Kenan Sofuoğlu’nun hayat hikayesi film oldu
-
Tekrardan belirtiyorum
Kenan böcekler arasında bir Tanrı'dır.
Mesela şöyle düşünün, kurumsal şirkettesiniz ve yaşınız 25. Müdürünüz 30 yaşında ancak sizden sorumlu ekip lideri 40 yaşında ve siz bütün grafik programlarını bilirken o sadece cok iyi derecede photoshop bildiği için 15 senedir aynı pozisyonda ve yükselememiş.
Siz demez misiniz "ulan altıüstü bi başlangıc programını iyi biliyor, yıllardır aynı yerde yükselememiş bir de bununla ugrasıyoruz geldik buraya" diye?
Demem diyorsanız kariyerinizi baştan gözden geçirin.
Reklamlar
-
Oh be söyleyeceğim her şey çoktan söylenmiş hiçbir şey dememe gerek kalmadi herkes her şeyin farkında ayrıca ben bugün casey stoner'ın belgeselini izledim adam 29 yaşında 2 motogp dünya şampiyonluğuyla emekli oldu
Eve geç varmak hiç varamamaktan iyidir..
-
Reşit adlı üyeden alıntı
Kenan'ı günahım kadar sevmem ama burada yazılanları okuyunca hayret ediyor insan. İstanbul Park'ta bizzat kendisini izlemiş biri olarak motosiklet kullanmasına hayran olan birisiyim. Ki aldığı onlarca birincilik ve birden fazla kez şampiyon oluşu ne kadar iyi bir sürücü olduğunu kanıtlıyor.
Hayatınızda bir kere piste çıkıp SS kullandınız mı bilmiyorum ama işkembeden sallamak hoş olsa gerek. Yoksa kendinden küçük çocuklarla yarışıyormuş vs. Rossi'yi de eleştirsenize neden motogp ile yetiniyor, yeni bir sınıf yaratsın Rossi GP olsun. İnsanlar oraya katılsın. Kendinden 14 yaş küçük marquez'le neden aynı ligde yarışıyor. Böyle mantık olur mu? Zeka oyunu mu bu sürekli oyunun zorlaşması lazım. Enteresan..
valla başkan ben bu işlerden anlamam, bak ben bir örnek verdim, yıllardır ustalaştığım bir şeyde bazen çömezlerin arasına girip kendimi teselli ediyorum. çömezler ile kapışıyor olmam benim usta olduğum gerçeğini değiştirmez önce bu biline dursun.
ustalaşmış olmam takdire şayandır fakat benim gibi ustalar ile kapıştığım sürece taktir edilir, sırf "şampiyon oldu, galip geldi, birinci oldu" desinler diye benim gibi ustalara değilde biraz körpelere kafa tutuyorsam ben taktiri haketmiyorum anlamına gelir..
kenan sofuoğlu kötü motor kullanıyor diyen mi var? millet farklı şeylerden yakınıyor, kenan berbat motor kullanıyor muhabbeti dönmüyor, sportmenliğe aykırı hareketlerden bahsediyoruz... biz başarıdan çok ahlaka önem veriyoruz...
adamın ne kadar usta olduğunu tartışılmıyor, hakkıyla yarışsın diye tartışıyorlar....
-
watercolours adlı üyeden alıntı
Bakın yukarıda biri demiş, film eleştirmek için film yönetmiş olmak gerekmiyor.
Ama filmin nasıl yönetildiğini eleştirmek için film yönetmiş olmak gerekiyor.
Yukarıdaki bazı mesajlarda neden üst lige gitmediğini söylediği konuşmasından bahsedilmiş. Benim oradaki cevaptan anladığım şuydu: orada yeni bir başlangıç yapacak ve bir süre alışana kadar zorlanacak,muhtemelen podyum bir süre hikaye olacak. Bu yüzden sponsor işi sıkıntı olacak ve bu yüzden o ligde kalması sıkıntıya düşecek. Bunun yerine düşük ligde başarılı olup en azından Türkiye'de motor sporculuğu için bir yol açmış olmak ve kendisinden sonra geleceklerin bir daha aynı yollardan geçmek zorunda kalmamasını sağlayacak.
Ki zaten Toprak ve Öncü kardeşler bu meselenin canlı örneği oldu. Herkesinin bir başarı kapasitesi var ve umuyorum ki yetiştirdiği sporcular kendisinden daha başarılı olacak.
Kısaca Kenan Sofuoğlu bence Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi motosiklet yarışçısı değil belki ama bulunduğu yolun öncüsü olarak sadece bir kaç madalya ve kupa olmak öteye geçmeye başardı.
Kişiliği, siyasi tercihleri gibi meseleleri kenara bırakırsak bence motosiklet sporculuğu konusunda oldukça değerli bir insan Türkiye için.
Umarım hayatının bütününde benzeri bir sonuç gösterir.
-
Kenan Sofuoğlu'yu neden hala konuşuyoruz anlamıyorum. Bir başarının ülkede tek olması, bir daha yaşanmamış olması ve o başarının da bilmem kaçıncı klansman başarı olması ilk olarak ülkenin ayıbıdır.
Kenan'a zaten değinmiyorum. Nasıl bir insan olduğu bellidir, motosiklet camiası da hala kendisine bel bağlıyor, vekilimiz var diyorlar. Kenan Sofuoğlu'ndan bir şey beklemek, ölüden şarkı söylemesini beklemek gibi olacağını düşünüyorum. Sonuçta maksat, varoluş belli.
Başarısı da başarı değil. Ülkemizin marşını okuttu, bayrağımızı dalgalandırdı bence büyük bir aldatmaca. Yıllardır süren bir ilüzyon, hiç anlamış değilim. Sadece biz ve yurt dışında bir avuç insanın gördüğü başarıdan ne hayır gelir. Üçüncü dünya ülkesi övünmeleri bunlar. Kenan Sofuoğlu'nun başarıları bence bireysel başarılardır.
Ülke bayrağı nasıl dalgalandırılır gerçekten onu da özetleyelim. Semih Saygıner gibi işinin ekolü, sporunu düşününce akla gelen, tavır, davranış, şov babında, efendilik ve iletişim babında gerçek bir efsane ve usta olursan bizim göğsümüzü kabartabiliyorsun. Bir Türk olarak her ortama girebilmiş ve birinci sınıf bir dünya vatandaşı imajı sergileyebilmiştir Semih Saygıner. İşte gerçek saygıyı hak eden sporcu o dur.
Bu biraz da şey gibi Türkiye'de her mahallede Dünya Şampiyonu Kickboks antrenörü vardır ya onun gibi. Kenan Sofuoğlu da öyle işte. :D
-
Nimrodel adlı üyeden alıntı
Ülke bayrağı nasıl dalgalandırılır gerçekten onu da özetleyelim. Semih Saygıner gibi işinin ekolü, sporunu düşününce akla gelen, tavır, davranış, şov babında, efendilik ve iletişim babında gerçek bir efsane ve usta olursan bizim göğsümüzü kabartabiliyorsun. Bir Türk olarak her ortama girebilmiş ve birinci sınıf bir dünya vatandaşı imajı sergileyebilmiştir Semih Saygıner. İşte gerçek saygıyı hak eden sporcu o dur.
Bu biraz da şey gibi Türkiye'de her mahallede Dünya Şampiyonu Kickboks antrenörü vardır ya onun gibi. Kenan Sofuoğlu da öyle işte. :D
Seçici körlüğe güzel bir örnek olmuş.
Mahallenizdeki Dünya Şampiyonu Kickboks antrenörünün aşağıdaki gibi bir sayfası var mı?
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Kenan_Sofuoğlu
Yani Kenan'in başarıları dünyaca tanınmış. Semih Sayginer'in de öyle:
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Semih_Saygıner
Gel gelelim aşağıda Kenan Sofuoğlu için yazdıklarınızın aynısını Semih Sayginer için de yazabilirsiniz:
Nimrodel adlı üyeden alıntı
Başarısı da başarı değil. Ülkemizin marşını okuttu, bayrağımızı dalgalandırdı bence büyük bir aldatmaca. Yıllardır süren bir ilüzyon, hiç anlamış değilim. Sadece biz ve yurt dışında bir avuç insanın gördüğü başarıdan ne hayır gelir. Üçüncü dünya ülkesi övünmeleri bunlar. Kenan Sofuoğlu'nun başarıları bence bireysel başarılardır.*
İkisi de bileklerinin hakkıyla elde etmiş pozisyonlarını. "her ortama girebilmiş" ne demek? "Sevmiyorum, onun için başarılarını yok sayıyorum" da bir görüş. Bence hiç makul değil. Sebebini daha önce yukarıda yazdım. Aynı fikirde olmamamız, kör olmamıza sebep olmamalı. Gerektiğinde adil ve objektif olabilmeliyiz.
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Mahallenizdeki Dünya Şampiyonu Kickboks antrenörünün aşağıdaki gibi bir sayfası var mı?
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Kenan_Sofuoğlu
Ama Semih'in var:
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Semih_Saygıner
İkisi de bileklerinin hakkıyla elde etmiş pozisyonlarını. "her ortama girebilmiş" ne demek? "Sevmiyorum, onun için başarılarını yok sayıyorum" da bir görüş. Bence hiç makul değil. Sebebini daha önce yukarıda yazdım. Aynı fikirde olmamamız, kör olmamıza sebep olmamalı. Adil olalım. Yiğidi öldür, hakkını yeme.
Dostum Kenan Sofuoğlu'nun kazandığı başarılara kimse yüz çeviremez veya inkar edemez zaten. Ama olay şu; bilmem kaçıncı klansman bir şampiyonada başarı gören tek bir insan ile hala övünmemiz ülke olarak bizi çok geriye çeker. Ayda yılda bir başarı gören ülkeler gibi en ufak başarı gören insanlardan ekol yaratmaya gerek olduğunu düşünmüyorum ben. Üstelik MotoGP vesaire de değil.
Benim tepkim insanlara biraz da. Bu adam nasıl bu seviyelere kadar çıktı, takındığı arogant tavırla da beni kendinden soğutmuş bir şahıstır, evet pek objektif yaklaşamıyorum ama benim dediğim noktada da kimse inkar edemez bazı şeyleri.
Birinci dünya ülkesi olmak istiyorsak, sporda, sanatta İngiltere, Almanya, Amerika ile yarışacaksak Kenan'ı unutmamız lazım artık, başarıya aç bir şekilde gençlere, sporculara yatırım yapmak lazım. Hem kişilik, hem de sporculuk babında. Atıyorum Toprak Razgatlıoğlu'na odaklanmamız lazım. Toprak MotoGP'ye girip, podyum göremese bile kariyerinde veteran bir yarışçı olsa yemin ederim daha çok gurur duyarım. Sürekli bir başarı çünkü, günden güne yükselecek adını duyuracak, belli bir standartta kalmış olacak dünya sahnesinde.
Ben mesela bir Alman'ın hala atıyorum Klinsmanlı Alman milli takımı ile övündüğünü düşünmüyorum. Başarıya acıkmamız için bunlardan vazgeçmeliyiz. Güreş haricinde neyde başarılı olduysak o kategori çöküşe geçti hep. Başarı doygunluğundan ve o isimlerin bir anda efsaneleştirilip branşın üzerine gölge gibi çöken karakterler olmasından dolayı bence bu.
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Seçici körlüğe güzel bir örnek olmuş.
Mahallenizdeki Dünya Şampiyonu Kickboks antrenörünün aşağıdaki gibi bir sayfası var mı?
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Kenan_Sofuoğlu
Yani Kenan'in başarıları dünyaca tanınmış. Semih Sayginer'in de öyle:
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Semih_Saygıner
Gel gelelim aşağıda Kenan Sofuoğlu için yazdıklarınızın aynısını Semih Sayginer için de yazabilirsiniz:
İkisi de bileklerinin hakkıyla elde etmiş pozisyonlarını. "her ortama girebilmiş" ne demek? "Sevmiyorum, onun için başarılarını yok sayıyorum" da bir görüş. Bence hiç makul değil. Sebebini daha önce yukarıda yazdım. Aynı fikirde olmamamız, kör olmamıza sebep olmamalı. Gerektiğinde adil ve objektif olabilmeliyiz.
Seçici Körlük, Algıda seçicilik tespitinize katılmıyorum. Benim tespitimde ;
Big in Japan Sendromu; Büyüksün ama Japonya da... Video da uzun uzun anlatmış.. Dinleme Zahmetinde bulunursanız. İçinde bulunduğunuz durumu anlamaya faydası olacaktır.
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Öyle veya böyle ülkemizin ismini uluslararası yarışlara taşımış ve temsil etmiş birini nasıl bu kadar acımasızca eleştiriyorsunuz anlamakta zorlanıyorum. Kusura bakmayın da siz yurt dışında ülkenizi temsil ettiniz mi hiç? Politikasını eleştirin, iktidar yalakalığını eleştirin, ama yaptığı herşeyi de çöpe atmayın yahu. Çöpe atılacak şeyler değil çünkü. Biraz denge, azıcık insaf...
Haklısın. Ama adamı sevmiyorum işte, n'apam ?
-
kurubuz adlı üyeden alıntı
Haklısın. Ama adamı sevmiyorum işte, n'apam ?
duvarımıza posterini asalım belki göre göre fikrimiz değişir
Anger clouds judgement and it makes us do things that we end up regretting. Things we can never take back.
-
http://www.motosiklet.net/forum/moto...siklet-tv.html
Filmlere konu olan şahsa sonsuz teşekkürler. İyi ki varsın Kenan!
-
Kenanı seversiniz sevmezsiniz o ayrı bi konu. Lakin yaptığı açıklamaya baktığımızda MotoGp'de şampiyon olurdum lakin bu süre uzun olurdu ve 1 bilemedim 2 şampiyonluk olurdu. Böyle ün yapamazdım diyor. Böylelikle arkamdan gelen nesile de örnek olamazdım. (ki haklı) Mesela şimdi Toprak Razgatlıoğlu'yla ilgileniyor ve yanlış bilmiyorsam Toprağın hedefi de Motogp şampiyonluğu. Bu böyledir basamak basamak gidersin. Birden bire hiçbir yerde zirveye çıkamazsın. Ülkemizde örnek alınacak başka biri var mı ki? Tabi Kenan kaç yaşında profesiyonel olarak çalışabildi, o zamanlarda imkanları var mıydı? Bunlar ayrı bir konu. Seversin, sevmezsin Kenan bir şeyleri başarmış ve gençlere de örnek olmuş biridir. Yapılması gerekende buydu. Ülkemizde tek bir motosiklet markası var mı? Peki motosiklet kültürü var mı? YOK. Yaygınlığı yok ve teknolojisi yok. Ve biz birden bire Nirvanaya ulaşmayı istiyoruz. Gazla uçmayla kaçmayla bu iş olmaz. Her yerde bu böyledir. Bir başarı varsa onun bir alt yapısı yani kökü vardır. O başarı da oradan gelir. Bizde kök yok. Sen koca çınar istiyorsun. Olmaz malesef arkadaşım
Edit: Youtube'da bir arkadaş kenan'ın açıklamasını çok güzel özetlemiş ; Kenan diyorki;
MotoGP Özel üretim motorların yarıştığı bir yarıştır, ve bu yarışta ülkelerin milli ve özel üretim aynı zamanda yüksek maliyetli motorları ile yarış yapılır. şuanda birkaç destekçim var evet ama ben daha düne kadar basit birsponsoru bile bulamıyordum. kaldı ki bu işe çok yüksek yatırımları yapıp MotoGP de birincilik getirebilecek bir makinayı üretmek ve bunun bilincinde olup ülkeden destek almak şuan için ne benim nede türk firmalarının yapabileceği birşey değil. Ben şuan kendimi aldırırım, ama aldırsam bile başka ülkelerin pilotu olmak zorundayım ki buda şuanki sponsorlarımı ve taipçilerimi kaybetmek demek. ayrıca orada da kendimi kanıtlamam hemen olamayacağından ve yaşımda ilerleyip gittiğinden ileriki dönemlerde vasat bir MotoGP sporcusu olarak emekliye ayrılmak zorunda kalabilirim... diyor..
Şunuda ekliyor. Telekom vs. gibi firmalar bu işe kalkışıp motor üretip kendine güvenirse tabiki yaşıma MotoGP e fln bakmam üstünde ben ve toprak olur diyor..
-
kurubuz adlı üyeden alıntı
Haklısın. Ama adamı sevmiyorum işte, n'apam ?
Açıkçası Kenan'ı ben de sevmiyorum. Aynı şekilde Fazıl Say'ı da sevmiyorum mesela. Ama ikisi de kendi alanlarında dünya çapında rekabet edebilmiş, bir Türk olarak izlerini bırakmış insanlar... Basit bir şey değil. Allah vergisi bir yeteneğin yanında ciddi emek ve özveri olmadan mümkün değil. Şahıslarını sevmiyorum diye bu önemli kazanımlarını değersizleştirmem ciddi haksızlık olur diye düşünüyorum.
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Açıkçası Kenan'ı ben de sevmiyorum. Aynı şekilde Fazıl Say'ı da sevmiyorum mesela. Ama ikisi de kendi alanlarında dünya çapında rekabet edebilmiş, bir Türk olarak izlerini bırakmış insanlar... Basit bir şey değil. Allah vergisi bir yeteneğin yanında ciddi emek ve özveri olmadan mümkün değil. Şahıslarını sevmiyorum diye bu önemli kazanımlarını değersizleştirmem ciddi haksızlık olur diye düşünüyorum.
Feyzioğlu'nu da sevmiyorsun değil mi?
-
İnatla neden Kenan'ı sevdirmeye calısıyorsunuz?
Yok şöyle yapmış da böyle yapmış da , sevmiyoruz arkadaşım.
Mesela Senatörümüz story atmak yerine verdiği sözleri tutsaydı (2018 de ilgileneceğine dair sözü vermiş kendisi) bu haberdeki arkadaş yaşıyor olabilirdi
https://www.haber3.com/video-galeri/...-video-5080961
Tekrar belirtiyorum, Kenan Sofuoğlu kendi capında başarılı bir insandır. Belgeselinin olması gayet normal. Konu zaten film değil belgesel.
Filmi cekilecek düzeyde birisi değil.
-
Adamın siyasi görüşü ve içinde siyaset yapmakta olduğu partiyi günahım kadar sevmiyorum. Ancak bu adam ve ailesi 1999 depreminden sağ kurtulmuş, yine bir motosiklet yarışçısı olan abisi Bahattin'i trafik kazasında kaybetmiş, diğer yarışçı abisi Sinan'ı pist yarışı sırasında kaybetmiş, yetmemiş evladını kaybetmiş ve öyle ya da böyle yarışmaya devam etmiş. Bence iyi bir senarist ve yönetmenin elinde Kenan Sofuoğlu'nun hayatıyla ilgili çok motive edici bir film yapılabilir.
-
hasmet adlı üyeden alıntı
Açıkçası Kenan'ı ben de sevmiyorum. Aynı şekilde Fazıl Say'ı da sevmiyorum mesela. Ama ikisi de kendi alanlarında dünya çapında rekabet edebilmiş, bir Türk olarak izlerini bırakmış insanlar... Basit bir şey değil. Allah vergisi bir yeteneğin yanında ciddi emek ve özveri olmadan mümkün değil. Şahıslarını sevmiyorum diye bu önemli kazanımlarını değersizleştirmem ciddi haksızlık olur diye düşünüyorum.
abi bu iki ismi aynı cümle içerisinde yanyana getirebilecek tek kişi sensin heralde bu dünyada. birisi 8-9 yaşında kendi bestesini tv de çalmış birisi, diğeri sena... neyse işte öyle biri.
Benelli TRK502 - Hyosung GV250 - Regalraptor SPT350 - Kanuni Caracal200 - Kanuni Windy125 - Kawasaki GPZ500 - Kawasaki EN500 - Aprilia MANA850 - Regalraptor Spyder250 - Honda VT600 - Zealsun ZS150-19
-
benim için 5 para etmez artık nokta kimsede sevmek zorunda değil arda emre bide bu
-
izzmarit adlı üyeden alıntı
abi bu iki ismi aynı cümle içerisinde yanyana getirebilecek tek kişi sensin heralde bu dünyada. birisi 8-9 yaşında kendi bestesini tv de çalmış birisi, diğeri sena... neyse işte öyle biri.
Bilerek yazdım ikisini. Turnusol kağıdı gibi örnektir.
İnsanlar, genelde siyasi ve dini düşüncelerine göre, ya birini, ya da diğerini gömer. Gayet açık ve net olmasına rağmen "Evet, başarılıdır" demeye dili varmaz...
Fazıl Say, Twitter'da Ömer Hayyam dörtlüğü paylaştı diye yargılanıp ceza aldı. Bu ülkede... Fikir ve ifade özgürlüğü kimin umrunda?
Bu iki insana olan tepkimiz, bu iki insandan çok daha önemli bence. Ülke insanı olarak içinde bulunduğumuz çıkmazın ana sebebine işaret ediyor çünkü.
Peki bu turnusol kağıdı PH yerine neyi gösterir?
1. Diğer insanları kafamızda, tamamen özgür oldukları siyasi ve dini düşüncelerine göre yargılayıp mahkum ettiğimizi.
2. Bağnazlığımızın oluşturduğu körlüğün, ortadaki apaçık gerçeği görüp kabullenmemize engel olduğunu.
3. Temelde adaletin ve özgürlüğün çok da umrumuzda olmadığını.
Daha da uzatmamak için, kitabın orta sayfasından, orantısız, abartılı, ve tepki çekebilecek bir şekilde ifade edeyim: Peygambere küfredene de, Atatürk'e küfredene de tahammül edemediğimiz müddetçe ülke olarak düzelmemiz zor...
-
Peygambere küfredene de, Atatürk'e küfredene de tahammül edemediğimiz müddetçe ülke olarak düzelmemiz zor...
Buraya kadar yazı fena değil gibi idi ama burada hatalı örnek var diye düşünüyorum. Hakaret edene kim niye tahammül etsin?
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)