Adana-Anamur-Ermenek-Mut-Adana vs vs gezisi

[tintinopsella]

(PS: başka bir forumda yazdığım yazıdan aktarmadır)

Uzun süredir, genel anksiyete hali, gereksiz şeylere sinirlenip uyuz olma, geçmeyen sürekli bir kaşıntı durumu, fakülteye gelen moto-kuryelerin motosikletlerine bakarken dalıp gitme, sürekli motosiklet forumlarına girme şikayetleri çekiyordum..sonra bir anda fark ettim ki…
Aman tanrım kanser olmuşum.!!!…..Teşhis ortada: Dakaropenik Motosarkoma…

Hemen panik içerisinde konu hakkında uzman doktorumuza (Mesut) danıştım…. “doktor bey düzelebilecek miyim..kaç km..pardon aylık ömrüm kaldı….”
Şikayetlerimi dinleyen Mesut korkmamam gerektiğini söyledi ve bana hafta sonunda iki ölçek bol virajlı manzaralı Anamur yolu arından bir ölçek bol virajlı orta-batı Toros yöreleri İç-Anadolu Ermenek Mut Silifke yazdı…sorumlu bir doktor olarak tüm tedavi süreci boyunca yanımda olacağını, müsterih olmam gerektiğini söyleyerek beni teskin etti.
Hemen hafta sonu planları yaptığımız Bilge’yi aradım başımdaki mel’un dertten bahsettim “Hayatım maalesef kanser olmuşum tedavi olmazsam üç aylık ömrüm kalmış..Sağolsun Mesut erken teşhis koydu ancak bu hafta sonu mutlaka tedavi olmam gerekiyormuş” dedim… Bilge de bana: “hiç önemli değil hayatım, tabii ki önemli olan senin sağlığın” dedi (gerçi telefondan tam duyamadım ama bir ihtimalle de “git eşşoleşşek gelince gösteririm ben sana tedaviyi” demiş de olabilir… ama zannetmiyorum)


Yol planı:
Sabah erken saate Adana’dan yola çıkılacak, ilk gün Mersin-Silifke-Aydıncık-Anamur istikametine gidilecek. Silifke Anamur arasında bol virajlı, uçurumlu, manzaralı keyifli yolların tadı çıkarılacak..o gece Anamur’da kalınacak. İkinci gün Anamur dan kuzeye, torosları geçen bol virajlı bir yoldan geçilecek, çeşitli yaylalardan sonra Ermenek’e ulaşılacak, Ermenek’ten yine bol virajlı yollardan Mut-Silifke sonrasında Adana’ya dönüş.
İlk günkü kısım normal şartlarda hızlı bir tempoyla 4.5-5 saate ikinci kısım ise 6 saate yapılabilecek durumda. Ancak amaç her deliğe girmek her köy-kasaba-yayla da durmak, ilgimizi çeken her durumda yoldan sapmak. Dolayısıyla bu süreleri oldukça aşacağımız aşikar.

Sabah erken saate yola çıkmayı hiçbir zaman başaramadığımız için bu seferde doğal olarak iyi bir rötar yapmayalım diye buluşma yeri yerine direk Mesut’a gittim. Uyandırma çaylarımızı hızla içip biraz kendimize geldik ve motorlarımızı yükledik.



Otoban da giderken gördüğümüz mor yanar döner renkli bir “böcük” ilk molamızı oluşturdu (çevreye baka baka her ilginç şeyde durarak gezme olayı biraz abartıldı sanırsam)



Hemen otoban çıkışında arabaları bozulan bir gurup genç bizi durdurdu ve yardım istedi (çocuklar bunun turbosunu yemişsiniz…işiniz zor valla..)



Mersin-Silifke arası yolda en önemli yapı “Mersin Seddi”dir. Mersin Seddi 100km uzunluğu ile Çin seddinden sonra dünyanın ikinci büyük duvarı olup ortalama 10 kat yüksekliğinde, yer-yer 30 kattır. Önlerindeki sahil ve havuzlar nedeniyle yöre halkı tarafından tatil sitesi sanılan bu duvarın arka taraflarında bol bol tarihi şehirler, ören yerleri, amfitiyatrolar, nekropoller bulunmaktadır. İşte molalarımızdan birini de bunlardan birinde verdik.





Mersin-silifke arası yolu kullandığımız her seferde Narlıkuyu bölgesinde, cennet cehennem mağraları yolu üzerindeki bu “Yörük çadırları”na mutlaka uğramayı adet edindik. Gözleme, kavurma, menemen, omlet, kahvaltı vs türevi yiyecekleri tepeden deniz manzarasında serin bir esinti eşliğinde sunuyorlar. Hem de son derece ekonomik fiyatlarla.





Ardından taşucunu geçince ilk virajlar başladı… Ancak uzun süredir asfaltta giden Dakarların üzüldüğünü fark ettik. Daha uzun bir süre bizi taşıyacak olan motorlarımızı üzmemek için yolun üstündeki yeni yol yapım çalışması için greyderlerle açılan kısımlardan Boğsak’a gittik.Yol inşaatından deniz manzaraları…









Bu arada (sizde ilerde fark edeceksiniz) bir sürü “cool” foto çekmeye çalıştık..abidik gubidik pozlar vererek.. ancak tabii ki..pek tutmadı..(şööle simsiyah bir motorum ve simsiyah bir giysim olmadı ya ah be…)…ama tabii ki palyanço resimlerinde durum farklı..



Bir diğer mola “boğsak” da boğsak özellikle huzurlu sakin havası mükemmel denizi ve deniz kaplumbağaları ile sevdiğimiz bir mekandır…





Bol virajlı yollar başlıyor ancak Dakarlar toprak yol da toprak yol diyince..mecburen yine kendimizi meçhul bir buldozerin açtığı abidik bir yerde buluyoruz. (yav ne yaramaz bu mavi şeyler..)





Viraj viraj ardına, ve şahane uçurum manzaraları sonrası saklı koy ve kumsallar bizi kendilerine çekiyor..hemen kendimize kumsallardan yollar buluyoruz. Saklı koylarda fotoğraflar çekip, denize giriyoruz..





(ps: cool fotoğraf olayına dikkat…)







Bu da bu molanın komedi fotosu



Ardından tekrar virajlara atıyoruz kendimizi….kısıtlı sayıda, yolun izin verdiği yerlerde, fotoğraf molaları veriyoruz…





İçinden buz gibi bir derenin denize döküldüğü bir koyda ufak bir kahve’de mola veriyoruz…

Mesut tatlı suyun döküldüğü yere üşüşmüş martıları fotograflıyor…





Bu sırada motorlar



Ve ben



ufaktan tatlı esintinin tadını çıkartıyoruz.

Artık Anamur’a yaklaştık ancak gördüğümüz bir kale zaten toprak yollara hevesli motorları kendine çekiyor hemen yönümüzü kaleye dönüp dalıyoruz köyün içine…
İşte kale budur…



Ancak maalesef biraz gittikten sonra köylüler kaleye giden bir yol olmadığını çıkmak için kayalardan tırmanmak gerektiğini söyleyerek bizi durduruyorlar….

Ancak kaleye çıkamazsak da köyün içerisindeki inanılmaz çeşitli meyvelerle dolu bahçeler içimizdeki “aşırtmacı” ruhu gaza getiriyor... Heyhat erikten başka henüz olgunlaşmış bişey yok..köyden insanlar bizi görüyor mu diye bir taraftan sağı solu kollarken biz erikleri aşırırıyoruz….

Yenilemeyecek durumdakiler ise mesut’un makro çalışması yapmasına yarıyor









Tam Anamur’a girişte Mesut çocukluğunda hep gelip kamp kurdukları bir koyu gezdiriyor bana. Ergenlik dönemi yaz tatili anıları, şurda ateş yakardık burada balık avlardık hikayeleri eşliğinde…



Ardından Anamur’dayız. Anamur’da Mesut’un tanıdığı olan çok sevimli bir yaşlı çiftin işlettiği Dragon Motel’de kaldık…tam Mahmure kalesinin yanında ağaçlar içerisinde ufak sakin huzurlu bir yer….





Mahmure kalesinin dibinde (beleş kaleye gizli giriş durumu da var.)





Ardından gezinin ilk kısmını tamamlıyoruz….bol virajlı keyifli bir yol yaptık artık Anamur’da bir parça dinlenme huzur yapma zamanı….
Anamur şehir merkezinde bir dönem çalışmış olan mesut’un tavsiyesiyle deniz kenarindaki bir yere oturup balık ekmek ile karnımızı doyuruyoruz..(daha doğrusu Mesut doyuruyor ben kıtlıktan çıkmış gibi saldırıyorum )

Birinci bölümün sonu…..


İkinci bölüm: Anamur-Ermenek-Mut-Silifke

Anamur:
Anamur da huzurlu bir gece geçirme hevesimiz Anamur belediyesince uygun görülmemiş olacak ki 19 mayıs konseri adı altındaki bir gürültü atağı ile tadımızı kaçırmaya çalıştılar… Fakat biz tüm çabalara rağmen kahramanca sahilde huzur yapmaya devam ettik.

-Yav bu çalan canlı mı..?
-abi lütfen dikkatimizi gürültüye vermeyelim…
…
-sanırım canlı

-Çok havalıyız sanırım bu giysiler içinde herkes bize bakıyo.
-Abi şu Almancı pop-arabeskçiler var ya hani acayip acayip giysiler giyip, acayip danslarla kadın programlarına çıkan, sanırım havalı motorculardan çok onlara benziyoruz. İnsanların bizi Almancı-arabeskçi ikilisi zannetme ihtimalleri bence biraz daha büyük…
- yapma ya…
…
- haklısın galiba be..dikkat edince kıskanmadan çok, komik buluyor gibi bakıyo insanlar
-aslında düşününce.. abi istersen beraber yürümeyelim…

-aa anne bak… yurtsever biraderler…

-abi hadi gidelim ya…bitti bütün karizma…

Pazar 20 mayıs:
Planımıza uygun olarak sabah 7:30 da kalktık. Hedef 8:30 a kadar toplanmayı ve kahvaltıyı halletmek ve yola koyulmak. Kahvaltıda Motel’in sahibi teyzenin bize yandaki bahçeden taze topladığı salatalık-domates, kendi zeytin yağları içinde kendi zeytinleri, taze kendi yumurtaları kendi yaptıkları tereyağları mis gibi serin esen deniz rüzgarı derken..

- Abi birer çay daha içelim ya son olsun…
- Tamam içelim noolcak on dakika’dan

- Fakir hadi bu son olsun en fazla beş dakika gecikiriz
- Tamam abi. Ohh zaten hava mis

Saat 10:30 da yola çıktık…

Altuğ’un geçen gezisinde geçtiği Anamur-Ermenek yoluna girdik…

Öncelikle Alaköprü: Anamur’dan 15km mesafede bir yer…mesut ağabeynin iddiasına göre süper balık olurmuş burada….

Tam durduk Fotograf çekiyoruz bu amca geldi yanımıza(PS: fotograf Mesut’un gözlüğe kamerayı dayayarak “poloroid filtre” yapma denemesidir):



- Burada biz mangal yapıcaz da nereye park edelim arabayı
- hemen yolun kenarındaki boşluğa falan park edin amca orda yer var.. hani şu beyaz araba park etmiş ya onun yanına
- o bizim araba zaten oraya park ettik..başka nereye park edebiliriz…
- ….??
- Gençler burada balık iyi herhalde çok vuruyomu…
- amca biz fotograf çekiyoruz..
- haaa..
- ne tür balık tutuyosunuz neler çıkıyo burada
- amca bu fotograf makinesi
- o zaman niye balık tutuyosunuz
- ….??

Alaköprüden enstantaneler:





Genç bir arkadaş nasıl 125 lik mondialle peg leri sürterek viraj yaparken düştüğünden bahsediyor… Bende aman dikkat kask tak felan gibi DD lik yapıyorum



Ardından Alaköprüden yola çıkıyoruz… Aynı virajlardan Altuğ’da bahsetmiş ama… inanılmaz… hızla hairpin üstüne hairpin asfalt mükemmel tutucu lastikler sıcacık, trafik neredeyse yok….eyyyooooooo (eh doğal olarak foto yok..)

Yükselirken bir yerde Anamur manzarası dikkatimi çekiyor…hadi bari şurda bir fotograf çekelim….(Altuğ bu nokta size de biraz tanıdık geldi mi..)











( - şişş fakir benim lastik daha temiz ha bak kenarlara kadar…
- abi benim lastik yarım daire olduğundan kenar deyince zati yerde oluyosun
- hadi leyn ….sigara ver bana…)

Bu noktadan devam ederken yol kenarında mükemmel, düzenli ve tertemiz bir yayla görüyoruz…hemen içerilere dalan bir toprak yola giriyoruz…inanılmaz güzellikte kır çiçekleri bizi karşılıyor





(- ulan olum dursana soktun çiçeklerin içine motoru…bak al şimdi girsin o arılar sana da gör
- abi ne bilim ya….)

Ardından Ermenek’e devam…..
Ermenek yolu son derece keyifli olmaya yükseklikle sürekli değişen manzaralar göstermeye devam ediyor..eh asfalt kalitesi de iyi…rakım 1700m ‘ye çıkıyor ardından iç anadolu’ya geçiyorsunuz…yolda Kazancı kasabasına girmeden hemen önce “Konya il sınırı..konya karayolları bakım sınırı” tabelası ile karşılaşır karşılaşmaz iş değişiyor….manzara aynı güzellikte kalsa da bir anda asfalt kalitesi rezilleşiyor…

Kazancı kasabasında çay molası….yol üstünde bir kahvede duruyoruz…



Sonra Ermenek yolunda Ermenek çayıne karşı manzaralar..









Ermenek….burada çok foto yok biraz fotoğraf makinesi azizliği durumu:

(- fakir enim misin bunu kapattığına pili bitmiş olmasın
- abi yüzde yüz eminim.
- bu 50 dakkalık kılıf içi görüntüsü ve motosiklet sesi videosu ne peki )






açızzzz


Ermenek çıkışı yoldan manzaralar.





Tabii ki yol uzun da olsa aralarda ıvır zıvır yerlere, hele bir de toprak yol ise girmeden olmaz…(yazık dakarcıklarda uzun süre asfalt alerji yapmasın)









Virajlı manzaralı yollara devam ederken uçurumun altında şahane bir göl manzarası…

(- olum nerdesin arkamda göremeyince ödüm koptu….
- abi göl filan manzara şeyediyodum
- kess sigara ver bana..gölde güzelmiş haa..)





Alabalık çiftikleri falan var gölde..





Buradan sonra gezinin bomba ve son kısmına geliyoruz….sadece yol yol arada şans eseri keşfedilmiş tabiat harikası görmeden motosiklet raporu olur mu..?


Ermenek’ten Mut yönüne giderken, bir yerde Mesut abi sıcaktan daralmış, kendimizi bir köy kahvesine zor attık… Kahvedeki adamaların acayip bakışları arasında soğumak için birbirimizin üstüne hortumla su sıkmaya başladık…
Köylüler bizim manyak olmadığımıza kanaat getirince muhabbet etmeye başladık..içilen soda ve çaylar sonunda bizde üç kelimeden fazla cümleleri anlama kabiliyetimizi geri kazanınca (köylüler allahtan ilk başta klasik ne iş yaparsınız nerden gelip nereye gidiyorsunuz geyiği yaptı, çok kafamız basmadan otomatik cevapları verdik) …bize madem buralardan geçiyorsunuz buradaki şelaleyi görmeden geçmeyin dediler…biz de açıkçası çok gaza gelmedik ama adamalar o kadar hevesliler ki bizi oraya götürmeye ne dediysek tutmadı…

Önce yoldan çıkıp 12 km toprak yoldan gittik..ardından böyle yukarlardan filan bir sular filan görünüyo ama çok bi numara yok gibi



Hele bir de o sıcak yorgunluğa “beş on metre yürürsünüz dedikleri yer 200 m yokuş olunca üstümüzdeki yurtsever biladerler giysileriyle tekrar çıkmak düşüncesi iyice sinir ediyor..



İndikçe dere son derece güzel renkler veriyor ama halen öyle çok özel bir şey yok…





Ardından son derece güzel altından sular akan tahta bir yola geliyoruz…hımmm fena diil sanırım







Biz ohoo bura güzelmiş derken rehberimiz bize “daha bu ne ki şimdi bu yerlerdeki suların kaynağına gidelim hemen 20 m ilerde diyor







Kaynak gerçekten süper…hımm gerçekten iyiymiş derken…”daha bu ne ki hadi birde nehrin yer altına girdiği yere gidelim 20 m ilerde” diyor.







(Bu yarı yükseklikten çekilmiştir yüksekliğe dikkat)



Vay bee süpermiş derken rehberimiz..”daha bu ne ki hadi şelaleye bakın bir de” diyor

Şelale 35m den akıyor ve arkasındaki havuz son derece derin ve temiz…inanılmaz bir güzellik











Bu noktada kafayı kırmış olarak yukarı çıkıyoruz 10-15 dk zaman ayırırız dediğimiz yerde 2 saat harcıyoruz….ve keşke geri dönmek zorunda olmasaydık diyoruz….

Ardından rehberimizin organik kaysı bahçesinde tepeleme kaysı talanı yaparak geziye son noktayı yapıyoruz….



bundan sonra aldığımız gazla son 250 km ‘yi su gibi geçerek (Silifke-mut arası yol da son derece keyifli virajlı bir yoldur )


gece 23:30 da evlerimize dönüyoruz…
PS: şelale Mut’dan 25km mesafedeki “Evren” köyünde mut içerisinde yol ayrımında tabela var….
PS2: en kısa zamanda şelaleye tekrar gidilip bu sefer mağranın sonu, havuzun yüzülme durumu vs konusunda sizleri bilgilendireceğiz..

çeşitli bilgiler

toplam yol: ~850km (200km otoban 120 km düz yol 530km şahane virajlar)
yakıt harcama: 3.6 lt/100 km mesut...3.67lt/100km ben
toplam motor üstünde geçen süre 22 saat
masraf (kişi başı) (benzin hariç diğer herşey dahil 45 ytl)
irtifa 0-1700m arası

[Alcohol]

mukemmel bir gezi olmus. paylasim icin tesekkurler..

[danger0]

15 senedir her yaz anamurda olan biri olarak boyle gördükce cok hoşuma gidiyor. geçen sene bende istanbul-izmir-marmaris-fethiye-antalya-anamur-ankara-istanbul şeklinde bi tur yaptım. Anamura hep antalyadan giderdim, bu seferde ankaraya silifke istikametinden gideyim dedim ama cok pişman oldum. O yol motosiklet için çok olumsuz koşullar içeriyor, çok tehlikeli bence. Daracık bir gidiş geliş çok virajlı bir yol, ve kendi şeridiniz yer yer mıcır oluyor virajda. Bilmiyorum siz ne düşündünüz ama ben pür dikkat halde gittim, pek keyif alamadım.

Geziniz çok hoş görünüyor bu arada, fotoğraf çeken arkadaşı da yaratıcılığından dolayı ayrıca tebrik ederimm

[AYDEMİR]

gercekten güzel gezi olmuş paylaşiminız icin teşekürler kısmetse 7 . ayda Gaziantep MT de oralarda olcak tekrar teşekürler tekerınıze saglık

[fevri]

Arkadaşlar çok güzel bi güzergah seçmişsiniz. Benim de çok gitmek istediğim yerler..

Paylaşım için teşekkürler.

[mkose]

Valla iyi gezmişiniz nezamandır böyle gezilere hasretik yaramı deşdiniz bende gansermiyim neci acep benzer şikayetler benimde vardı demek tedavi bu yalnız biz bu ilaçları alıken doktor gözetimi olacakmı? saygılar geziniz bol olsun görüşmek umudu ile yedi göller gezisinde.

[gürkay]

arkadaşlar sizleri tebrik ediyorum güzel bi gezi olmuş.doğa manzara müthiş bende görmek isterim doğrusu

[ahmetnr]

ne desem bilemiyoum motorlar ,virajlar, doğa, çay ,dere, toprak ,orman siz ne yapmışsınız böyle yaa süper ağzımın suyu aktı desem yeridir çok güzel kısmet olursa haziranda bende antalya düşünüyorum bir arkadaşla inşallah aksilik olmaz selamlar

[Naci63]

Güzel gezmişsiniz ve keşifler mükemmel. Ellerinize sağlık.

[vıceroy]

Denize tatlı suyun karışıpta martıların uçtuğu yer benim memleketim olur. Soğuksuda ömerin yerinde çayları yudumlamışsınız helal olsun. Daha güzel bir gezi resimleri daha görmedim. Sağolun.

[yürekçe]

Denize tatlı suyun karışıpta martıların uçtuğu yer benim memleketim olur. Soğuksuda ömerin yerinde çayları yudumlamışsınız helal olsun. Daha güzel bir gezi resimleri daha görmedim. Sağolun.

evet hemşo, aslında bu site eğer dünya mt'leri tarafından izleniyorsa eğer sırf bu gezi fotolarıyla yapılan reklamı düşünün arkadaşlar. mersin'de yaşıyor olmaktan ve mersinli olmaktan hele hele ki çocukluğumun portakal ağaçları arasında geçmiş olmasından ötürü öyle mutluyum ki.... dağa çık kar içinde sucuk ekmek ye, sahile in denize gir... Mustafa kemal Atatürk'ün "MERSİNLİLER, MERSİNE SAHİP ÇIKINIZ" demesinde bir kez daha ne kadar ileri görüşlü olduğunu anlayabiliyoruz... tabiii anlarsan

[ozkansava]

Çok güzel bir gezi olmuş.Tebrikler.Ayrıca bu kadar emek verip bizlerle paylaştığınız için teşekkürler.

[rayjay]

vay be ben de yazlari giderim anamur a guzel gezmisiniz tebrikler

[FALLENHERO]

Çok güzel bir gezi olmus, ayrica da bayagi zahmet etmissiniz, ellerinize saglik. Bizim de bir Anamur taraflarina gidecegimiz oluyor, mukemmel bir rehber hazirlamissiniz boylelikle bizim icin. (Not: Bizim grup simdilik gidip gorenlerin izlerinden giderek geziyor, umariz yakinda biz de yol gosterici oluruz)

[kkarabidan]

abi herşey süper resim gezi motor siz ellerinize sağlık

[adanalı]

güzel gezi olmuş tekerlerinize sağlık.resimlerde süper.umarın tedavi olmuşsundur TİNTİNOPSELLA.Sevgilerimle BORA.

[qency]

ArkadaşLar gezi harika oLmuş gercekten de mükemmel bir manzara ve sempatik bir anlatımla yapmış olduqunuz gezilerin devamını dilerim ellerinize saqlık...(Kısmetse 17 Haziranda Bizimde Kemer Gezimiz Var Şafak : 20 :D )

[msoysarac]

abicim süpersiniz ya... ne kareler yakalamışsınız.. motorlar süper,doğa bambaşka güzelliğiyle ortada, hele o erikler flan maşallah... emeğinize sağlık... lastiğinize taş değmesin..