3 kez dünya supersport şampiyonu olan efsane isim Kenan Sofuoğlu'na sorduk. (Redbull röportajı)

Başarırken en çok zorlandığın şey neydi?

Türkiye'den çıkan ilk sporcu olduğumdan etrafımda bir şeyler danışacağım hiç kimse yoktu bu yüzden sponsor desteği bulmakta zorlanıyordum. Hayalim, ilk Türk Dünya Şampiyonu olmaktı. Bu, o güne kadar kimsenin düşünmediği, hatta konuşamadığı bir şeydi. Düşünün, biz o zamanlar benzinliklerde falan antrenman yapıyoruz! Böyle, boş benzinliklerde motor kullanıyoruz... Aslında çok tehlikeli ama ortam bu! Bu ortamda kim diyebilir “Ben Dünya Şampiyonu olacağım” diye? Gülerler adama!

İşte, ben dedim! Oldum, herkesin yüzünü güldürdüm. Fena mı?


Bunu yaparken umutsuzluğa kapıldığın anlar oldu mu?

Olmaz olur mu? Dışardan bakınca “Şampiyon olmuşsun, her şey mükemmel…” gibi görünüyor ama öyle değil o işler! Ben de birçok kez umutsuzluğa kapıldım. Ama kendine inanınca, başka her şeyi boş verince insan umudu da umutsuzluğu da unutuyor, tamamen koyduğu o hedefe odaklanıyor. “Kendine bir çıta belirlemek” derler ya... Öyle bir çıta belirliyor işte. Onu takıyor kafaya. Umutsuzluğa kapıldığın zaman yine o çıtayı düşünüyorsun. Onu aşman lazım! “İlk şampiyon” olman lazım! Özellikle ilk Avrupa maceramda çok fazla umutsuzluğa kapıldığım zamanlar oldu. Daha sonra Dünya Supersport Şampiyonası’nda… Her iki yılda bir, bu tip zor zamanlarım oldu. Hepsiyle de baş ettim. Önemli olan, ne yapmak istediğindir.


Hayalini gerçekleştirmeye çalışırken seni zorlayan, enerjini kaybettiren şeyler oldu mu? Bunlarla nasıl başa çıktın, enerjini nasıl geri kazandın?

Maddi konular hep ayağıma dolaştı. Benim sporuma ilgi ve destek yoktu. Ben bunun çok sıkıntısını çektim. Düşünün, işte hala Türkiye'den tek sponsorum Red Bull Türkiye. Allah razı olsun, bir de federasyonumuzun desteği var. Ama o zamanlarda bunlar da yoktu. Bir de tabii ki Avrupa'daki ilk günlerim enerjimi çok aşağı çekti. Neden? Gittim… Dil bilmiyorum… Adet bilmiyorum, çevrem yok. Bir tane kapım vardı, tek bir arkadaşım… Onun çok desteğini gördüm. Zamanla Avrupa'daki hayata alıştım, dil de öğrendim. E, şimdi geri dönüp bakınca nasıl bunlarla başa çıkmışım diye düşünüyorum da demek ki inanmışım! Sen istedikten sonra onların dilini de öğrenirsin, orada seni karşılayan yaşama da adapte olursun. Bir de tabii ki başka bir seçeneğim yoktu. Kazanmak zorundaydım. Diyor ya, Red Bull'un kampanyası var şimdi: “Tek limit kendine koyduğun limittir”. İşte, benimki de öyle. Tek limit vardı, onun altına inemezdim. Kazanmak zorundaydım ben. Başka bir seçeneğim yoktu. O yüzden hayata tutunup mücadele ettim.


Hayalini gerçekleştirdikten sonra geriye dönüp baktığında neler hissettin?

O an tek hissettiğim şey gurur. Onca çabanın, emeğin, ailemin o sabrının desteğinin karşılığı olan gurur... Hayal gibiydi!

Kendine koyduğun yeni bir hedef/sınır var mı?

En büyük hedefim, 2013 Şampiyonluğu! Belki daha sonra Superbike yarışmasında şansımı denerim. Ama şimdiki limit bu: 2013 Şampiyonluğu…

Kaynak: Redbull.com.tr