Merhaba sevgili üyeler. Bu sabah çıktığım geziden az önce döndüm ve fot. ları küçültüp upload için hazırladım. Bugün çoktandır gitmek isteyip te (kısmet bugüneymiş) Bolu-Gölcük'e gittim. Bu kadar güzellikler barındıran bir bölge olduğunu bilseydim çoktan gitmiştim. Neyse sizlerle çektiğim fotoğrafları paylaşıyım:
Gölcük yolunda ilk çektiğim fotoğraf:
Gölcük'e nasıl gidilir diye soracak olursanız, Bolu'nun merkezine gelip Kıbrısçık-Seben ayrımına sapmanız ve 12 km gitmeniz yeterli. Söz konusu göl milli parklar müd. nün korumasına alınmış. İçerde çok sayıda uyarıcı tabelaları görmek mümkün ee bize lazım da :lol: Motosikleti otomobille aynı ücrete tabi tutmuşlar. 3YTL ama sen 1 ver dedi orman bakanlığı memuru. Gölün kıyısına kadar arabayla gidemiyorsunuz otoparka bırakmanız gerekiyor aracınızı. Etrafta sonradan yapılan neredeyse herşey ağaçtan... O kadar güzel bir atmosfer yaratılmış ki hiç işim olmasa da hep bu gölün yanında bir kulübede yaşasam ''ekmek elden su gölden'' şeklinde düşünmedim değil :D Sizlerde bilirsiniz ki kaskla fotoğraf çekmek zor oldu biraz. Bu arada göreceksiniz fotoğraflarda çıkan tek bir ev var İskandinav evleri tipinde. Bu Orman Bakanlığı konukeviymiş.Bir tane cafe-Rest. görüyorum. Not veremiycem gitmedim çünkü.Yine lafı uzattım :wink:
Funda Arar'ın ''sensizim'' adlı klibini çektiği mini iskele:
Gölü çevreleyen ağaçlar yılların sessizliğine gömülmüşler. Daha çok etraf çam ağacı kokuyor. Hava da serin.
Gölcükten ayrılma vakti geliyor... Bolu merkezinden İstanbul istikametine girdiğimde sağ tarafta ''Yedi Göller'' tabelası dikkatimi çekiyor ve giriyorum. 42 Km yazıyor uzaklık. Saat de geç oldu girmeseydim keşke diye kendi kendime söylenirken bir kaç km geçiyor bile. Yalnız yol toprağa dönüyor 3-4 km sonra. toprak yol da ilerde tam kurumamış çamura benzer bir şekilde. Motor bir kaç defa yatacaktı ki yere yavaşlıyorum. O kadar gittim bir kaç araba gözüme çarpıyo in cin top oynuyor. yol kötü ve dar olduğu için yavaş gitmekte fayda var. 15 km kaldığını belirten eski, paslanmış tabelayı da bir iki km geçiyorum dik bir yokuştan inerken yol vıcık vıcık çamura oluyor birden. Hadi bu kadar geldim geri mi dönücem o kadar yoldan diyip devam ediyorum ama ciddi düşmeler atlatıyorum. Sonunda motoru sağa çekip döndürmeye uğraşıyorum oluyor ama motorda bende çamur içindeyiz :cry: O esnada fotoğraf çekmeyi düşündüm fakat çamura olan kızgınlığım daha ağır bastı. Bu fot. lar yolun başındayken. Bayağı yüksekmiş yol aşağısı müthiş!
Bu gezi de bu kadar işte. Herkese kazasız günler diliyorum.