Motosiklet Alım - Satım daki Yanlışlar
-
Yazı süper, sabitlense hoş olur.
Çıraklıktan yetişme ustalar hakkındaki tartışma gayet yerinde. 125-250cc tamamen mekanik karbüratörlü motorlarda iyi bir usta motordaki arızaları rahatlıkla tespit edebilir. Ancak Ducati Multistrada, BMW R1200GS, Yamaha R1 gibi elektronik aksamları çok detaylı bir motoru doğru eğitimi almamış bir kişi tamir edemez, daha çok bozar. Elektronik yakıt enjeksiyonu (EFI) sistemli bir motor arızalandığında bilgisayara bağlanmadan tamiri çok zordur. Üst düzey motorlar daha verimli çalışmaları için gitgide daha düşük tolaranslarla üretilmekteler, daha kapsamlı aletlere ihtiyaç duymaktalar. "Getir olum 13-14'ü" devri tıpkı otomobil servislerindeki gibi sonuna yaklaşıyor, nasıl ki bir Toros her yerde tamir edilebilirken son model bir Renault Fluence servise girmek zorundadır. Bir çeşit "matbaa-el yazmacısı" ikilemi.
Reklamlar
-
değerli arkadaşlar;
bilgisayar dediğiniz şeyi özel bir dükkan da temin edip aynı şeyleri yapabilir. bunları gözünüzde çok büyütmeyin. bilgisayar olmadan yaptığımız çoğu işler bugün piyasada çalışıyor. ben teknoloji kullanılmasın öğrenilmesin demedim. sıfatları tanrılaştırmaktan bahsettim. CDI yoktu ben çırakken. ama tamirini bile öğrenmiştik sonradan ve içini açıp onarabiliyorduk. teknolojiyi öğrenmeye karşı olduğum izlenimini nerden çıkardınız anlamış değilim. Çıraklıktan yetişen insanlarda da bildiğiniz sinir hücreleri var. Onlarda da nöronlar birbirine tutunarak sinir dokusunu oluşturuyor. Bu insanları aptal saymak haksızlıktır.
bahsettiğim konu basit bir şekilde hangi ustanın hangi dükkanın iyi olduğu, ya da türkiyenin neden geri kaldığı filan değil. mühendislerin sorunları da ayrı bir tartışma konusu. ben burda bir olumsuz değişimden söz ediyorum. sokak dişçisini beğenmemekle servisteki adamın yüzde yüz bu işi yapabileceğine inanmak arasında hiçbir fark yoktur. tam da bu bir üçüncü dünya mantığıdır. Ha, ayrıca filler çakısı konusunda da iddialıyım, elimle yapacağım. olmazsa tüm sözlerimi yerim.
ülkemizde insanların gelişimden anladıklarının kurumsallaşma olması üzücü. kurumsallaşmak gelişmek değildir. Kurumsallaşma ne kadar çoksa, ağa da o kadar çoktur. fakat memur olabilmek için yüzlerce insanın kuyruğa girdiği bir ülkede yaşıyoruz
-
pc-kopat adlı üyeden alıntı
değerli arkadaşlar;
bilgisayar dediğiniz şeyi özel bir dükkan da temin edip aynı şeyleri yapabilir. bunları gözünüzde çok büyütmeyin. bilgisayar olmadan yaptığımız çoğu işler bugün piyasada çalışıyor. ben teknoloji kullanılmasın öğrenilmesin demedim. sıfatları tanrılaştırmaktan bahsettim. CDI yoktu ben çırakken. ama tamirini bile öğrenmiştik sonradan ve içini açıp onarabiliyorduk. teknolojiyi öğrenmeye karşı olduğum izlenimini nerden çıkardınız anlamış değilim. Çıraklıktan yetişen insanlarda da bildiğiniz sinir hücreleri var. Onlarda da nöronlar birbirine tutunarak sinir dokusunu oluşturuyor. Bu insanları aptal saymak haksızlıktır.
bahsettiğim konu basit bir şekilde hangi ustanın hangi dükkanın iyi olduğu, ya da türkiyenin neden geri kaldığı filan değil. mühendislerin sorunları da ayrı bir tartışma konusu. ben burda bir olumsuz değişimden söz ediyorum. sokak dişçisini beğenmemekle servisteki adamın yüzde yüz bu işi yapabileceğine inanmak arasında hiçbir fark yoktur. tam da bu bir üçüncü dünya mantığıdır. Ha, ayrıca filler çakısı konusunda da iddialıyım, elimle yapacağım. olmazsa tüm sözlerimi yerim.
ülkemizde insanların gelişimden anladıklarının kurumsallaşma olması üzücü. kurumsallaşmak gelişmek değildir. Kurumsallaşma ne kadar çoksa, ağa da o kadar çoktur. fakat memur olabilmek için yüzlerce insanın kuyruğa girdiği bir ülkede yaşıyoruz
Sevgili Pc-kopat
Tamamen dostane olarak seni anlamaya calisiyorum.
Birincisi bilgisayar olmadan da bir cok sey calisiyor diyorsun. Ama dukkan dan aldigin bir bilgisayar ile motorun elektronik sistemini tamir edemiyecegimizi ikimizde biliyoruz her halde.Firmanin yerel programi elinde yoksa sabah kadar ugras ne yazar.
Simdi her ciraktan yetisen insan kotu diyemeyiz,bu dogru. Ama istisnalar kaydeyi bozamaz. Firmalarin teknik verileri artik ingilizce, kurslar yurt disinda ingilizce, simdi sanayide kac usta ingilizce biliyor, kaci gidip yurt disinda bunu arastirmis, adamin fabrikasina girmis uretim hattini gormus? Tabiki hic biri.
Ne gerek var gitmeme, ben ogrenirim tecrube ile mi diyeceksin? Tecrube ettigin parca musterinin motoruna ait ama. Acaba onun rizasi varmi buna? Demeki yetkili servis bosuna kursa gitmiyor. Musterinin malinin ustunde deneme yapmamak icin degilmi?
Tutki motorun bir sensorunun ayarlanmasi lazim. Arkadas bildigin cip, hani var ya filmlerde minicik bocek gibi eloktorinik cipler. Birde USB girisi var motorda. Ne sokacaz oraya? Bakir kablomu yoksa yildiz tornavidami? Tabiki bilgisiyar USB si sokacaz
Bana halen ben o sensor ayarini filler cakisi ile yaparim der isen , benim diyecek bir seyim kalmaz ki sana.
Hic Ducati 1198 motor subap kismini gordunmu? Senin ne filler cakisinin nede anahtar takiminin girecek yeri yok orda sevgili arkadasim. Kapali bildigin. Ya o bilgisayarlli makinayi alip baglayacaksin oraya , yada hic bir sey yapmayacaksin.
Yani senin tum bilgine, tecrubene , alet ve edevat cesitliligine saygim sonsuz. Ama onlari kullabilecegin bir motor blogu yok. Yok iste ne yapalim. Adam dusunmemis Turkiye yi . Bu isi ancak bilgiysayar yapar demis.
Belkide bu yuzden son model motorlari hep servislerde ve 5 yas ve uzeri motorlari sanayide goruyoruz.
Ama dikkat! Sanayide bu ise yatirim yapmis, yurt disinda kursa gitmis, super ingilizce ile her turlu dokumani okuyup bugun otomobillere ciddi olarak tunning yapabilen uzman arkadaslar var. Ama Tum turkiyede ki ustalar arasinda onlarin sayisi %1 civarinda. Demistim ya istisnalar kaydeyi bozmaz.
Hmm bilgisayara mahkum degilmiyiz mi diyorsun, insan oglu daha iyimi yapar diyorsun. ?
Son 15 senedir bindigin tum ucaklarin tum ucus ve inis aninda bilgisayar ile yapildigini biliyormuydun? Pilot ile inince , cunku inanilmaz sarsintili oldugunu.
Su bizim hani burun buktugumuz BMW F650 GS motorlarin bile tum parcalarinin robot ile boyandigini ve sirketin bu sekilde %30 boya masrafindan kar ettigini biliyormuydun. Yok cunku arkadasim , en bana usta bile o kadar hassas boya yapamiyor. Turkiyede var ise boyle bir usta hemen basip gitsin Almanya ya , isi hazir
Yamaha R1 motosikletinde Performance egzozu taktiginda , hava sensorunu ve beyni programlamaz isen %100 yakit sarfiyati yaptigini ve ust devirlerde sekme yaptigini biliyormuydun peki?
Peki bizim su filler cakisi , yildiz anahtari , 6/7 ingiliz anahtari bu soyledigim yerlerin neresinde kullanacaz?
Peki ne yapacaz o zaman?
Eger sanayide ozel bir servis isen , kiyacaksin paraya, alacaksin o makinayi,
o begenmediniz yaldizili diplamalarin dagitildigi kursalara gideceksin, cunku orda batak ve okey oynamasini ogretmiyor. O Teknolojiyi ogretiyorlar ve gelen musterine %100 garantili hizmet vereceksin.
Birde sinan kardesimiz ne dedi. Sanayide yapilan iscilgin garantisi kapiya kadar. Gittim ben X ustaya Subap ayarina. Ust kapagi takarken vidalari cok sikti yalama oldu , iki hafta sonra bir bakacamyag akiyor ust kapaktan. Ne olacak?
Diyecek arkadas, zamani gelmis, yeni conta atacaz, vidalari degistirecez.
Hayir arkadas senin hatan duzelteceksin desem ne olacak?
Hadi cek arabani , isine gelir ise diyecek. Gidip sinirle baskasina para verip yaptiracaz.
Serviste bu dediklimi yasamayasin. Takilan parca nin da isciliginde garantisi var.
Hani demistim yaa ozel servissin , gidip yaldizli diploma aldin. O diploma ayni zamanda yapilan isciligin garantisi oldugunu biliyormuydun? Ve aracinda tutki bir sikinti var, ozel servise kizdin , gittin resmi servise. Eger ozel servisin uretici firmadan yetki belgesi var ise, yetkili servis onun yaptigi tum isciligi kabul etmek zorunda oldugunu biliyormuydun?
Yani Turkiyede yada baska yerde, kucuk esnaf kalmak istiyor isen kalabilirsin. Ama ona gore musteri ile muatap olursun. Karsindan , Istanbuluna her sanayide goze carpan , en buyuk ve en duzgun yere sahip olan hep bir yada iki servis vardir. Genelikle bu insanlar kucuk esnaf kalmak yerine, kendilerini gelistirip musterilerine kurumsal hizmet vermeyi ilke edindiklerinden dir.
Bu adamlar para kazaniyorki o yerler bu hale gelmis. Bu kadar insan oraya gidiyorki bu yerler para kazaniyor. Demekki gidenin de , ona hizmet vereninde istedigi bilincli bir servis ...
Simdi biz bu adamlara pislik atarak kendimizi mi hakli cikaracaz, yoksa onlardan daha iyi olmak icin citamizi yuksek mi tutacaz.?
Uzun bir yazinin soniunda, konu dagilmasin diye soyle baglayacam ,
Bu cirak usta, uzman teknik personel kiyaslamasinda. Ben motorumu satarken de alirken de, tercihim isinin uzmani. Bugune kadar ne aldigim urunde nede sattigim urunde ne ben sikinti yasadim nede sikinti yasattim.
Seneler evel Bir motorumu siyaha boyatmak icin sanayide en nam salmis, motor boya ustasina verdim. Iki gun sonra motor lacivert geldi karsima. Pardon yanlis boya kullanmisiz dedi adam
Eger bu dedigim serviste olsun, senin filler cakisi dahil hepsini ben tek lokmada yutmaya hazirim
Her sey dosthane bir konusma platformunda. Seninle tartismak benim icin bir zevktir
[COLOR="Red"]Motorculuk saygi ve cilginligin arasindaki ince cizgide gitme beceresidir[/COLOR] Suzuki GS500 Gitti / Ducati Monster 900 Gitti / BMW F650 GS Gitti
-
zeda3000 kardeşim;
birincisi kimseye çamur atmıyorum. niyetim servislerde çalışan insanlara saygısızlık yapmak değil. aslında benim eleştirimin boyutunu sanırım çıraklıtkan yetişme biri olduğumdan dolayı alt seviyede düşünüyor, buna göre cevaplıyorsun. ben kapitalizmin orta sınıfı yok ettiğinden şikayet ediyorum. sorun sadece motosiklet servislerinde ustalarda filan değil. toplumu sarıyor bu durum. birgün orta sınıf olmayacak, derdim bu.. başından beri ısrarla vurguluyorum; birgün gelecek sadece patronlar ve işçiler olacak. kendi bakkalını açmanın imkanı varken süpermarkette kasiyer olma arzusu nedendir anlamış değilim. fakat dediğim gibi sorun motosiklet sorunu değil sadece.
gelelim söylediklerine;
ben bilgisayar kullanılmasın diye birşey demedim. benim tüm söylediklerimden teknoloji düşmanı olduğumu nerden çıkardınız anlamış değilim. bilgisayar gerekirse tabii ki kullanılacaktır. fakat durumu öyle hale getiriyorlar ki kendilerinden başka kimse ekmek kazanmasın. bu adil değil.. ayrıca usb girişini de çipi de gayet iyi bilirim. filmlerde görüyor değilim, sana bir elektronik devrede muhtemel kullanılabilecek tüm elemanları sayabilirim işlevleri ile birlikte. ducatinin mühendisi oraya o usb portunu koyarken sadece iyi performansı ve stabiliteyi mi amaçlıyor? bu konuda ciddi şüphelerim var. bir vakitler bazı tvlerde tamamen dökme entegrelerden oluşan devreler gördüm. yani tamiri imkansız.. bunun amacı fazladan kese doldurmaktır. eleştirim servisin yaptığı işe değil zihniyete. bu ayrımı tekrar tekrar yapmak durumunda bırakmayın beni. mesele düşündüğünüzden daha derin, daha çetrefilli ve sonucu da çok iyi görünmüyor.
ben sanayi ustası müşterinin malında birşey denesin demedim, bunu nerden çıkardınız? ayrıca teknik işlerle uğraşan bir adam mekaniğin mantığını kavramışsa zarar verecek denemeler zaten yapmaz. bu biraz karakter meselesdir. yanlış işler yapanlar yüzünden motosiklet ustalarının ya da diğer esnafın dev şirketlere kurban edilmesine göz yummak yarın siz başka konularda yem olurken başkalrının da sizin halinize sessiz kalmasına sebep olacaktır.
yani velhasıl, patronlar, mühendisler, kurallaşan herşey tanrı değildir. merak etmeyin; ben sizi hasım gibi görüyor değilim. derdim şahsi tartışma da değil zaten
-
Doğrudur
pc-kopat adlı üyeden alıntı
birgün gelecek sadece patronlar ve işçiler olacak
Kesinlikle katılıyorum köleler ve krallar orta sınıf kalmayacak heralde tarih tekerrür ediyor.
-
04 Aralık 2010, 04:41
#26
teşekkürler.güzel paylaşım olmuş.
ama bir sorum olacak.
konuyla alakalı değil ama yine de sorayım;
neden ı harfi yerine i yazıyorsunuz?
ü yerine u
ş yerine s
okurken bayağı zorlandım. ama neyse yine de anlatmak istediğinizi anladım zor da olsa.
[B][I][COLOR="Purple"]Balıkların gözyaşları denizde belli olmaz[/COLOR][/I][/B]
-
04 Aralık 2010, 05:03
#27
usta eline sağlık inan bi motor alacak olsam sana danışırım..
Bilgiler için teşekkürler.
-
04 Aralık 2010, 12:02
#28
Sevgili arkadaslar,
Konunun hepsini okudum ama dayanamadım bende bişeyler yazmak istedim. motordan pek anlayan birisi değilimdir ama burada özellikle pc-kopat arkadasımızın kurumsallasmanın nekadar kötü oldugundan aga köle ilişkisine döndügünden bahsetmesi üzerine yazıyorum. yanlıs anlasılmasın yorumumu motor servisleri için yazmıyorum.
Bana göre kurumsallaşma şu anda her sektör için olması gereken bişeydir. Peki NEDEN_?
Ben kurumsal bir sirkette çalısıyorum ve hep kurumsal şirkette çalışmak isterim çünkü benim bütün sosyal haklarımı bana veriyor. sigortamı asgari ücret üzerinden değilde aldığım maas uzerinden yatırıyor. bayramda çalısırsam çift yövmiye veriyor, istemezsem izin veriyor. bana sektör hakkında devamlı uzmanları getirip egitiyor. Sence bunları sanayide bir usta çalısanına kalfasına çıragına yapabilirmi_?
ayrıca pc-kopat arkadasım müdür dedigin kişi sence kahya mıdır. müdürün işi sadece oturup calısanımı kontrol etmektir. tabiki kontrol denetim sarttır ama bu köle gibi degil dogruyu göstererektir. müdür şirketin gelecegini düşünür anlasmalarını yapar istatisliklerini kontrol eder parasal durumunu yönetir ve daha bir cok görevi vardırki, bir kişi hemen müdür yapılmaz zaten o işi anlayan bilen kişi müdür yapılır. Sen hiç gördün mü kamuyu bitirip direk vali olan birini. önce kamuyu bitireceksin devletin farklı kısımlarında görev alacaksın en sonunda yeteri bilgi ulastıgında vali yaparlar seni.
Sen hala ufak işletmeler dursun kurumsallasma olmasın diyosun. Büyük işletme olmadan bünyende deneyimli insanlar çalıstırmadan bırak turkiye pazarını dünya pazarında nasıl ayakta duracaksın. bu ülke iki üç tane ufak işletmeylemi ihracat yapacak, ihracat olmadan ülkeye döviz girmeden sen nasıl yasayacaksn bu ülkede nasıl ithalat yapacaksın. Dükkanına bi bak bakalım kaç tane malın türk malı_?
Benim düşüncem Zeitgeist belgeselini oldugundan fazla izlemişin galiba.
Unutmadan
Kurumsallasma : kurumsallaşma, işletmenin tüm stratejik kararlarına ve faaliyetlerine yön veren vizyon, ana amacı ve üstlendiği ana görevini tanımlayan misyon, faaliyetlerini yürütürken uyacağını beyan ettiği kavramları içeren ilke ve değerler, faaliyetini yürütürken izlediği yol ve yöntemleri yansıtan politikalar ve hedeflerine ulaşmak için sürdüreceği uygulamalar açısından belirli bir niteliğe, canlılığa ve sürekliliğe sahip olmasıdır.
Kurumsallaşmanın temel amacı, firmanın (patron, yönetici, kritik personel vb.) kişilerden ve onların “kendi becerilerine bağlı icra yöntemlerinden” bağımsız hale gelmesi ve sürekliliğinin sağlanmasıdır. Bu, işletmenin önemli noktalarında insanın olmayacağı değil, fakat onlar olmadığında aksama yaşanmadan her şeyin kaldığı yerden devam edebilmesi anlamına gelir.
Saygılarımla
-
04 Aralık 2010, 12:05
#29
Çok güzel bilgiler
Teşekkürler
-
04 Aralık 2010, 13:55
#30
Detaylı yazı ve bilgilendirme için teşekkürler,çok doğru tespitler...
..İslam kadını dişiliğiyle değil, kişiliğiyle var olandır..
Gülün dikene katlanması, onu güzel kokulu yaptı. - Mevlâna Celâleddin-i Rûmî
-
16 Aralık 2010, 13:09
#31
emegine saglık teşekkürler
-
Aynen Ustaa haklısın bi cok ilan sitesinde karsılasıyorum. herkez ucuk kacık fiyat yazıyo piyasayı güclendiriyolar bu sefer dandik motorlara bile iyi fiyat istiyolar cok sacma oluyo.
-
Yazı için teşekkürler.
Keşke hepimiz dürüst olsak da piyasada para etmeyen malımız için yüksek fiyat istemesek, piyasada değerli olan malımız da hak ettiği değere bulsa.
Malesef türlü alavere dalaverenin döndüğü bir ülkedeyiz.
Alım-satım işinde insanlar dinini,vicdanını cebine koyabiliyor.
Usta-çırak-servis meselesi de hakkaten çetrefilli bir mesele.
Bizzat şahit olduğum,duyduğum meselelere göre yeri geldiğinde sanayiye,yeri geldiğinde yetkili servise müracat ederim.
Bunun ayrımına varabilmek ise yenilmiş kazıkların toplamı olan tecrübe ile alakalıdır.
Başkalarının tecrübelerinden istifade edilebilirse ne mutlu.
Atın iyisi alayda,kabın iyisi kalayda belli olur.
-
ben bir kaç ay önce motorumu sattım alan adam işe gidip gelmek için arıyorum demişti bende piyasanın baya bi altına vermiştim motoru adam meğer dolandırıcı cıktı motorun kmsini geri cekmiş ve piyasa degerine satılıga cıkarmıs sahibinden sitesinde ilanını gördüm gecen gün orjinal km de diye satılıga cıkmıs motor
Düş peşindeysen Düş peşime
-
CygnusBursa adlı üyeden alıntı
ben bir kaç ay önce motorumu sattım alan adam işe gidip gelmek için arıyorum demişti bende piyasanın baya bi altına vermiştim motoru adam meğer dolandırıcı cıktı motorun kmsini geri cekmiş ve piyasa degerine satılıga cıkarmıs sahibinden sitesinde ilanını gördüm gecen gün orjinal km de diye satılıga cıkmıs motor
İlanı şikayet edebilirsiniz.
-
kanucan adlı üyeden alıntı
İlanı şikayet edebilirsiniz.
dostum sitede söle bi yazı var
sahibinden.com'da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından sahibinden.com hiçbir şekilde sorumlu değildir. Sorularınız için ilan sahibi ile irtibata geçebilirsiniz. Yer Sağlayıcı Belge No : 581
Düş peşindeysen Düş peşime
-
zeda3000 adlı üyeden alıntı
5-Motorun yuksek km de olmasi fiyatini etkilermi?
Aslinda hayir. Kitaba uygun parca degisikligi ve bakimi yapilan bir motorun 1.000.000 km kullanmak icten bile degildir. Ama Turkiyede insanlar bakimlarda bile hilebazliga kactigindan , cirakliktan yetisme ustalara agir bakim yaptirip , yetkili servis bakimli diye yutturdugundan , az km nin az risk olarak gorulmesi dogal bir durum. O zaman dusuk km nin fiyat avantaji olmasi dogal bir haktir. Ama yuksek km li bir motor , servis yada bilincli bir bakim uyugulamasina tabi kalmis ve bu belgeler ile ispatlanabiliyor ise , bu motoru da almak sandiginiz kadar urkutucu olmaya bilir. Bu verilerin hic birine sahip olmayan yuksek km bir motor almak istiyor iseniz , o zaman emsallerinden daha az odeyin.
Km en önemli parametredir, insanın nasıl kullandığını değişken ruh halini motosiklette bulmak imkansızdır. Ne kadar düşük km o kadar az defermasyon.
Yolunu yöntemini belli etmeden ilave edeyim, dijital-mekanik 150Tl'ye kilometreyi istenen değere düşürmek mümkün!!! Bu da ayrı mevzu.
Sırf bakımına dikkat edilmiş motor yıpranmamış kabul edilemez, metal yorgunluğundan bahsetmişsin ama bunu km'de tam tersinini savunmuşsun.
Diğer bilgiler için teşekkürler.
-
bunları dikkate alacam usta sağolasın
Dünya Denen Şu Hanede Elbet Seni Biri Anlar...
-
@zeda3000, yararlı paylaşımın için teşekkürler...
Usta-çırak eğitimi ya da kurumsallaşmaya gelince; paranın yönettiği bir dünyayı ne kadar reddetsek de mecburen değişimlere uymak zorundayız, direnmek yok olmak anlamına geliyor ne yazık ki. @pc-kopat arkadaşımın duygularını çok iyi anlıyorum. Hayatını bir işi öğrenmekle geçirmiş ve o işi yaparak kendi iş yerinde geçimini sağlayan birisinin, başka bir kişinin yönetimi altına girmeyi kabullenmesi zordur, kendimden biliyorum. Bunun da çözümü yine kendi işini yapmak ama teknolojiyi takip etmek, gerekli teknik ekipmanı ve onarımını yaptığı markalarla ilgili özel eğitimleri almaktır. Evet, kurumlara tapmak doğru değildir ve bilgi/ekipman açısından yeterli donanıma sahip bir usta da bu piyasada halen ekmek yiyebilir. Bu nedenledir ki bazı motosiklet ilanlarında "servis bakımlı" değil de "bakımı falanca usta tarafından yapılmaktadır" yazar. Ama yenilenen teknolojiyle her şeyin ucuzlaması gerekirken tam tersine bu konu başlığı altında sözü edilen elektronik ekipmanı almak birçok zanaatkar için ekonomik açıdan mümkün olamıyor. Dolayısıyla, gün gelecek her markanın resmi servisine mahkum olacağız.
-
Zeda ve pc-kopat da haklı. Sorun bence yasal düzenlemelerde.
Üretici firmalar resmen tüketiciyi kendilerine bağlamak için çeşitli önlemler alıyorlar.
Son model araba ve motorlar garantiden çıktıktan sonra çip muhabbeti yüzünden yetkili servise mahkumlar çünkü o çipi okuyan özel programlar sadece yetkili servislerin ellerinde.
Diyekim ki motorunuz arıza yaptı, ABS durup dururken saçmaladı ve kaza yapmanıza sebebiyet verdi. Servis arabadaki elektronik kontrol ünitesine bağlanarak kazanın sebebini görebiliyor. Siz de çok deneyimli olmadığınızdan hatanın yeni aldığınız araçta olduğuna ihtimal bile vermeyip hatayı kendinizde buluyorsunuz belki de. Belki birkaç bin TL fazla verip aracınızı ABS ESP gibi güvenlik sistemleriyle donattınız ama bunların bir kaza anında doğru çalışıp çalışmadığını hiçbir şekilde bilemiyorsunuz.
CBS olan Honda'da arka frene asıldınız. Ön frenin de devreye girmesi gerekiyor. Kaza anında can havliyle devreye girip girmediğini anlamanız çok zor, girdiyse acaba vaadedildiği gibi etkin bi şekilde devreye girdi mi? Bunları sadece yetkili servis görebiliyor malesef.
Üreticiye güvenmek zorunda olmak, tüm bu bilgilerin birer kapalı kutu olması hem tüketiciye hem de kendini geliştimek isteyen esnafa zarar ve haksızlık.
Parasını verip almışsınız ama kaza anında ESP devreye girmedi diye bir idda edemiyorsunuz. Arabayı üniversitede bilirkişi incelese dahi her şey sır gibi saklı olduğundan bi yorum yapamıyor.
Bu çiplere ortak bi USB girişi ile ile bağlanılabilse ve özel servisler de makul fiyatlara üretici firmalardan çipi okuyan bilgisayar programlarını ihracat yaptıkları ülkenin diliyle yazılmış kullanım klavuzlarıyla beraber satın alabilseler ve rekabet ortamı sağlansa hepimizin yararına olur. Haksız rekabet ortamı giderilmeli.
Bu konuda bilgisi ve tecrübesi olan arkadaşlarla hep beraber fikirlerimizi birleştirirsek bu konudaki mağduriyetlerimiz de giderilmiş olur umarım.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)