nolu ünitesinde çekeceğini duyurur.

sabah sabah gerçekten güzel oldu okumak...
bu arada fukuşimadaki durum giderek daha kötü duruma gidiyor...
kullanılmış yakıt deposundaki soğutucu sıvı tükenmiş olarak gördüm haberlerde..

[COQ]

türkiye'de nükleer santral kurulduğunda olacaklar

-nükleer santralin yönetimi eski belediye asfalt tesisi müdürüne veya emekli bir paşaya verilir.
- medyatik bazı isimlere, bu adamlar santralin ne yerine, ne projelerine bakmadığı halde yüklüce danışmanlık paraları ödenir.
- santralin personel taşıma ihalesini bahane eden ana muhalefet, yüksek yargıda dava açar. mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar verir. uzmanlar "iyi de bir nükleer santral ha deyince durmaz, seneler sürer" diye yırtınır ama nafile.
- yürütmeyi durdurma kararı üzerine, santralden çıkan atıkların ne yapılacağına bir türlü karar verilemez. yirmi kadar özel yetkili mahkeme dava dosyasını birbirlerine devrederken yıllar geçer. nükleer atıkların geçici olarak dünyanın en büyük adliye sarayı binasındaki yeddiemin deposuna konulmasına karar verilir.
- seçimlerde yerel yönetimler el değiştirir. imar planlarını değiştiren ve santralin bulunduğu yerin ortasından sahil yolu geçirmeye, göbeğine de çocuk parkı yapmaya kalkışan yeni belediye; iş makinalarıyla yıkıma gelir. daha sonra, santralin iki nolu ünitesine inşaat ruhsatı alınmadığı ve kaçak olduğu ortaya çıkar.
- çevre bakanlığı, nükleer santrallerle ilgili yasal düzenleme olmadığını, fakat yürürlükteki "gürültü kirliliği yönetmeliği" ne göre santralde bir eksik olmadığını duyurur.
- santralin temizlik hizmetleri ihalesini alan, bunu da memleketlisi taşeronlara devreden iktidara yakın müteahhitin, nükleer yakıt çalıp el kaide'ye sattığı belirlenir.
- halk arasında, nükleer atıkların ülsere, kansere, akneye, sivilceye, bel fıtığına iyi geldiği söylentisi yayılır ve insanlar atık depolama alanına hücum eder.
- santral arazisinin etrafındaki arsaları yıllar öncesinden satın almış inşaat firmaları; konut projesi atağına geçer. "nuclear towers" projesinde her bütçeye uygun, bir milyon dolardan başlayan daireler iki günde kapışılır.
- bir türk mucit, kahve değirmeninde çekilmiş bor madeni tozlarının nükleer santralin soğutma suyuna katıldığında radyasyonu sıfırladığını bulur.
- ünlü popçu, yeni klibini santralin üç nolu ünitesinde çekeceğini duyurur.

Super!!!
Bir tane de ben ekleyeyim.
Santralin fay hatti uzerine insa edilmesinin yaratabilecegi tehlike kamuoyunda infiale yol açinca, belediye meclisinde fay hattinin 100km uzaga alinmasina karar verilir.
Tasima isi ihalesi damada verilir.

[İbrahim Büyükcevher]

nuclear towers...bomba.. sözüm ona her boş alana bi tower dikilir oldu...güzel türkçemde bu kelimenin karşılığı yokmuş gibi.. ama şimdi adam da haklı...kule dese, saray dese çok ilgi çekmeyecek.... toooweerrrsss... adı bile şatafatlı olduğuna delalet ediyor sanki.. residence..place..vs.vs neyse konuyu saptırmayım....

her çarşamba bir ilkokulumuz topluca miniklerimizi el ele tutuşturup nükleer santrali gezdirmeye getirirdi herhal..

[MkD]

japonya ile ilgili son birkaç yazı

En tehlikeli yakıt sızmaya başladı
Japonya’da cuma günü yaşanan depremin ardından kuzeydoğudaki Fukuşima nükleer santralında patlak veren krizde, gözler özellikle 3 numaralı reaktöre çevrildi. Zira hem bir patlamaya hem de yakıt tankında yangına sahne olan ve ciddi boyutta radyasyon sızıntısı yaşanan 3 numaralı reaktörde, diğer sorunlu reaktörlerdeki uranyum bazlı yakıttan farklı olarak ‘MOX’ isimli özel bir yakıt kullanılıyor. Nükleer uzmanlar, uranyum ile laboratuvarda üretilen plütonyumun karışımı olan MOX’un atmosfere sızmasının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkiyi tahmin edilemeyecek miktarda artıracağını belirtiyor.


MOX
Uranyum ve laboratuvarda üretilmiş plutonyum karıştırılmış oksit

PLUTONYUM
1940-41 yıllarında ABD’li nükleer kimyacı Glenn Theodore Seaborg tarafından keşfedildi. Adını pluton gezegeninden almıştır. Plutonyumun 500 gramı yeryüzüne çıkarılır ve eşit olarak dağıtılırsa, dünyadaki insanların tümünün akciğer kanserine yakanabileceği söyleniyor. onyum üretiliyor. Plutonyum kimyasal tepkimelere giren bir metal, havada Plutonyum dioksit gibi, solunum yoluyla geçen parçacıklar oluşturabiliyor. Genetik mutasyonlara yol açıyor. Plutonyumun radyoaktif etkisi yaklaşık 240.000 yıl sürüyor. Tümüyle etkisiz hale gelmesi için 500.000 yıl gerekiyor.

Felaket ‘geliyorum’ demiş
Japonya, Fukuşima reaktörünün güvenliğini sağlamak için uğraşmaya devam ederken uluslararası uzmanlar santraldaki sorunların asıl nedeninin yıllardır yapılan ihmaller olduğunu ortaya koydu. Üç numaralı reaktöründe de önceki günden itibaren yoğun radyasyon sızıntısı başlayan santralda durumun kontrolden çıkmasının ardındaki 3 neden şöyle...

Tartışmalı reaktör istifa ettirmişti
- Fukuşima nükleer santralindeki 6 reaktörden beşinde Amerikan şirketi General Electric’in 1975 yılında ürettiği Mark 1 modeli kullanılıyor. Mark 1 model reaktörler ise piyasaya çıktığından beri tartışılıyor. Zira General Electric’te çalışan yüksek mühendis Dale Bridenbaugh ve iki meslektaşı reaktör piyasaya sürülmeden önce son incelemeleri yaptıklarında planda çok ciddi hatalar olduğunu fark etmiş, şirket uyarılarını umursamayınca da istifa etmişlerdi. Mühendis Bridenbaugh, ABC kanalına yaptığı açıklamada “Planlar soğutma sistemlerinin devre dışı kalması halinde alternatif sunmuyordu. Daha kâğıt üzerinde bile ölümcül olabileceği belliydi” dedi.

‘Dayanıklı değil’ uyarısını takmadılar
- İngiliz Telegraph gazetesinin yayımladığı Wikileaks belgelerinde, Japonya’nın Uluslararası Atom Enerji Kurumu (UAEK) tarafından Fukuşima nükleer santralinin 7’den büyük depremlere karşı güvenilir olmadığı konusunda uyarıldığı görülüyor. 2008 yılında UAEK’ten bir yetkili, Japonya’ya güçlü depremlere karşı santralin güvenliğinin yeterli olmadığını söylüyor. Belgelerde, Japonya’nın 35 yıl boyunca santrali sadece 3 kere depreme karşı güvenlik kontrolünden geçirdiği kaydediliyor. Japon hükümeti Batı Japonya’da da depreme dayanıksız olduğu için bir santralin kapatılması önerisini de reddetmiş.

Aç gözlülük yüzünden yangın ihtimali arttı
- Çernobil faciasının ardından nükleer atıkları temizleyen ekibin başında bulunan ve şu an nükleer güvenlik konusunda ders veren Iouli Andreev, Fukuşima’da hasar gören yakıt çubuklarının maliyeti düşürmek için yakıt havuzlarında birbirlerine çok yakın yerleştirildiğini söyledi. Dünyaca ünlü nükleer uzmanına göre havuzlardan birinin alev almasının ve durumun kontrol altına alınmasında yaşanan zorlukların ardında bu yatıyor. Andreev “Japonlar çok açgözlü, her santimetrekareyi kullandılar. Fakat bu yangın ihtimalini artırır” dedi.

[AmonRA34]

Tayyibin fay hattına nükleer santral kurma inadı Yunanistanı da çileden çıkardı.Bir deprem durumunda kendi adalarının da tehlikeye düşeceğini iddia eden Yunanistan Türkiye'yi AB'ye şikayet etti.Bakalım santral inşaatına başlamak için haftalar kaldığını söyleyen Tayyibin bundan sonraki adımı ne olacak :

http://haber.mynet.com/detay/dunya/y...e-celme/561378

[< iLk@yy >]

japonyadan güzel haberler geliyor. Nükleer santrali kontrol altına almaya başlamışlar yavaş yavaş.

2 nolu reaktördeki elektrik arızasını gidermişler çekilen kablo sistemi ile .buradan 1. reaktöre bir kablo sistemi kullanacaklarmış. 3. reaktördeki durum ise gaz basıncı yüksek ama istikrarlı bir durum varmış.

haber linki
http://www.aksam.com.tr/japonyayi-se...r--27621h.html