Çalışma bakanı konuşuyor. İşsizlik azaldı diyor, yeni istihdam alanları açacağız diyor. Tahminim, daha çok inşaatı teşvik edip bütün milleti inşaat işçisi yapacaklar.
Aslında Karbon dan ziyade nitrojen bileşikleri salıyoruz, dizel gibi, çok zararlı...
Özellikle okumuş az biraz dünya görüşü olan insanlara karşı büyük bir kıskançlık ve nefret var halkın eğitimsiz kanadında. Her şeyin sorumlusu bu hükümet deyip işin kolayına kaçmayacağım, elbet eskileri de biliyoruz, onlarda pek matah değillerdi ama hiç bir zaman şimdiki kadar cehalet yüceltilmemişti.Thracian adlı üyeden alıntı
Eskiden öğretmene saygı vardı. Doktor, avukat, mühendis dendiği zaman bir ağırlığı vardı bu mesleklerin. Şimdi de geçerliliği var ama ağırlığı kalmadı.
Dikkat edin doktora ve sağlık çalışanlarına şiddet artıyor. Öğretmenler şamar oğlanı olmuş,her yeni gün bir başka öğretmenlerle dalga geçen öğrenci videosu çıkıyor.
Eskiden öyle miydi? Sıkıysa küfürlü konuş veya cıvıklık yap, bir hoca çakar bide duvar çakardı. İstersen şikayet et, sırayla önce müdür yardımcısı sonra da müdür döver, eline de caza kağıdını verip yollarlardı eve, bide evde ailenden yerdin dayağı...
Ben şahsen devlet okullarının halini gördükçe içim acıyor. Göz göre göre bir nesli yok ediyoruz, kimse umursamıyor.
Her şey daha da kötüye gidiyor. İnsanlar artık cahillikleriyle övünür hale gelmişler.
Kime bir şey anlatmak istesen "Ben hiç kitap okumadım hayatımda amaaa büyük resmi gördüm ben, her şey gavurun oyunu" diyor.
Enflasyon, işsizlik, zamlar, kötü ekonomi yönetimi diyorsun, adam büyük resim diyor.
Ne anlatılır ki bu zihniyete. Kırık camlar teorisinin ülke çapında uygulaması yapılıyor adeta.
Yada daha anlaşılır şekilde, daha milli izah edeyim: Üzüm üzüme baka baka kararmaya devam ediyor.
Nakarat olacak ama söylemeden geçemeyeceğim; bunlar hala iyi günlerimiz. Siz bir de yeni gelen nesle bakın, eyvah ki ne eyvah...
Acı gerçekler...
Bugün kötü bir süreç geçirmiyoruz. 3-5 sene önce yapılan hataların sonuçlarını izliyoruz. Bugün yapılanlara bakacak olursak, önümüzdeki 20-30 sene çoook zorlu geçecek malesef.
Ben küçükken enflasyon yüzde yetmişti, dolar da her sene ikiye katlanırdı. Yakın zamanda bir mucize olmadığı müddetçe bu duruma düşmemiz kaçınılmaz.
Kötü yönetilen, kalifiye elemanı olmayan şirketin batması kaçınılmazdır. Bir ülke, insanları ne kadar iyiyse iyidir. Sizin eğitimliniz azalıyorsa, olanlar da fırsat bulduğunda kaçıyorsa, geleceğiniz karanlık demektir.
bir siyasi partinin seçmeni olmak ya da bir liderin takipçisi olmak "kulluk" ise bu konuda kendine adıyla sanıyla "atatürkçü" diyenlerin bu kulluğun ne yanına düştüğünü de bir yorumlarsın artık.
hesabın hem matematiksel hem de mantık olarak hatalı.
matematiksel hata ilk satırda 108 bulup ikinci satırda 118 kullanman.
bu mühim değil.
mantık hatası şu ki katma değer vergisi minibüsteki elden ele uzatma gibi tahsil edilir.
yani her seferinde KDV eklenmez.
100 lira + kdv olarak aldığınız malı 100 lira + kdv şeklinde şeklinde satarsanız kdv borcunuz çıkmaz, kar ve zarar etmezsiniz.
üzerine koyulan kar haricinde mal her el değiştirdiğinde üzerine kdv eklenmez.
Atatürk'çülük Atatürk'e tapınma değil bir düşünme biçimidir. Temeli özgürlüğe, bilme ve yeniliğe dayalıdır.
Bunu anlayamazsınız zira anlayabilmek için fikren özgür olmanız gerekir bu ise göründüğü üzere mümkün değil.
Dünya liderinin kendisini çoban olarak tanımladığı bir ortamda kendisine sonsuz biat eden kesimi koyun veya kul olarak tanımlamak yanlış olmaz.
sosyoloji nerde? yok.
hani bilim? yok.
anca koyun, kul, bok püsür.
paşa gelse ağzınıza yağlı kepçeyle vurur.
özgürlük, bilim, yenilik mustafa kemal paşanın icadettiği ve dahi on numara hayata geçirebildiği kavramlar değilken bu kavramlara sahip çıkmak ile "bilmemkimci" olmayı eşdeğer görebilen birinin bunun üzerinden kimseyi "biat eden" ilan etmek hakkı yoktur.
neyse, bu ayrı bir konu,
nofut eskiden kaç paraydı, şimdi kaç para, kaç olması lazım... bildiğim bir konu değil.
makarnacıyız malum.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
