Orijinal lastikleri şimdiye kadar iki kez lastikler soğukken panik frende sadece arkalar kaydı. Birinde düz yolda olduğumdan hiç bir sıkıntı yaşatmadı hatta eğlenceli bile diyebilirim. İkincisi dönüşü kaaçırmamak için yaptığım ani frende motor az yatık vaziyette olduğundan baya bir yusuflattı ama freni bırakıp gidonu düzleyip diğer dönüşe yol almam ile hallettik.
Lastikleri değişim zamanı geldiğinde değiştirmenizi tavsiye ederim.
co2fix adlı üyeden alıntı
Hah! İşin sırrı son cümlede zaten "şöförlede alakalı lastik olayı"
Bak bu doğru ama ben tavsiyelerimi en kötü yeni acemi dalgın yorgun uykusuz vs sürücüye göre yazıyorum. Temel derdim insanlar motora en düşük maliyetle kazasız belasız binsinler. Ve bu yazdığında en önemli şey motorda iki kişi olmanız ayrıntısı. Mesela ben de motorda artçım varken ağırlık nedeni ile başta rüzgar olmak üzere diğer tüm kusurlardan en az düzeyde etkileniyorum.
Şimdi gelelim sadede. Çok dikkatli ve düzgün kullanırsan üzerinde ki ayna ve lastiklerle de kilometrelerce gidersin. Burada sıkıntı yok. Peki herkes çok dikkatli kullanabiliyor mu? Veya biz dikkatli olsak bile hiç olmadık zamanda başkasının dikkatsiz olmasına kurban gitme ihtimalimiz var mı? Bu motora sahip olan herkes tecrübeli mi?
Aramızda bu tür bir motora ilk defa bineni var, acemisi var vs.
Kısacası; ben insanlara zarar gelmesin diye elimden geldiği kadar uyarıcı olmaya ve tecrübelerim dahilinde onların cebinden fazla para çıkmasını ve başlarını bir şey gelmesini engellemeye çalışırım. Beni dinlerler veya dinlemezler, o onların problemi. Ben adamlık peşindeyim. Ne sava ne bajaj ne mondial bu işlerden bana prim vermiyor. Temel derdim insanlara zarar gelmemesi.
Bu meyanda iddialıyım;
1- Aynalar ve lastikler çöp. En ufak hata ve dalgınlıkta bin tane iş açar insanın başına. Bir an evvel değiştirilmeli.
2- Yağmurlu havalarda (veya ansızın suya girdiğinde) lastiğin ne olursa olsun mutlaka yüksek vites düşük gaz kullanacaksın. 4500-5000 deviri asla geçmeyeceksin. Yoğun trafikte trafiğe karışmayacaksın. Kıyıdan kıyıdan gideceksin. Kalkış hariç asla ve kata 1.vitese inmeyeceksin. Kalkarken bile 1 ile kalkıyorsan çoookkk sakin kalkacaksın hatta mümkünse 2.viteste kalkacaksın. vs.
Benim görevim uyarıcı olmak. Beni dinleyip dinlememek herkesin kendinin bileceği iş.
Şöyle yaptım bir şey olmadı böyle yaptım bir şey olmadı başka mesele. Ben de gençken çok şey yaptım bir şey olmadığı da oldu, olduğu da oldu. Zaman zaman Tanrının ilk 100 kişilik listesinde olduğumu düşünürüm. O derece yani. Allah sevdiği kuluna kanat takar bana defalarca takmışlığı vardır. Bir şey olmadıysa şansındandır. Motorun üzerinde gereksiz bir biçimde şansını zorlamayacaksın. Zorlarsan yakınlarının ve sevenlerinin yüreğini yakarsın. Onun için ZORLAMA.
Hep ne diyorum;
MOTORA BİNMEYE KARAR VERECEK KADAR CESUR VE APTAL, ÜZERİNDE ÖLMEYECEK KADAR KORKAK VE AKILLI OLACAKSIN.
Saygılarımla.
---------- Mesajlar birleştirildi - 15:08 ---------- bir önceki mesaj zamanı 14:54 ----------
Yeri gelmişken şunu da ekleyeyim;
Motorun üzerinde konsantrasyonunu kaybetmemek için vites saymak çok iyi bir yöntemdir. Motorun üzerinde konsantrasyonunuzu kaybedeceğinize dair en ufak bir şüpheye düştüğünüzde hemen vites saymaya başlayın. Kaçıncı viteste olduğunuzu unutursanız durup yeniden kalkarak 1.vitesten vites saymaya tekrar başlayın. Bu sizi motorun üzerinde kurt gibi sürekli uyanık ve diri tutacaktır.
-61- Önce ADAMLIK Sonra HAYAT -61-
Abi sen çok yanlış gelmişsin.Anlatmak istediğim şey ile konunun arası baya açılmış.Kısa ve net söylüyorum eğer lastik takacaksanız Michelin Pilot takın yok Sava-İrc bilmem ne bu lastiklerin bana kalırsa üzerindeki orjinal lastiklerden hiçbir farkı yok.Acemi sürücüler ilkmotoru olanlara butcesine göre tavsiye ediyorum demişsinde üstündekilerlede acemi adam düşer ölür Sava ile de Michelin ile de adı üzerinde acemi adam bu bilmiyorki nerde nasıl davranacağını.Ama aralarında en hayata bağlayanı Michelin.Sürücü hatalarınıda kapatabilen bir lastik.Denize giren yüzme bilmeyen adama sen nefesim bu kadar yetti diye yarım şişirilmiş kolluk mu verirsin yoksa dur bekle iyice şişireyim ki suyun yüzeyinde durabil boğulup ölme mi dersin.Önerdiğiniz Ugun Bütçeli Lastikler yarım şişirilmiş kolluktur.Ha hiç şişmemiş olmasından iyimidir ewet iyidir ama sen cebinden 300-400 çıkmasını göze almışsan ki motorda bir keyif aracı ise o bütçenin üzerine 200-300 daha koyup adam gibi lastik alıcan aga.Madem ilk motorun madem acemisin motor kullanmayı öğrenicen veya canını seviyosun gidicen takıcan michelin.Gider takarsın SAVA asfalt suyu ile buluşunca dersin yüksek vites düşük devir kullanın motor kayıyor.Abi sen michelin takılı PULSAR kullandın mı hiç.Ben kullandım tavsiye ederim sende bir kullan sonra diceksinki kardeşim haklıymış.Resmen Pulsar a yeniden aşık olucaksın.Kimse kusura bakmasın ama Önerdiğiniz Bu SAVA vs. lastikler cinayete sebebiyettir bedavaya verilen paradır.Az daha bekleyin veya imkanlarınızı yükseltin ve Michelin takın.Eskilerin lafı vardır bu BOKU yiyiyorsan kaşığını taşıyacan.
UFFF! Emiceoğlu yedun beni
Kardeşim anlattıklarımın genel olarak lastikle alakası YOK.
Michelin pilot street te olsa yağmurlu havada benim dediğim gibi kullanacaksın ve SAVA fiyatına göre iyi lastik. Motor için yeterli.
Böyle anlatabilmişimdir umarım
Herkese selamlar,
Birçok pulsar kullanıcısı aynalara takmış oysa benim hiç şikayetim yok. Belki de uzun boylular için kötüdür, ben 170 boyundayım ve aynalar muhteşem. Alırken ayarlattım, kırılana kadar değiştirmem. Lastikleri eskiyene kadar değiştirmeye gerek yok bence, yağmurda da kullandım iyiydi. Kışın bir görmek lazım lastik performansını, naylon lastikler kışın çok sertleşiyor. Ben ampulü beğenmedim sarı ışık veriyordu ama aydınlatması iyiydi, osram night breaker unlimited ile değiştirdim hem renk açıldı hem de aydınlatma daha iyi oldu.
Arkadaşlar herkes motorun sıfır 7300 tl yazmış hayır değil sen ona plaka masrafını emliyet masrafını ekleyince 8000 tl ye yakın para oluyor.
Ben kendi motorumu 7.700 e satıyorum birazda olsa pazarlık payı olur çünkü temiz kullandım sıfırı alsa bi farkı yok.
0 alsanız 8000 tl ye yakın para vericeksiniz.
http://www.sahibinden.com/ilan/vasit...8652181/detay/
Arkadaşım motorun sıfır fiatı 7350 + 350 lirada plaka sigorta tutuyor ben kendim çıkardım evelki ay belki illere göre biraz eksik biraz fazla olabilir değişebilir ne oldu 7700. sen 7700 pazarlıklı diyosun zannedersem aklından 7500 e vermek geçiyor ancak daha çok beklersin . mesela g antep gazi motordu zannedersem peşin fiatına 9 ay vadeli vermeye başladı . diğer illerdede yarısı peşin yarısına vade olayı zaten var insanlar senin kullanılmış motoruna neden sıfır parası versinki sıfırını almak varken.yada bikaç yüz daha verip sıfırını almak varken neden kullanılmışını alsın.
hocam neresi kullanılmış gören sanıcak kazalı :D
ihtiyaçtan dolayı satıyorum yoksa satmak istemiyorum
o ilanların arasındaki en temiz motordur benimki o kadar garanti veririm.
güneşte bile bekletmedim aldığım günden beri brandasıyla üstünü örttüm hep.
benim kadar titiz biri yoktur o ilanlarda.
neden ilanı baltalıyorsun ki ?
ilanı neden baltaliim arkadaşım . banane istersen 10 bin yaz. motora istediğin kadar gözün gibi bak istersen üstünü yorganla ört hatta istersen bayide kalsın hiç yolada çıkartma plakasını taktınmı bu ikinci el olmuyormu . sen hem acil ihtiyaçtan dolayı satıyorum diyosun hemde sıfırıyla aynı parayı istiyorsun bu şartlarda satılmaz diyorum bende .bayiden aynı fiata 9 ay vadeli sıfır almak varken senin ikinci el motoruna neden bu parayı peşin verip alsınlar diyorum .
ilanlardaki motorlar arasında en temizi olabilir belki haklısın ama heralde bayideki sıfır motor kadarda temiz değildir ki aynı paraya alınsın .
işte diyorum ya okadar garanti veriyorum bayideki kadar temizdir.
neyse bilmiyorum yurt dışı olayları olduğu için satmak zorunda kaldım yoksa kullanıcaktım garajda yatıyor şuan.
alacakta olmaz tahmin ettiğim kadarıyla arayan olmadı daha napalım garajda bırakırım bir kaç sene sonra dönünce kullanırım.
sen bikaç yıl daha beklet o motoru garajda kullanma bikaç yıl sonra sıfırı 15 bin olursa bu yazdığın rakama almak isteyen birileri kesin çıkar bu motoru
Plaka dedigin 10 lira ruhsat biraz pahalı plaka ruhsat 180 tl civarı olsa sigortayı saymıyoruz onu 2 el alan adamda yapacak noter masrafı 100 tl olsa noter masrafını kim ödeyecek
ayrica bir mali aldin mi bayiden ciktimi o mal artik ikinci eldir. İsterse yuz metre gitsin asla sifir fiyatina satilmaz ayrica ruhsat olsunda 200 tl olsun buda 7350+200tl:7550 e ben bide notore 100tl vercem ayrica sigorta kisiye ozeldir senin sigortan sana ben tekrar sigorta yaptircam en az 150tl etti sana 7700 birde noter parasi etti 7800 ben zaten bu paradan uyguna sifir alsam elde ediyom ayrica bukadar parayi nakit verince ya biraz indir yada yaninda sifir kask filanda alabilirim. arkadasim yanlis anlama bizde motor alip sattik he bu fiyata sen satabilirsen sat istedigin fiyatida yazabilirsin ama bunuda git satis yapilan yerlerde yap burasi motor satis yeri degil 7700tl yazipta gozumuzun icine sokman iyi olmamis. hani acil ihtiyactan satiyorsun hemen elinden cikarman lazim alanda satanda hayrini gorur bir vesile ile diyecegim ama ben bu iste alici icinde bir hayir goremiyom. saygilarimla herkese iyi aksamlar.
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:10 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:58 ----------
Ben boyle dusunuyorum bu yazdiklarimdan dolayi insanlah ilan sahibi arkadasimiz elestirlerden dolayi alinmaz. Alinirsada simdiden ozur dilerim ama bunlar gercekler.
Atilla abi şu yazdığın bugüne kadar motosikletle ilgili okuduğum en güzel şeydi, teşekkürler.
"Hep ne diyorum;
MOTORA BİNMEYE KARAR VERECEK KADAR CESUR VE APTAL, ÜZERİNDE ÖLMEYECEK KADAR KORKAK VE AKILLI OLACAKSIN."
Lastik konusu önemli, önümüz kış.
Ama önce motosikletimizi tanıyalım.
Fazla teknik detaya girmeden özetlemek gerekirse: Pulsar’ın agresif/hırçın görüntüsünden olsa gerek, sürüş ergonomisi gereği motor/gövde ağırlık merkezi ön tarafa verilmiş. Bu ergonomik yapısından dolayıda arka lastik frenajda hafif kaldığı için çabuk kilitleyebiliyor. Artçılı sürüşlerde ise lastiğin yol teması ve ağırlık dengesi değiştiğinden frenaj nispeten daha iyi. Kilitleme ise sadece panik frende söz konusu olabiliyor.
Ayrıca lastiğin desen yapısı da iyi değil. Bu desen yapısına birde arka tekere binen ağırlığın az olması eklenince frenajda yolu tam tutamamasına neden oluyor.
Çoğu üretici kar/maliyet hesabı nedeniyle fabrikasyon lastikleri genelde orta ölçekli tutuyor. Pulsar’da da öyle. Çok kötü değil çok iyi değil.
Kuru veya ıslak zeminde idare eder. Her lastik gibi kuru zeminde yol tutuşu daha iyi. Islak zeminde ise daha dikkat gerektiriyor.
Bence hangi lastik takılırsa takılsın ağırlık merkezi önde olduğu sürece dikkatli olmak gerekiyor.
Öte yandan ön frenler daha iyi ama ağırlık ön maşada olmasından dolayı çabuk abanıyor.
Teknik bilgisi olan arkadaşlardan (newmoto76 gibi) daha iyi analizler gelecektir.
Bence asıl bunları paylaşmalıyız. Lastik, ıslak zemin, fren… Bunlar sorun olmaz o zaman.
Gelelim yağmurlu havalara…
Sık kullandığım bir benzetme var: Motorcu var, motorlu var…
Motorcu deyimini uzun uzun anlatmaya gerek yok: Özgürlük duygusu, rüzgarı göğsünde hissetmek, falan filan… Laf salatası!
Motorcu için hava ve yol şartları önemli değil. Deneyimi ve tecrübesi ile her koşulda ve şartlarda motosikletini güvenle kullanabilir. Sulu kuru farketmez. Kendisi ile birlikte diğer seyir halindekileri riske sokmaz. Aracını tanır, limitlerini bilir. Ağır yol şartlarında fazla risk almadan güvenle seyahat etmesini bilir. 2 saniye kuralını bilir, devamlı yol bilgisi toplar ve sürüşünü ona göre şekillendirir. Teoride de olsa güvenli ve ileri sürüş bilgisi vardır. Motorcu için motosikleti öncelikle onun yaşam biçimidir. Eli anahtar tutar… Örneği daha çoğaltabiliriz ama yine laf salatası olur.
Motorlu ise, adı üstünde motoru var. Yukarıda yazdıklarımdan bi haberdir. kontağı çevirir, gaza basar gider...
Sonuç olarak lastiklerimiz iyi olmayabilir ama motosikletimizi "Motorcu" gibi kullandığımız sürece problem yaşatmaz.
Michelin veya Metzeller elbette kaliteli lastikler; ıslak ve kuru zemin performansı daha iyi.
Ama kullanamazsanız onlar da kayar… En iyi desen yapısı olsun, yolu en tutan olsun... Kayar!
Herkese kazasız, problemsiz sürüşler.
Pulsardan önce gidip bir kızgınlıkla aldığım ve yetersiz kaldığı için satlığa çıkardığım Mondial Drift i sıfırı 3100 tl + plaka masrafı iken ; 350 km deki drift i
Plaka teslim 2500 e satlık dediğimde beni şark kurnazı olmakla itham etti bazı densizler.
Hani sen de madem satmak istiyorsun sıfırı 7300 + 200 plaka. ( sigorta kişiye bağlı ) toplam 7500 tl. Sen motoru 7400 e versen + 100 tl noter sıfır motor parası yapıyor.
Ben 3000 liralık motorda 500 tl zarar ederek verdim çünkü satmak istiyordum.
Hesap ortada motorun ne kadar temiz olursa olsun ikinci el ve sıfır motor sıfır olandır. Umarım yanlış anlamazsın.
motor daha yeni olabilir herkesin dediği gibi sonuçta ikinci el. sahibindendeki pulsar ilanlarını anlamıyorum. adam motoru almış sonra satmak istiyor ama ruhsata plakaya sigortaya verdiği parayı da satacağı adamdan çıkarmak istiyor. bu nasıl bir mantıktır. utanmasalar şu kadar benzin yaktım deyip onu da ekleyecekler fiyata. benim yakın arkadaşım nakite ihtiyaç duydu 6800e verdi 1 aylık pulsarını. ciddi anlamda satma amacı varsa zaten makul bir fiyata ilan edilir. anladığım kadarıyla siz ciddi satıcı değilsiniz. belki alan olur masraflarını da çıkarırım zarar etmemiş olurum gibi bi düşünceyle bunu ilan etmişsiniz. ayrıca bayideki kadar temiz olduğunu garanti ediyorum diyorsunuz da garanti olayı lafa bakmaz
Birşey sormak istiyorum bile varsa cevaplarsa güzel olur
Arkadaşlar merhabalar,
Aranıza yeni katıldım ve motora arkadaş tavsiyesi ile Pulsar 200 NS ile başladım.
Yaklaşık 1 ay oldu ve 1600 kmdeyim.
Bu konuyu en başından takip edemedim ancak ilk 93 sayfasını azimle ve sabırla okudum ama şu an mecalim kalmadı
Konuda çokça geçmiştir mutlaka ama özür dileyerek tecrübeli arkadaşlardan şikayetlerim ve taleplerim olacak aşağıdaki gibi;
Motor konusunda bakımı, kullanımı vs. çok tecrübeli olmadığım için de sizden öneri rica edeceğim.
1.) Sele sertliği artık kıçıma hastalık derecesinde etki etmeye başladı.
Kartal Oto Sanayi'de döşemeciye gittim bana birkaç yöntemden bahsetti ama çok sağlıklı olmaz vs. gibi şeyler söyledi ayrıca 150 TL fiyat çekti.
Bunun için İstanbul'da çözüm bulan arkadaşlardan, bana somut olarak şu semtte şuraya gidip şu kadar paraya şu şekilde yaptırabilirsin gibi önerilerini bekliyorum.
2.) 500 km bakımını yaptırmıştım, ondan sonra bakım yaptırmadım. Kartal Yeşilyurt Motor'a 2 kere gittim ve orada çalışan arkadaşların yaşça küçük olması ve yaklaşımları çok güven vermedi.
Şu an biraz titreşim hissetmeye başladım, ayaklarım ve uyluklarım dahil olmak üzere.
Düşük devirlerde çekişi biraz düştü gibi.
Ayrıca gaz verdiğimde cızzz şeklinde ses geliyor (buna benzer tıkı tıkı gibi sesler de geliyor)
Bu problemlerim için önereceğiniz çözümler nelerdir. Ayrıca İstanbul'da hangi servisi önerirsiniz?
4.) Zinciri hangi marka ve hangi periyotla yağlamalıyım?
5.) Motor yağını ve filtresini değiştirmem gerekiyor mu? Kendim mi değiştirmeliyim yoksa serviste mi değiştirtmeliyim?
Hangi marka yağ kullanmalıyım?
3.) Arka fren çok çabuk kilitliyor, arka lastik rahat 1 metre kaymış olmasına rağmen kaydığı hissedilmiyor, arka frenin kilitlediği de bazen hissedilmiyor. Bu ani frenlerde tehlikeli duruma geliyor. Kendimce çok test ve deneme yaptım ancak gerçek tehlike anında işler değişebilir.
Arka fren için önereceğiniz çözüm var mıdır?
4.) Çok rüzgar alıyor. Köprüden geçerken resmen savaşarak geçiyorum. Motor sağa sola atıyor kendini.
Bunun için çözüm öneriniz var mıdır?
şu an aklıma gelenler bunlar, yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim
Hocam o bütün motosikletlerde var önemli olan o sırada gazı yani deviri iyi ayarlamak birde; "1 den 2 ye" ve "2 den 3 e" geçerken debriyajı sıkarak değiştirmek gerek çünkü dişli oranları arasındaki fark 1-2-3 te çok fazla değiştirirken gazı çok hafif bırakıyoruz, birde vites değiştirmede gazı otomatik olarak ayarlayan sistem var , bu sistem olarak motora takılabiliyor sonradan ismide quickshifter. Önerir misiniz derseniz yok önermem sonuçta sokakta drag yarışı yapmıyoruz
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:07 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:50 ----------
Arkadaşlar merhabalar,
Aranıza yeni katıldım ve motora arkadaş tavsiyesi ile Pulsar 200 NS ile başladım.
Yaklaşık 1 ay oldu ve 1600 kmdeyim.
Bu konuyu en başından takip edemedim ancak ilk 93 sayfasını azimle ve sabırla okudum ama şu an mecalim kalmadı
Konuda çokça geçmiştir mutlaka ama özür dileyerek tecrübeli arkadaşlardan şikayetlerim ve taleplerim olacak aşağıdaki gibi;
Motor konusunda bakımı, kullanımı vs. çok tecrübeli olmadığım için de sizden öneri rica edeceğim.
1.) Sele sertliği artık kıçıma hastalık derecesinde etki etmeye başladı.
Kartal Oto Sanayi'de döşemeciye gittim bana birkaç yöntemden bahsetti ama çok sağlıklı olmaz vs. gibi şeyler söyledi ayrıca 150 TL fiyat çekti.
Bunun için İstanbul'da çözüm bulan arkadaşlardan, bana somut olarak şu semtte şuraya gidip şu kadar paraya şu şekilde yaptırabilirsin gibi önerilerini bekliyorum.
2.) 500 km bakımını yaptırmıştım, ondan sonra bakım yaptırmadım. Kartal Yeşilyurt Motor'a 2 kere gittim ve orada çalışan arkadaşların yaşça küçük olması ve yaklaşımları çok güven vermedi.
Şu an biraz titreşim hissetmeye başladım, ayaklarım ve uyluklarım dahil olmak üzere.
Düşük devirlerde çekişi biraz düştü gibi.
Ayrıca gaz verdiğimde cızzz şeklinde ses geliyor (buna benzer tıkı tıkı gibi sesler de geliyor)
Bu problemlerim için önereceğiniz çözümler nelerdir. Ayrıca İstanbul'da hangi servisi önerirsiniz?
4.) Zinciri hangi marka ve hangi periyotla yağlamalıyım?
5.) Motor yağını ve filtresini değiştirmem gerekiyor mu? Kendim mi değiştirmeliyim yoksa serviste mi değiştirtmeliyim?
Hangi marka yağ kullanmalıyım?
3.) Arka fren çok çabuk kilitliyor, arka lastik rahat 1 metre kaymış olmasına rağmen kaydığı hissedilmiyor, arka frenin kilitlediği de bazen hissedilmiyor. Bu ani frenlerde tehlikeli duruma geliyor. Kendimce çok test ve deneme yaptım ancak gerçek tehlike anında işler değişebilir.
Arka fren için önereceğiniz çözüm var mıdır?
4.) Çok rüzgar alıyor. Köprüden geçerken resmen savaşarak geçiyorum. Motor sağa sola atıyor kendini.
Bunun için çözüm öneriniz var mıdır?
şu an aklıma gelenler bunlar, yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim
Bİldiklerime cevap vereyim
2-) Egzoz un en son kısmındaki kelepçeyi fazla sıkılıyormuş yatak bozuluyormuş ve oda zırıldama, uğultu sesi ve titreşim veriyormuş orası cam macununa benzer birşey sürüp tekrardan sıkıyorlar ve düzeliyor ama 2500-3000 km içinde tekrarlıyor yine aynı işlem. "Servisinin dediğine göre" bu kelepçedeki kaçırmadan dolayı egzozdaki sensör yanılıyormuş o nedenle düzensizlik oluyormuş
4-)Zinciri kurumaya başladığı zaman yağlayın 300-500 km arası, gaz yağıyla yada mazot la temizlemeyide her 3 yağlamada 1 defa yapsanız iyi olur
5-) Ortam şartlarınıza uygun yoğunlukta bulabileceğiniz en yüksek APİ sınıfında motosiklet için üretilmiş bir yağ ile değiştirmeniz örnek Shell ultra 15w50 API SM , Servise değiştirtin yağ filtresi ile birlikte değişsin her 2500 km de bir değiştirtmeniz iyi olur
6-) Fren kitlemesi için lastikleri değiştirin lastik öenmlidir araçla yol arasındaki tek bağlantı lastik, Bende Sava MC-50 M-racer var ve memnunum hava şartlarına ve kullanım şeklinize göre kaliteli bir lastik seçimi yapın.
7_) Köprüden geçerken yavaş gidin
Buda o egzozun bahsettiğim yeri :
Şu an bu konu içerisinde 6 kullanıcı var. (0 üye ve 6 misafir)
