bu tepkiyi en etkili şekilde TMF nin bir reklam hazırlayıp vermesi gerekiyor. çünkü bizim burda konuştuklarımızı bizlerden başkaları okumuyor. böyle bir reklam hazırlanıp tüm kanallarda yayınlanırsa ozaman daha geniş kitleye seslenip bi nebzede olsa farkedilmemiz sağlanabilir diye düşünüyorum.
Öncelikle henüz 21 yaşında hayata veda etmiş olan Tuğper Uzel’e Allah’tan rahmet diliyorum. Bütün sevdikleri olarak sizlerin, ölen bir insanın ardından, hele de bu insan daha 21 yaşındaysa, büyük acılar çektiğinizin farkındayım. Fakat şunu da belirtmek isterim ki buradaki bazı üyelerin şu an cezaevinde bulunan şüpheli için yaptıkları “Allah belasını versin” şeklindeki yorumları da şiddetle kınıyorum. Ben kazaya karıştığı iddia edilen bu şahsı çok yakından tanıyorum. Kendisi acemi bir şoför değildir; aksine araba sürdüğü zamanlardaki kuvvetli refleksleri ve dikkatli tavrı tartışılamaz bile. Sadece modifiyeli bir arabası var diye ( ki bunu da yıllardır harçlıklarını biriktirerek sağlamıştır) onu “18,19 yaşındaki sarhoş bir maganda” olarak nitelendirmek kesinlikle doğru değildir. Kendisi sigara dahi kullanmaz ve hayatında hiç sarhoş olmayacak kadar da içkiden uzak yaşamıştır.
Bunlar cezaevindeki şüpheliyi tanıyan herkesin sahip olduğu kişisel görüşlerdir. Somut kanıtlara gelince, Tuğper’in babası Tuğhan Bey’in de gözüyle şahit olduğu gibi, arabanın her hangi bir yerinde çarpmadan kaynaklanmış olabilecek herhangi bir çizik mevcut değildir. Aynı şekilde şahitler de ifadelerinde herhangi bir çarpmanın ve ya sıkıştırmanın söz konusu olmadığını belirtmişlerdir. Ayrıca doktor raporu da gösteriyor ki şüpheli 0(sıfır) promil alkollü çıkmıştır. Şüphelinin tek talihsizliği olay anında Tuğper’in yakınında bulunması ve durmadan devam etmesi olmuştur fakat burada kaçma gibi bir olay mevcut değildir, ki olamaz da zira kaçan bir insan evine değil, kendisini bulamayacakları bir yere gitmeyi tercih ederdi.
Bütün bunları yazarken söylemek istediğim asla Tuğper’in suçlu olduğu değildir. Kimin suçlu olduğu hakkında bizlerin yorum yapması doğru olmaz ki böyle bir kazada birinin suçlu olduğuna da inanmıyorum. Aynı zamanda, yaşıt olan bu iki insanın birbirlerine herhangi kasti bir harekette bulunabileceklerini de sanmıyorum. Dolayısıyla bu kazayı bir cinayet olarak nitelendirenleri kesinlikle kınıyorum. Herkesce dürüst, saygılı ve iyi niyetli olarak tanınan bir gencin de adının bu şekilde lekelendirilmeye çalışılması doğru değildir. Umarım biraz daha mantıklı davranıp, şu an içeride yatan kişinin aslında suçsuz da olabileceğini düşünebiliyorsunuzdur.
harçlıklar ile araba ve arabaya modifikasyon!!! hemde 21 yaşında iyiymiş...
motor kullanıcılarını düşürmek öldürmek yada trafikte başka bir arabanın kaza yapması için illede alkollü olmak yada çarpmak lazım değil ki... vurmadan da sıkıştırarak üstüne kırarak bir çok kişinin kaza yapmasına hatta ölümüne sebebiyet verebiliriz... makas atarak e-5 te terör estirdiğim 18 yaş civarlarında bir kadın şöförün panik yapması sonucu bariyere girmesine neden olmuştum tüm hasarını karşıladım ve ogün bugündür makasa girmem... kendimden biliyorum illede çarpmak gerekmez...
Arkadaşım,mypcrt adlı üyeden alıntı
Öncelikle rahmet dileklerin için teşekkürler. Bahsettiğin gibi cezaevindeki şahıs için, suçu kanıtlanana kadar suçsuzdur mantalitesiyle düşünmek durumundayız. Ancak bana göre, belki de cezaevindeki şüpheliyi şahsen tanımandan dolayı, tam olarak objektif olamamandan kaynaklanan bazı yanlış düşündüğün; yanıldığın noktalar var.
Bir defa, bir insanın bir kaza yapması veya sebebiyet vermesi için, illa acemi bir sürücü olmasına gerek yoktur. Yani kişinin otomobil kullanmaktaki ustalık becerisi, o kişinin bir kazaya sebebiyet vermesine engel değildir. Ayrıca hata yapmak için alkol ya da uyuşturucu madde almak da şart değildir.
Modifiyeli araç konusuna gelince,
Genel olarak hız tutkunu ve otomobil sporlarına meraklı kişilerce tercih edilen modifiyeli arabaların modifiye edilme amacının, aracın daha süratli ve yol koşullarından yarış koşullarına daha uygun hale getirilmesi olduğu konusunda hemfikiriz sanırım. Sen de bana arkadaşının o arabayla hiç makas yapmayıp, şehir içi 60 km. ile seyrettiği ve caddede kimseyle kapışmadığını söylemezsin herhalde? Amaç zaten genel olarak Bağdat Caddesi' ndeki illegal yarışlarda ve anlık kapışmalarda ön plana çıkabilmek, o kişisel tatmini yaşayabilmektir. Biraz dürüst olan herkes bunu kabul eder. Zira arkadaşının pistlerde yarışmak için bu arabayı modifiye ettiğini sanmıyorum. Sonuçta yollarda kullandığı kişisel aracı.
Somut kanıtlara gelince demişsin;
Öncelikle burada bir bilgi yanlışlığın var gördüğüm kadarıyla. Tuğper' in babası Tuğhan amcanın ifadesine göre, ruhsatı almaya karakola gittiğinde olaydan sonra yıkanmış olan arabayı görüyor ve zaten başta temas yok denmesine rağmen, arabadaki izlerle karşılaşınca şikayetçi olmaya karar veriyor. Diğer bir somut kanıt da, motosikletin üzerindeki kanıt niteliğindeki izler. Zaten bunlar için de en doğru kararı yargı sürecindeki bilirkişi verecektir.
Şahitlerin ifadelerinde de yine yanlış bir bilgi edinmişsin sanırım. Şahitlerin ifadesi, arkadaşının kullandığı beyaz passat marka aracın, en sağ şeritten en sol şeride makas yaparak, en sol şeritte seyretmekte olan Tuğper arkadaşımızı sıkıştırarak düşürdüğü, ancak temas olup olmadığından emin olamadıkları yönünde.
En önemli noktaya gelince,
Söylediğin gibi, kimin suçlu olduğuna karar vermek tabiiki bize düşmez. Ancak senin talihsizlik olarak nitelendirdiğin şey, bence tam anlamıyla bir insanlık ayıbıdır. Böyle bir olaya karışıyorsun ve durmadan devam ediyorsun. O an nereye gidersen git, bunun adı kaçmaktır ve insanın aklına ilk gelen şey de "Suçlu psikolojisi" dir. Belki oradaki saniyeler o kişinin hayatını kurtaracak; nasıl bir rahatlıktır ki bu, nasıl bir insan dönüp arkasını çekip gidebilir böyle bir durumda? İstediğin kadar kınayabilirsin beni ama, işte bence bunun adı cinayettir! Arabada 2 bayan 2 erkek olduğu söyleniyor, biri de mi "dur da bir dönüp bakalım, belki yapabileceğimiz bir şey vardır" demiyor, hiçbiri mi insanlıktan nasibini almamış bunların, benim aklım almıyor açıkçası.. Bunları gördükçe insanlığımıza, şu an geldiğimiz noktaya üzülüyorum.
Yasal süreç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bu vicdan azabıyla bir insan nasıl yaşar bilmiyorum. Tabii eğer gerçekten vicdanı varsa.
Ayrıca buradaki kimsenin, birinin adını lekelemeye çalışmak gibi bir çabası da yok. Durduk yerde kimse kimseye birşey söylemez. Şu anki mevcut ifadelere göre olayın gerçekleşme şekli üzerine konuşuyor herkes. Olaylar sonuçları doğurur ve her birey eylemlerinin sonuçlarını kabullenmek durumundadır.
Umarım artık biraz da olsa daha "Doğru" ve "Tarafsız" düşünebilmene yardımcı olabilmişimdir.
Öncelikle alkol ve uyuşturucudan neden bahsettiğimi açılayayım. Bu forumda bir arkadaş çok çirkin bir ifadeyle önce küfretmiş, sonra da şüphelinin 18, 19 yaşında sarhoş, kafayı çekmiş bir maganda olduğunu söylemiştir. Haksız bir suçlamaya sizler de hak verirsiniz ki karşılık vermem gerekiyordu.
Modifiyeli araç konusuna gelirsek, şüphelinin aracında motor gücünü artıracak herhangi bir ekleme yapılmamıştır. Arabadaki modifiyeler sadece dış görünüş açısından yaptırılmıştır. Modifiyeli araçların yarış amacıyla yaptırıldığını söylemişsin dreamdark, peki motosikletlilerin Caddebostan S virajı hakkındaki tutkularına ne diyeceksin? Aynı şekilde vefat eden kardeşimizin kullandığı motosiklet de herhalde 60 km ile gitmek için alınmamıştır?
Ayrıca arabanın olaydan hemen sonra yıkandığını söylemişsin bu yanlış bir bilgi. Araba olaydan bir gün önce yıkanmıştır. Tuğhan Bey’in arabada gördüğü çizik arabanın sağ tarafında bulunmaktadır ki o çiziğe dair kaza raporunu şüpheli teslim etmiştir. Polisler de onun olayla bir ilgisi olmadığına karar vermiştir. Zaten herhangi bir çarpma olsaydı arabanın sağ değil, sol tarafı çizilmiş olurdu.
Bir şahidin vermiş olduğu ifadeden bahsetmişsin, şahidin çarpma konusunda emin olamadığı doğru ancak kesinlikle herhangi bir sıkıştırmadan bahsetmemiş, bulunduğu yerden olayı görmenin imkânsız olacağını söylemiştir. Ayrıca şüphelinin en sağ şeritten en sola makas atarak geçtiğini değil, soldan 2. şeritten önündeki aracı sollamak için en sol şeride geçtiğini söylemiştir. Ayrıca neden bir şahidin ifadesini öne sürüyorsunuz? Ortada iki şahit vardı. Başkalarının söylediklerine bu kadar çok güveniyorsanız, bu şahidin de söylediklerini bir inceleyin derim.
Anlayamadığım bir başka şey ise böyle önemli bir olayda nasıl “söylentilere” göre konuşuluyor olmasıdır. Arabada sadece şüpheli vardı. Yanında kesinlikle kimse yoktu. Yanına 2 bayan ve 1 erkek yakıştırması nasıl yapılmış, nereden çıkartılmış, hiç anlamış değilim.
Vicdan azabından bahsetmişsin, bir insan suçlu olmadığından eminse, merak etme, herhangi bir vicdan azabı hissetmeyecektir. Ayrıca burada, sonuçlanmamış bir dava sırasında yapılan onca hakareti ve okunan belaları bir kişinin adını lekelememek olarak algılıyorsan, söyleyebileceğim pek bir şey yok.
Ayrıca arabanın harçlıklarla alındığını söylemedim, yapılan modifikasyonları kendi parasıyla yaptığını belirttim. Bu harçlıklar da 2-3 ayda biriktirilmedi, kendisi yaklaşık 3 senedir para biriktiriyordu. Nasıl Tuğper kardeşimiz yıllarca hayalini kurduğu motoruna kavuşmayı bekledi, şüpheli de yıllarca bunun hayalini kurmuştu.
Son olarak, bana objektif olamadığımı söylemişsin dreamdark, ama ben kesinlikle karşı tarafı suçlayarak konuşmuyorum, sadece eldeki verilerden ve gerçeklerden bahsediyorum. Aksine objektif olamayan sizlersiniz, ne desem bir karşı görüş yaratmışsınız. Anlayabiliyorum acınız gerçekten çok büyük ama gerçekleri de göz önünde bulundurmalıyız. Şu an yapılacak tek şey mahkeme sonucunu beklemektir. Tartışma ve kavga, bunların hiç biri ölen kardeşimizi geri getirmeyecektir.
SANA GERÇEKLERDEN BAHSEDİYİM !!!
olay yerindeki tekerlik izleri herşeyi anlatıyor sıkıştırdığı açık.
haysiyetsiz şerefsiz cibiliyetsiz olay yerinden kaçıyor. ve sen ukala herif gelip bide burda afra tafra atıyosun.
şuan kuzenim vefat etti ve o adi arkadaşın en fazla bi kaç sene yatıp çıkar malesef.
para birirktirmeyi öğrenmiş modifiye yapmış.
önce insan olmayı öğrensin.
Bundan önceki yazına eşim en güzel bir şekilde yanıt vermiştir. Şu an terbiye sınırları dahilinde sana bir şeyler yazmak beni oldukça zorluyor ve buradaki herkesin de sınırlarını zorluyorsun arkadaşım. Acımız tarifsiz evet ve biraz da olsa bunun bilincinde olabilecek kapasitedeysen zaten bu siteye girip bu zırvalıkları hiç yazmazdın,yargı süreci sonuçlanana kadar arkadaşın suçsuz kimse buna bişey demiyor kimse kavga gürültü peşinde de değil burada ama olay yerine gitmiş aklı selim tüm arkadaşların ben de dahil ortak görüşü Tuğper eğer uçmayı bilmiyorsa ki ben daha önce hiç şahit olmadım,bu olay bir insanın canına kastetmektir. İzlerden de her şey anlaşılıyor bunu biraz kafası çalışan herkes anlar zaten..Buradaki insanların daha fazla asabını bozmamak adına umarım bir daha yazmazsın. Şunu da unutmamak gerekir burası Türkiye ve malesef yasalarımız yeterli ceza-i yaptırımlara sahip değil arkadaşın suçlu bile bulunsa üzülme en fazla 3-5 ay yatıp çıkar biz Allah'a inanan insanlar olarak tek tesellimiz eğer gerçekten suçluysa ya da kimse bu haltı yapan onu Allah'a havale ettik zaten.. O belki ölmez ama ölmekten de beter olur buna inan...
Bu arada cumartesi günü taziye için Tuğhan amcalara gidiyoruz hatırlatalım tekrar...
mypcrt belki ulkede olmayan hukuktan dolayi arkadasin fazla bir ceza cekmeyecek, bu dunyada en fazla vicdani ona cezayi verebilirki, oyle birsey olacagini da sanmiyorum, cunku arkadasin insan degil.
Insan olan, yolda biri kaldirima ayagini takip dusse, gidip yardim eder, insan olan bu olayla hic alakasi olmamasina ragmen durur yardimci olur. Ama ya insan degil ya da demek ki o kadar suclu ki kacmayi denemis.
Bu fani dunyada belki cezasini cekmez, ama olumden sonra bunun hesabi sorulacaktir. Arkadasini bir iki cizik kanitina, ongurulu polislere, hakliyi degil, eski kalmis kanunlari savunan hukukculara, bir iki taniga degil, Allah a havale ediyoruz.
birde arkadaşın tanıklar ile ilgili saplamasında, o inanmak istediği şahide inanıp diğer şahidi haksız posizyona sokmak gibi bir gayret içerisinde... biz bir şahide inanıp gidip olay yerini incelemişiz... arkadaş ise işine gelen şahidin söylediklerini kanıt olarak önümüze sunarak arkadaşını aklamaya çalışmakta... ama şahsın motor konusunda ve trafikte çektiklerimiz hakkında bir bilgisi olmadığı için arkadaşını kanatsız melek ilan etmekte kararlı... yani kaza tuğperin 300 km hızla viraja girmesi sonuçu virajı alamayıp kaza yapmasıyla sonuçlanan bir olay onun gözünde, arkadaşının suçu ise kaza esnasında düşen motorun yanından şanssızlık sonuçu geçmesi yoksa harçlıklarıyla arabasını modifiye eden arkadaşının sıkıştırma, çarpma yada makas atması mümkün değil arabası çizilebilir ve çizikler için tekrar harçlıklarını biriktirmek zorunda kalabilir ve bu göze alınamayacak bir risk... yani tuğper durup dururken birden yanından geçen modifiyeli aracın etkisinde kaldı, hayranlık ile arabayı incelerken dikkati dağıldı ve motor hakimiyetini kaybedip canından oldu söylemek istediğiniz bu mu sayın mypcrt
arkadaşlar burda bunu tartışmanın hiç kimseye faydası olmıycak boşuna sinirlerinizi yıpratmayın hepimiz zaten yeterince üzgün ve gerginiz bu konuda... mahkemede gereken cevabın arkadaşlara verilecegine inanıyorum...
tugper malesef kendini savunamaz artık, ama bu onu savunucak kimse yok demek değil, bunu elbet araç sürücüsü ve yakınlarıda anlıycak...
cumartesi günü toplandığımızda bir basın açıklaması organize edilirse hem tuğper ve motorsiklet kazalarında hayatını kaybetmiş diğer arkadaşlarımızı anmış oluruz. hemde motorsikletlilerin artık farkedilmesi gerektiğini ve bizlerinde diğer sürücüler gibi trafikte seyehat etme hakkımız olduğunu herşeyden önce yaşama hakkımız olduğunu belirtebiliriz
üzüntümü nasıl ifade edeceğimi bilemediğim bi gecenin ardından yazıyorum; Tuğper ve ailesiyle Cbr 125 motosikletini artık değiştirmek istediği cc yükseltmek istediği dönemde tanışmıştım. Kendisiyle daha sonraki dönemler iş yerime uğramasıyla daha samimi bir arkadaşlık kurabilmiştik. Son telefon konuşmamızda motosiklet alabildiğinden bahsedip en kısa zamanda görüşelim dilekleriyle son bulmuştu..
Yıllık iznim dolayısla acı haberi dün gece burda oğrendim, inanmak istemedim elim telefona gitti ama arayamadım...
Ben Tuğper'i samimi içten gülüşüyle hatırayacağım.
ailesine sonsuz sabır diliyorum.
Hepimizin başısağolsun..
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
